Bu da Almanya'nın Türk açılımı (!)
Türkiye yaz sıcaklarında hararetli bir şekilde Kürt açılımını tartışıyor. Peki Türkiye'ye tavsiyelerde bulanan Almanya'da durum aynı mı.
Erhan Merttürk, CNN Türk'ten yazdı...
Almanya'nın Türk açılımı
Türkiye yaz sıcaklarında hararetli bir şekilde Kürt açılımını tartışıyor. Peki demokrasinin kalesi olarak gösterilen Almanya kendi topraklarında yaşayan azınlıkları nasıl bir açılımla kucaklıyor.
Anadolu topraklarında yüzyıllardır farklı etnik kökenden insanlar birarada barış içinde yaşıyor. Avrupa ve özellikle Almanya ise farklı milletten insanları iş gücü göçleriyle tanıdı. Bu konuda koloni devletleri İngiltere ve Fransa'nın daha fazla tecrübesi var. Almanya gibi trene sonradan binenler ise göçten yarım asır sonra bu insanlara yönelik yeni açılımlar yapıyor.
Almanya'nın nüfusu 80 milyon. Ülkede yaşayan göçmenlerin sayısı ise 10 milyonu geçti. Bunun içinde en yoğun nüfusu Türkler oluşturuyor.
Ama her fırsatta Kürtlere dil özgürlüğü verilmesinden dem vuran Almanya iş kendi ülkesindeki Türklere gelince farklı bir politika izliyor. Her fırsatta Türkçe'ye yeni darbeler indiriyor. Yani Kürtçe'ye özgürlük tanınması için Türkiye'ye baskı yapan Almanya, Türkçeyi kısıtlıyor.
Türkçe yasak
Nasıl mı? Devlet radyosu içerisindeki farklı dillerde yayın yapan çok dilli radyo bu yıl başında maddi gerekçeler neden gösterilerek kapatıldı. 25 yılı geride bırakan Türkçe tiyatro Tiyatrom'a yardım musluğu kesildi. Belki size inanması güç gelecek ama bazı okullarda teneffüslerde öğrencilerin kendi aralarında Türkçe konuşmasına bile yasak geldi. Bu uygulama demokratik sivil kuruluşlarca da ödüllendirildi.
Tüm bu Türkçe açılımlarının gerekçesi ortak: Biz bu ülkede yaşayan Türklerin topluma uyum sağlamasını istiyoruz ve uyumun anahtarı da Almanca. Göçmenlerden ve özellikle de Türklerden bunun uğruna ana dillerini önemsememeleri, kültür ve geleneklerini ikinci plana itmeleri bekleniyor.
Türkçe Almanya'da en çok konuşulan ikinci anadil konumunda. Şu günlerde ise okullarda Türkçe'nin seçmeli ders listesinden çıkartılması konuşuluyor.
Dilinize saygı duymayan size hiç duymuyor. Alman siyasetçilere "Bu ülke ne zaman Obama gibi göçmen bir başbakan görecek? " diye sorduğunuzda sadece gülüyorlar. Zira bırak başbakan yapmayı kariyer basamaklarında her türlü engeli ayrımcılığı görmek mümkün. Kısacası dili, dini, kültürü farklı olanı koltuğa oturtmuyorlar.
Almanya azınlık istemiyor
Türkiye'de kısıtlanan özgürlüğü ağzına sakız yapanlar, konu kendi coğrafyaları olunca ağız değiştiriyor. Yani Almanya kendi içinde azınlık istemiyor ve bunları toplumun geneli içinde eritmeyi; ya da iyi niyetli bir ifadeyle kaynaştrımayı istiyor.
Tüm bunlar Almanya'nın tabiri yerindeyse Türk açılımının birer parçası. Kötüden örnek olmaz elbette ama, her fırsatta Türkiye'ye demokrasi dersi vermekten geri kalmayan ülkelerin kendi topraklarındaki etnik azınlıklara yönelik açılımlarını da dikkatle incelemekte fayda var.
