Fatih Altaylı
Küçülmenin aslı var mı?
01.07.2009 08:05:26
MALUM olur ya, öyle oldu.
Belge tartışmaları yapılırken yazdık: "Bu abuk sabuk gündemle bizi oyalayanlar Türkiye'nin bu yıl 2001 krizine yakın bir küçülme yaşamasına nasıl engel oluruz sorusuna yanıt arasalar daha iyi ederler.
Çünkü bu da bir darbe.
Hadi sıkıysa üç manşetle o darbeyi engelleyin!"
Dün Türkiye'nin ikinci çeyrekteki ekonomik verileri açıklandı.
Rekor kırdık.
Küçülmede!
Ben iyimser davranıp "2001 krizine yakın" demişim. Fazlası
Bırakın 2001 'i, 2. Dünya Savaşı döneminden, hani meşhur karnelerin olduğu dönemden bile fazla küçülmüşüz.
Neden, global kriz. Ama biz 'glob'un çoğundan fazla etkilenmişiz.
Bizden daha fazla küçülen iki Baltık ülkesi var.
Büyük ekonomiler arasında rekor bizde.
Bunları kimseyi suçlamak maksadıyla yazmıyorum. Tartışmamız gereken, odaklanmamız gereken meseleye değil de, belgelere saplanıp kaldığımız için yazıyorum.
Belge tartışmaktan başka bir şey tartışmaya vakit bulamadığımız için yazıyorum.
18 gündür belge tartışanlar acaba bugün ne tartışacaklar diye merak ettiğim için yazıyorum.
Düşünüyorum da, acaba yarın Başbakan çıkıp "Bu küçülme rakamının aslı yok, bu da fotokopi" dese nasıl olur.
Nereden küçülüyoruz?
TÜRKİYE rekor küçülmüş.
Sayılar çok zor yalan söyler, ama söylemez de değil.
Doğrusunu isterseniz etrafıma baktığım zaman bu rekor küçülmeyi teyit edecek bir tabloyu da göremiyorum.
Bu denli büyük bir küçülme olduğu zaman çarşı pazar boşalır. Dükkânlar kapanır, kepenkler iner, yaşam yavaşlar.
Taksim in göbeğinde çalışıyorum.
Allah biliyor ya, böyle bir manzara göremiyorum.
Her taraf dolu.
Bazen alışveriş merkezlerine gidiyorum.
Yiyecek içecek bölümleri iğne atsan yere düşmez vaziyette.
Makul fiyatlı mağazalar müşteri dolu.
Perakende zinciri sahibi bir dostum var. "Bu ay geçen aya göre üç misli ciro yaptık" diyor. İndirim sayesinde yapmışlar, ama "zarar etmiyoruz" diyor.
Gece Boğaz civarından geçemiyorum, oradaki eğlence mekânlarının önünde
kuyruk. Giren çıkanlara bakıyorum, öyle pek varlıklı bir halleri de yok.
Geçenlerde lüks sayılabilecek bir otomobil distribütörünün satış merkezine gittim. İçerde otomobil yok. Satış temsilcisi kıza sordum. "Hepsini sattık" dedi. İndirime otomobil yetiştirememişler. "2000 Euro'luk krizmiş" dedi kız gülerek. "O ne demek?" diye sordum. Vergi indirimi ortalama o kadar etkilemiş fiyatları.
Abuk sabuk, uçuk fiyatlara satılan saçma projeler dışında, emlak fiyatlarında da öyle bir düşüş görünmüyor.
Yollar otomobil dolu. Trafikte bir rahatlama, bir eksilme yok.
Türkiye yüzde 13.8 küçülmüş, ama çevrede, en azından İstanbul da bunun pek bir emaresi yok.
Buna mukabil kapanan şirket sayısında, işsiz sayısında, işten çıkarmalarda, kapasite kullanımında, kredi ve kredi kartı batağında büyük artış var.
Anlayan varsa, bana da anlatsın.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yemeyeceğimiz yemeğin içine tükürmediğimiz zaman
Küçülmenin aslı var mı?
