Sivas Madımak Oteli

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • emin_070
    Senior Member
    • 03-07-2006
    • 3337

    Sivas Madımak Oteli



    Bugün 2 Temmuz... YaniSivas Madımak OlayLarı'nın yıldönümü. Tam 16 yıl önce, 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin kuşatılıp yakıldı. Oteldeki 33 yazar, ozan ve aydın katledildi.

    ÖZEL DAVET EDİLMİŞLERDİ
    Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında etkinliklerin bir bölümünün de Pir Sultan Abdal’ın sazının çalındığı Sivas şehir merkezinde yapılması öngörülmüştü. Bu kapsamda pek çok aydının yanı sıra Aziz Nesin bu etkinlik nedeniyle dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak bu kente gelmişti.

    OLAYLAR YAVAŞ YAVAŞ BAŞLADI
    2 Temmuz 1993 günü organize biçimde öğle saatlerinde Paşa ve Meydan camilerinden çıkan gruplar önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı kısmen tahrip etti. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.


    MADIMAK OTELİ'NDE BULUŞTULAR
    Hızını alamayan ve sayısı yaklaşık 10.000'e ulaşan grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000'e yaklaştı.

    OTEL ATEŞE VERİLDİ
    Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. bunun sonucunda taşlanarak camları kırılan Madımak oteli tutuşturulan perdelerler ve alt kattaki bulunan esyalarla birlikte yakıldı. Otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen,Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 37 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi.

    AZİZ NESİN LİNÇTEN KURTULDU
    Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.

    Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Gene olaylar sırasında Atatürk - Kongre ve Etnografya Müzesi önünde bulunan Atatürk büstü tahrip edildi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.

    kaynak: internethaber
  • malcolm
    Member
    • 17-02-2008
    • 1019

    #2
    Konu: Sivas Madımak Oteli

    vay be 16 yıl oldu demek zaman çok hızlı geçiyor

    Yorum

    • zigana
      Senior Member

      • 26-01-2004
      • 3796

      #3
      Konu: Sivas Madımak Oteli

      Madımak'ta 35 canı kurtaran BBP'li konuştu

      Diğer GÜNCEL haberlerini okumak için tıklayınız...
      Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te tüm Türkiye'nin hafızasından silmek istediği olaylar sırasında 35 kişiyi gizlice parti binasına alarak canlarını kurtaran BBP İl Başkanı yaşananları anlattı




      02 Temmuz 2009 14:55

      www.olay.com.tr haberi

      Neslihan Özaydın'ın söyleşisi


      Sivas'ta 2 Temmuz 1993`te meydana gelen ve tüm Türkiye`nin hafızasından silmek istediği olaylar sırasında 35 kişiyi gizlice parti binasına alarak canlarını kurtaran dönemin BBP İl Başkanı Ahmet Yıldız, o gün yaşanan sıcak anları OLAY`a anlattı.

      Sivas olaylarının üzerinden tam 16 yıl geçti. Siz dönemin yakın tanığı olarak yaşananları bir kez daha anlatır mısınız?

      O günlerde Aziz Nesin`in Sivas`a geleceği belli olduktan sonra, imzasız bildiriler yayınlanmaya başlandı. “Sivas`a böyle bir insan gelemez, gelirse biz göndeririz, olaylar çıkar” şeklinde bildiriler dağıtıldı. Bazı insanlar partimize bizzat gelerek, “Sivas`ın en büyük partilerinden birisiniz. Bir numayiş, bir gösteri yapacak mısınız?” şeklinde sorular soruyordu.

      Yönetim kurulundaki arkadaşlarımla görüşerek, ilin valisi ve emniyet müdürüyle görüşmek üzere talepte bulunduk. O zamanın Valisi Ahmet Karabilgin, bize randevu vermedi ama dönemin Emniyet Müdürü randevu verdi. Arkadaşlarımla beraber gittik, Sivas`ın hassas bir bölge olduğunu, bir gerginlik yaşanacağını, mümkünse Aziz Nesin programının Konya`daki gibi Sivas`ta da iptal edilmesi gerektiğini söyledik.

