Yavuz Semerci
Milletvekili parti liderinden yansıdığı kadarıyla ışıldar!
08.09.2009 17:19:38
Atatürk'ün yeri ve anlamı farklı...
İsmet İnönü, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, Deniz Baykal, Tayyip Erdoğan ve pişme sırasına girmiş, görücüye çıkmış diğerleri...
Bu liderlerin onlarca ortak ve farklı özelliğini sayabiliriz.
Oy vermesek de hepsinin "memleket sever" oluşuna itirazı olan da çıkmaz. En azından her birinin en az benim kadar bu ül***i düşündüklerine eminim.
Biri bir tuğla, diğeri 10 tuğla koymuştur ülkenin inşasına, düşün hayatına, siyasi yaşamına...
Ül***i severken inciten de görülmüştür, incitecek derken sevdiklerimiz de çıkmıştır.
Kiminin zamanında ülke büyümüştür, kimi zamanında fırtınalar kopmuştur. Kimi ülke sınırlarına duvarlar örmüş, kimi yıkmıştır. Kimi liberal, kimi muhafazakâr, kimi sosyal demokrattır.
Ama hepsinin ortak özelliği "dikte" etmektir, diktatör olmaktır. Elbet güçleri yettiğince... Oylar artınca sertleşir, Tanrı katına yaklaşırlar, oylar azalınca mazlum rolü benimser, ellerimize yapışırlar. Siyasi ölümlerini, partilerinin ölümlerine dönüştürmeyi becerecek kadar ihtiras sahibidirler.
Bu ülke bilmem kaç kere iktidardan gidip, bilmem kaç kere iktidara geri gelmekle övünen diktatörler cennetidir. Hatta bir adım daha ileri gidelim, diktatörlerini demokrasiyle terbiye etmeye çalışan eşi bulunmaz bir ül***iz.
Lideri ve liderin gösterdiklerini seçeriz. Milletin vekili denilen ve aramızdan çıkanların temel görevi, kendisini seçen halktan çok kendisini seçtiren lidere kayıtsız şartsız bağlılıktır. Milletvekilleri liderin sevdiği kadar halkı sever, liderden yansıyan ışık kadar ışıldarlar.
***
İktidar partisinin yaptığı her şey ya da muhalefetin her uyarısı yanlış olur mu? Türkiye'de böyledir. Bana tek bir kanun gösterir misiniz, parti liderlerinin aksi görüşüne rağmen, birbirine rakip partilere mensup milletvekillerinin ortak oylarıyla kabul veya ret edilen?
Meclis'te kabul edilen her kanun milletin değil, milletin seçtiği ama parti başkanının sözünden çıkmayan vekillerce çıkarılır ve bu haliyle Yüce Meclis milletten çok, parti liderinin iradesini yansıtır.
***
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker diyor ki: "Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı yargı reformunda yargı bağımsızlığı yönünde bir ilerlemeye rastlanmadı. Taslakta Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) Meclis'in üye seçmesi öngörülmüş. Bu yargı bağımsızlığıyla bağdaşmaz."
Demokrasi oyunu oynayanların beylik lafıdır: "Yüce Meclis milletin iradesini temsil eder, korkmamak lazım." Bu milletin iradesinden korkan çıkar mı bilmem ama ben lider iradesinin yargıya müdahalesinden korkarım. Eninde sonunda hepimizin tek güvencesi yargı olmayacak mı?
***
Siz önce dar bölgeli iki turlu seçim sistemine geçin. Partileri başkanın babasının malı haline getiren yasayı değiştirin. Demokrasiyi yargıya müdahale edebilme, askere posta atabilme noktasında aramayın... Seçim sistemini, yüksek seçim barajlarını kaldırın. Sonra bu halkın vekilleri inanın gereğini yapar... Kimse de sesini çıkarmaz!
Milletvekili parti liderinden yansıdığı kadarıyla ışıldar!
08.09.2009 17:19:38
Atatürk'ün yeri ve anlamı farklı...
İsmet İnönü, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, Deniz Baykal, Tayyip Erdoğan ve pişme sırasına girmiş, görücüye çıkmış diğerleri...
Bu liderlerin onlarca ortak ve farklı özelliğini sayabiliriz.
Oy vermesek de hepsinin "memleket sever" oluşuna itirazı olan da çıkmaz. En azından her birinin en az benim kadar bu ül***i düşündüklerine eminim.
Biri bir tuğla, diğeri 10 tuğla koymuştur ülkenin inşasına, düşün hayatına, siyasi yaşamına...
Ül***i severken inciten de görülmüştür, incitecek derken sevdiklerimiz de çıkmıştır.
Kiminin zamanında ülke büyümüştür, kimi zamanında fırtınalar kopmuştur. Kimi ülke sınırlarına duvarlar örmüş, kimi yıkmıştır. Kimi liberal, kimi muhafazakâr, kimi sosyal demokrattır.
Ama hepsinin ortak özelliği "dikte" etmektir, diktatör olmaktır. Elbet güçleri yettiğince... Oylar artınca sertleşir, Tanrı katına yaklaşırlar, oylar azalınca mazlum rolü benimser, ellerimize yapışırlar. Siyasi ölümlerini, partilerinin ölümlerine dönüştürmeyi becerecek kadar ihtiras sahibidirler.
Bu ülke bilmem kaç kere iktidardan gidip, bilmem kaç kere iktidara geri gelmekle övünen diktatörler cennetidir. Hatta bir adım daha ileri gidelim, diktatörlerini demokrasiyle terbiye etmeye çalışan eşi bulunmaz bir ül***iz.
Lideri ve liderin gösterdiklerini seçeriz. Milletin vekili denilen ve aramızdan çıkanların temel görevi, kendisini seçen halktan çok kendisini seçtiren lidere kayıtsız şartsız bağlılıktır. Milletvekilleri liderin sevdiği kadar halkı sever, liderden yansıyan ışık kadar ışıldarlar.
***
İktidar partisinin yaptığı her şey ya da muhalefetin her uyarısı yanlış olur mu? Türkiye'de böyledir. Bana tek bir kanun gösterir misiniz, parti liderlerinin aksi görüşüne rağmen, birbirine rakip partilere mensup milletvekillerinin ortak oylarıyla kabul veya ret edilen?
Meclis'te kabul edilen her kanun milletin değil, milletin seçtiği ama parti başkanının sözünden çıkmayan vekillerce çıkarılır ve bu haliyle Yüce Meclis milletten çok, parti liderinin iradesini yansıtır.
***
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker diyor ki: "Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı yargı reformunda yargı bağımsızlığı yönünde bir ilerlemeye rastlanmadı. Taslakta Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) Meclis'in üye seçmesi öngörülmüş. Bu yargı bağımsızlığıyla bağdaşmaz."
Demokrasi oyunu oynayanların beylik lafıdır: "Yüce Meclis milletin iradesini temsil eder, korkmamak lazım." Bu milletin iradesinden korkan çıkar mı bilmem ama ben lider iradesinin yargıya müdahalesinden korkarım. Eninde sonunda hepimizin tek güvencesi yargı olmayacak mı?
***
Siz önce dar bölgeli iki turlu seçim sistemine geçin. Partileri başkanın babasının malı haline getiren yasayı değiştirin. Demokrasiyi yargıya müdahale edebilme, askere posta atabilme noktasında aramayın... Seçim sistemini, yüksek seçim barajlarını kaldırın. Sonra bu halkın vekilleri inanın gereğini yapar... Kimse de sesini çıkarmaz!
Yorum