Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

    Milli Eğitim Bakanı Çubukçu ile önceki gün, uzunca bir sohbet gerçekleştirdik. Bu bir fikir alışverişi şeklindeydi. O farklı konularda benim neler düşündüğü sordu. Ben de konulara nasıl baktığını yakalamaya çalıştım. Bir röportaj değildi. Dolayısıyla eğitimin genel sorunları hakkında neler düşündüğünden çok, gözlemlerimi ve olaylara bakış açısını değerlendireceğim.
    Eğitim konularını, daha somut bir çerçevede konuşacağımız günler gelmeyecek mi? Elbette gelecek. Ama şu sıralar, sıkı bir şekilde ders çalışıyor. Sorunları öğrenmekle kalmayıp, çözüm yolları da arıyor.
    Peki ne zaman hazır hale gelir?
    Fazla zaman alacağını sanmıyorum.
    Önemli olan konulara yaklaşımı. Şimdi onun arayışında. Bunu belirledikten sonra atacağı adımlar peş peşe gelecektir.
    Hüseyin Çelik gibi ben her şeyi bilirim havasında değil. Eğitim sistemiyle olan tek ilgisinin oğlunun öğrencilik yaşamı olduğunu büyük bir rahatlılıkla dile getiriyor. Bilmediği konuları, açık yüreklilikle söylüyor, “Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusunu, çok farklı kesimlerden isimlere içtenlikle sorabiliyor.
    “Bilmediğini bilmek de en büyük erdemlerden biridir” diyenleri haklı çıkarırcasına öğrenme tutkusu içerisinde. Sınava hazırlanan öğrenciler gibi gecesi gündüzüne karışmış. Ama sınavları, hele hele çocuklara çocukluklarını unutturan sınavları hiç sevmiyor.
    Son dönemde gördüğümüz bakanlardan çok farklı bir yönü var. Hemen her konuya bir anne ve veli duyarlılığıyla yaklaşıyor. Kendi oğlu ne ise diğer öğrencilere de o gözle bakıyor.
    Oğlundan yediği fırçaları diğer öğrencilerden de yeme olasılığını hep göz önünde bulunduruyor.
    Hoşgörülü. Eleştirinin olmadığı yerde en doğruyu bulmanın çok daha zor olduğuna inanlardan. Samimi olduğu sürece, yazılanlara, söylenenlere bırakın kızmayı, bu konuda bizi uyardınız diye açıp teşekkür edenlerden.
    Kompleks yok, kapris yok. Mini minnacık yeğeninin, okul müdürüne, “Benim yengem artık sizin başkanınız oldu, ben artık ödev yapmayacağım” dediğini, kendisinin de “İyi söylemişsin anneciğim” diyerek ona nasıl destek çıktığını gülerek anlattı. Ödevlerin öğrenciler ve aileleri için işkence olmaktan çıkarılması için düşüncelerini ortaya koydu ve bu konuda ciddi adımlar atacağının sinyallerini verdi.
    8 yıllık kesintisiz eğitimden okulöncesi eğitime, öğretmen atamalarından KPSS’ye, dershanelerden mesleki eğitime kadar sorun yumağı haline gelen hemen her konuda fikir teatisinde bulunup, öncelikle boyutlarını öğrenmeye çalışıyor.
    Önceliği ne olacak? Hangi konularda nasıl hareket edecek? Henüz bir icraat planı oluşturmuş değil. Ama sanki hedefi, öğrencisi, öğretmeni, diğer çalışanları ve velisiyle herkesin bakanı, daha doğrusu Nimet Abla’sı olmak.
    Yıl sonu karne töreninde hep iyi öğrencilerin karneleri eline tutuşturulunca yüreği cız etmiş. Ya karnesi iyi olmayanlar, şu anda ne kadar üzülmüşlerdir diye hayıflanmış. Gelecek yılki karne töreninde kesinlikle karma bir liste olacak diyor.
    Eğitimle ilgili hemen her konunun konuşulduğu sohbeti bakanlıktaki makam odasında yemekte gerçekleştirdik. Aslında ucu açık bir akşam yemeği olacaktı. Ama araya partisinin grup toplantısı girince, öğleye çekti. Devlet Bakanlığı’ndan beri birlikte olduğu Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Rukiye Serttaş da bizimleydi. Ve sürekli notlar aldı.
    Zengin bir sofra vardı. Ama etler soğumuş, meyveler de porsumuştu. Görünen o ki, mutfağa da el atması gerekiyor.
    Bakan Çubukçu ile yediğimiz öğle yemeği sadece sohbet niteliği taşıyordu. Dolayısıyla hangi konuda ne düşündüğünden çok, hangi konuya nasıl baktığına yönelik izlenimlerimi yazacağım.
    Bu anekdotlar, kendisini daha yakından tanıma açısından eminim hepimize çok önemli ipuçları verecek.
    Özetin özeti: Bakan Çubukçu’nun eğitime bakışı, içimizden biri gibi. Öğrenciyi, veliyi, öğretmeni, toplumu üzen ve geren bir anlayışa kesinlikle karşı. Ayrıntılar yarın...