      Daha sonra Genel Başkanımız Rahmetli Muhsin Bey`le de konuşmalarımız sonucunda herhangi bir gösteriye katılmama kararı aldık. Cuma günü namazdan sonra kız kardeşimin evine gitmiştim. Yürüyüş olduğunu kardeşimden öğrendim. “Cuma namazından sonra İstasyon Caddesi`nde büyük bir kalabalık yürüyordu” dedi. O zaman kültür merkezinin yanında 8 katlı bir inşaatım vardı. İnşaata gittim. Üst katına çıkıp baktığımda kültür merkezinin etrafında büyük bir insan kalabalığı oluşmuş, bunlar kültür merkezine doğru geliyor, polis tekrar dağıtıyordu. Bu şekilde bir manzara vardı.

      “PROTESTO ETTİLER, KONUŞTURMADILAR”...
      Peki sonra siz gerginliği önlemek adına birşey yaptınız mı?

      Oradan parti il merkezine geldim. Kalabalık yavaş yavaş toplanınca bazı arkadaşlar bana da aşağıya inmemi söyledi. BBP olarak bu kalabalığa katılmama kararı aldığımızı söyledim ve arkadaşların çoğunu evlerine gönderdim. Daha sonra Sivas Emniyet Müdürü partiye geldi, kalabalığa konuşma yapmamı istedi. Aşağıya indim, zabıta arabasının üzerine çıkarak, konuşma yaptım ama Sivas`ta saygın bir parti olmamıza rağmen, kalabalığın beni protesto ettiğini gördüm ve buna çok şaşırdım. İnsanlar bizi protesto etti, konuşturmadı. Daha sonra ben tekrar partiye çıktım.

      Bir arkadaşımın bürosu Madımak Oteli`nin tam karşısındaydı ve arkadaşım bana devamlı telefon ederek, gerginliğin arttığını bildiriyordu. Emniyet müdürüne ulaştım. “Kalabalığı dağıtmaya çalışıyoruz” dediler. Saat 17.30-18.00 sıralarında arabaları devirmeye çalıştıklarını ve daha sonra da arabaları ters döndürdüklerini, araçlardan benzin aktığını öğrendik. Bu akan benzine kibrit atılmasıyla perdeler tutuşmuştu.
      Bu süreçte oteldekilerle nasıl karşılaştınız?

      Saat 19.00-19.30 sularında biz parti binamızda 8-10 kişi oturuyorduk. Ön tarafta salon, arkada da iki tane oda vardı. Parti daireden bozmaydı. Büyük odanın camları aniden kırıldı. Bizim arkadaşlarımızla onlar arasında münakaşalar, bağrışmalar oldu. Ben diğer arkadaşlarla beraber koridordan yatak holünden arka tarafa, odalara geçtim. Partinin arka tarafında 1 metre genişliğinde aydınlığımız vardı ve yüksek duvarlarla çevriliydi. Başka binalar da oraya bakıyordu ama hiçbirinin penceresi yok sanıyordum.

      Meğer pencereden dışarı bakınca sağ tarafımızda da 100-150 santim yüksekliğinde aydınlık devam ediyormuş ve bu arayı saçla, ahşapla kapatmışlar. Pencereden kırılan camdan baktığımda insanların o saçları yatırdığını ve onların üstünde toplu şekilde, korkmuş vaziyette durduğunu gördüm. “İl başkanıyım, bütün sorumluluk bana ait, lütfen partiye gelin” dedim. İçlerinden yaşlı bir bayan, “Öleceksem de burada öleceğim” dedi, girdi. Onun peşinden de diğer insanlar girdi. Toplam 35 kişiyi içerde ağırladık. Tabi içeri girdikleri zaman bir karışıklık oldu. Münakaşa falan olmasın diye konuşmayı yasakladım. Bir süre sonra dışardan silah sesleri gelmeye başladı. Herkesi yere oturttum, dışarısı kalabalık olduğu için apartmanın girişine iki kişi bıraktım. Kardeşime bile ‘otelden buraya sığınanlar oldu, burda birileri var` demedim. Çünkü o kalabalık duyarsa, partimizi de basarlar diye korkuyorduk. Emniyete de haber vermedik. Oradaki insanlardan ikisinin cam kırılması nedeniyle eli kanıyordu, onları bir arkadaşımla hastanaye gönderdim.
      Bu arada sanatçı Arif Sağ ile tanışmanız nasıl oldu?

