ERDOÐAN: ''(SAÐLIK HİZMETLERİ KONUSUNDA) NE VERİRSE VERSİN, BÜTÇE AÇIK VERİYOR DİYE BUNU ÖNLEYEMEZSİNİZ, BUNU DURDURAMAZSINIZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sağlık
hizmetlerine yönelik harcamalarla ilgili, ''bütçe açık veriyor' denildiğini ifade
ederek, ''Ne verirse versin, 'bütçe açık veriyor' diye bunu önleyemezsiniz, bunu
durduramazsınız. Çünkü bu işin bedeli olmaz, ne gerekiyorsa bunu yapacağız''
dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde
10 helikopter ambulansın hizmete başlaması dolayısıyla düzenlenen törene
katıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Ankara ile 6 ilin daha bu hizmet ile
tanıştığını kaydetti.
Ankara'da 1 helikopter ambulansın 1 yıldır hizmet verdiğini belirten
Erdoğan, bugün sayının 2'ye çıktığını söyledi.
Adana, Afyonkarahisar, Bursa, Çanakkale, Konya, Samsun, Trabzon ve Van'da
da ilk defa hava ambulansı hizmeti verileceğini belirten Erdoğan, bu illerin
bölge merkezleri konumunda olacağını ve çevre illere de hizmet verileceğini
kaydetti.
Eylül ayında da 2 adet ambulans uçağı alım ihalesini
gerçekleştireceklerini bildiren Başbakan Erdoğan, bu sürecin aslında yeni
başlamadığını, bu aşamaya gelinene kadar çok mücadele verdiklerini söyledi.
Erdoğan, ''iktidarımızın ikinci yılından itibaren sürekli bakanımızı bu
konuda sıkıştırdım. Alımdan öte bir 'rent a car' sistemi ile bu işi yürütelim
istedik. Çünkü ülkemizde böyle bin anlayış gelişmiş değildi'' dedi.
Koçoğlu Grubunun hava ambulans işine girdiğini ve ambulans helikopter
noktasında bu hizmeti gerçekleştirdiklerini, jet ambulans uçak konusunda da
ihtiyacı giderme konusunda adım atılacağını da kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bir sosyal devletin sağlamış olduğu imkanların sadece ulusal boyutta
değil, uluslararası boyutta da bizleri nerelere vardırabileceğini yakalamış
olalım, görmüş olalım.
Bizler sağlık noktasında bilimin, teknolojinin en yeni gelişmelerin
ülkemize anında transferinden hiçbir imkandan kaçınmadık, kaçınmıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, sosyal güvenceye harcadığı para, bu
dönemde olduğu gibi hiçbir zaman olmamıştır. Her zaman söylediğimiz gibi 'halk
içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat
gibi...' Bunun bedeli yok.
'Efendim, bütçe açık veriyor'... Ne verirse versin, bütçe açık veriyor
diye bunu önleyemezsiniz, bunu durduramazsınız. Çünkü bu işin bedeli olmaz, ne
gerekiyorsa bunu yapacağız ve daha çok eksiğimiz var onu da söyleyeyim.
Zaman zaman benim bakanlarımla bu konuda anlaşmazlıklara düştüğüm de
oluyor. Bu konuda atmamız gereken adımlar var. Çünkü yarış halindeyiz, bunu
başarmamız lazım.
Bazen medya da yazılıyor, 'ambulans gecikti filan', doğrudur. Bazen 10
dakikada gitmesi gereken yere, 15-20 dakikada gitmiş olabilir ama unutmayalım ki
bir de bu işin kültürü bizde oluşmadı. Yani siren çalıyor ama kimse yolu açmıyor.
Batı toplumlarında, bırakın ambulansı, resmi plakalı araç geldiği zaman araçlar
durur, kaldırımların üzerine araçlarını çekerler, siz yol alırsınız. Bizde böyle
bir anlayış var mı? Ambulans geçiyor mu, 'ben de onun arkasına takılayım, ben de
hızla gideceğim yere gideyim' anlayışı var.