  • necatikaya
    Member
    • 20-12-2005
    • 1066

    #2
    Konu: Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

    Hukuk mezunu kişiden milli eğitim bakanı olmaz.Olursa işte böyle olur..

    Yorum

    • M.A.S
      Member
      • 22-10-2006
      • 806

      #3
      Konu: Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

      Originally posted by necatikaya
      Hukuk mezunu kişiden milli eğitim bakanı olmaz.Olursa işte böyle olur..
      Dostum yorum yapmak bile istememiştim ama, Milli Eğitim sistemini Hüseyin Çelik mahvetti,bu bakanımız da kaldığı yerden devam etmeye geldi.

      Öğretmenlerde ne özlük hakları bıraktılar ne de şeref... Öğrencilerimizde de ne umut bıraktılar ne de saygı...

      Bunlardan ne cami olur ne de kilise...

      Yorum

      • cem296
        Banned
        • 29-11-2005
        • 347

        #4
        Konu: Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

        hükümet ne konuda iyi şeyler yaptı ki , eğitimden önemli adım beklensin.
        herşey altüst durumda...
        şimdi denilecek ki bazıları tarafından ,daha öncekileri de gördük , gördük de son S.Demirel dönemi dışında hangi iktidar tek başına ve de mecliste bu çogunlukla istedigini yaptı.
        diyelm ki bir öncekiler önündeki cukura düstüler, AKP nin de mi önce aynı cukura girmesesi gerekiyor.demekkı istenen bu ki hatalardan ders cıkarılmıyor,dürüst insanlarla bu iş yürür ama getirecek halk nerede diye sormak lazım?

        Yorum

        • sak55
          Banned
          • 30-05-2008
          • 2059

          #5
          Konu: Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

          Eğitim sorunları ve Bakan Çubukçu (2)

          Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun eğitime ve eğitim sorunlarına bakış açısıyla ilgili gözlemlerimizi bugün de sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
          Dün de belirttiğimiz gibi, yazdıklarımız, sadece gözlem.
          İşte temel sorunlardan bazıları ve bu konuda bıraktığı izlenimler:
          SBS: Bu konuda çok şikâyetin geldiği, okul başarı puanının haksızlıklara neden olduğu, sınav sayısının artmasının çocukları oyundan, sanattan ve spordan uzaklaştırdığına yönelik duyumlarının bulunduğunu söyledi. Olaya bir anne ve veli duyarlılığıyla yaklaşıyor. Çocukları çok sevdiği için onlara kıyamıyor. Başbakan Erdoğan’ın “Çocuklarımızı sınav garabetinden kurtarın” mesajını ciddiye alıyor.
          KPSS: Sınavın içeriğine şiddetle itiraz ediyor. Kendi alanlarıyla ilgili sorular sorulmasına tamam ama hiç alakası olmayan sorulara hayır diyor. Onun yerine Yeterlilik Sınavı benzeri oluşumlar düşünülebilir kanaatinde. Bu konuda yeni açılımlar arayışında.
          Yeni ÖSS sistemi: Herkes gibi o da yeni sistemi anlamaya çalışıyor. Meslek liselerinin kazanılmış haklarının korunmasını istiyor. Bireysel olarak eğitimde özgürlükten yana ama bakan olarak eğitimin geneline sahip çıkması gerektiğinin fazlasıyla farkında. Öğrencilere, okumadıkları derslerden sorular sorulmasına sıcak bakmıyor.
          Dershaneler: Dershanelere akan kaynaklar gözünü kamaştırıyor. Ama giden paralar eğitimin kalitesini yükseltiyor mu, bu konuda kuşkuları var. Öğrenciyi dershaneye mecbur bırakmayacak projeler peşinde. Sektörü eğitime ve gençlere daha yararlı hale nasıl getiririz’in arayışında.
          Okul öncesi eğitim: Liselerin neden 4 yıla çıktığına bir türlü anlam veremiyor. Keşke o bir yıl okul öncesi eğitime eklenseydi diyor. Sanki kafasının derinliklerinde, liseden erken mezuniyetin önünü açıp, o kaynağı okul öncesine aktarma gibi bir düşünce vardı.
          Kadrolaşma: Hemşeri kontenjanı yerine liyakate önem verecek gibi. Tepe yöneticiler kadar, alt kadroları da dinleyerek farklı görüşler ve farklı isimler arayışında. Hukukçu kimliği ile hukuku çiğnemek yerine hukuku hâkim kılmak kararlılığında.
          Ödevler: Öğrenci ve velileri bunaltan ağır ödev anlayışına kesinlikle karşı. Çocuklar çocukluğunu, gençler gençliğini yaşamalı görüşünde.
          Zorunlu bağışlar: Kayıt dönemlerindeki zorunlu bağışlara hele hele senetli sepetli zoraki bağışlara hiç sıcak bakmıyor. Okulların temizliği için il özel idareleriyle kapsamlı bir hizmet alım anlaşması öngörüyor. Hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da dayatmaya karşı. Bu konuda burnundan kıl aldırmayan müdürlerin başını ağrıtabilir.
          Giriş sınavları: SBS, ÖSS, KPSS, TUS benzeri sınavlara hiç sıcak bakmıyor. Çocukları ve gençleri gerçek hayattan uzaklaştırdığı inancında. Kendi oğlunu bu yarışın dışında tutmuş. Bir anne olarak bunu yakın çevresine de hep önermiş. Hâlâ da öneriyor.
          Yabancı dille eğitim: Öyle ya da böyle kesin bir tavrı yok. Anadolu liselerinin geldiği nokta çok hoşuna gitmiyor. Sadece bazı okullarda değil tüm okullarda kalitenin yükselmesinden yana. Nasıl olacağı konusunda ise sihirli formüller arıyor. Bu konuda her türlü görüşe açık. Uygulanabilir her projeyi ciddiye alacağından eminim.
          8 yıllık kesintisiz eğitim: Sistemin değerlendirilmesine sıcak bakıyor. İlköğretim birinci ve ikinci kademe uygulaması da dahil her türlü olasılığın değerlendirilmesinden yana. Temel eğitimin yarıda bırakılmasını hiç hoş karşılamıyor. Bu yönde ciddi önlemler getirebilir.
          Yurt, burs, yemek: Yokluk nedir, çok iyi biliyor. Özellikle üniversite öğrencilerinin durumlarının daha da iyileştirilmesi için Bakanlar Kurulu’nda sesini fazlasıyla yükselteceğinden emin olabilirsiniz. Aç ve açıkta kalan her gence kendi çocuğuymuş gibi yaklaşacağı kesin.
          Öğretmen atamaları: Öğretmenleri eğitim sisteminin temel direği olarak görüyor. Onlar mutlu olmadan bu iş düzelmez yaklaşımında. Şu an için konuya fazlasıyla hâkim değil. Ama daha fazla kadro, daha fazla zam, daha fazla moral için en azından elinden geleni yapacağı havası var.
          Çubukçu, Milli Eğitim’in ilk kadın bakanı. Başarı olması halinde, bu gelenek hep devam edebilir. Bakanlığa, en azından bir anne sıcaklığı ve şefkati getireceği kesin. Sorunların uzağında olması dezavantaj gibi gözükse de çok iyi bir kadroyla çok iyi sonuçlar alabilir. Önyargıları ve şahsi ince hesapları yok. İçi neyse dışı da o. Genç Bakış’ta olduğu gibi ilk görüşme sonrasında bir karne verecek olursak, ilk dönem yani başlangıç karnesi şöyle olabilir:
          Samimiyet: 90, Konuya hâkimiyet: 45, Öğrenme isteği: 80, İnandırıcılık: 80, Tempo: 60, Vizyon: 70, Karizma: 80, Giyim kuşam: 80, Ağırlama: 70, Diyalog: 90, Hoşgörü: 90, Kadro kurma: 30
          Özetin özeti: Sayın Çubukçu’ya her üç ayda bir karne vereceğiz. Umarız notları hep böyle yüksek kalır. Sorunlara çok kısa sürede vakıf olacağı, çözüm üreteceği ve eğitime yeni bir hava getireceği kesin. İlk sinyalleri bir ay sonra görebilirsiniz...

