BAŞBAKAN Erdoğan, arada sırada şairlerin ünlü şiirlerinden beyitler, kıtalar okur ya da halkın dilinden düşmeyen deyimleri tekrarlar, hatırlatır.
Başbakan bunu durup dururken yapmaz, halk ağzıyla “laf sokuşturur, kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!” der.
* * *
MESELA Yunus Emre'den bir beyit okumuş:
“Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı.”
Bizdeki kaynağa göre “kestire başı” değil “bitire başı”...
Ha “kestire başı” ha “bitire başı” fark etmez, Başbakan bunu niye söylüyor, kimler için söylüyor?
* * *
NEREDEYSE kendisini İmralı'ya davet edip “Şu masumun gönlünü alıverin” diyecek hale gelen, kendi partisinden bazı milletvekilleri için söylüyor.
Sık sık yazdık, “Terörle bir yere varılamaz” diyenlerin ne hale düştükleri ortada... Evet, terörle bir yerlere varıldı ama, sanırız Başbakan'ın İmralı ziyaretine kadar varamadı!
* * *
BAŞBAKAN'IN okuduğu dörtlük şöyle:
“Söz ola kese savaşı
Söz ola bitire başı
Söz ola ağulu aşı
Bağ ile yağ ede bir söz”
* * *
BAŞBAKAN'IN son günlerde kullandığı bir deyim de var, bu deyimi halk arasında bilmeyen yoktur:
“Kızına sahip ol, olmazsan ya davulcuya kaçar ya zurnacıya!”
Başbakan kim için söylüyor bu lafı?
Bize göre, cesedi parçalanmış, çöp kutusuna atılan genç kızın anası ve babası için söylüyor.
Kahvede böyle ahkâm kesilir ama Başbakanlık'ta oturan zat-ı muhterem böyle deyince, o ailenin halini düşünsenize...
* * *
ŞİİRLE, şairle yaşamak, anlamak ne güzel...
Nesimi'nin anlattığı gibi...
“Ben melamet hırkasını
Kendim giydim eynime
Ar-ı namus şişesini
Taşa çaldım kime ne?
*
Sofular haram demişler
Aşkımın şarabına
Ben doldurur, ben içerim
Günah benim kime ne?
*
Kah giderim medreseye
Ders okutur hak için
Kah giderim meyhaneye
Dem çekerim aşk için
*
Kah çıkarım gökyüzüne
Seyrederim alemi
Kah inerim yeryüzüne
Seyreder alem beni
*
Nesimi'ye sorsalar
Yarin ile hoş musun,
Hoş olayım olmayayım
O yar benim kime ne?”
* * *
BAŞBAKAN'IN bu şiirden hoşlanmadığını tahmin ederiz, ama şiir bu, şairin sağı solu belli olmaz ki!
İnşallah Başbakan da Nesimi'yi hoşgörüyle okumuştur.
* * *
MADEM şiirle başladık, şiirle bitirelim...
Ya da Yunus Emre'yle başladık, Yunus Emre'yle bitirelim:
“Birkaç gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil.”
Başbakan bunu durup dururken yapmaz, halk ağzıyla “laf sokuşturur, kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!” der.
* * *
MESELA Yunus Emre'den bir beyit okumuş:
“Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı.”
Bizdeki kaynağa göre “kestire başı” değil “bitire başı”...
Ha “kestire başı” ha “bitire başı” fark etmez, Başbakan bunu niye söylüyor, kimler için söylüyor?
* * *
NEREDEYSE kendisini İmralı'ya davet edip “Şu masumun gönlünü alıverin” diyecek hale gelen, kendi partisinden bazı milletvekilleri için söylüyor.
Sık sık yazdık, “Terörle bir yere varılamaz” diyenlerin ne hale düştükleri ortada... Evet, terörle bir yerlere varıldı ama, sanırız Başbakan'ın İmralı ziyaretine kadar varamadı!
* * *
BAŞBAKAN'IN okuduğu dörtlük şöyle:
“Söz ola kese savaşı
Söz ola bitire başı
Söz ola ağulu aşı
Bağ ile yağ ede bir söz”
* * *
BAŞBAKAN'IN son günlerde kullandığı bir deyim de var, bu deyimi halk arasında bilmeyen yoktur:
“Kızına sahip ol, olmazsan ya davulcuya kaçar ya zurnacıya!”
Başbakan kim için söylüyor bu lafı?
Bize göre, cesedi parçalanmış, çöp kutusuna atılan genç kızın anası ve babası için söylüyor.
Kahvede böyle ahkâm kesilir ama Başbakanlık'ta oturan zat-ı muhterem böyle deyince, o ailenin halini düşünsenize...
* * *
ŞİİRLE, şairle yaşamak, anlamak ne güzel...
Nesimi'nin anlattığı gibi...
“Ben melamet hırkasını
Kendim giydim eynime
Ar-ı namus şişesini
Taşa çaldım kime ne?
*
Sofular haram demişler
Aşkımın şarabına
Ben doldurur, ben içerim
Günah benim kime ne?
*
Kah giderim medreseye
Ders okutur hak için
Kah giderim meyhaneye
Dem çekerim aşk için
*
Kah çıkarım gökyüzüne
Seyrederim alemi
Kah inerim yeryüzüne
Seyreder alem beni
*
Nesimi'ye sorsalar
Yarin ile hoş musun,
Hoş olayım olmayayım
O yar benim kime ne?”
* * *
BAŞBAKAN'IN bu şiirden hoşlanmadığını tahmin ederiz, ama şiir bu, şairin sağı solu belli olmaz ki!
İnşallah Başbakan da Nesimi'yi hoşgörüyle okumuştur.
* * *
MADEM şiirle başladık, şiirle bitirelim...
Ya da Yunus Emre'yle başladık, Yunus Emre'yle bitirelim:
“Birkaç gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil.”