Bakın Çarçaf Kiminmiş...

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • rubberman
    Member
    • 13-02-2006
    • 1992

    #61
    Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

    Hukuk bilginin kıtlığı hususunda sana mektep tavsiye edebilirim.
    Kanun yürürlüktedir.Şapka giymeyi red ettikleri için cezalandırılan hatta asılan yüzlerce insanı hadi önemsemiyorsun.Onları bu şekilde cezalandıranlarıda mı kendi koydukları kanunu bilmemekle suçluyorsun ? Sana göre Devrin iktidarı ne kanun koyduğunu bilmeyen insanlarmıydı ?
    Müslümanın Sarıkla alakasını anlamıyorsan , sence yahudilerde spor olsun diye kippa takıyor o zaman.

    Son kısım: Allah kanununa muhalif neyi gördüğümü liste yapacak değilim: Onu isteyen uzmanlar yapabilir.Benim inandığım kanunlara göre aleni fuhuş yasaktır.Faizin her türlüsü ve alköllü içkide yasaktır.
    Muhalif neyi gördün derken ? Bu ülkede Allah kanunlarının mı uygulandığını söylediler sana ? Bu ülke son 100-150 yıldır Meclisi Mebusan ve TBMM aracılığı ile kendi kanunlarını kendi yapar bilgilendirmiş olalım.

    Yorum

    • aaron_1212
      Senior Member
      • 03-11-2006
      • 4376

      #62
      Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

      Originally posted by cunuyil
      'Kişi sevdiği ile beraberdir' Resullullah (SAV)
      beer

      Yorum

      • varedero
        Member
        • 23-12-2005
        • 501

        #63
        Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

        QUOTE=rubberman;1769493]Hukuk bilginin kıtlığı hususunda sana mektep tavsiye edebilirim.Kanun yürürlüktedir.Şapka giymeyi red ettikleri için cezalandırılan hatta asılan yüzlerce insanı hadi önemsemiyorsun.Onları bu şekilde cezalandıranlarıda mı kendi koydukları kanunu bilmemekle suçluyorsun ? Sana göre Devrin iktidarı ne kanun koyduğunu bilmeyen insanlarmıydı ? Müslümanın Sarıkla alakasını anlamıyorsan , sence yahudilerde spor olsun diye kippa takıyor o zaman.Son kısım: Allah kanununa muhalif neyi gördüğümü liste yapacak değilim: Onu isteyen uzmanlar yapabilir.Benim inandığım kanunlara göre aleni fuhuş yasaktır.Faizin her türlüsü ve alköllü içkide yasaktır.Muhalif neyi gördün derken ? Bu ülkede Allah kanunlarının mı uygulandığını söylediler sana ? Bu ülke son 100-150 yıldır Meclisi Mebusan ve TBMM aracılığı ile kendi kanunlarını kendi yapar bilgilendirmiş olalım.
        [/QUOTE]


        sarığın İslamiyetle alakası yok arapların yaşadığı bölgenin iklim şartlarıyla alakası var bunuda sen öğren sayın rubberman..kanun yapıldığı sırada asılan insnalar olmuştur,ama insanlar içinde oluşan İslamiyet dışı sözde din oluşumlarının önü kesilmiştir..yani asılanlar masum insanlar değillerdi,İslamiyetin amacını saptıranlar asılmıştır..ve ülkemiz Dünya üzerinde İslamiyetin anlamını yitirmediği özgür bir ortamla yönetilen tek devlettir..bu özgürlük tarikatlar,türban,sarık,cübbe,çarçaf değildir..zira İslamiyetin içinde sizin savunduğunuz hiçbirşey yoktur..delili Kur'anı Kerim'dir..son zamanlarda çoğalan bu İslam dışı fikirler insanları sanki İslamiyet, tarikat ve cemaatlarden oluşmuşta,görevleri insanları Allah'a götürmekmiş izlenimi vermektedir.Allah'ın yasaklarını yapmıyorsan korkmana gerek yok..Tamamen özbenliğe dayalı İslamiyet yayılma döneminde inanmayan hiçkimseyi öldürmemiş aksine hoşgörülü davranmış,baskı kurmamıştır...şuan %99 u müslüman olan Türkiye'de hiçkimse saf dini inançlarından dolayı yargılanmamaktadır..İslamiyette zaten baskısız,bir ortamda anlamını kazanır..öyle tarikatle,zorlamayla,tehtidle hiçbirşey değiştiremezsiniz.

