Dün size Çorumlu dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldikten sonra, dini siyasete alet eden partilere yakınlığı sayesinde yıllardır Hak-İş Başkanlığı yapan Salim Uslu’nun hayat hikâyesini anlatmıştım.
Bu öyküyü yazmak elbette durup dururken gelmemişti aklıma... Hak-İş’e bağlı sendikaların üyelerinin ortalama maaşı 800 TL iken, bu sendikalardan biri Salim Uslu’ya, piyasa değeri 340 bin lira olan Mercedes 320-S model bir makam arabası hediye etmişti!
O da bunu, “Güvenli arabaya binmek benim de hakkım. Bu kimi niye ilgilendiriyor hiç anlamıyorum” diye savunmuştu.
***
Şimdi sıra geldi; “Değirmenin suyu nereden geliyor” sorusunun yanıtını aramaya...
Aşağıdaki soruları okuyun ve o arabanın kimlerin parasıyla, nasıl ve neden alındığına kendiniz karar verin:
***
1) Salim Bey... Güvenli bir araca binmenin hakkınız olduğunu, çünkü halen kullandığınız arabanın 1993 model bir Mercedes olup, eskidiğini söylüyorsunuz. Tamam, makam arabası olarak size tahsis edilen araçlardan biri bu 1993 model Mercedes de... Acaba bir de 2007 model Volvo S-80 aracınız yok mu? Bu araç özel imalat değil mi? Onun zırhları güvenliğinizi sağlamanıza yetmiyor mu? Neden bu arabadan hiç söz etmiyorsunuz?
2) Bu 340 bin TL’lik arabayı size bir sendikanızın hediye ettiğini söylüyorsunuz... Bu sendika, ilk toplu sözleşmesini henüz bu mart ayında imzalayan Öz Orman-İş Sendikası olabilir mi?
3) Eğer ikinci soruya verdiğiniz yanıt “Evet”se; henüz çiçeği burnunda bir sendika olan Öz Orman-İş bu parayı nereden buldu?
4) Üçüncü sorunun yanıtını verebilmeniz için size yardım edeyim:
Konfederasyonunuz, orman işçilerini üye kaydedebilmek için bu sendikadan önce Tarım Orman-İş adlı bir başka sendika kurdu mu?
5) İktidar, özellikle de dönemin Orman Bakanı, geçiciler başta olmak üzere tüm gayretkeş orman işçilerinin Türk-İş’e bağlı Türkiye Orman-İş Sendikası’ndan ayrılarak, sizin sendikanıza geçmesi için işçilere “telkin ve tavsiyeler” de bulundu mu? Bu yüzden işçilerin çoğu bu sendikaya geçmek zorunda kaldı mı?
6) Ama bu sendikanın kurucularının, gereken vasıflara sahip olmadıkları Ankara Valiliği’nin açtığı dava sonucunda mahkemede karara bağlandı mı?
7) Bu sendikanın kapatılması ihtimalini anladığınız anda, yerine size Mercedes 320-S hediye ettiği söylenen Öz Orman-İş Sendikası’nı apar topar kurdunuz mu?
8) İlk sendikayı, bu ikincisiyle birleştirip, ilk olarak bu yılın başında “toplu sözleşme yetkisi” aldınız mı?
9) Tüm toplu sözleşme görüşmelerinde binbir zorluk çıkaran iktidarı ikna edip, bu sendikanın ilk sözleşmesini, büyük bir sendikacılık başarısıyla (!) 6 günde imzaladınız mı?
10) Yine iktidarı ikna edip (!) bu sözleşmenin başlangıç tarihini 5 yıl öncesine kadar götürdünüz mü?
11) Bu sayede geçmişe dönük haklardan yararlanmak isteyen ormancı üyelerinizden, yine geçmiş 51 ayın aidatını aldınız mı? Bu 51 aylık aidat, kişi başına ortalama 3 bin TL’yi buluyor mu?
12) Bu parayı 25 bin işçinin maaşlarından kestiğinizi düşünürsek, sendikanızın kasasına giren toplam tutarın yaklaşık 75 milyon TL civarında olduğunu söyleyebilir miyiz?
13) Yani... Bu 340 bin liralık hediyenin nedeni; sizin iktidarla kurduğunuz iyi ilişkiler sayesinde, o sendikanın kasasına giren yüklü miktardaki bu para olabilir mi?
***
Ve son soru:
Hani; size lüks makam arabası alınmasını haber yapan gazetecilere, “Bu kimi niye ilgilendiriyor hiç anlamıyorum” diyorsunuz ya...
Şimdi anlayabildiniz mi?
