Japon bilim adamı anlattı...
04.10.2009 10:25Tohoku Üniversitesi Afet Araştırma Kontrol Merkezi Müdürü Prof. Dr. Masato Motosaka, Türkiye'deki depremlerin binalara zarar vermesinin temel nedeninin, binaların yapım aşamasındaki detayların eksikliğinden kaynaklandığını söyledi.
Kocaeli'nde düzenlenen Uluslararası Sakarya Deprem Sempozyumu'na katılmak üzere Türkiye'ye gelen Masato Motosaka, sempozyumun ardından Sakarya'nın Adapazarı ilçesindeki binalarda inceleme yaptı.
Masato Motosaka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye 1999 yılındaki Marmara ve Düzce depremleri sonrasında da geldiğini ve çeşitli incelemeler yaptığını belirtti.
Türkiye'deki binaların inşaatlarında bazı eksikler gözlemlediğine dikkati çeken Masato Motosaka, kolonların gerektiği gibi inşa edilmediğini belirterek, ''Depremin ardından Sakarya'ya geldim. O dönemde kuvvetli yer hareketinin İzmit ve Sakarya caddelerindeki minarelerin ve binaların incelenmesi çalışmalarında bulundum. İzmit Caddesi'ndeki 5 katlı binaların çoğu yıkıldı. Bunun temel nedeni cadde boyundaki binaların kolonlarının ve temellerinin zayıf olması. Özellikle birinci katlarda yerden kazanmak için kolon sayısı azaltılmış'' diye konuştu.
Türkiye'deki depremlerin yıkıcı olmasının nedenini binaların kaliteli inşa edilmemesiyle ilişkilendiren Masato Motosaka, bina inşaatında yönetmeliklere uygun hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
Adapazarı'nın 10 yıl önceki ve sonraki halini gördüğünde şok yaşadığını ifade eden Masato Motosaka, ''5 katlı binalar tamamen yok olmuş. Bunun yerine iki veya üç katlı binalar yapılmış. Bu durum mühendislik açısından anlamsız. Ne için 5 katlı binalar yapılmasın? Yeter ki binalar güzel bir şekilde dizayn edilsin. Gökyüzündeki alanları ne için heba ediyoruz? Gökyüzü insanların kullanımına açık. Mühendislik 5 katlı binaların yapımına olanak tanıyor'' dedi.
-''KOLONLARIN KARE ŞEKİLDE İNŞA EDİLMESİ GEREKİYOR''-
İnşaat ve mühendislik hatalarına da değinen Masato Motosaka, özellikle kolonların yanlış yapıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Türkiye'deki binaların kolonları dikdörtgen şekilde yapılıyor. Binaların yatay yöndeki hareketlerinin eşit kuvvette olması lazım. Çoğu zaman Türkiye'deki dükkan açılımından dolayı kolonların yataydaki bir yönü zayıf bırakılıyor. İki yöndeki kuvvetlerin eşit şekilde olması lazım. Kolonların kare şekilde inşa edilmesi gerekiyor. Ayrıca, binaların bitişik nizam olması nedeniyle yıkım artıyor. Binaların deprem anında öz karakterlerini göstermemeleri ve iki binanın birbiriyle çarpışması (çekiç etkisi) nedeniyle yıkımlar artıyor. Binalar arasında kesinlikle belirli bir mesafe bırakılması gerekiyor. Bir örnek vereyim. 10 metrelik bina için yatay yönde 10 santim arayla bina olmaması gerekiyor. Komşu iki binanın yüksekliği 10 metreyse, aralarında 20 santimetre mesafe olması gerekiyor. Böylelikle deprem anında binalar salınım yaparken birbirlerine çarpmasın. Binaların yüksekliğiyle doğru orantılı olarak mesafenin açık bırakılması gerekiyor.''
Japonya'da binaların yönetmeliklere ve kurallara uygun olarak hazırlandığını ifade eden Masato Motosaka, bu nedenle büyük depremlerde can kaybının asgari düzeyde kaldığına dikkati çekti.
Çin ve İran gibi ülkelerde de deprem sonrası çeşitli araştırmalar yaptığını belirten Masato Motosaka, şunları dile getirdi:
''Türkiye'de depremlerin binalara zarar vermesinin nedeni binaların yapım aşamasındaki detayların eksikliğinden kaynaklanıyor. Kolonlarda bulunan donatıların birbirleriyle bağlantılarında eksikler var. Kolonların içindeki etriyeler arasındaki mesafe çok fazla. Kolonu çevreleyen etriyelerin daha sık örülmesi gerekiyor. Binaları sadece üst yapı elemanı olarak görmemek lazım. Binaların üstü tabii ki de önemli ama altındaki zemin şartlarının da dikkatli şekilde incelenmesi gerekiyor. Bazı zemin çeşitlerinde deprem dalgaları daha çok etki eder. Özellikle toplum tarafından kullanılan hükümet binaları ve okullarda güvenlik kat sayısının normal binalara göre daha fazla alınması gerekiyor. Kamu binalarının daha güvenli yapılması gerekiyor.''
AA
04.10.2009 10:25Tohoku Üniversitesi Afet Araştırma Kontrol Merkezi Müdürü Prof. Dr. Masato Motosaka, Türkiye'deki depremlerin binalara zarar vermesinin temel nedeninin, binaların yapım aşamasındaki detayların eksikliğinden kaynaklandığını söyledi.
Kocaeli'nde düzenlenen Uluslararası Sakarya Deprem Sempozyumu'na katılmak üzere Türkiye'ye gelen Masato Motosaka, sempozyumun ardından Sakarya'nın Adapazarı ilçesindeki binalarda inceleme yaptı.
Masato Motosaka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye 1999 yılındaki Marmara ve Düzce depremleri sonrasında da geldiğini ve çeşitli incelemeler yaptığını belirtti.
Türkiye'deki binaların inşaatlarında bazı eksikler gözlemlediğine dikkati çeken Masato Motosaka, kolonların gerektiği gibi inşa edilmediğini belirterek, ''Depremin ardından Sakarya'ya geldim. O dönemde kuvvetli yer hareketinin İzmit ve Sakarya caddelerindeki minarelerin ve binaların incelenmesi çalışmalarında bulundum. İzmit Caddesi'ndeki 5 katlı binaların çoğu yıkıldı. Bunun temel nedeni cadde boyundaki binaların kolonlarının ve temellerinin zayıf olması. Özellikle birinci katlarda yerden kazanmak için kolon sayısı azaltılmış'' diye konuştu.
Türkiye'deki depremlerin yıkıcı olmasının nedenini binaların kaliteli inşa edilmemesiyle ilişkilendiren Masato Motosaka, bina inşaatında yönetmeliklere uygun hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
Adapazarı'nın 10 yıl önceki ve sonraki halini gördüğünde şok yaşadığını ifade eden Masato Motosaka, ''5 katlı binalar tamamen yok olmuş. Bunun yerine iki veya üç katlı binalar yapılmış. Bu durum mühendislik açısından anlamsız. Ne için 5 katlı binalar yapılmasın? Yeter ki binalar güzel bir şekilde dizayn edilsin. Gökyüzündeki alanları ne için heba ediyoruz? Gökyüzü insanların kullanımına açık. Mühendislik 5 katlı binaların yapımına olanak tanıyor'' dedi.
-''KOLONLARIN KARE ŞEKİLDE İNŞA EDİLMESİ GEREKİYOR''-
İnşaat ve mühendislik hatalarına da değinen Masato Motosaka, özellikle kolonların yanlış yapıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Türkiye'deki binaların kolonları dikdörtgen şekilde yapılıyor. Binaların yatay yöndeki hareketlerinin eşit kuvvette olması lazım. Çoğu zaman Türkiye'deki dükkan açılımından dolayı kolonların yataydaki bir yönü zayıf bırakılıyor. İki yöndeki kuvvetlerin eşit şekilde olması lazım. Kolonların kare şekilde inşa edilmesi gerekiyor. Ayrıca, binaların bitişik nizam olması nedeniyle yıkım artıyor. Binaların deprem anında öz karakterlerini göstermemeleri ve iki binanın birbiriyle çarpışması (çekiç etkisi) nedeniyle yıkımlar artıyor. Binalar arasında kesinlikle belirli bir mesafe bırakılması gerekiyor. Bir örnek vereyim. 10 metrelik bina için yatay yönde 10 santim arayla bina olmaması gerekiyor. Komşu iki binanın yüksekliği 10 metreyse, aralarında 20 santimetre mesafe olması gerekiyor. Böylelikle deprem anında binalar salınım yaparken birbirlerine çarpmasın. Binaların yüksekliğiyle doğru orantılı olarak mesafenin açık bırakılması gerekiyor.''
Japonya'da binaların yönetmeliklere ve kurallara uygun olarak hazırlandığını ifade eden Masato Motosaka, bu nedenle büyük depremlerde can kaybının asgari düzeyde kaldığına dikkati çekti.
Çin ve İran gibi ülkelerde de deprem sonrası çeşitli araştırmalar yaptığını belirten Masato Motosaka, şunları dile getirdi:
''Türkiye'de depremlerin binalara zarar vermesinin nedeni binaların yapım aşamasındaki detayların eksikliğinden kaynaklanıyor. Kolonlarda bulunan donatıların birbirleriyle bağlantılarında eksikler var. Kolonların içindeki etriyeler arasındaki mesafe çok fazla. Kolonu çevreleyen etriyelerin daha sık örülmesi gerekiyor. Binaları sadece üst yapı elemanı olarak görmemek lazım. Binaların üstü tabii ki de önemli ama altındaki zemin şartlarının da dikkatli şekilde incelenmesi gerekiyor. Bazı zemin çeşitlerinde deprem dalgaları daha çok etki eder. Özellikle toplum tarafından kullanılan hükümet binaları ve okullarda güvenlik kat sayısının normal binalara göre daha fazla alınması gerekiyor. Kamu binalarının daha güvenli yapılması gerekiyor.''
AA
Yorum