        Yorum

        • ASIM MAVZER
          Member
          • 14-05-2007
          • 1601

          #64
          Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

          Originally posted by varedero
          Bunu yapanların hepsi kanunlara göre suç işliyor..ve sen bunları tasvip edip meydan okuyorsun..unutma kanunları hiçe sayan herkesin birgün kanuna ihtiyacı olabilir.
          Türkiye bir Cumhuriyettir..ve her rejim kendini koruyacak dinamikleri bünyesinde barındırır..
          rejim kendini andıçlarla, darbelerle, cuntalarla,topluma korku salarak oturtacaksa bunun adı DEMOKRASİ değil totaliter rejim olur.ortadoğuda bu gibi rejimlerden çok. bizde ise buna demokrasi diyorlar yani otoriter demokrasi

          Yorum

          • varedero
            Member
            • 23-12-2005
            • 501

            #65
            Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

            Sayın @ASIM MAVZER,darbeler toplumu sürekli olarak baskı altında tutmak için yapılmamıştır..aksine sivrilen kesimleri rejimi tehdit safhasında bertaraf etmiştir..bazı arkadaşların anlamak istemediği değerler hiç farkında olmadıkları halde onları korur..onlar ise bu değerlere sürekli saldırır onu yıkmak isterler..yani Cumhuriyet rejim olarak demokratiktir,her zümreye eşit mesafede durur,insanlara kendine gösterdikleri kadar saygı gösterir..bir grup tarafından yıkılmak istenirse kuvvet mekanizmaları çalışır..kendi kendini savunma mekanizmasıdır bu..biri sizi öldürmek istese ne yaparsınız?Bizim Cumhuriyetimizde böyledir..şuan Türkiye üzerinde oynan oyun insanlara ve özellikle kadına değer veren bir rejim yıkılmak isteniyor..çok uzağa gitmeyin komşu ülke İran'ın İslam devrimini bir okuyun..Cumhuriyetten nasıl İslam Cumhuriyetine geçildi ne gibi sorunlarla karşılaşıldı..rejim değişikliğine yardımcı olan insanların pişmanlıklarını bir okuyun bakalım..

            Yorum

            • necatikaya
              Member
              • 20-12-2005
              • 1066

              #66
              Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

              Originally posted by rubberman
              senin kafanda şapka yoksa ilk seni içeri tıkmak lazım ,
              Bu arada nerde senin şapkan ?
              Şapka sende değilmiydi? hani, bana verde ben kafama takayım demedinmi
              Komediye devam.......

              Yorum

              • Sniper®
                Senior Member
                • 22-06-2005
                • 12987

                #67
                Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

                Bu tür konuları alim kişilere bırakmak doğru değilmi sizce? Sarık sarmak islamda yok denilmiş. Sarık sarmak en başta Peygamber Efendimizin (s.a.v.)in sünnetidir bir çok hadiste de ele alınmıştır. Sarıkla kılınan namazla, sarıksız kılınan namaz arasında dağlar kadar fark vardır.

                Tabiînden Ebû Abdusselam şöyle der:
                İbn Ömer (ra)’dan, “Nebî (sav) nasıl sarık sarardı” diye sordum. İbn Ömer şöyle dedi: Başına sarığı sarar, ona bir kuyruk yapar ve sonra arkasından sarkıtırdı. (Beyhaki, Şuabu Îman, c.5, s.174)

                Hadis râvilerinden Ubeydullah şöyle demiştir:
                “Şeyhlerimiz (Tabiîn’in büyükleri) bize Peygamberimiz (asm)’ın ashâbının sarık sardıklarını ve sarığın ucunu iki omuzları arasına bıraktıklarını (çokça) gördüklerini rivâyet ettiler.” (Musannef ibn Ebî Şeybe, c.5, s.180)

                Sarığı emreden bir hadis de şöyledir:
                “Sarık sarınız! Çünkü o meleklerin nişânı, alametidir. (sarığı sardıktan sonra) arkanızdan sarkıtınız. (Beyhaki, Şuabu Îman, c.5, s.176)

                Câbir (ra)’dan rivâyet edilmiştir:
                “Sarıkla kılınan iki rekât namaz sarıksız kılınan 70 rekât namazdan daha üstündür.” (Deylemî. Müsned-i Firdevs, c.2, s.265, 3233)


                (Başka bir rivâyette şöyledir: “Sarıkla kılınan nafile veya farz bir namaz, sarıksız kılınan 25 namaza denktir. ”)


                ÂHİR ZAMANDA SARIK
                Sarıkla ilgili bazı hadisler nakledilmiş, fakat onlara zayıf denilmiştir. Hâlbuki tahakkuk etmeleriyle zaman onların doğruluğunu tasdik etmiştir. Aşağıda nakledeceğimiz hadisler işte bu vuku bulmalarıyla doğruluğu tahakkuk eden hadislerdir.