*****
GÜNÜN SORUSU
Soru Hak-İş Başkanı Salim Uslu’ya:
Konfederasyonunuzda ve bağlı sendikalarınızda çalışan büro işçilerinin, hak ettikleri ikramiyelerini ödemediğiniz doğru mu? Doğruysa; o işçilere, kendi haklarını savunabilmeleri için DİSK’e mi, Türk-İş’e mi üye olmalarını önerirsiniz?
http://haber.gazetevatan.com/haberde...ryid=4&wid=102*****
Bu öyküyü yazmak elbette durup dururken gelmemişti aklıma... Hak-İş’e bağlı sendikaların üyelerinin ortalama maaşı 800 TL iken, bu sendikalardan biri Salim Uslu’ya, piyasa değeri 340 bin lira olan Mercedes 320-S model bir makam arabası hediye etmişti!
O da bunu, “Güvenli arabaya binmek benim de hakkım. Bu kimi niye ilgilendiriyor hiç anlamıyorum” diye savunmuştu.
***
Şimdi sıra geldi; “Değirmenin suyu nereden geliyor” sorusunun yanıtını aramaya...
Aşağıdaki soruları okuyun ve o arabanın kimlerin parasıyla, nasıl ve neden alındığına kendiniz karar verin:
***
1) Salim Bey... Güvenli bir araca binmenin hakkınız olduğunu, çünkü halen kullandığınız arabanın 1993 model bir Mercedes olup, eskidiğini söylüyorsunuz. Tamam, makam arabası olarak size tahsis edilen araçlardan biri bu 1993 model Mercedes de... Acaba bir de 2007 model Volvo S-80 aracınız yok mu? Bu araç özel imalat değil mi? Onun zırhları güvenliğinizi sağlamanıza yetmiyor mu? Neden bu arabadan hiç söz etmiyorsunuz?
2) Bu 340 bin TL’lik arabayı size bir sendikanızın hediye ettiğini söylüyorsunuz... Bu sendika, ilk toplu sözleşmesini henüz bu mart ayında imzalayan Öz Orman-İş Sendikası olabilir mi?
3) Eğer ikinci soruya verdiğiniz yanıt “Evet”se; henüz çiçeği burnunda bir sendika olan Öz Orman-İş bu parayı nereden buldu?
4) Üçüncü sorunun yanıtını verebilmeniz için size yardım edeyim:
Konfederasyonunuz, orman işçilerini üye kaydedebilmek için bu sendikadan önce Tarım Orman-İş adlı bir başka sendika kurdu mu?
5) İktidar, özellikle de dönemin Orman Bakanı, geçiciler başta olmak üzere tüm gayretkeş orman işçilerinin Türk-İş’e bağlı Türkiye Orman-İş Sendikası’ndan ayrılarak, sizin sendikanıza geçmesi için işçilere “telkin ve tavsiyeler” de bulundu mu? Bu yüzden işçilerin çoğu bu sendikaya geçmek zorunda kaldı mı?
6) Ama bu sendikanın kurucularının, gereken vasıflara sahip olmadıkları Ankara Valiliği’nin açtığı dava sonucunda mahkemede karara bağlandı mı?
7) Bu sendikanın kapatılması ihtimalini anladığınız anda, yerine size Mercedes 320-S hediye ettiği söylenen Öz Orman-İş Sendikası’nı apar topar kurdunuz mu?
8) İlk sendikayı, bu ikincisiyle birleştirip, ilk olarak bu yılın başında “toplu sözleşme yetkisi” aldınız mı?
9) Tüm toplu sözleşme görüşmelerinde binbir zorluk çıkaran iktidarı ikna edip, bu sendikanın ilk sözleşmesini, büyük bir sendikacılık başarısıyla (!) 6 günde imzaladınız mı?
10) Yine iktidarı ikna edip (!) bu sözleşmenin başlangıç tarihini 5 yıl öncesine kadar götürdünüz mü?
11) Bu sayede geçmişe dönük haklardan yararlanmak isteyen ormancı üyelerinizden, yine geçmiş 51 ayın aidatını aldınız mı? Bu 51 aylık aidat, kişi başına ortalama 3 bin TL’yi buluyor mu?
12) Bu parayı 25 bin işçinin maaşlarından kestiğinizi düşünürsek, sendikanızın kasasına giren toplam tutarın yaklaşık 75 milyon TL civarında olduğunu söyleyebilir miyiz?
13) Yani... Bu 340 bin liralık hediyenin nedeni; sizin iktidarla kurduğunuz iyi ilişkiler sayesinde, o sendikanın kasasına giren yüklü miktardaki bu para olabilir mi?
***
Ve son soru:
Hani; size lüks makam arabası alınmasını haber yapan gazetecilere, “Bu kimi niye ilgilendiriyor hiç anlamıyorum” diyorsunuz ya...
Şimdi anlayabildiniz mi?
*****
GÜNÜN SORUSU
Soru Hak-İş Başkanı Salim Uslu’ya:
Konfederasyonunuzda ve bağlı sendikalarınızda çalışan büro işçilerinin, hak ettikleri ikramiyelerini ödemediğiniz doğru mu? Doğruysa; o işçilere, kendi haklarını savunabilmeleri için DİSK’e mi, Türk-İş’e mi üye olmalarını önerirsiniz?
http://haber.gazetevatan.com/haberde...ryid=4&wid=102*****
Yorum