Bu anlayış, ambulanslarımızın da mesafe almasını, 112 Acil'in ulaşması
gereken yere çok daha süratle ulaşmasını engelliyor. Biz sadece şu anda devletin
kendi ambulanslarının gideceği yere gitmesini engelliyor.''
-''VATANDAŞ AHMET''-
Özel sektör hastanelerine ait ambulans sisteminin, devlet ile koordineli
olarak hizmet verdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, ''Vatandaş Ahmet, 'ben aracımla
112 Acil'e girebilirim' diyecek'' dedi.
Bunun uygulamalarının İngiltere'de olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan,
belki vatandaşın, aracının donanımını yaparak bu hizmete girebileceğini
söyledi.
Bunları gerçekleştirdikten sonra ulaşımda yaşanan sıkıntıların da
minimize olacağını dile getiren Erdoğan, bazı yerlerde sıkıntılar
yaşanabildiğini, ''art niyetin olduğu yerlerde ise bakanlığın gerekli
incelemeleri yaptığını'' söyledi.
''Art niyet olabileceğine asla ihtimal vermediğini'' de dile getiren
Erdoğan, ''112 Acil'de görev almış arkadaşlarımın bir gönül eri olduğuna
inanıyorum'' diye konuştu.
Türkiye'nin neresinde olursa olsun, vatandaşın ihtiyacına devletin tüm
imkanlarıyla o yere koşmasını ve o ihtiyacı en iyi şekilde yerine getirmesini
hedeflediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''kar yağdı, yollar kapandı''
sözlerini bahane olarak kabul etmediklerini söyledi.
Modern dünyada bu tür sorunların çözümünün olduğuna işaret eden Başbakan
Erdoğan, artık zor kış koşullarına karşı köylerde yaşayan vatandaşlara hizmet
vermesi amacıyla paletli ambulansların o bölgelerde hizmet verdiğini anlattı.
-''SUDAN BAHANELER''-
''Sudan bahanelerle, mazeretlerle'' vatandaşların sıkıntı çekmeyeceğini
anlatan Erdoğan, artık dağların, tepelerin aşıldığını, her türlü imkanı milletin
hizmetine sunmak için çaba verdiklerini söyledi.
Erdoğan, ''Bu hizmetler gelişmiş ülkelerde varken, benim ülkemde olmaması
asla kabullenebileceğimiz bir durum olamazdı'' dedi.
Geçmişte yaşananları konukların hatırlamasını isteyen Erdoğan, eskiden
köy yollarının kapandığını, doğum yapacak kadınların çok büyük sıkıntılar
yaşadığını anlattı. Yeni uygulama ile doğum yapacak kadınların hastanede misafir
edildiğini, doğum gerçekleştikten sonra köylerine gönderildiğini anımsatan
Erdoğan, artık bu sorunların da çözüldüğünü söyledi.
Cumhuriyet tarihinin bu alandaki en büyük değişim programı olarak,
sağlıkta dönüşüm programını başlattıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam
etti:
''Artık her ilde hastane sayılarını, yatak sayılarını, doktor, hemşire,
diğer personel ve ambulans sayılarını kat kat artırıyoruz. Fiziki imkanlar bu
denli arttıkça sağlık noktasında, doktor noktasında ihtiyacımız artıyor. Ne kadar
doktor, sağlık elemanımız artarsa, bu alanlardaki müdahalemiz o kadar
kolaylaşacaktır. Özellikle Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz'deki ihtiyaçların süratle
giderilmesi gayretinde olacağız ama bir gerçek beni mutlu ediyor. Artık hiçbir
hasta hastanelerde rehin bırakılmıyor. Artık hiçbir hasta hastane kapılarından
döndürülmüyor. Her zaman söylüyorum böyle bir olay varsa, anında lütfen bizlere
müracaat ediniz, bakanlığımıza, bana müracaat ediniz lütfen. Bizler, bu tür
olayları yapanlar olursa, yapılması gereken ne ise gereği ne ise bunu en ideal
şekilde yaparız, o tür insanlarla yola devam etmeyiz ve onları yolun kenarına
atarız.