                İbn-i Abbas (ra)’dan rivâyet edilmiştir:
                “Sarıklar mü’min için vakar, Araplar için izzettir. Araplar sarıklarını bıraktıkları zaman izzetlerini de bırakmış olurlar.” (Deylemî, c.3, s.88, 4247)


                Bu gün Araplar umûmiyetle sarık sarmazlar ve dünya üzerinde bir izzetleri ağırlıkları da yoktur. Bu yönüyle bu hadis tahakkuk etmiştir diyebiliriz. (Yine bu konuda tarikat yok denilmiş örnek olarakta Suudi Arabistan gösterilmiş ilk sayfalarda, bu hadise göre sarık takmayanın tarikatı kabullenmesi mümkün mü ? Suudilerin bir çoğu vehhabidir. Vehhabinin ne olduğunu anlatmaya gerek yoktur herhalde)



                Ebû Ümâme (ra)’dan rivayet edilmiştir:
                “Sarıkların bırakılıp, takkelerin giyilmesi kıyâmet alâmetlerindendir.” (Deylemî, c.4, s.5, 6002)

                Yorum

                • Sniper®
                  Senior Member
                  • 22-06-2005
                  • 12987

                  #68
                  Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

                  "Sünnet`i terk edip yalnız Kur`an ile amel etmek isteyenler" var bu konuda ne dersiniz?

                  Bazı ehliyetsiz insanları görüyoruz ki, yalnız Kur`an-ı Kerim`in getirdiği İlâhî hükümleri kabul edip, dinin diğer temel kaynakları olan Sünnet, İcma ve Kıyas`ı reddediyorlar. Maksatları ise, halkın itikadını bozmak ve saptırmaktan ibarettir. Bunlar, Kur`an`ı tek mezhep kabul edip, sünnet-i Peygamberiyeyi ve İslâm`ın diğer delillerini hafife alırken işlerine gelen hadisleri kabul edip, gelmeyenleri reddederler. Şuurlu müslümanları aldatamadıkları gibi takdir de göremezler, buna haklan da yoktur.

                  Malumdur ki, müslümanlar Kur`an-ı Kerim`de nazil olan İlâhî hükümlere inanıp onlara uymaya mecbur oldukları gibi, hadislerle buyrulan dinî hükümleri de kabul etmeye mecburdurlar.

                  Bunlar asırlardan beri tefsir, hadis, fıkıh ve diğer sahalarda yazılmış olan bütün ilim ve fikir ehlinin takdirini kazanan çok kıymetli eserleri hiç dikkate almazlar.

                  Evet, Kur`an-ı Azimüşşanın gölgesine sığınarak yanlış yönlendirmede bulunan bir kimse hiç olmazsa şunu bilmelidir ki, bir müslüman ne kadar bilgisiz de olsa Kur`an`ı Azimüşşanın Allah kelamı olduğununa katiyyen şüphe ve tereddütü olmadığı gibi sünnet-i seniyyenin de İslâm`ın ikinci bir delili ve dayanak noktası olduğunu kesin olarak bilir ve öyle de inanır.

                  Şu halde, "İslâm dininin esası yalnız Kur`an`dır, biz yalnız onda olan hükümler ile amel ederiz, onun haram dediğine haram, helal dediğine helal deriz" diyerek sünneti dikkate almamak ona kıymet vermemek Peygamberimizin değerini ve görevini idrak etmemektir. Kur`an`ı tebliğ eden ve en başta tefsir eden O`dur.

                  Peygamberimiz (a.s.m.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır:

                  "Bana Kur`an-ı Kerim ve onunla birlikte, bir onun kadarı daha (yani sünnet) verildi."

                  Başka bir hadis-i şerifte de, "Bir kişiye, koltuğuna yaslanmışken hadisim ulaşır da, aramızda Allah`ın kitabı var, ondaki helali helal, haramı da haram sayarız, derse (bilsin ki) Resûllullah `ın haram kıldığı da Allah `ım haram kıldığı gibidir." buyurulmuştur.

                  Ulemanın bir kısmı şöyle der: Sünnetin getirdiği her hükmün, uzak veya yakın, Kur`anda aslı vardır. Sünnet, sonuçta Kur’ana’a ulaştırır. Onun öz halinde anlattığını açıklar, anlaşılmayan konuları ise açığa kavuşturur.

