Küresel ısınma yüzünden Himalaya buzullarındaki erime hızlandı. Uzmanlar, buzulların bu hızla erimesinin önce ırmakların taşmasına, sonra da kuraklığa yol açacağı uyarısını yapıyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) raporuna göre Çin, Nepal ve Kuzey Hindistan’da yüzmilyonlarca kişi önce sel felaketleri, sonra da su kıtlığıyla karşı karşıya kalacak. WWF raporu, Hindistan’ın kuzeyi ve Nepal’de kimi göllerde buharlaşma ve su seviyesinde düşüş tespit edildiğini ortaya koyuyor.
KURAKLIK BİRİNCİ TEHLİKE
Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın raporu, iklimin daha da ısınması ve Himalaya buzullarının bu hızla erimesi halinde, akarsu ve nehirlerin taşacağı ve su baskınların yaşanacağını belirtiyor. Tahminlere göre, 30 ila 40 yıl sonra su seviyesi normale dönse dahi, geriye söz konusu bölgelerde ekonomik ve ekolojik sorunlar kalacak. Bunların en ciddisi ise kuraklık.
TARIM RİSK ALTINDA
Bölge halklarının başlıca geçim kaynağı tarım. Su kaynaklarındaki azalması mahsullerin ve gelirlerin azalması anlamına geliyor. Taşan ırmakların yaratacağı seller tarım alanlarını kaplayarak ekilemez hale getirecek. Buzulların erimeye devam etmesi, hidroelektrik enerjisinin de sonunu getirecek, bu da uzun vadede tarım ve kentleşmeyi sekteye uğratacak. Himalaya buzulları 33 bin kilometrekarelik alanı kaplayarak 7 büyük ırmağı besliyor. Ganj, Indus, Sarı ırmak, Gökırmak gibi ırmaklar, dünyanın en kalabalık nüfuslarına sahip bölgelerden geçiyor.
ÇİN HÜKÜMETİNE UYARI
Çin hükümeti, ülkenin geri kalan batı bölgelerinin gelişmesi için özel projelerle tarım ve endüstriyi destekliyordu. Ancak, kırsal bölgelerde artan kentleşme su ihtiyacını arttırıyor. Uzmanlar, Çin hükümetinin devasa ve iddialı projelerinin bölgedeki ekolojik dengeyi daha da bozabileceğine dikkat çekiyor. WWF uzmanları Çin hükümetinin bölgenin hassas dengelerini gözetmesi gerekeceğini vurguluyor.
(NTVMSNBC)
KURAKLIK BİRİNCİ TEHLİKE
Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın raporu, iklimin daha da ısınması ve Himalaya buzullarının bu hızla erimesi halinde, akarsu ve nehirlerin taşacağı ve su baskınların yaşanacağını belirtiyor. Tahminlere göre, 30 ila 40 yıl sonra su seviyesi normale dönse dahi, geriye söz konusu bölgelerde ekonomik ve ekolojik sorunlar kalacak. Bunların en ciddisi ise kuraklık.
TARIM RİSK ALTINDA
Bölge halklarının başlıca geçim kaynağı tarım. Su kaynaklarındaki azalması mahsullerin ve gelirlerin azalması anlamına geliyor. Taşan ırmakların yaratacağı seller tarım alanlarını kaplayarak ekilemez hale getirecek. Buzulların erimeye devam etmesi, hidroelektrik enerjisinin de sonunu getirecek, bu da uzun vadede tarım ve kentleşmeyi sekteye uğratacak. Himalaya buzulları 33 bin kilometrekarelik alanı kaplayarak 7 büyük ırmağı besliyor. Ganj, Indus, Sarı ırmak, Gökırmak gibi ırmaklar, dünyanın en kalabalık nüfuslarına sahip bölgelerden geçiyor.
ÇİN HÜKÜMETİNE UYARI
Çin hükümeti, ülkenin geri kalan batı bölgelerinin gelişmesi için özel projelerle tarım ve endüstriyi destekliyordu. Ancak, kırsal bölgelerde artan kentleşme su ihtiyacını arttırıyor. Uzmanlar, Çin hükümetinin devasa ve iddialı projelerinin bölgedeki ekolojik dengeyi daha da bozabileceğine dikkat çekiyor. WWF uzmanları Çin hükümetinin bölgenin hassas dengelerini gözetmesi gerekeceğini vurguluyor.
(NTVMSNBC)
Yorum