Çünkü insanı yücelten insanlarla bu yola devam edeceğiz. 'İnsanı yücelt
ki devlet yücelsin' prensibi ile bu yola çıktık. Bu ilke ile yola çıktık. İnsanı
yüceltemeyen bir devlet hiçbir zaman baki olmaz. Önce devlet, sonra insan'...
Hayır, önce insan, sonra devlet... Olaya böyle bakacağız.''
-''BAZI SIKINTILAR VAR''-
SSK ve BAÐ-KUR'luların artık farklI işleme tabi tutulmadığını, hastane
kapılarında ilaç kuyruklarının yaşanmadığını belirten Erdoğan, bu alanda yapılan
yenilikleri anlattı.
112 Acil Servis hizmetini de yaygınlaştırdıklarını ifade eden Erdoğan,
şöyle devam etti:
''Ama bazı yerlerde, bazı sıkıntılar yaşıyoruz, onu da söyleyeyim.
Örneğin bir hasta, hastaneye gidiyor veya götürülüyor ve o hastanede ilgililer,
yetkililer, eğer o hastanede o hizmet verilemiyorsa en yakın nerede yapılıyorsa,
onu söylemesi veya yönlendirilmesi lazım ama bunu hala yönlendirmeyenler var. 1,
2, 3, 4 hastane dolaşıp arzu etmediğimiz şekilde netice alınan durumlar oldu.
Bundan da dertli olduğumuzu ayrıca hatırlatmak isterim. Bu bakımdan sağlık
sistemimizi çağın gereklerine, ülkemizin gerçeklerine ve insanımızın
ihtiyaçlarına uygun hale getirme noktasında önemli adımlar atmaya devam edeceğiz.
Bunları hem hastalarımız hem de kıymetli sağlık personeli için yaptık. Sağlık
sistemini büyütmeye, yaygınlaştırmaya, aynı hızda ve aynı kararlılıkla devam
edeceğiz. Hiç mazerete sığınmadan, hiçbir engel tanımadan 780 bin
kilometrekarelik vatan toprakları üzerinde, 72 milyon vatandaşımıza bu
hizmetimizi aşk ile vereceğiz.
Sağlık personelimiz, doktorundan hemşiresine, sağlık elemanına kadar, bir
hastasından aldığı hayır duası ona yeter de artar bile. Bir 'Allah razı olsun'
demeleri var ya, o bambaşka bir şey... O öyle parayla pulla ölçülmez ve o sizi
çok farklı yerlere götürür. Onun manevi boyutu hiç tartışılmaz.''
Başbakan Erdoğan, konuşmaların ardından, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve
Koçoğlu Firması'nın Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu'dan hava ambulansları
hakkında bilgi aldı.
Erdoğan'ın, bir hava ambulansını incelerken, ambulanstaki yatağın boyunun
ne kadar olduğunu merak ederek, ''Ben sığar mıyım?'' diye sorması üzerine Şükrü
Koçoğlu, ''2 metre, Allah korusun efendim '' yanıtını verdi.
Başbakan Erdoğan, daha sonra alanda bulunan 112 Acil motosikletleri
incelerken, ''Bunlardan kaç tane var?'' diye sordu. Sağlık Bakan Akdağ'da 30 adet
bulunduğu yanıtını verdi.
Erdoğan, havada geçiş yapan hava ambulanslarına el sallarken, 112 acil
yardım çalışanları Başbakan Erdoğan ve Sağlık Bakanı Akdağ'a, çiçek, şapka ve
flama hediye etti. Şükrü Koçoğlu da Erdoğan'a bir helikopter maketi armağan
etti.