                  Şatıbî, Kur`an ile yetinme fikrine sahip olanların sünnetten ayrılan nasipsiz kişiler olduğunu söyledikten sonra, "Bid`at ehlinden bir çoğu hadisi terk edip Allah`ın kitabını yanlış yorumlayarak hem kendileri sapıttı, hem de başkalarını sapıttırdılar." der.

                  "Muhakkak ki, O zikri (Kur`an`ı) biz indirdik biz, şüphesiz O`nun hıfzedicisi de biziz." âyeti ile bu iki esastan Kur`an-ı Azimüşşan`ın lâfızları gibi manalarını da muhafaza etmeyi garanti altına almıştır. İslâm alimleri buradaki korumanın Kur`an`ı olduğu gibi sünneti de kapsadığını beyan etmişlerdir. Bu âyet-i kerime Kur`an`ın tefsir ve izahı mahiyetinde olan Peygamberimizin sünnet ve hadislerini de yani "Biz sana Kur`an`ı, insanlara indirilen hükümleri beyan etmen için indirdik" âyeti ile teminat altına almıştır. Çünkü âyette bildirilen "beyan" Kur`an`ın manasındandır. Bu beyan ise ancak Peygamberimizin sünnet ve hadisleri ile olur.

                  "Resûlullah`ın size getirdiklerine yapışınız. O`nun size yasak ettiği şeylerden de uzak olunuz. Allah`dan korkunuz. Çünkü Allah`ın vereceği ceza ağırdır."

                  Elmalılı Hamdi Yazır Hazretleri tefsirinde bu âyete şöyle meal verir:

                  "Peygamber size her ne verdiyse onu alın, almayın dediğini almayın, yapmayın dediğini yapmayın ve Allah`dan korkun da Allah`ın ve Peygamberin emirlerine karşı gelmekten ve birbirinizin hakkını yemekten, devlete hıyanet eylemekten sakının...."

                  Şu hale göre Kur`an sünnetsiz, sünnet de Kur`ansız düşünülemez. Bunlardan birini ihmal etmek, İslâm dinini anlamamaktan doğan bir hastalıktır ve bir dalalettir. Tabiri caiz ise Kur`an bir güneş ise sünnet-i seniyye onun ziyasıdır. Birisi için diğeri feda edilmez.

                  Evet, nasıl Cenâb-ı Hakk, hafızlar ile Kur`an`ı hıfzetmişse, İslâm alimlerinin vasıtası ile de sünnet ve hadisleri muhafaza etmiştir.

                  (Sadece Kuranla amel edilmez eğer kurana bakılarak amel edilseydi insanlar kaç rekat namaz kılacaklarını tam olarak bilemezlerdi. 5 vakit namaz kılmamız gerektiğini mezheb ve tarikat liderlerine dayanarak biliyoruz. Onlarla kendi içtihadı ve başta Resulullah (s.a.v.) hadislerinden yorumluyorlar.)
                  Son düzenleme Sniper®; 16-06-2009, 17:59.

                  Yorum

                  • Sniper®
                    Senior Member
                    • 22-06-2005
                    • 12987

                    #69
                    Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

                    Tarikat için de:İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
                    Allahü teâlâya kavuşturan yolu bulmak çok lüzumludur. İnsan, her bakımdan çok aşağıdır. Allahü teâlâ ise, her bakımdan yüksek ve kusursuzdur. Ondan gelen feyzlerin alınması için vericiyle alıcı arasında bir bağlantı, bir yakınlık olması gerekir. İnsanlarda bu yakınlık yoktur. Bunun için, bu yolu bilen bir kılavuz [bir mürşid-i kâmil] muhakkak lazımdır.
                    Böyle bir zatı seven kimse, kitaplarını severek okur, onu edeple, sevgiyle düşünürse, bu kimsenin de kalbi, temizlenmeye ve feyz almaya başlar. Allahü teala, bedenimizi, maddemizi, yetiştirmek için güneş enerjisini sebep kıldığı gibi, ruh ve kalblerimizi olgunlaştırmak için de, Muhammed aleyhisselamın kalbini, oradan yayılan nurları sebep kılmıştır. Kalbe, ruha gıda olan, Evliyanın sohbetleri ve yazıları da, hep Resulullahın mübarek kalbinden yayılan nurlarla hâsıl olmuştur. (S. Ebediyye)

                    Kısaca tarikat bir yoldur. Zamanımız da fikirleri doğru yanlış bir çok hak ve batıl tarikatlar çıkmıştır. Önemli olan gerçek yolu bulabilmektir. Hepsinin gayesi Allaha mümin bir kul olup, Onun yasak ve emirlerine tabi olmaktır.
                    Son düzenleme Sniper®; 16-06-2009, 18:07.

