Dünyada nüfusu 10 milyonun üzerinde kaç şehir var?
26...
Peki bu 26 şehrin içinde, ki en kalabalığının nüfusu 34 milyon, kaç tanesinde metrobüs benzeri bir sistem var?
0...
Yok...
Bizden hariç 25 kenti yönetenler böyle bir toplu taşıma sistemini akıl edememişler.
Üstelik bu şehirlerin içinde Tokyo, Seul, New York, Kahire, Moskova falan var.
Bu koca koca şehirleri yöneten adamların hiçbirinin aklına gelmemiş metrobüs, bizimkilerin aklına gelmiş...
Allah razı olsun...
Benim nerden aklıma geldi peki bu 'yüzyılın projesi' (Kadir Topbaş böyle demişti).
Geçen perşembe günü Hollanda'dan tanesini 1 milyon 200 bin euroya aldığımız teknolojik garabetlerden biri yolda kalınca, İstanbullular metrobüs yolunda kilometrelerce yürüdüler.
O görüntüleri izleyince aklıma geldi...
Hatta resimleri de vardı elimde ama...
Geçen o yürüyenlerin resmini koyunca aralarından biri beni savcıya şikayet etti.
Onu o yolda yürüten suçlu değil, benim yani...
Şimdi mahkeme devam ediyor bu otobüslerin alımları ile ilgili...
Dünyanın en ilkel toplu taşıma projesine nasıl oluk oluk paralar harcandığını göreceğiz...
Kimlerin cebine ne paraların girdiğini...
Kimlerin zengin olduğunu...
Tabii Türkiye'de gerçekten adalet varsa...
Bu arada...
Türkiye demişken...
Nasıl garip bir memleket olduk anlamak mümkün değil.
Geçen hafta Hacettepe Üniversitesi Rektörü ile eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan arasında geçen bir konuşmayı yazdım...
Konuşmanın içeriği kısaca Kemal Abi'nin hastaneye alınan yumurtaların kimden alındığını ve neden oğlunun yumurtalarının alınmadığıydı.
Yazıya tepki geldi...
Ama Kemal Abi'den değil...
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener'den...
Uzun bir açıklama yollamış kendisi...
Özetle 'Yok öyle bir konuşma. Yalan yazmayın' diyor.
Peki niye?
Onu gücendirecek, utandıracak bir durum yok ortada...
Yumurtaları soran Unakıtan...
Rektör eğer o konuşmadan sonra almadıysa yumurtaları Unakıtanlar'dan ona ne?
Yalan yazıyormuşum...
Sayın Rektör bu konuşmayı hangi siyasi parti liderine anlattığını hatırlıyor mu acaba?
Çünkü bu durumda yalancı ben değil o partinin genel başkanı oluyor...
Uğur Hoca bir tekzip de oraya göndersin bir zahmet.
26...
Peki bu 26 şehrin içinde, ki en kalabalığının nüfusu 34 milyon, kaç tanesinde metrobüs benzeri bir sistem var?
0...
Yok...
Bizden hariç 25 kenti yönetenler böyle bir toplu taşıma sistemini akıl edememişler.
Üstelik bu şehirlerin içinde Tokyo, Seul, New York, Kahire, Moskova falan var.
Bu koca koca şehirleri yöneten adamların hiçbirinin aklına gelmemiş metrobüs, bizimkilerin aklına gelmiş...
Allah razı olsun...
Benim nerden aklıma geldi peki bu 'yüzyılın projesi' (Kadir Topbaş böyle demişti).
Geçen perşembe günü Hollanda'dan tanesini 1 milyon 200 bin euroya aldığımız teknolojik garabetlerden biri yolda kalınca, İstanbullular metrobüs yolunda kilometrelerce yürüdüler.
O görüntüleri izleyince aklıma geldi...
Hatta resimleri de vardı elimde ama...
Geçen o yürüyenlerin resmini koyunca aralarından biri beni savcıya şikayet etti.
Onu o yolda yürüten suçlu değil, benim yani...
Şimdi mahkeme devam ediyor bu otobüslerin alımları ile ilgili...
Dünyanın en ilkel toplu taşıma projesine nasıl oluk oluk paralar harcandığını göreceğiz...
Kimlerin cebine ne paraların girdiğini...
Kimlerin zengin olduğunu...
Tabii Türkiye'de gerçekten adalet varsa...
Bu arada...
Türkiye demişken...
Nasıl garip bir memleket olduk anlamak mümkün değil.
Geçen hafta Hacettepe Üniversitesi Rektörü ile eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan arasında geçen bir konuşmayı yazdım...
Konuşmanın içeriği kısaca Kemal Abi'nin hastaneye alınan yumurtaların kimden alındığını ve neden oğlunun yumurtalarının alınmadığıydı.
Yazıya tepki geldi...
Ama Kemal Abi'den değil...
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener'den...
Uzun bir açıklama yollamış kendisi...
Özetle 'Yok öyle bir konuşma. Yalan yazmayın' diyor.
Peki niye?
Onu gücendirecek, utandıracak bir durum yok ortada...
Yumurtaları soran Unakıtan...
Rektör eğer o konuşmadan sonra almadıysa yumurtaları Unakıtanlar'dan ona ne?
Yalan yazıyormuşum...
Sayın Rektör bu konuşmayı hangi siyasi parti liderine anlattığını hatırlıyor mu acaba?
Çünkü bu durumda yalancı ben değil o partinin genel başkanı oluyor...
Uğur Hoca bir tekzip de oraya göndersin bir zahmet.