Dr. Utku Zor, istatistiklerin Ramazan ayında kalp krizi sayısının artmadığını, kalp damar hastası veya bu açıdan yüksek riskli bireylerde açlık saatlerinden çok iftarla sahur arasındaki tokluk saatlerinde acil servise başvuruların arttığını gösterdiğini söyledi.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Zor, "Oruç tutmanın sağlıklı bireylerde kalp sağlığı açısından faydalı olduğu söylenebilir" dedi.
KALP KRİZİ RİSKİ
Kalp sorunu olan bireylerde, iftar ve sahurda yüksek miktarda bol kalorili ve yağlı besinlerin hızlı bir biçimde tüketilmesinin kalp krizi riskini artırabildiğini ifade eden Zor, şunları söyledi:
"İftardan sonra içilen sigara da bu riski katlayabiliyor. Hızlı yemek yeme, doygunluk hissinin gelişmesini engelliyor. Yemek yeme esnasında kalbin pompaladığı kanın ilave bir kısmı, sindirim sistemine yönlendirildiğinden hızlı ve aşırı miktarda yemek yendiğinde kalbin iş yükü artıyor. Bu olumsuz etkileri en alt düzeye indirgemek için gıdaların çok iyi çiğnenmesi, yavaş yenilmesi gerekiyor."
AŞIRI GIDA TÜKETİLMEMELİ
Sağlıklı beslenme için iftar ve sahurda aşırı gıda tüketilmemesi gerektiğini söyleyen Zor, şöyle konuştu: "Kan şekerini hızla yükselten tatlılardan kaçınılmalı. Kızartmalar yerine haşlamaların tercih edilmesi, çorba veya kahvaltılıklar ile iftarın açılması daha iyi olur." Özellikle sahurdan sonra ev içerisinde 10 dakika kadar yürünmesinin sindirimi rahatlatacak ve gün içerisinde kendimizi daha konforlu hissetmemizi sağlayacağını anlatan Zor, sözlerini şöyle tamamladı: "Kalp hastalığı olan ve şikayetleri devam hastaların düzenli ilaç kullanmaları gerekiyor. Oruç süresinin uzun olması bu bireylerin ilaç kullanım düzenlerinin etkilenmesine yol açabiliyor. Bu noktada hastaların mutlak suretle hekimlerine danışmaları gerekir."
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Zor, "Oruç tutmanın sağlıklı bireylerde kalp sağlığı açısından faydalı olduğu söylenebilir" dedi.
KALP KRİZİ RİSKİ
Kalp sorunu olan bireylerde, iftar ve sahurda yüksek miktarda bol kalorili ve yağlı besinlerin hızlı bir biçimde tüketilmesinin kalp krizi riskini artırabildiğini ifade eden Zor, şunları söyledi:
"İftardan sonra içilen sigara da bu riski katlayabiliyor. Hızlı yemek yeme, doygunluk hissinin gelişmesini engelliyor. Yemek yeme esnasında kalbin pompaladığı kanın ilave bir kısmı, sindirim sistemine yönlendirildiğinden hızlı ve aşırı miktarda yemek yendiğinde kalbin iş yükü artıyor. Bu olumsuz etkileri en alt düzeye indirgemek için gıdaların çok iyi çiğnenmesi, yavaş yenilmesi gerekiyor."
AŞIRI GIDA TÜKETİLMEMELİ
Sağlıklı beslenme için iftar ve sahurda aşırı gıda tüketilmemesi gerektiğini söyleyen Zor, şöyle konuştu: "Kan şekerini hızla yükselten tatlılardan kaçınılmalı. Kızartmalar yerine haşlamaların tercih edilmesi, çorba veya kahvaltılıklar ile iftarın açılması daha iyi olur." Özellikle sahurdan sonra ev içerisinde 10 dakika kadar yürünmesinin sindirimi rahatlatacak ve gün içerisinde kendimizi daha konforlu hissetmemizi sağlayacağını anlatan Zor, sözlerini şöyle tamamladı: "Kalp hastalığı olan ve şikayetleri devam hastaların düzenli ilaç kullanmaları gerekiyor. Oruç süresinin uzun olması bu bireylerin ilaç kullanım düzenlerinin etkilenmesine yol açabiliyor. Bu noktada hastaların mutlak suretle hekimlerine danışmaları gerekir."