          Yorum

          • ybæl©ik
            ADMINISTRATOR

            • 25-01-2003
            • 30775

            #6
            Konu: Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

            Lafa gelince AB'yi ABD'yi örnek gösterirler. Onlar gibi olma çaba ve gayretindeler ... ama örnek aldıkları, o olmak istedikleri nedir bir türlü anlamış ve görmüş değilim, gören bilen var mı ?

            Bir ülkede Eğitim, Adalet ve Sağlık hiçbir iktidarın erkinde, tasarrufunda olmamalıdır. Bu hizmetler bir anlamda Milli Politika olmalıdır. Bu hizmetler Özerk bir Kurul tarafından sevk ve idare edilmelidir. Bu kurul da Akademisyenler, Bilim Adamları, Tıp Doktorları, Hukukçular, Eğitim Uzmanları, Siyasi Parti Temsilcileri, ... gibi meslek gruplarından oluşmalıdır ki kimse istediğini yapmaya kalkmasın, herşey enine boyuna araştırılıp, tartışılarak, neden-sonuç ilişkileri analiz edilerek düzenlensin ve uygulamaya geçilebilsin. Deneme yanılma metodlarla boşuna zaman kaybına neden olunmasın, devlet bütçesinden gereksiz harcamalar yapılmasın.

            Yorum

            • cunuyil
              Senior Member
              • 27-09-2005
              • 7297

              #7
              Konu: Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

              Originally posted by necatikaya
              Hukuk mezunu kişiden milli eğitim bakanı olmaz.Olursa işte böyle olur..
              Hemen burada bir soru sormak isterim;

              İstanbul barosunun hukukçu kimliği var değil mi?

              Peki Eğitimin önündeki katsayı engelini hangi kimlikle dava ediyor?stupidprv

              Unutulmasın ki eski bakanlardan Metin BOSTANCIOÐLU da bir hukukçu idi...

              Yorum

              • sak55
                Banned
                • 30-05-2008
                • 2059

                #8
                Konu: Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

                Originally posted by ybæl©ik
                Lafa gelince AB'yi ABD'yi örnek gösterirler. Onlar gibi olma çaba ve gayretindeler ... ama örnek aldıkları, o olmak istedikleri nedir bir türlü anlamış ve görmüş değilim, gören bilen var mı ?

                Bir ülkede Eğitim, Adalet ve Sağlık hiçbir iktidarın erkinde, tasarrufunda olmamalıdır. Bu hizmetler bir anlamda Milli Politika olmalıdır. Bu hizmetler Özerk bir Kurul tarafından sevk ve idare edilmelidir. Bu kurul da Akademisyenler, Bilim Adamları, Tıp Doktorları, Hukukçular, Eğitim Uzmanları, Siyasi Parti Temsilcileri, ... gibi meslek gruplarından oluşmalıdır ki kimse istediğini yapmaya kalkmasın, herşey enine boyuna araştırılıp, tartışılarak, neden-sonuç ilişkileri analiz edilerek düzenlensin ve uygulamaya geçilebilsin. Deneme yanılma metodlarla boşuna zaman kaybına neden olunmasın, devlet bütçesinden gereksiz harcamalar yapılmasın.
                beerbeer

                Yorum

                İşlem Yapılıyor