Mustafa Mutlu Yazara ulaşmak için : mmutlu@gazetevatan.com Kayıp paragraf, kaybolan onur!
RTÜK Başkanı Zahid Akman, Almanya’ya girişinin 5 yıl yasaklandığına ilişkin haberleri yayınlarken, Main-Taunus Bölgesi Yabancılar Dairesi’nin bir yazısını göstermişti kameralara...
Önceki gün anlaşıldı ki; Zahid Bey’in salladığı o belgedeki bir “paragraf” buharlaşmış!
Türkçe’ye çevrilirken, kaybolmuş...
Akman’ın avukatı Hakan Yıldız’a göre, o paragrafta yazılanlar, Zahid Akman’ın “özel hayatına ilişkin olduğu için”, Almanya’daki avukatı tarafından çıkarılmış!
Peki; ne yazıyormuş, “özel hayata ilişkin” o paragrafta:
“Yürütülen soruşturma nedeniyle, Almanya’ya giriş yaparken Yabancılar Polisi ile irtibata geçmesi gerekmektedir.”
***
Bu sözlerin neresi, “özel hayat”a ilişkin?
Biz zaten tam da bunu yazmadık mı?
Beyefendinin avukatlarından biri bu paragrafı uçuruyor; bir diğeri de bu haberi yapan biz gazetecileri “yalan haber” yapmakla suçlayarak, mesleki onurumuzla oynuyor!
Alman yargısının tam yedi ayrı soruşturmada adını andığı ve aradığı Zahid Akman ise, Türkiye’de elini kollunu sallayarak dolaşıyor...
Ekranların “ahlâk bekçiliği”ne devam ediyor!
Kayıp paragraflardan...
Sahte belgelerden...
Becerikli (!) avukatlardan medet umuyor!
***
İnsanoğlu bu; şeytana uyabilir!
Ya da iftiraya, düzmeceye, komploya kurban gidebilir...
Ama eğer devlet, gerçekten devletse, “aklanıncaya kadar” o adamın kendisine zarar vermesini önler.
Bizim Başbakan ise, devletin uğrayacağı itibar kaybına aldırmadan bu “yakın arkadaşı”nı kolluyor, “O kendisini savunmasını iyi bilir” demekle yetiniyor!
***
Zahid Akman umurumda bile değil...
Benim isyanım, Almanya’daki Türk vatandaşlarını dolandırmakla suçlanmasına...
Alman yargısından kaçmaya çalışırken, bu ülkenin bir vatandaşı olarak bana zarar vermesine!
Yoksa ben de Başbakan’ın yaptığı gibi ne kaybolan paragrafa aldırırım ne de orijinalinin aynısı gibi üretilen sahte evrağa!
Ama Akman’ın koltuğunu korumak için verdiği mücadele, tıpkı kaybolan o paragraf gibi, benim ülkemin onurunu buharlaştırıyor...
İşte bunu görmezden gelemem!
***
AJANLAR!
Birkaç ay önce bazı astsubayların Fethullah Gülen cemaatine yakın Işık Evleri’nde kaldığı ve bu cemaate bilgi sızdırdığı tespit edilmişti.
Dün de Diyarbakır’daki 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı’nda şoförlük yapan bir sivil görevlinin; havalanan savaş uçaklarını, terör örgütünün Kandil’deki sorumlularına ilettiği iddiasıyla gözaltına alındığı ortaya çıktı.
Tamam; TSK büyük bir camia, her personelini tek tek kontrol etmesi zor iş de...
Bu sorunu çoktan çözmüş olması gerekmiyor mu?
***
GÜNÜN SORUSU
Kredi kartı mağdurlarına el uzatan ekonomi yönetimi, bankaların yıllık kart ücreti almalarına yeşil ışık yakmış...
Biz bu işten ne anladık?
RTÜK Başkanı Zahid Akman, Almanya’ya girişinin 5 yıl yasaklandığına ilişkin haberleri yayınlarken, Main-Taunus Bölgesi Yabancılar Dairesi’nin bir yazısını göstermişti kameralara...
Önceki gün anlaşıldı ki; Zahid Bey’in salladığı o belgedeki bir “paragraf” buharlaşmış!
Türkçe’ye çevrilirken, kaybolmuş...
Akman’ın avukatı Hakan Yıldız’a göre, o paragrafta yazılanlar, Zahid Akman’ın “özel hayatına ilişkin olduğu için”, Almanya’daki avukatı tarafından çıkarılmış!
Peki; ne yazıyormuş, “özel hayata ilişkin” o paragrafta:
“Yürütülen soruşturma nedeniyle, Almanya’ya giriş yaparken Yabancılar Polisi ile irtibata geçmesi gerekmektedir.”
***
Bu sözlerin neresi, “özel hayat”a ilişkin?
Biz zaten tam da bunu yazmadık mı?
Beyefendinin avukatlarından biri bu paragrafı uçuruyor; bir diğeri de bu haberi yapan biz gazetecileri “yalan haber” yapmakla suçlayarak, mesleki onurumuzla oynuyor!
Alman yargısının tam yedi ayrı soruşturmada adını andığı ve aradığı Zahid Akman ise, Türkiye’de elini kollunu sallayarak dolaşıyor...
Ekranların “ahlâk bekçiliği”ne devam ediyor!
Kayıp paragraflardan...
Sahte belgelerden...
Becerikli (!) avukatlardan medet umuyor!
***
İnsanoğlu bu; şeytana uyabilir!
Ya da iftiraya, düzmeceye, komploya kurban gidebilir...
Ama eğer devlet, gerçekten devletse, “aklanıncaya kadar” o adamın kendisine zarar vermesini önler.
Bizim Başbakan ise, devletin uğrayacağı itibar kaybına aldırmadan bu “yakın arkadaşı”nı kolluyor, “O kendisini savunmasını iyi bilir” demekle yetiniyor!
***
Zahid Akman umurumda bile değil...
Benim isyanım, Almanya’daki Türk vatandaşlarını dolandırmakla suçlanmasına...
Alman yargısından kaçmaya çalışırken, bu ülkenin bir vatandaşı olarak bana zarar vermesine!
Yoksa ben de Başbakan’ın yaptığı gibi ne kaybolan paragrafa aldırırım ne de orijinalinin aynısı gibi üretilen sahte evrağa!
Ama Akman’ın koltuğunu korumak için verdiği mücadele, tıpkı kaybolan o paragraf gibi, benim ülkemin onurunu buharlaştırıyor...
İşte bunu görmezden gelemem!
***
AJANLAR!
Birkaç ay önce bazı astsubayların Fethullah Gülen cemaatine yakın Işık Evleri’nde kaldığı ve bu cemaate bilgi sızdırdığı tespit edilmişti.
Dün de Diyarbakır’daki 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı’nda şoförlük yapan bir sivil görevlinin; havalanan savaş uçaklarını, terör örgütünün Kandil’deki sorumlularına ilettiği iddiasıyla gözaltına alındığı ortaya çıktı.
Tamam; TSK büyük bir camia, her personelini tek tek kontrol etmesi zor iş de...
Bu sorunu çoktan çözmüş olması gerekmiyor mu?
***
GÜNÜN SORUSU
Kredi kartı mağdurlarına el uzatan ekonomi yönetimi, bankaların yıllık kart ücreti almalarına yeşil ışık yakmış...
Biz bu işten ne anladık?