                    Yorum

                    • Sniper®
                      Senior Member
                      • 22-06-2005
                      • 12987

                      #70
                      Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

                      Sünneti ve Kur’anı inkâr ediyorlar Sual: Kur’andan başka delil var mıdır?
                      CEVAP
                      Mezhepsizler, dindeki dört delilin ikisini kabul etmeyip Kitap ve Sünnet’ten başka delil yok diyorlar. Mezhepsizleri de geride bırakan türediler, Kitap ve Sünnet tâbirine bile saldırıp, “Kur’andan başka bir sünnet adı altında din çıkarmak İslamı yıkmaktır, Peygamber Kur’anı getirmekle işi bitmiştir, o bir postacıdır” diyerek Sünneti Kur’andan farklı bir şey gibi göstermeye çalışıyorlar.

                      Yalnız Kur’an diyenler, kesinlikle Kur’an-ı kerime inanmıyorlar. İslamiyet’i yıkmak için inanmış gibi görünüyorlar. Bunların başında İgnaz Goldziher, Shacht gibi Oryantalist denilen gayrimüslimler gelir. Yabancıların çıkardığı bu akıma kapılıp biz de resulüz diyenlerden Hintli Mirza Gulam Ahmet ile Mısırlı Reşat Halife ve daha başkaları vardır. Reşat Halifenin kurduğu on dokuzcular bâtıl dinini savunanlar da yalnız Kur’an diyor, Sünneti inkâr ediyorlar.

                      Dindeki dört delilden üçü inkâr edilince, herkes kendi anladığını doğru kabul edecek ve böylece insan sayısı kadar din meydana gelecek, bir kaos yaşanacak ve nihayet din yıkılacaktır. Fakat bu dini yıkmaya muvaffak olamayacakları Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir:

                      (Onlar, ağızları ile Allah’ın nurunu
                      [Kur’an, Sünnet, icma ve kıyastan meydana gelen Allah’ın dinini] söndürmeye yelteniyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah nurunu [dinini] tamamlayacaktır.)

                      Yalnız Kur’an diyenler, Kur’andaki İslam diyenler, utanmadan yalan söylüyorlar. Sözlerinde zerre kadar samimiyet yoktur. Kur’ana inanmalarında samimi olsalardı, âyetlere inanırlardı. Allah yalnız Kur’an mı diyor? Allahü teâlâ, (Resulüme uyun, Onun bildirdiği her şeyi kabul edin, haram ettiklerinden sakının, Resule uyan bana uymuş olur. Ona isyan eden bana isyan etmiş olur. Onun sözleri vahye dayanır. Onun sözünü benim sözüme aykırı görenler ve Allah’ın yolu ile Peygamberin yolunu birbirinden ayırmak isteyenler kâfirdir) buyurmuyor mu?

                      İşte âyet-i kerime mealleri:
                      (Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]

                      (O, [Resulüm] vahiyden başkasını söylemez.) [Necm 3,4]

                      (Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!)
                      [Araf 158, Nur 54]

                      (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

                      (Aralarında hüküm verilmek üzere Allah’a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: “İşittik, itaat ettik” demek, ancak müminlerin sözüdür, işte kurtuluşa erenler onlardır.)
                      [Nur 51]

                      (Allah’a ve Resulüne uyun.
                      [uymayıp] yüz çeviren [kâfirdir] Allah da kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]

                      (Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.)
                      [Nisa 150,151]

                      Kur’anda, (yalnız Kur’ana uyun) denmiyor, (Allah’a ve resulüne uyun) deniyor. Resulünü devreden çıkaran, Kur’anın açıklaması olan hadisleri delil saymayan, Kur’anın ifadesi ile kâfir olur.


                      Sual:
                      Peygamberin hadislerine niye bu kadar önem veriyorsunuz?
                      CEVAP
                      Allahü teâlâ, Resulüne Kur’anın açıklamasını, hüküm koymasını emredip, iman, itaat ve Kelime-i şehadette de Resulünü kendisiyle birlikte bildiriyor:
                      (Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

                      (İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik.)
                      [Nahl 64]

                      (İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan
                      [Kur’andan] ve Resulündenanlayın!) [Nisa 59]

                      (O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

                      (Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!)
                      [Araf 158]

                      (Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]

                      (Resulullahta sizin için
                      [uyulması gereken] güzel örnekler vardır.) [Ahzab 21]

                      (Allah, dilediğine hikmeti verir. Hikmet verilene de, çok hayır verilmiştir.)
                      [Bekara 269]

                      (Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.) [Bekara 151]

                      İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmet, Sünnettir. Önce Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu. (Risale s.78) Kur’an ile birlikte bir de hikmet [Sünnet] getirildiği, bu âyet ile de bildirildi.