      Arif Sağ, ellerini başının arasına almış oturuyordu. Elini şöyle çektim, “Sen Arif Sağ değil misin?” dedim. “Evet” dedi. “Senin türkülerini severek dinliyoruz kardeşim, sen ne arıyosun buralarda?” dedim. “Biz de anlayamadık Başkan” dedi. Hatta cevap vermeden “Sigaran var mı Başkan” diye sordu. Ben de bir yıl önce sigarayı bırakmıştım. Arkadaşlardan bir tanesi sigara tuttu. O alınca ben de sigara aldım, “Bak bıraktığım sigaraya da sen başlattın Arif Bey, haberin olsun” dedim. Bugün Arif Bey`in çıktığı televizyonlarda, yaptığı açıklamalarda bilhassa orada gördüğü muameleyi, orada gördüğü insanlığı ve yardımı anlatmasını istiyorum. Allah rızası için. Çünkü bu iş onun vebali, onun omuzlarında.

      Peki daha önce parti ile otel arasında bir bağlantı olduğunu hiç fark etmemiş miydiniz?

      Ben inşaat mühendisiyim, arka taraf aydınlığın otelle aynı aydınlık olduğunu bilmiyordum. Bazı gazeteler de neden gündüz kurtarmadığımızı sorup bizi eleştirmişti. Gündüz bize böyle bir müracaat gelmedi. Saat iki buçukta, belki de üçe doğru partinin kapısını ben açtım. Kimse bana “Şunları kurtaralım, burdan geçiş var” demedi. Yoksa neden kurtarmayalım?

      Yangında 37 kişinin öldüğünü ne zaman öğrendiniz?

      Partide otururken sakinleştikten sonra, hatta ikinci çaylarını içtikten sonra gelen arkadaşlardan ikisi ağlamaya başladı. “Orada arkadaşlarımız kaldı, onları da kurtaralım” dediler. İki kişi ve ben arka tarafa doğru yürüdük. Yatak olan kısımda kapıyı açtığımız zaman, arka iki odanın tamamen dumanla dolduğunu gördük. “Ben gelemem. Siz arkadaşlarınızı getirebilirseniz, getirin” dedim. Onlar da biraz sonra benim peşimden gelip geri döndüler. Silah sesleri kesildikten sonra emniyete telefon ettik ve 35 arkadaşın 2`sini hastaneye gönderdik. 33 arkadaş için de sivil bir araba gönderdiler, 33 kişiyi teslim ettim. Sarıldık, öpüştük. “Geçmiş olsun” dedik, gönderdik. Yukardaki insanların havasızlıktan dolayı vefat ettiğini ancak eve geldikten sonra televizyondan duydum.
      “EMNİYET İSTESE DAÐITABİLİRDİ”...
      Emniyet Müdürlüğü uyarıldığı halde neden yeterli önlem alınmadı?

