Yasemin kokulu ülke: Tunus
MELİS D. ÇALAPKULU
13.09.2009
Hâlâ tatil yapamayıp denizi güzel, güneşi solmamış bir yer arayanlara önerimiz, Tunus'un en turistik yeri Hammamet. Üstelik vize de gerekmiyor
Geç de olsa tatil zamanınız nihayet geldi. Hem deniz, güneş, kum istiyorsunuz hem de yurtdışında yeni bir yer keşfetmek. Ama vize işlemleriyle filan da uğraşmak hiç içinizden gelmiyor. İşte bu ruh halindeki tatilciler için çok iyi bir önerimiz var. Tunus'un en turistik yerlerinden Hammamet. Bir kere Tunus Türklerden vize istemiyor. İkincisi Kuzey Afrika'da, Akdeniz kıyısında olduğu için hâlâ gayet sıcak. Hammamet'in upuzun bir kumsalı, incecik kumu, turkuaz rengi berrak bir denizi var. Tesisleri de hiç fena değil, uygun fiyatlara beş yıldızlı otel seçenekleri bulabiliyorsunuz örneğin. Hammamet'e girer girmez Bodrum evlerini andıran bembeyaz binalar içinizi açıyor. Her evde bulunan, genellikle mavi renkteki oval formlu özgün kapılar dikkati çekiyor. Bu kapılar Binbir Gece Masalları'ndaymış hissi uyandırıyor insanda. Derken baharlı bir koku burnunuzu sarıyor. Anlıyorsunuz ki bu koku, Hammamet'in, hatta Tunus'un simgesi yasemin kokusu. Zaten turistlerin fink attığı çarşıda adım başı bir yasemin satıcısına rastlıyorsunuz. Yaseminden yapılmış kolyeler, bilezikler satıyorlar bir Tunus dinarına...
FOTOÐRAF ÇEKTİRME SIRASI
Hammamet'te iki merkez var. Biri, tarihi çarşı Medina'nın bulunduğu eski şehir, diğeri beş yıldızlı otellerin ağırlıkta olduğu yeni şehir. Her ne kadar gidip bir görme ihtiyacı duysa da hemen her turist vakit geçirmek için daha çok Yasmine denilen, şehrin yeni tarafını tercih ediyor. Burada 100'e yakın otel var ve genellikle turistler vakitlerinin çoğunu otellerinde denize girip güneşlenerek geçiriyor. Tamamen turistlere yönelik inşa edilmiş Carthageland adlı eğlence ve alışveriş merkezi ise akşamüstü saatlerinde hareketlenmeye başlıyor. Carthageland sizi, sırtında mızraklı savaşçı figürleri oturan dev fil maketleriyle karşılıyor. Hemen başlıyorsunuz fotoğraf çekilmek diğer turistlerden gelecek sıranızı beklemeye. Yürüdükçe fillerin ardından, pizzadan balığa her çeşit yemeğin yapıldığı, içlerinde bir korsan gemisi olarak dizayn edilmişi bile olan restoranlar birer birer çıkıyor karşınıza. Ellerinde küllük uzatan kadın ve erkek heykelleri, sırtlarında da çöp kutusu taşıyor. Turistik bir alan için iyi düşünülmüş bir çöp çözümü. Bu arada küllük demişken belirtelim, Tunus'a henüz sigara yasağı gelmemiş, her yerde, hatta havaalanında bile sigara içiliyor. Çocuklar için lunaparkvari bir oyun alanının da bulunduğu Carthageland'de turistik develer, yırtıcı kuşlar, çeşit çeşit yılanlar ve hatta turistik kaplan yavruları bile görebilirsiniz. Tabii hepsi sahiplerinin yanında, birlikte fotoğraf çekilmek için sizin vereceğiniz üç beş kuruşu bekliyor. İnsan ister istemez doğasından koparılmış bu hayvanlara üzülüyor, hele de kaplan yavrularının gözlerine patlayan flaşlardan nasıl şaşkına döndüklerini görünce. Bu açıkhava eğlence ve alışveriş merkezinde, Hammamet'in pek çok yerinde karşılabileceğiniz kınayla geçici dövme yapanları da bulabilirsiniz. Hatta burada bir casino bile var.
SATICILAR ÇOK ISRARCI
Üst tarafa geçtiğinizde ise Kapalıçarşı'yı andıran bir çarşıyla karşılaşıyorsunuz. Tıpkı eski şehirdeki Medina'da olmanız gerektiği gibi burada da dikkatli olun. Satıcılar neredeyse yolunuzu kesecek kadar ısrarcı olabiliyor. Ve mutlaka sorduğunuz her ürüne üç-dört katı fazla fiyat çekiyorlar. Örneğin bir önceki akşam bir ürün için 45 Tunus dinarı (1 Tunus dinarı 1 TL'den çok az fazla ediyor) diyen ve kapıdan çıkarken arkanızdan "20'ye olur", diye bağıran bir satıcı, ertesi akşam aynı ürün için kapıyı 65'ten açabiliyor. Genellikle çok kalitesiz malzemeden üretilmiş hediyelikler satılıyor buradaki mağazalarda. Favori hediyelikleri çeşitli boylardaki oyuncak develer, yine çeşitli boylardaki nargileler, darbukalar, tavlalar, otantik kıyafetler vs. Kıyafet için bakındığınızda rüküş çakma ürünlerden fazlasını bulmak zor. Ama zaten siz de gerçek Gucci'ler, Armani'ler bulmak isteseniz Milano'ya ya da Paris'e giderdiniz öyle değil mi? Bu arada hırsızlıktan korkmanıza gerek yok, o konuda gayet güvenli bir yer. Zaten polis son derece aktif, sürekli kontrol halinde
KARİDES VE MİDYELER SÜPER
Tunus eskiden Fransız sömürgesi olduğu için insanlar hem Fransızca hem de Arapça konuşuyor. Tunus halkı Müslüman. Ama etrafta türbanlı kadınlar kadar açık kadınlar da görüyorsunuz. Özellikle Hammamet'te herkes başlıca gelir kayağının turizm olduğunun farkında. Ramazan'da bile restoranlarda, otellerde turistler rahatlıkla içki içiyor. Gece hayatı ise Jasmine Plajı'na yakın birkaç gece kulübünde süregidiyor. Yemeklere gelince. Kebapları ve ince bulgurla yapılan kuskusları meşhur. Kuzu etiyle ya da tavukla yapılıyor. Ama etleri genellikle sert çıkıyor. Ancak deniz mahsulleri için aynı şeyi söylemek zor. Karidesleri çok lezzetli. Çeşitli şekillerde pişirilen midyeleri de öyle. Çupra isteyince çiftlik değil deniz çuprası geliyor ki İstanbul'da genellikle yediğimiz çiftlik çupralarının aslında balık bile olmadığını düşünüyorsunuz. Bir de patates kızartması meraklıları için güzel haber. Her istediğiniz yerde çıtır çıtır kızarmış ev tipi patates geliyor.
kaynak:sabah