                      Yukarıdaki yazıda, yalnız Kur’an diyenlerin, Kur’ana inanmadıklarını, Kur’an ve Sünneti kabul etmedikleri için, kâfir olduklarını bildiren âyetleri yazmıştık.

                      Bu konudaki hadis-i şerifler de şöyledir:
                      (Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirmiştir.) [Darimi]

                      (Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]

                      (Yalnız Kur’andaki helal ve haramı kabul edin diyenler çıkar. İyi bilin, Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.)


                      (Yemin ederim ki, ben size ancak Allahü teâlânın emrettiğini emrediyor, nehyettiğini nehyediyorum.)
                      [Taberani]

                      (Bana uyan Cennete girer, bana isyan eden ise giremez.)
                      [Buhari]

                      (Bir zaman gelir “Kur’andan başka şey tanımam” diyenler çıkar.)

                      (Kur’ana ve sünnete uyan hiç sapıtmaz.)
                      [Hakim]

                      (Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim]

                      (Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “Resulullah böyle şey söylemez. Bunu bırak, Kur’andan söyle” der.)
                      [Ebu Ya’la]

                      (Bu Kur’an, hoşlanmayana zor gelir. Onu sevene ise gayet kolay gelir. Hadisimden hoşlanmayan için de hadislerim zor gelir. Sünnetime uyana ise çok kolay gelir. Hadisimi dinleyip ona uyan, mahşerde Kur‘anla haşrolur. Hadisime önem vermeyen ise Kur’anı hor görmüş olur. Kur‘anı hor gören ise, dünya ve ahirette hüsrana uğrar.) [Hatib]

                      (Sünnetimi öldürüp dini bozmaya çalışanlara lanet olsun.)


                      (Ümmetim bozulunca, sünnetimi ayakta tutana şehit sevabı verilir.) [Hakim]

                      (İhtilaflar çıkınca, sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine sımsıkı sarılın!) [Tirmizi]

                      (Bize yalnız Kur’andan söyle) diyen birine, İmran bin Husayn hazretleri: (Ey ahmak! Mesela Kur’anda, namazların kaç rekat olduğunu bulabilir misin?) dedi. Hazret-i Ömer, farzların seferde kaç rekat kılınacağını Kur’anda bulamadık diyenlere, (Allahü teâlâ, bize, Resulullah efendimizi gönderdi. Kur’anda bulamadığımızı, Ondan gördüğümüz gibi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı) buyurdu. (Mizan-ül-kübra)

                      Nasıl kanunlar, Anayasadan ayrı kabul edilmezse, sünnet de, yani hadis-i şerifler de Kur'an-ı kerimden ayrı değildir. Onun açıklamalarıdır. Nasıl, tüzükler, yönetmelikler, kanunlara aykırı kabul edilmiyorsa, icma ve kıyas-ı fukaha da sünnete aykırı değildir. Kıyas, Kur'an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin açıklamasıdır. Sünneti Kur'an-ı kerimden ayrı, kıyası [âlimlerin ictihadlarını] hadis-i şeriflerden başka göstermeye çalışanlar, dalalet ehlidir. (Mektubat-ı Rabbani)


                      Sual:
                      (Yalnız Kur’an, Kur’andaki din) diyenlerin kâfir olduklarını kim bildiriyor?
                      CEVAP
                      Bizzat Allahü teâlâ bildiriyor. Kendisi ile birlikte Resulüne uyulmasını, iman edilmesini, isyan edilmemesini, isyan edenlerin kâfir olduklarını bildiriyor. İşte âyet-i kerime mealleri:
                      (Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20] (Sadece Allah’a değil, Resulüne de itaat şarttır.)

                      (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.)
                      [Nisa 80] (Resule uymak, Allah’a uymak demektir.)

                      (Allah’a ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azâbı çok şiddetlidir.)
                      [Enfâl 13] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de karşı gelen buyuruluyor.)

                      (Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.)
                      [Nisa 13,14] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de buyuruluyor.)

                      (Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.)
                      [Ahzab 36] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de karşı gelen buyuruluyor.)

                      (O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.)
                      [Araf 157] (Haram etme yetkisini Allah, Resulüne de vermiştir.)