      Kalabalık “dağıtın” uyarılarımıza rağmen saat 14.00`den 17.00`ye kadar dağıtılamadı. Emniyetin neden kalabalığı dağıtmadığını bilmiyorum. Güçleri mi yetmedi? O insanlara iki tane cop gösterilseydi, o kalabalık dağılırdı. Malesef 17.00`den sonra millet işlerinden de çıkınca kalabalık toplandıkça toplandı. Otelin penceresinden birileri bağırıyor, burdan birileri slogan atıyor. Velhasıl göz göre göre saat 14.00`den 17.00`ye kadar bu kalabalık seyredildi orada, bir şekilde dağıtılabilirdi. Burada emniyetin basiretsizliği var. Yangın da zaten 18.00-18.30 gibi oldu. O zamana kadar bu kalabalık dağıtılırdı. Ama malesef bu provakatörler dağıtılmasına da müsade etmedi. Malesef Sivasımızda böyle elim bir olayın yaşanmasına sebep oldular. Bu olaylardan sonra alevi komşularım, daire sattığım alevi insanlar oldu. Bizim şimdiye kadar alevilerle herhangi bir sorunumuz olmadı. Ama malesef dışardan gelen insanlar zaman zaman böyle provokatör hareketlerle insanlarımızı birbirine düşürmenin yollarını arıyor.
      Sizce kimdir bu provokatörler?

      Provokatörler, Türkiye tarihinde alevi-sünni, o tutmayınca sağcı-solcu ayrımını yapanlar, o tutmayınca inanan-inanmayan, o da tutmayınca laik-anti laik ayrımını yapanlar ve bunu körükleyenlerdir. Sivas`ta potansiyeli hayli yüksel olan BBP`nin İl Başkanı olmam nedeniyle bölgeyi az çok tanıyorum. Sivas olaylarında bu insanların vefatından sonra, Başbağlar`da 30-35 insanın kurşuna dizilmesi, buranın da Sünni köyü olması, yine Alevi-Sünni çatışmasını gündeme getirip, bundan medet uman insanların provokatörlük yapmasından başka birşey değildir diye düşünüyorum.

      Peki o günkü kalabalık arasında sizin tanıdığınız yüzler yok muydu?

      Kalabalık arasında tabi Sivaslı olması hasebiyle tanıdığımız insanlar vardı ama tanımadığım insanlar da vardı. Biz bunlardan rahatsısız. Esası “Tekbir” diye bağıran provokatörler. O görüntüleri yavaşlatarak da seyrettim. Tek tip elbiseliler bile vardı. Aynı elbiseleri giymiş insanlar ama Sivaslı değiller.
      Herhangi bir cemaati mi kastediyorsunuz?

      Bol giyimlerinden dolayı “Cemaat” diyebiliriz ama orada herhangi bir cemaatin de “Tek tip elbise giyelim, oraya gidelim” diyeceğini de zannetmiyorum. Bu kadar aptal bir cemaat de tanımıyorum.

      O dönemde bu kişiler emniyet tarafından tarafından belirlenmedi mi?

      Almışlar tabi o kişileri ama onların kim olduğunu bilmiyorum. Emniyetin arşivlerinde vardır.
      Bugüne kadar bir BBP`li olarak bu olay nedeniyle herhangi bir zarar gördünüz mü?

      Bu konu nedeniyle iş hayatımda veya özel hayatımda bir sorun yaşamadım. Ancak malesef bugün hala bütün Sivaslılar aynı kefeye konuyor. Sivas`ta kimin kapısını çalsanız, istediğiniz kadar misafir olursunuz. Malesef yarın yine gidecek insanlar, basbas bağıracaklar. Protesto ettik zannedecekler ama Sivaslıyı kıracaklar. Bunu kaşımanın hiç kimseye yararı yok. Hiçbir tarafı kırmadan, dökmeden Sivaslıyı anlamak lazım.
      Bugün aynı olaylar yaşansa nasıl davranırdınız?

      Bu olaylar on kere tekrarlansa, o insanları ben yine kurtarırdım. Bu işi solcu biri yapsaydı çok büyük bir ödül alırdı ama malesef her sene gazetelerde bu olayı enine boyuna bilmeyen insanlar BBP`yi de suçladılar, bizi de suçladılar. Sadece genel merkezimiz plaket verdi. Eğer entellektüel biri olsaydık çok büyük ödüller alırdık.
      “VİCDANIM RAHAT”...
      Geçmişe dönüp baktığınızda, keşke şunu da yapsaydım dediğiniz oluyor mu? Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz? İçiniz rahat mı?