AA
(02/09/2009 - 14:42:36)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sağlık
hizmetlerine yönelik harcamalarla ilgili, ''bütçe açık veriyor' denildiğini ifade
ederek, ''Ne verirse versin, 'bütçe açık veriyor' diye bunu önleyemezsiniz, bunu
durduramazsınız. Çünkü bu işin bedeli olmaz, ne gerekiyorsa bunu yapacağız''
dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde
10 helikopter ambulansın hizmete başlaması dolayısıyla düzenlenen törene
katıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Ankara ile 6 ilin daha bu hizmet ile
tanıştığını kaydetti.
Ankara'da 1 helikopter ambulansın 1 yıldır hizmet verdiğini belirten
Erdoğan, bugün sayının 2'ye çıktığını söyledi.
Adana, Afyonkarahisar, Bursa, Çanakkale, Konya, Samsun, Trabzon ve Van'da
da ilk defa hava ambulansı hizmeti verileceğini belirten Erdoğan, bu illerin
bölge merkezleri konumunda olacağını ve çevre illere de hizmet verileceğini
kaydetti.
Eylül ayında da 2 adet ambulans uçağı alım ihalesini
gerçekleştireceklerini bildiren Başbakan Erdoğan, bu sürecin aslında yeni
başlamadığını, bu aşamaya gelinene kadar çok mücadele verdiklerini söyledi.
Erdoğan, ''iktidarımızın ikinci yılından itibaren sürekli bakanımızı bu
konuda sıkıştırdım. Alımdan öte bir 'rent a car' sistemi ile bu işi yürütelim
istedik. Çünkü ülkemizde böyle bin anlayış gelişmiş değildi'' dedi.
Koçoğlu Grubunun hava ambulans işine girdiğini ve ambulans helikopter
noktasında bu hizmeti gerçekleştirdiklerini, jet ambulans uçak konusunda da
ihtiyacı giderme konusunda adım atılacağını da kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bir sosyal devletin sağlamış olduğu imkanların sadece ulusal boyutta
değil, uluslararası boyutta da bizleri nerelere vardırabileceğini yakalamış
olalım, görmüş olalım.
Bizler sağlık noktasında bilimin, teknolojinin en yeni gelişmelerin
ülkemize anında transferinden hiçbir imkandan kaçınmadık, kaçınmıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, sosyal güvenceye harcadığı para, bu
dönemde olduğu gibi hiçbir zaman olmamıştır. Her zaman söylediğimiz gibi 'halk
içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat
gibi...' Bunun bedeli yok.
'Efendim, bütçe açık veriyor'... Ne verirse versin, bütçe açık veriyor
diye bunu önleyemezsiniz, bunu durduramazsınız. Çünkü bu işin bedeli olmaz, ne
gerekiyorsa bunu yapacağız ve daha çok eksiğimiz var onu da söyleyeyim.
Zaman zaman benim bakanlarımla bu konuda anlaşmazlıklara düştüğüm de
oluyor. Bu konuda atmamız gereken adımlar var. Çünkü yarış halindeyiz, bunu
başarmamız lazım.
Bazen medya da yazılıyor, 'ambulans gecikti filan', doğrudur. Bazen 10
dakikada gitmesi gereken yere, 15-20 dakikada gitmiş olabilir ama unutmayalım ki
bir de bu işin kültürü bizde oluşmadı. Yani siren çalıyor ama kimse yolu açmıyor.
Batı toplumlarında, bırakın ambulansı, resmi plakalı araç geldiği zaman araçlar
durur, kaldırımların üzerine araçlarını çekerler, siz yol alırsınız. Bizde böyle
bir anlayış var mı? Ambulans geçiyor mu, 'ben de onun arkasına takılayım, ben de
hızla gideceğim yere gideyim' anlayışı var.