                      (Aralarında hüküm verilmek üzere Allah’a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: “İşittik, itaat ettik” demek, ancak müminlerin sözüdür.)
                      [Nur 51] (Mümin olan, sadece Allah’a değil, Resulüne de uyar.)

                      (Allah’a ve Resulüne itaat edin!
                      [uymayıp] yüz çeviren [kâfirdir] Allah da kâfirleri sevmez.) [A. İmran 32] (Demek ki sadece Allah’tan değil, Resulünden de yüz çeviren kâfirdir.)

                      (Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.)
                      [Nisa 150,151] (Yalnız Allah’ın değil, Resulünün emrine uymayan da kâfirdir.)

                      (Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.)


                      (Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!)
                      [Araf 158] (Demek ki Resule de iman şart.)
                      (Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13] (Resulüne inanmayan da kâfirdir.)

                      (Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.)


                      Allahü teâlâ, Resulünü hep kendi ile beraber de bildirirken aşağıda ise sadece Resulünü bildiriyor:
                      (Resulüm de ki; “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]

                      (Ona
                      [Resulüme] uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]

                      (Onun sözü vahiyden başka şey değildir.)
                      [Necm 4]

                      (Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]

                      (Kimi, ona
                      [Resulüme] iman etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara çılgın ateşli Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları elbette ateşe atacağız.) [Nisa 55-56] (Resulünün hadislerinden yüz çeviren kâfirdir.)

                      (Hayır, Rabbine andolsun ki ihtilaflarda seni hakem edip verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmeyen iman etmiş olmaz.)
                      [Nisa 65] (İmanlı, Resulullahın hükmüne razı olur.)
                      [Saf 8] [Sünnetten] [Tirmizi, Darimi] [Ebu Davud] [Deylemi] [Ahzab 36] (Sadece Allah değil, Resulü de bir hüküm verince, kimsenin söz söylemeye hakkı kalmaz.) [Ahzab 71] (Sadece Allah’a inanan değil, Resulüne de inanan kurtulmuştur.)
                      Son düzenleme Sniper®; 16-06-2009, 18:37.

                      Yorum

                      • varedero
                        Member
                        • 23-12-2005
                        • 501

                        #71
                        Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

                        Originally posted by emisyon
                        Tarikat için de:İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
                        Allahü teâlâya kavuşturan yolu bulmak çok lüzumludur. İnsan, her bakımdan çok aşağıdır. Allahü teâlâ ise, her bakımdan yüksek ve kusursuzdur. Ondan gelen feyzlerin alınması için vericiyle alıcı arasında bir bağlantı, bir yakınlık olması gerekir. İnsanlarda bu yakınlık yoktur. Bunun için, bu yolu bilen bir kılavuz [bir mürşid-i kâmil] muhakkak lazımdır.
                        İşte senin bağlantı dediğin sözde insan üstü şahısları Kur'an ayetlerle yasaklamış arkadaşım..Hz. Peygamber'de söz etmemiş..şimdi sen nasıl oluyorda bunu savunuyorsun?illaki aracı lazım diyorsun..Allah ile kul arasında aracı olmaz..bu dediğiniz diğer dinler için geçerli olabilir ama asla İslamiyetle bağdaşmaz..

                        Bu bir Haçlı-İngiliz siyasetidir.Atatürk bu şeytani siyaseti, ta 1920'de Müslüman dünyaya tanıtıyor; İngilizlerin siyasetinin 'İslam'ı İslam'la yok etme siyaseti' olduğunu ilan ediyor.
                        Son düzenleme varedero; 16-06-2009, 18:45.

                        Yorum

                        • Sniper®
                          Senior Member
                          • 22-06-2005
                          • 12987

                          #72
                          Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

                          Bunu ben demiyorum İmamı Rabbani hz. diyor eğer onu da inkar ediyorsan sana birşey diyemem. Herkes bildiği anladığı ilimle ilgilenmeli. Dört mesajda o kadar delil sundum ayet olsun hadis olsun din alimlerimizin sözleri olsun baştan aşağı dikkatli ve anlayarak okumak lazım.

                          Yorum

                          • varedero
                            Member
                            • 23-12-2005
                            • 501

                            #73
                            Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

                            Allah Teâlâ şöyle buyurur:

                            “Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini düşünün. Size gökten ve yerden rızık veren, Allah’tan başka bir yaratıcı mı var? Hayır, ondan başka tanrı yoktur. Nasıl iftiraya sürükleniyorsunuz? Sana yalan söylerlerse senden önce nice peygambere de yalan söylendi. Her işin sonu Allah’a varır. Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz doğrudur; sakın sizi bu hayat aldatmasın. O çok aldatan (şeytan), sakın sizi Allah ile aldatmasın. O Şeytan size düşmandır; onu düşman bilin. O, kendine taraf olanı, çılgın alevlere arkadaş olmaya çağırır.