Türkiye yaz sıcaklarında hararetli bir şekilde Kürt açılımını tartışıyor. Peki Türkiye'ye tavsiyelerde bulanan Almanya'da durum aynı mı.
Erhan Merttürk, CNN Türk'ten yazdı...
Almanya'nın Türk açılımı
Türkiye yaz sıcaklarında hararetli bir şekilde Kürt açılımını tartışıyor. Peki demokrasinin kalesi olarak gösterilen Almanya kendi topraklarında yaşayan azınlıkları nasıl bir açılımla kucaklıyor.
Anadolu topraklarında yüzyıllardır farklı etnik kökenden insanlar birarada barış içinde yaşıyor. Avrupa ve özellikle Almanya ise farklı milletten insanları iş gücü göçleriyle tanıdı. Bu konuda koloni devletleri İngiltere ve Fransa'nın daha fazla tecrübesi var. Almanya gibi trene sonradan binenler ise göçten yarım asır sonra bu insanlara yönelik yeni açılımlar yapıyor.
Almanya'nın nüfusu 80 milyon. Ülkede yaşayan göçmenlerin sayısı ise 10 milyonu geçti. Bunun içinde en yoğun nüfusu Türkler oluşturuyor.
Ama her fırsatta Kürtlere dil özgürlüğü verilmesinden dem vuran Almanya iş kendi ülkesindeki Türklere gelince farklı bir politika izliyor. Her fırsatta Türkçe'ye yeni darbeler indiriyor. Yani Kürtçe'ye özgürlük tanınması için Türkiye'ye baskı yapan Almanya, Türkçeyi kısıtlıyor.
Türkçe yasak
Nasıl mı? Devlet radyosu içerisindeki farklı dillerde yayın yapan çok dilli radyo bu yıl başında maddi gerekçeler neden gösterilerek kapatıldı. 25 yılı geride bırakan Türkçe tiyatro Tiyatrom'a yardım musluğu kesildi. Belki size inanması güç gelecek ama bazı okullarda teneffüslerde öğrencilerin kendi aralarında Türkçe konuşmasına bile yasak geldi. Bu uygulama demokratik sivil kuruluşlarca da ödüllendirildi.
Tüm bu Türkçe açılımlarının gerekçesi ortak: Biz bu ülkede yaşayan Türklerin topluma uyum sağlamasını istiyoruz ve uyumun anahtarı da Almanca. Göçmenlerden ve özellikle de Türklerden bunun uğruna ana dillerini önemsememeleri, kültür ve geleneklerini ikinci plana itmeleri bekleniyor.
Türkçe Almanya'da en çok konuşulan ikinci anadil konumunda. Şu günlerde ise okullarda Türkçe'nin seçmeli ders listesinden çıkartılması konuşuluyor.
Dilinize saygı duymayan size hiç duymuyor. Alman siyasetçilere "Bu ülke ne zaman Obama gibi göçmen bir başbakan görecek? " diye sorduğunuzda sadece gülüyorlar. Zira bırak başbakan yapmayı kariyer basamaklarında her türlü engeli ayrımcılığı görmek mümkün. Kısacası dili, dini, kültürü farklı olanı koltuğa oturtmuyorlar.
Almanya azınlık istemiyor
Türkiye'de kısıtlanan özgürlüğü ağzına sakız yapanlar, konu kendi coğrafyaları olunca ağız değiştiriyor. Yani Almanya kendi içinde azınlık istemiyor ve bunları toplumun geneli içinde eritmeyi; ya da iyi niyetli bir ifadeyle kaynaştrımayı istiyor.
Tüm bunlar Almanya'nın tabiri yerindeyse Türk açılımının birer parçası. Kötüden örnek olmaz elbette ama, her fırsatta Türkiye'ye demokrasi dersi vermekten geri kalmayan ülkelerin kendi topraklarındaki etnik azınlıklara yönelik açılımlarını da dikkatle incelemekte fayda var.