Bu anlayış, ambulanslarımızın da mesafe almasını, 112 Acil'in ulaşması
gereken yere çok daha süratle ulaşmasını engelliyor. Biz sadece şu anda devletin
kendi ambulanslarının gideceği yere gitmesini engelliyor.''
-''VATANDAŞ AHMET''-
Özel sektör hastanelerine ait ambulans sisteminin, devlet ile koordineli
olarak hizmet verdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, ''Vatandaş Ahmet, 'ben aracımla
112 Acil'e girebilirim' diyecek'' dedi.
Bunun uygulamalarının İngiltere'de olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan,
belki vatandaşın, aracının donanımını yaparak bu hizmete girebileceğini
söyledi.
Bunları gerçekleştirdikten sonra ulaşımda yaşanan sıkıntıların da
minimize olacağını dile getiren Erdoğan, bazı yerlerde sıkıntılar
yaşanabildiğini, ''art niyetin olduğu yerlerde ise bakanlığın gerekli
incelemeleri yaptığını'' söyledi.
''Art niyet olabileceğine asla ihtimal vermediğini'' de dile getiren
Erdoğan, ''112 Acil'de görev almış arkadaşlarımın bir gönül eri olduğuna
inanıyorum'' diye konuştu.
Türkiye'nin neresinde olursa olsun, vatandaşın ihtiyacına devletin tüm
imkanlarıyla o yere koşmasını ve o ihtiyacı en iyi şekilde yerine getirmesini
hedeflediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''kar yağdı, yollar kapandı''
sözlerini bahane olarak kabul etmediklerini söyledi.
Modern dünyada bu tür sorunların çözümünün olduğuna işaret eden Başbakan
Erdoğan, artık zor kış koşullarına karşı köylerde yaşayan vatandaşlara hizmet
vermesi amacıyla paletli ambulansların o bölgelerde hizmet verdiğini anlattı.
-''SUDAN BAHANELER''-
''Sudan bahanelerle, mazeretlerle'' vatandaşların sıkıntı çekmeyeceğini
anlatan Erdoğan, artık dağların, tepelerin aşıldığını, her türlü imkanı milletin
hizmetine sunmak için çaba verdiklerini söyledi.
Erdoğan, ''Bu hizmetler gelişmiş ülkelerde varken, benim ülkemde olmaması
asla kabullenebileceğimiz bir durum olamazdı'' dedi.
Geçmişte yaşananları konukların hatırlamasını isteyen Erdoğan, eskiden
köy yollarının kapandığını, doğum yapacak kadınların çok büyük sıkıntılar
yaşadığını anlattı. Yeni uygulama ile doğum yapacak kadınların hastanede misafir
edildiğini, doğum gerçekleştikten sonra köylerine gönderildiğini anımsatan
Erdoğan, artık bu sorunların da çözüldüğünü söyledi.
Cumhuriyet tarihinin bu alandaki en büyük değişim programı olarak,
sağlıkta dönüşüm programını başlattıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam
etti:
''Artık her ilde hastane sayılarını, yatak sayılarını, doktor, hemşire,
diğer personel ve ambulans sayılarını kat kat artırıyoruz. Fiziki imkanlar bu
denli arttıkça sağlık noktasında, doktor noktasında ihtiyacımız artıyor. Ne kadar
doktor, sağlık elemanımız artarsa, bu alanlardaki müdahalemiz o kadar
kolaylaşacaktır. Özellikle Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz'deki ihtiyaçların süratle
giderilmesi gayretinde olacağız ama bir gerçek beni mutlu ediyor. Artık hiçbir
hasta hastanelerde rehin bırakılmıyor. Artık hiçbir hasta hastane kapılarından
döndürülmüyor. Her zaman söylüyorum böyle bir olay varsa, anında lütfen bizlere
müracaat ediniz, bakanlığımıza, bana müracaat ediniz lütfen. Bizler, bu tür
olayları yapanlar olursa, yapılması gereken ne ise gereği ne ise bunu en ideal
şekilde yaparız, o tür insanlarla yola devam etmeyiz ve onları yolun kenarına
atarız.
Çünkü insanı yücelten insanlarla bu yola devam edeceğiz. 'İnsanı yücelt
ki devlet yücelsin' prensibi ile bu yola çıktık. Bu ilke ile yola çıktık. İnsanı
yüceltemeyen bir devlet hiçbir zaman baki olmaz. Önce devlet, sonra insan'...
Hayır, önce insan, sonra devlet... Olaya böyle bakacağız.''
-''BAZI SIKINTILAR VAR''-
SSK ve BAÐ-KUR'luların artık farklI işleme tabi tutulmadığını, hastane
kapılarında ilaç kuyruklarının yaşanmadığını belirten Erdoğan, bu alanda yapılan
yenilikleri anlattı.
112 Acil Servis hizmetini de yaygınlaştırdıklarını ifade eden Erdoğan,
şöyle devam etti:
''Ama bazı yerlerde, bazı sıkıntılar yaşıyoruz, onu da söyleyeyim.
Örneğin bir hasta, hastaneye gidiyor veya götürülüyor ve o hastanede ilgililer,
yetkililer, eğer o hastanede o hizmet verilemiyorsa en yakın nerede yapılıyorsa,
onu söylemesi veya yönlendirilmesi lazım ama bunu hala yönlendirmeyenler var. 1,
2, 3, 4 hastane dolaşıp arzu etmediğimiz şekilde netice alınan durumlar oldu.
Bundan da dertli olduğumuzu ayrıca hatırlatmak isterim. Bu bakımdan sağlık
sistemimizi çağın gereklerine, ülkemizin gerçeklerine ve insanımızın
ihtiyaçlarına uygun hale getirme noktasında önemli adımlar atmaya devam edeceğiz.
Bunları hem hastalarımız hem de kıymetli sağlık personeli için yaptık. Sağlık
sistemini büyütmeye, yaygınlaştırmaya, aynı hızda ve aynı kararlılıkla devam
edeceğiz. Hiç mazerete sığınmadan, hiçbir engel tanımadan 780 bin
kilometrekarelik vatan toprakları üzerinde, 72 milyon vatandaşımıza bu
hizmetimizi aşk ile vereceğiz.
Sağlık personelimiz, doktorundan hemşiresine, sağlık elemanına kadar, bir
hastasından aldığı hayır duası ona yeter de artar bile. Bir 'Allah razı olsun'
demeleri var ya, o bambaşka bir şey... O öyle parayla pulla ölçülmez ve o sizi
çok farklı yerlere götürür. Onun manevi boyutu hiç tartışılmaz.''
Başbakan Erdoğan, konuşmaların ardından, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve
Koçoğlu Firması'nın Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu'dan hava ambulansları
hakkında bilgi aldı.
Erdoğan'ın, bir hava ambulansını incelerken, ambulanstaki yatağın boyunun
ne kadar olduğunu merak ederek, ''Ben sığar mıyım?'' diye sorması üzerine Şükrü
Koçoğlu, ''2 metre, Allah korusun efendim '' yanıtını verdi.
Başbakan Erdoğan, daha sonra alanda bulunan 112 Acil motosikletleri
incelerken, ''Bunlardan kaç tane var?'' diye sordu. Sağlık Bakan Akdağ'da 30 adet
bulunduğu yanıtını verdi.
Erdoğan, havada geçiş yapan hava ambulanslarına el sallarken, 112 acil
yardım çalışanları Başbakan Erdoğan ve Sağlık Bakanı Akdağ'a, çiçek, şapka ve
flama hediye etti. Şükrü Koçoğlu da Erdoğan'a bir helikopter maketi armağan
etti.
AA
(02/09/2009 - 14:42:36)