                            Bu uyarıları göz ardı edenler, çetin bir azap görürler. İnanan ve iyi işler yapanları da bağış ve büyük bir ödül beklemektedir.” (Fatır 35/3-7)

                            “De ki: “Şu ortaklarınıza, Allah ile aranıza koyup yardıma çağırdıklarınıza dönüp baktınız mı? Gösterin bana, onlar bu toprakların hangi parçasını yaratmışlardır? Yoksa göklerde ortaklıkları mı var? Ya da onlara yazılı bir belge verdik de ondaki açık hükümlere göre mi davranıyorlar? Hayır; bu zalimlerden birinin diğerine verdiği söz, onu aldatma dışında bir anlam taşımaz.” (Fatır 35/40)

                            “Ey insanlar! Rabbinizden sakının; bir günün korkusunu taşıyın ki,, o gün ne baba oğlu adına ödeme yapabilecek, ne de oğul babası adına bir ödemede bulunabilecektir. Allah’ın verdiği söz doğrudur; sakın bu hayat sizi aldatmasın. O çok aldatan (şeytan), sakın sizi Allah ile aldatmasın.” (Lokman 31/33)


                            bende sana diyorumki Allah'ın yasağına karşı geliyorsunuz..üstteki ayetlerde benim delilimdir..
                            Son düzenleme varedero; 16-06-2009, 18:56.

                            Yorum

                            • Sniper®
                              Senior Member
                              • 22-06-2005
                              • 12987

                              #74
                              Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

                              Bu surelerin içeriğini neden kimlere indiğini anlayabilmek için dini bir bilgiye ihtiyaç vardır. Ve bu da sen de yoktur diye tahmin ediyorum.

                              Yine tekrarlıyorum İslam dini senin benim tekelimde düşüncemde iramde değildir. O kadar ayet hadis alimlerin sözleri iyice bir oku istersen ondan sonra bana ayetle delil sunmaya çalış.

                              Allahın ayetini Peygamberinin hadisini yine Allahın ayetleriyle inkar etmeye kalkıyorsun. Benim ekledim bilgiler seni çökertiyor sen bunları göremiyor veya algılayamıyorsun. Bu yazdıklarım karşısında senin susman ve kabullenmen gerekiyordu. Umarım Yüce Allah zikninde olan iki cümleden ibaret islam düşünceni gerçek anlamıyla değiştirir, Allah yâr ve yardımcın olsun.
                              Son düzenleme Sniper®; 16-06-2009, 19:09.

                              Yorum

                              • varedero
                                Member
                                • 23-12-2005
                                • 501

                                #75
                                Konu: Bakın Çarçaf Kiminmiş...

                                Originally posted by emisyon
                                Bu surelerin içeriğini neden kimlere indiğini anlayabilmek için dini bir bilgiye ihtiyaç vardır. Ve bu da sen de yoktur diye tahmin ediyorum.

                                Allahın ayetini Peygamberinin hadisini yine Allahın ayetleriyle inkar etmeye kalkıyorsun. Benim ekledim bilgiler seni çökertiyor sen bunları göremiyor veya algılayamıyorsun. Bu yazdıklarım karşısında senin susman ve kabullenmen gerekiyordu. Umarım Yüce Allah zikninde olan iki cümleden ibaret islam ibareni gerçek anlamıyla değiştirir, Allah yâr ve yardımcın olsun.
                                son cümle olmamış sayın emisyon ''Allah'ın ayetini Peygamberinin hadisini yine Allah'ın ayetleriyle inkar etmeye kalkmak'' böyle birşey imkansız ,ama Allah' ile arasına aracı koyanlar için değil demekki..senin eklediğin bilgiler beni çökertmiyor çünkü benim aktardıklarım yine Kur'an dan ayetlerdir.yani sen Allah ile arana aracı koyacaksın ve ben bunu bilerek susacağım öylemi,bunu açıklamak seni aydınlatmak İslama göre benim görevimdir.. sükünetle,hoşgürüyle lanet okumadan,saygısızlık yapmadan,sevgiyle yaklaşarak..doğrunun çok uzağında olmadığını anlatan ayetleri sana göstererek bunu yapmaz isem İslamın ruhuna ters düşmüş olurum.

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor