Balık sezonunun açılmasına en çok bizim üzülmemiz lazım... Üzerimizde bir tedirginlik...
Bir korku olmalı...
Çünkü bizzat balık olan biz değil miyiz?
Balıktaki hafızanın aynısı bizde yok mu?
Tıpkı av sezonu açılınca ağlara takılan balıklar gibi bir ağa takılmayı beklemiyor muyuz?
Tek farkı bizi yakalayacak ağların, denize atılmaması.
Trafikte yolda giderken tepesine araba düşerek ölen biz değil miyiz?
Evde otururken pencereden giren kurşunla ölen kim?
Efendi efendi, daha güvenli olsun diye trenle ailesine giderken önüne dozer çıkınca trenin, ölenler hangi ülkede?
İşe giderken, otoyolda, arabasının içinde, sele kapılıp boğulanlar hangi memleketin insanları?
Balıktan hiç farkımız yok bizim.
Bakın balık gibi ölüyoruz işte.
Bile bile...
Her seferinde aynı şekilde...
Balık gibiyiz, çünkü hatırlamıyoruz hiçbir şeyi...
N'oldu sel felaketi?
Sorumlular?
Belediye başkanı, dere yatağını imara açanlar, utançlarından sel bölgesine gidemeyip helikopterle gezenler?
Hatırlıyor musunuz kimdi bunlar?
Yok...
Bu en yakın zamanda olanı.
Bu bile kafanızı karıştırdı değil mi?
Biraz daha zorlayalım o zaman...
N'oldu Deniz Feneri?
Almanya'da soruşturulup, mahkeme süreci tamamlanıp, suçluların hepsi tıkıldığı yolsuzlukla ilgili Türkiye'de yargı ne yaptı?
Üzerinden ne kadar zaman geçti mesela onu hatırlıyor musunuz?
17 Eylül 2008'de Almanya mahkemesi kararı verdi, cezayı kesti, sorumlular hapiste...
Bizde ne oldu?
Soruşturma sürüyor hala.
Soruşturma...
Mahkeme?
Henüz yok...
Zaman aşımına doğru inşallah.
Ne davasıydı bu?
Deniz Feneri.
Hatırladık mı peki bir şeyler?
'Valla en son televizyonda reklamları vardı. Çamur atma diyorlardı galiba.'
Balık hafızalıyız.
Bu kadar kısa sürede unutan bir millet daha var mı acaba?
İşin en kötü tarafı ne biliyor musunuz?
Balıkçılar biliyorlar bunu.
'Nasıl olsa unuturlar, susun konuşmayın geçer' diyorlar...
Ve geçiyor hakikaten...
Patır patır ölüyor insanlar yollarda.
Her bayram, her gün, her an...
Ne yapıyor İçişleri Bakanlığı, Meclis, sorumlular?
Hiç...
Kıçımızı yırtıyoruz 'Önlem alın, yasa çıkarın, cezaları caydırıcı yapın, geciktirmeden tahsil edin, sabit radarlar koyun, otomasyon sistemiyle radar cezalarını anında muhatabına yollayın' diye...
Balıkçıdan ses yok.
Susuyor çünkü...
Bekliyor ki unutalım diye.
Kaç kişi ölmüştü bayramda trafik kazalarında?
-.....?
Unuttunuz değil mi?
İyi o zaman.
Balıkçı ava çıkabilir tekrar...
Bir korku olmalı...
Çünkü bizzat balık olan biz değil miyiz?
Balıktaki hafızanın aynısı bizde yok mu?
Tıpkı av sezonu açılınca ağlara takılan balıklar gibi bir ağa takılmayı beklemiyor muyuz?
Tek farkı bizi yakalayacak ağların, denize atılmaması.
Trafikte yolda giderken tepesine araba düşerek ölen biz değil miyiz?
Evde otururken pencereden giren kurşunla ölen kim?
Efendi efendi, daha güvenli olsun diye trenle ailesine giderken önüne dozer çıkınca trenin, ölenler hangi ülkede?
İşe giderken, otoyolda, arabasının içinde, sele kapılıp boğulanlar hangi memleketin insanları?
Balıktan hiç farkımız yok bizim.
Bakın balık gibi ölüyoruz işte.
Bile bile...
Her seferinde aynı şekilde...
Balık gibiyiz, çünkü hatırlamıyoruz hiçbir şeyi...
N'oldu sel felaketi?
Sorumlular?
Belediye başkanı, dere yatağını imara açanlar, utançlarından sel bölgesine gidemeyip helikopterle gezenler?
Hatırlıyor musunuz kimdi bunlar?
Yok...
Bu en yakın zamanda olanı.
Bu bile kafanızı karıştırdı değil mi?
Biraz daha zorlayalım o zaman...
N'oldu Deniz Feneri?
Almanya'da soruşturulup, mahkeme süreci tamamlanıp, suçluların hepsi tıkıldığı yolsuzlukla ilgili Türkiye'de yargı ne yaptı?
Üzerinden ne kadar zaman geçti mesela onu hatırlıyor musunuz?
17 Eylül 2008'de Almanya mahkemesi kararı verdi, cezayı kesti, sorumlular hapiste...
Bizde ne oldu?
Soruşturma sürüyor hala.
Soruşturma...
Mahkeme?
Henüz yok...
Zaman aşımına doğru inşallah.
Ne davasıydı bu?
Deniz Feneri.
Hatırladık mı peki bir şeyler?
'Valla en son televizyonda reklamları vardı. Çamur atma diyorlardı galiba.'
Balık hafızalıyız.
Bu kadar kısa sürede unutan bir millet daha var mı acaba?
İşin en kötü tarafı ne biliyor musunuz?
Balıkçılar biliyorlar bunu.
'Nasıl olsa unuturlar, susun konuşmayın geçer' diyorlar...
Ve geçiyor hakikaten...
Patır patır ölüyor insanlar yollarda.
Her bayram, her gün, her an...
Ne yapıyor İçişleri Bakanlığı, Meclis, sorumlular?
Hiç...
Kıçımızı yırtıyoruz 'Önlem alın, yasa çıkarın, cezaları caydırıcı yapın, geciktirmeden tahsil edin, sabit radarlar koyun, otomasyon sistemiyle radar cezalarını anında muhatabına yollayın' diye...
Balıkçıdan ses yok.
Susuyor çünkü...
Bekliyor ki unutalım diye.
Kaç kişi ölmüştü bayramda trafik kazalarında?
-.....?
Unuttunuz değil mi?
İyi o zaman.
Balıkçı ava çıkabilir tekrar...
Yorum