01.07.2009 08:05:26
MALUM olur ya, öyle oldu.
Belge tartışmaları yapılırken yazdık: "Bu abuk sabuk gündemle bizi oyalayanlar Türkiye'nin bu yıl 2001 krizine yakın bir küçülme yaşamasına nasıl engel oluruz sorusuna yanıt arasalar daha iyi ederler.
Çünkü bu da bir darbe.
Hadi sıkıysa üç manşetle o darbeyi engelleyin!"
Dün Türkiye'nin ikinci çeyrekteki ekonomik verileri açıklandı.
Rekor kırdık.
Küçülmede!
Ben iyimser davranıp "2001 krizine yakın" demişim. Fazlası
Bırakın 2001 'i, 2. Dünya Savaşı döneminden, hani meşhur karnelerin olduğu dönemden bile fazla küçülmüşüz.
Neden, global kriz. Ama biz 'glob'un çoğundan fazla etkilenmişiz.
Bizden daha fazla küçülen iki Baltık ülkesi var.
Büyük ekonomiler arasında rekor bizde.
Bunları kimseyi suçlamak maksadıyla yazmıyorum. Tartışmamız gereken, odaklanmamız gereken meseleye değil de, belgelere saplanıp kaldığımız için yazıyorum.
Belge tartışmaktan başka bir şey tartışmaya vakit bulamadığımız için yazıyorum.
18 gündür belge tartışanlar acaba bugün ne tartışacaklar diye merak ettiğim için yazıyorum.
Düşünüyorum da, acaba yarın Başbakan çıkıp "Bu küçülme rakamının aslı yok, bu da fotokopi" dese nasıl olur.
Nereden küçülüyoruz?
TÜRKİYE rekor küçülmüş.
Sayılar çok zor yalan söyler, ama söylemez de değil.
Doğrusunu isterseniz etrafıma baktığım zaman bu rekor küçülmeyi teyit edecek bir tabloyu da göremiyorum.
Bu denli büyük bir küçülme olduğu zaman çarşı pazar boşalır. Dükkânlar kapanır, kepenkler iner, yaşam yavaşlar.
Taksim in göbeğinde çalışıyorum.
Allah biliyor ya, böyle bir manzara göremiyorum.
Her taraf dolu.
Bazen alışveriş merkezlerine gidiyorum.
Yiyecek içecek bölümleri iğne atsan yere düşmez vaziyette.
Makul fiyatlı mağazalar müşteri dolu.
Perakende zinciri sahibi bir dostum var. "Bu ay geçen aya göre üç misli ciro yaptık" diyor. İndirim sayesinde yapmışlar, ama "zarar etmiyoruz" diyor.
Gece Boğaz civarından geçemiyorum, oradaki eğlence mekânlarının önünde
kuyruk. Giren çıkanlara bakıyorum, öyle pek varlıklı bir halleri de yok.
Geçenlerde lüks sayılabilecek bir otomobil distribütörünün satış merkezine gittim. İçerde otomobil yok. Satış temsilcisi kıza sordum. "Hepsini sattık" dedi. İndirime otomobil yetiştirememişler. "2000 Euro'luk krizmiş" dedi kız gülerek. "O ne demek?" diye sordum. Vergi indirimi ortalama o kadar etkilemiş fiyatları.
Abuk sabuk, uçuk fiyatlara satılan saçma projeler dışında, emlak fiyatlarında da öyle bir düşüş görünmüyor.
Yollar otomobil dolu. Trafikte bir rahatlama, bir eksilme yok.
Türkiye yüzde 13.8 küçülmüş, ama çevrede, en azından İstanbul da bunun pek bir emaresi yok.
Buna mukabil kapanan şirket sayısında, işsiz sayısında, işten çıkarmalarda, kapasite kullanımında, kredi ve kredi kartı batağında büyük artış var.
Anlayan varsa, bana da anlatsın.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yemeyeceğimiz yemeğin içine tükürmediğimiz zaman
Yorum