      Samimi söylüyorum rahatım, vicdanım rahat. Benim bir tane partili arkadaşım mahkum olmadı. Bir tane arkadaşım hapis yatmadı. O da benim sayemde oldu. Çoğu arkadaşım geliyor bana sarılıyor, öpüyor hala. “Ben senin yüzünden eve gittim başkanım” diyor. “Başkan Refah Partisi`nin İl Başkanı da orada, Belediye Başkanı da orada, parsayı onlara kaptırıyorsun” diyen insanları ben evlerine gönderdim. Bu insanlar beni hala hürmet duygusuyla arıyor.

      Ben müsterihim. 40 senedir siyasetle uğraşıyorum. Muhsin Bey ile liseden arkadaşım. Daha bir kere yumruk yumruğa kavga etmedim. Bir kere karakola ifade vermeye veya başka bir nedenle gitmedim. 80 öncesinde ülkü ocağı başkanlığı ve Milliyetçi Çalışma Partisi`nde yöneticilik yaptım. Rahmetli Türkeş döneminde 25 yaşında Adapazarı`nda il başkanı oldum. Bugün ailem o insanları kurtardığım için benimle gurur duyuyor. Kurtardığım insanlar arasında alevi olduğu halde BBP yönetimine geçen bile var.
      Bugün 2 Temmuz...Sivas`ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri`ne katılan 37 aydının Madımak Oteli`ni basan on binlerce kişinin çıkardığı yangında feci şekilde can vermelerinin 16. yıldönümü... Olayın canlı tanığı dönemin Büyük Birlik Partisi Sivas İl Başkanı Ahmet Yıldız, bugün Bursa`da yaşıyor.

      Kendi canını tehli***e atıp oteldeki 35 kişiyi parti binasına gizlice geçirerek hayatlarını kurtaran Yıldız, o gün yaşananları ilk ağızdan anlattı. Aralarında sanatçı Arif Sağ`ın da bulunduğu 35 kişinin hayatını kurtaran Yıldız, provokatörler eliyle gerçekleşen katliamda kalabalığı dağıtamayan emniyetin de basiretsiz davrandığına işaret ediyor. Bugün hala hem Sivas`ın, hem de BBP`nin suçlanmasına tepkili olan Yıldız, “Benim vicdanım rahat, müsterihim” diyor.

      www.olay.com.tr



      www.olay.com.tr

      Yorum

      • aaron_1212
        Senior Member
        • 03-11-2006
        • 4376

        #4
        Konu: Sivas Madımak Oteli

        Halkımız ne kolay provokasyonlara geliyor, nede çabuk gaza geliyoruz
        Tavukmu öldürüyorsun kardeşim, insan onlar insan, Kafirde olsa Zındıkta, müslüman da olsa insandır.
        Bir insanın canını Ancak Allah alır, beşer bunu yaparsa İlahlık taslamış olur.

        Yorum

        • emin_070
          Senior Member
          • 03-07-2006
          • 3337

          #5
          Konu: Sivas Madımak Oteli

          Originally posted by aaron_1212
          Halkımız ne kolay provokasyonlara geliyor, nede çabuk gaza geliyoruz
          Tavukmu öldürüyorsun kardeşim, insan onlar insan, Kafirde olsa Zındıkta, müslüman da olsa insandır.
          Bir insanın canını Ancak Allah alır, beşer bunu yaparsa İlahlık taslamış olur.

          haklısın üstat

          Yorum

          • zigana
            Senior Member

            • 26-01-2004
            • 3796

            #6
            Konu: Sivas Madımak Oteli

            Arif Sağ'dan tarihe geçecek itiraf
            06 Temmuz 2009 Pazartesi 18:53
            Madımak anma törenlerini provoke etmek isteyen ve Yazıcıoğlu'nu suçlayan o pankarta en iyi cevabı Arif Sağ verdi.

            Sanatçı Arif Sağ, Madımak Oteli yangını sırasında kendisinin de içinde bulunduğu 40'tan fazla kişinin kurtulmasında, dönemin BBP il başkanının önemli katkısının olduğunu söyledi.

            BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu'nun "Arif Sağ konuşsun" çağrısının ardından görüşünü aldığımız Arif Sağ, Madımak Oteli yangınını, yazılan bir senaryonun hayata geçirilmesi olarak gördüğünü söyledi. "Madımak bence senaryosu yazılmış oynanmış bir oyundur. Ama senaroyoyu kim yazdı bilmiyorum" diyen Arif Sağ, ihmalkar olarak gördüğü dönemin cumhurbaşkanı, başbakanı ve içişleri bakanının suçlu olduğunu, bu isimlerin faturayı ödemesi gerektiğini kaydetti. Otelin 8 saat boyunca taşlandığını, ilgili yerlere haber verildiğini ancak herhangi bir müdahalede bulunulmadığını anlatan Arif Sağ, "Bir anlık bir şey değil bu. Ben yetkililerle konuştum. Aziz Nesin konuştu. Kimse müdahale etmedi. Otel askerin, polisin gözü önünde yakıldı ama kimse müdahale etmedi. Devlet seyirci oldu." şeklinde konuştu.

            O gün yaşadıkları ve nasıl kurtulduklarıyla ilgili daha önce çok defa açıklama yaptığını anlatan Arif Sağ, şunları söyledi: "Otel yanmaya başladığı zaman arkadaki camı kırdılar, biz de camdan bir boşluğa atladık. O boşluğun ne olduğunu da bilmiyorduk. Atladığımız yerdeki tenekeler yıkıldı, biz balkona düştük. Balkon da Büyük Birlik Partisi'nin binasının balkonuymuş. Otel ile bina arasında bir balkon. Sonra orada patırtılar kütürtüler duyuldu. Karşı koydular önce oradaki insanlar. 'Biz sizi çağırmadık' gibi şeyler söylediler. Sonra BBP'nin il başkanı ya da başkan yardımcısıydı kim olduğunu bilmiyorum. Bir arkadaş beni görünce itiraz edenleri durdurdu bizi içeri aldılar. 41-42 kişiydik. İçeri girdik oturduk. Sonra bizi içeri aldırtan arkadaş, 'Arif abi, Allah'ın hikmetine bak. Yıllar önce Kızıdağ'da bir kış günü arabam bozulmuştu. Sen durdun beni arabana aldın. Sivas'a getirdin beni ölümden kurtardın. Bugün de Allah kısmet etti ben sizi ölümden kurtardım' şeklinde konuştu. Orada bir saat kaldık, bizi emniyet müdürlüğüne götürdüler. Orada yaşadığımız budur. Biz hiç bir zaman 'BBP'liler geldiler bizi yaktılar' gibi bir laf etmedik. Öyle bir şey yok."

            " http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=198837 "

            Yorum

            • fatih143
              Junior Member
              • 10-03-2007
              • 337

              #7
              Konu: Sivas Madımak Oteli

              burada madımak söyleniyor ama madımak ölenler için şerefsizler başbağlarda 33 kardeşimizi yaktılar öldürdüler onu niye söylemiyorsunuz sırf 33 kardeşimizi madımakın intikamını almak için yaptık demişler
              başbağlardaki ölen kardeşlerimiz insan deyilmi

              Yorum

              • zigana
                Senior Member

                • 26-01-2004
                • 3796

                #8
                Konu: Sivas Madımak Oteli

                Originally posted by fatih143
                burada madımak söyleniyor ama madımak ölenler için şerefsizler başbağlarda 33 kardeşimizi yaktılar öldürdüler onu niye söylemiyorsunuz sırf 33 kardeşimizi madımakın intikamını almak için yaptık demişler
                başbağlardaki ölen kardeşlerimiz insan deyilmi
                ha madımak ha başbağlar
                insan öldürmek ALLAH tarafından verilen en büyük suctur.
                kim olması değil
                her iki bolgedede öldürenler cok büyük insanlık sucu işlemişlerdir.
                bakalım dier tarafta bunun hesabını nasıl verecekler

                Yorum

                İşlem Yapılıyor