Yılın ilk 6 ayında bütçe harcamaları yüzde 24.1 arttı. Buna karşılık gelirleri artmadı. Sorun, gelirler artmazken giderlerin artmasına göz yumulmasından kaynaklanıyor.
Acaba giderler neden artıyor? Ne oldu da geçen yılın ilk 6 ayında 100 milyar TL olan giderler bu yıl 124 milyar TL’ye yükseldi?
(1) Faiz gideri 6.5 milyar TL arttı. Faizler düşüyor ama, bu artış önceki yılların yüksek faizli borçlanmasından ve iç borçlanmadaki artıştan kaynaklanıyor. (Bu artışta hükümetin yapacağı bir şey yok.)
(2) Maaş ve ücret harcamaları 4.4 milyar TL arttı. Demek ki maaş ve ücretler arttı. Veya yeni personel alındı. (Bu artış engellenebilirdi.)
(3) Mal ve hizmet alımları için harcanan para 1.5 milyar TL arttı. Demek ki, her şeye rağmen Büyük Türk Büyükleri’ne makam otomobilleri alındı. Benzer harcamalar yapıldı. (Bırakınız artışı, kısıntı yapılabilirdi.)
(4) Cari transferler 10.8 milyar TL arttı. Cari transferlerin ağırlığı, sosyal güvenlik kurumları açıklarını kapatmak için harcanan paralar ile sağlık harcamalarına harcanan paralar ve de mahalli idarelere bütçeden aktarılan paralardan oluşur. (Bu harcamalarda kısıntı yapılabilirdi.)
Hükümet seyirci kaldı
İşte bu 4 harcama kaleminin 6 ayda bütçeye getirdiği ek yük 24.3 milyar TL. İşte bu rakama bakılarak deniliyor ki, “Yıl sonunda açık 50 milyar TL’yi bulur!”
Hükümet (1) “Mademki gelirler artmıyor, giderleri frenleyeyim” diyebilirdi. Anlaşıldığı kadar bol keseden harcamayı sürdürmek istiyor. (2) Önce harcamaları artırıyor. Sonra artan harcamaları karşılamak için para bulmaya çalışıyor.
Bütçe açığı 2 yoldan kapatılabilir:
(1) Önce artırılabildiği kadar vergiler artırılır.
(2) Ama vergi artırılarak büyük açıklar kapatılamaz. Onun için mecburiyetten borçlanılır.
Bir üçüncü yol daha vardır. O da özelleştirmedir veya kamunun malını mülkünü yok fiyata satmadır. Özelleştirecek malları bitirdik. Kısa sürede satacak mal bulmak zor olacak.
Gerçekçi olalım. Hükümet yeni vergiler getirmeye devam edecek. Hiç olmazsa bundan sonra vergi kapsamı ve vergi oranları belirlenirken daha ciddi davranılsın.
Gerçekçi olalım. Yeni vergiler açığı kapatmaya yetmeyecek. Hükümet büyük miktarlarda iç borçlanmaya gidecek. Büyük miktarda iç borçlanma (1) Faizin yükselmesine yol açacak . (2) Bankaların reel sektöre yöneltebileceği imkânları kısacak.
Hükümet giderler artarken seyirci kalacağına giderleri frenlese, şu kritik dönemde, böyle büyük bütçe açığı ortaya çıkmaz, bu şekilde vergi artırımı ve iç borçlanma zorunluluğuyla karşılaşılmazdı.
Acaba giderler neden artıyor? Ne oldu da geçen yılın ilk 6 ayında 100 milyar TL olan giderler bu yıl 124 milyar TL’ye yükseldi?
(1) Faiz gideri 6.5 milyar TL arttı. Faizler düşüyor ama, bu artış önceki yılların yüksek faizli borçlanmasından ve iç borçlanmadaki artıştan kaynaklanıyor. (Bu artışta hükümetin yapacağı bir şey yok.)
(2) Maaş ve ücret harcamaları 4.4 milyar TL arttı. Demek ki maaş ve ücretler arttı. Veya yeni personel alındı. (Bu artış engellenebilirdi.)
(3) Mal ve hizmet alımları için harcanan para 1.5 milyar TL arttı. Demek ki, her şeye rağmen Büyük Türk Büyükleri’ne makam otomobilleri alındı. Benzer harcamalar yapıldı. (Bırakınız artışı, kısıntı yapılabilirdi.)
(4) Cari transferler 10.8 milyar TL arttı. Cari transferlerin ağırlığı, sosyal güvenlik kurumları açıklarını kapatmak için harcanan paralar ile sağlık harcamalarına harcanan paralar ve de mahalli idarelere bütçeden aktarılan paralardan oluşur. (Bu harcamalarda kısıntı yapılabilirdi.)
Hükümet seyirci kaldı
İşte bu 4 harcama kaleminin 6 ayda bütçeye getirdiği ek yük 24.3 milyar TL. İşte bu rakama bakılarak deniliyor ki, “Yıl sonunda açık 50 milyar TL’yi bulur!”
Hükümet (1) “Mademki gelirler artmıyor, giderleri frenleyeyim” diyebilirdi. Anlaşıldığı kadar bol keseden harcamayı sürdürmek istiyor. (2) Önce harcamaları artırıyor. Sonra artan harcamaları karşılamak için para bulmaya çalışıyor.
Bütçe açığı 2 yoldan kapatılabilir:
(1) Önce artırılabildiği kadar vergiler artırılır.
(2) Ama vergi artırılarak büyük açıklar kapatılamaz. Onun için mecburiyetten borçlanılır.
Bir üçüncü yol daha vardır. O da özelleştirmedir veya kamunun malını mülkünü yok fiyata satmadır. Özelleştirecek malları bitirdik. Kısa sürede satacak mal bulmak zor olacak.
Gerçekçi olalım. Hükümet yeni vergiler getirmeye devam edecek. Hiç olmazsa bundan sonra vergi kapsamı ve vergi oranları belirlenirken daha ciddi davranılsın.
Gerçekçi olalım. Yeni vergiler açığı kapatmaya yetmeyecek. Hükümet büyük miktarlarda iç borçlanmaya gidecek. Büyük miktarda iç borçlanma (1) Faizin yükselmesine yol açacak . (2) Bankaların reel sektöre yöneltebileceği imkânları kısacak.
Hükümet giderler artarken seyirci kalacağına giderleri frenlese, şu kritik dönemde, böyle büyük bütçe açığı ortaya çıkmaz, bu şekilde vergi artırımı ve iç borçlanma zorunluluğuyla karşılaşılmazdı.
Yorum