Türkmen ve Kürt yer değiştirsin!
18 Ağustos 2009 Salı 07:51
İkisi de hukukçu ama görüşler su ve ateş gibi çok farklı. Özellikle de Soysal'ın önerisi var ki çok tartışılacak.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Mümtaz Soysal, Kürt sorununun çözümü için nüfus mübadelesi önerdi.
Star gazetesi yazarı Sami Selçuk ise sürece karşı çıkan Baykal'a 2. mektubunda 'Artık engel olma' çağrısı yaptı.
Biri Mümtaz Soysal diğeri de Sami Selçuk.. İkisi de hukukçu ama farklı dünyaların insanları.. Soysal 1961 Anayasası'nın mimarları arasında.. Bir dönem Dışişleri bakanlığı da yaptı. SHP ve CHP'de görev aldı. Şimdi Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel başkanlığını yapıyor. Sami Selçuk ise Yargıtay onursal başkanı..
Kürt açılımı konusunda farklı görüşler ileri sürdüler.. Özellikle de Mümtaz Soysal'ın çözüm önerisi çok tartışılacak. Star gazetesi iki ismi manşetine taşıdı.. Soysal'ın önerisi ve Selçuk'un Baykal'a yazdığı ikinci mektubu yazan gazete "işte sorun işte çözüm" başlığıyla çıktı okurların karşısına. İşte Soysal'ın çözüm önerisi:
KÜRTLERE KARŞI TÜRKMENLER
Güneydoğu'da ulus-devlet ilkesiyle çatışan isteklere karşı kesin kırmızı çizgiler çizmek ve bölgenin ekonomik sosyal şartlarını değiştirdikten sonra bu koşullara uymak istemeyenlerin Irak'taki Türkmen nüfusla değiştirilmesini önermek gerekecektir.
GÜNAHI DA KÜRTLERE AİT OLUR
Cumhuriyet ayakta kalmak için nüfus mübadelesi ile kökten ve kalıcı bir çözüme başvurmak zorunda kalırsa, bu trajedinin günahı etnik kimlik mikrobunu halkın içine sokarak bölücülük tehdidiyle bölünme kapısını açanlar (Kürtler) olacaktır.
Sami Selçuk ise çözüm adına bir kez daha Baykal'a mektup yazdı. CHP liderinden destek istedi. "Siyasetçi olsaydım devlet adına özür dilerdim" ifadesi dikkat çekti... İşte o mektuptan kısa özet:
DEVLETİM ADINA ÖZÜR DİLERDİM
Sayın Baykal, 2000'de Diyarbakır'da insanların gözlerinde, özgürce kendi kalabilme hakkı ve umudun kıvılcımlarını gördüm. Haklıydılar. Eğer siyasetçi olsaydım, bu yanlışlardan dolayı halkımın önünde göğsümü gere gere devletim adına özür dilerdim.
ŞİMDİ ÇÖZÜMÜN TAM ZAMANI
Türkiye'nin en önemli sorunu; vaktiyle sözcük başına cezalar, dil yasaklarıyla canavarlaştırılan sorundur. Şimdi hem tam demokrasi hem de ezilenlerin gönlünü alma zamanı. Artık çözüm engellenmemeli. Saygılar, sevgiler değerli yaşıtım.
18 Ağustos 2009 Salı 07:51
İkisi de hukukçu ama görüşler su ve ateş gibi çok farklı. Özellikle de Soysal'ın önerisi var ki çok tartışılacak.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Mümtaz Soysal, Kürt sorununun çözümü için nüfus mübadelesi önerdi.
Star gazetesi yazarı Sami Selçuk ise sürece karşı çıkan Baykal'a 2. mektubunda 'Artık engel olma' çağrısı yaptı.
Biri Mümtaz Soysal diğeri de Sami Selçuk.. İkisi de hukukçu ama farklı dünyaların insanları.. Soysal 1961 Anayasası'nın mimarları arasında.. Bir dönem Dışişleri bakanlığı da yaptı. SHP ve CHP'de görev aldı. Şimdi Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel başkanlığını yapıyor. Sami Selçuk ise Yargıtay onursal başkanı..
Kürt açılımı konusunda farklı görüşler ileri sürdüler.. Özellikle de Mümtaz Soysal'ın çözüm önerisi çok tartışılacak. Star gazetesi iki ismi manşetine taşıdı.. Soysal'ın önerisi ve Selçuk'un Baykal'a yazdığı ikinci mektubu yazan gazete "işte sorun işte çözüm" başlığıyla çıktı okurların karşısına. İşte Soysal'ın çözüm önerisi:
KÜRTLERE KARŞI TÜRKMENLER
Güneydoğu'da ulus-devlet ilkesiyle çatışan isteklere karşı kesin kırmızı çizgiler çizmek ve bölgenin ekonomik sosyal şartlarını değiştirdikten sonra bu koşullara uymak istemeyenlerin Irak'taki Türkmen nüfusla değiştirilmesini önermek gerekecektir.
GÜNAHI DA KÜRTLERE AİT OLUR
Cumhuriyet ayakta kalmak için nüfus mübadelesi ile kökten ve kalıcı bir çözüme başvurmak zorunda kalırsa, bu trajedinin günahı etnik kimlik mikrobunu halkın içine sokarak bölücülük tehdidiyle bölünme kapısını açanlar (Kürtler) olacaktır.
Sami Selçuk ise çözüm adına bir kez daha Baykal'a mektup yazdı. CHP liderinden destek istedi. "Siyasetçi olsaydım devlet adına özür dilerdim" ifadesi dikkat çekti... İşte o mektuptan kısa özet:
DEVLETİM ADINA ÖZÜR DİLERDİM
Sayın Baykal, 2000'de Diyarbakır'da insanların gözlerinde, özgürce kendi kalabilme hakkı ve umudun kıvılcımlarını gördüm. Haklıydılar. Eğer siyasetçi olsaydım, bu yanlışlardan dolayı halkımın önünde göğsümü gere gere devletim adına özür dilerdim.
ŞİMDİ ÇÖZÜMÜN TAM ZAMANI
Türkiye'nin en önemli sorunu; vaktiyle sözcük başına cezalar, dil yasaklarıyla canavarlaştırılan sorundur. Şimdi hem tam demokrasi hem de ezilenlerin gönlünü alma zamanı. Artık çözüm engellenmemeli. Saygılar, sevgiler değerli yaşıtım.
Yorum