Yavuz Semerci
Allah bizi vicdansız işadamlarından korusun; amin
22.06.2009 08:37:21
YILLARDIR tartışması devam eden bir ihale önceki gün sonuçlandı ve İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indirecek otoyolu kimin yapacağı sorusunun yanıtı netleşti. izmit Körfez geçişi ve Bursa-Balıkesir-izmir otoyolu projesini 6 firmadan oluşan Nurol-Özaltın-Makyol-Astaldi-Yüksel-Göçay inşaat Ortak Girişimi yapacak. Ancak, ihaleye katılan iki konsorsiyumun teklifleri arasındaki büyük fark, ciddi şekilde kafamı karıştırdı. Bir yap-işlet-devret ihalesi. Teklifler, yapım ve işletme dair süre üzerinden alınıyor.
iki konsorsiyumdan biri (Cengiz-Kolin-Mapa-Limak inşaat Ortak Girişimi) 34 yıl 9 ay teklif veriyor. Diğerinin teklifi 22 yıl 4 ay. Yani tam 12 yıl daha düşük. "Bu kadar fark matematik hatasıyla oluşamaz" diye düşünüyorum. Astaldi firmasının yetkilisi, verdikleri teklifle birlikte devletin 12 milyar dolar kazandığını söylüyor. Bu hesap doğru gibi görünüyor.
Devlet, havaalanı işletmesinde olduğu gibi belli bir trafiği garanti ediyor. Yani diyor ki, "Buradan yılda bu kadar otomobil geçer, eğer geçmezse aradaki farkı ben vereceğim". Bu garantinin tutarı 650 milyon dolar. Aradaki fark 12 yıl olduğuna ve devlet "12 milyar dolar kazandığına" göre, yılda 1 milyar dolarlık bir gelir hesabı yapıldığı net olarak ortaya çıkıyor.
Günde 2.7 milyon dolarlık bir gelir bekleniyor. Araç başına otomobil geçiş fiyatının 35 dolar olacağı açıklandı. Kabaca bir hesapla Körfez geçişindeki köprüden günlük 75-80 bin arası araç geçişi hesaplanıyor. Kafamı karıştıran taraf, işin gelir yönü değil. Sapmanın olduğu yer, gider tarafı ve bu kadar sapmayı anlamak mümkün değil.
Aradaki bu kadar fark, ucuz kredi teminiyle falan açıklanamaz. Çünkü siz milyar doların üzerinde kredi talebiyle uluslararası piyasaya çıktığınızda, bunun vadesi, faizi tüm firmalar için üç aşağı beş yukarı aynıdır. Bir otobanın (uçurum, viyadük yoksa) kilometre başına yapım maliyeti, yaklaşık 6 milyon dolar. Viyadük olduğunda bu maliyet 20 milyon dolara kadar çıkıyor. 450 kilometrelik yolun tümünün viyadük olduğunu (elbette mümkün değil) düşünün. Toplam 8 milyar dolarlık bir maliyetten söz ediyoruz. Buna yapılan viyadükler, yazılan kâr dahil. Maksimum maliyetle bile 8 milyar dolara (herkes maksimum maliyetin 3.5-4 milyar dolar olduğunu söylüyor) çıkan bir inşaatta 12 milyar dolarlık farkı aklım gerçekten almıyor.
Daha önce Veziroğlu'nun izmit Körfez geçişi için verdiği teklif 2 milyar dolardı. Bu durumda işin kalan kısmı için verilen teklif çok çok yüksek kalıyor. Matematikte bu kadar sapılmaz. Durum böyle olunca, akla farklı seçenekler geliyor. Kanaate varmadım, sadece soru soruyorum. Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir ihalede 12 milyar dolarlık bir sapma olur mu?
Bir başka akla gelen ihtimal var ki, söylemesi zor ama Türkiye'nin anlı şanlı firmaları bir araya gelmiş, kamuyu soyma projesi oluşturmuş. ihaleye tek gireceğini sanan konsorsiyumun foyası ve anormal fiyat farkı (12 milyar dolar) ikinci firmanın son anda ihaleye katılmasıyla ortaya çıktı. Aylardır bu işe hazırlanan Limak ve diğer ortakları, "Nasılsa bizim dışımızda kimse bu ihaleye girmeyecek. Öyle uçuk rakam teklif edelim ki torunlarımızın torunları bile milyar dolara sahip olsun" demişler.
12 milyar dolarlık farkın başka bir izahı var mı bilmiyorum. Öğrendiğime göre, bu konsorsiyum 32 değil 44 yıl sonra geri vermeyi teklif edecekmiş. Eğer bu da gerçekse devlete 24 milyar dolarlık bir kazığı atabilmeyi düşünen bir grup işadamıyla karşı karşıyayız. Allah bu toplumu vicdansız işadamlarından korusun...
Allah bizi vicdansız işadamlarından korusun; amin
22.06.2009 08:37:21
YILLARDIR tartışması devam eden bir ihale önceki gün sonuçlandı ve İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indirecek otoyolu kimin yapacağı sorusunun yanıtı netleşti. izmit Körfez geçişi ve Bursa-Balıkesir-izmir otoyolu projesini 6 firmadan oluşan Nurol-Özaltın-Makyol-Astaldi-Yüksel-Göçay inşaat Ortak Girişimi yapacak. Ancak, ihaleye katılan iki konsorsiyumun teklifleri arasındaki büyük fark, ciddi şekilde kafamı karıştırdı. Bir yap-işlet-devret ihalesi. Teklifler, yapım ve işletme dair süre üzerinden alınıyor.
iki konsorsiyumdan biri (Cengiz-Kolin-Mapa-Limak inşaat Ortak Girişimi) 34 yıl 9 ay teklif veriyor. Diğerinin teklifi 22 yıl 4 ay. Yani tam 12 yıl daha düşük. "Bu kadar fark matematik hatasıyla oluşamaz" diye düşünüyorum. Astaldi firmasının yetkilisi, verdikleri teklifle birlikte devletin 12 milyar dolar kazandığını söylüyor. Bu hesap doğru gibi görünüyor.
Devlet, havaalanı işletmesinde olduğu gibi belli bir trafiği garanti ediyor. Yani diyor ki, "Buradan yılda bu kadar otomobil geçer, eğer geçmezse aradaki farkı ben vereceğim". Bu garantinin tutarı 650 milyon dolar. Aradaki fark 12 yıl olduğuna ve devlet "12 milyar dolar kazandığına" göre, yılda 1 milyar dolarlık bir gelir hesabı yapıldığı net olarak ortaya çıkıyor.
Günde 2.7 milyon dolarlık bir gelir bekleniyor. Araç başına otomobil geçiş fiyatının 35 dolar olacağı açıklandı. Kabaca bir hesapla Körfez geçişindeki köprüden günlük 75-80 bin arası araç geçişi hesaplanıyor. Kafamı karıştıran taraf, işin gelir yönü değil. Sapmanın olduğu yer, gider tarafı ve bu kadar sapmayı anlamak mümkün değil.
Aradaki bu kadar fark, ucuz kredi teminiyle falan açıklanamaz. Çünkü siz milyar doların üzerinde kredi talebiyle uluslararası piyasaya çıktığınızda, bunun vadesi, faizi tüm firmalar için üç aşağı beş yukarı aynıdır. Bir otobanın (uçurum, viyadük yoksa) kilometre başına yapım maliyeti, yaklaşık 6 milyon dolar. Viyadük olduğunda bu maliyet 20 milyon dolara kadar çıkıyor. 450 kilometrelik yolun tümünün viyadük olduğunu (elbette mümkün değil) düşünün. Toplam 8 milyar dolarlık bir maliyetten söz ediyoruz. Buna yapılan viyadükler, yazılan kâr dahil. Maksimum maliyetle bile 8 milyar dolara (herkes maksimum maliyetin 3.5-4 milyar dolar olduğunu söylüyor) çıkan bir inşaatta 12 milyar dolarlık farkı aklım gerçekten almıyor.
Daha önce Veziroğlu'nun izmit Körfez geçişi için verdiği teklif 2 milyar dolardı. Bu durumda işin kalan kısmı için verilen teklif çok çok yüksek kalıyor. Matematikte bu kadar sapılmaz. Durum böyle olunca, akla farklı seçenekler geliyor. Kanaate varmadım, sadece soru soruyorum. Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir ihalede 12 milyar dolarlık bir sapma olur mu?
Bir başka akla gelen ihtimal var ki, söylemesi zor ama Türkiye'nin anlı şanlı firmaları bir araya gelmiş, kamuyu soyma projesi oluşturmuş. ihaleye tek gireceğini sanan konsorsiyumun foyası ve anormal fiyat farkı (12 milyar dolar) ikinci firmanın son anda ihaleye katılmasıyla ortaya çıktı. Aylardır bu işe hazırlanan Limak ve diğer ortakları, "Nasılsa bizim dışımızda kimse bu ihaleye girmeyecek. Öyle uçuk rakam teklif edelim ki torunlarımızın torunları bile milyar dolara sahip olsun" demişler.
12 milyar dolarlık farkın başka bir izahı var mı bilmiyorum. Öğrendiğime göre, bu konsorsiyum 32 değil 44 yıl sonra geri vermeyi teklif edecekmiş. Eğer bu da gerçekse devlete 24 milyar dolarlık bir kazığı atabilmeyi düşünen bir grup işadamıyla karşı karşıyayız. Allah bu toplumu vicdansız işadamlarından korusun...