Mutlu Tönbekici Yazara ulaşmak için : mutlu.tonbekici@gmail.com Vatan satılık değil de yakılmalık mı?
Dün sabah Taksim’de üstelik de Beyoğlu’nda işim vardı. Önlemimi, İstanbul’un (İngilizlerden) Kurtuluş törenlerine göre almışım ama doğrusunu söylemek gerekirse İstanbul’un (Türkler tarafından) yakılıp yıkılış törenlerine göre almamıştım.
Taksim’deki korkunç hengameden sadece 1 dakika ile kıl payı kurtulduğuma hâlâ inanamıyorum.
Kendimi zor bela bir taksiye atıp gazeteye gelirken askeri müzenin önünde şöyle bir şey gördüm: İki genç, başlarına gaz maskesi takmışlar, hatıra fotoğrafı çektiriyorlardı.
Önce sevimli geldi. Herhalde dedim gaz maskeleriyle yürüyüş yapacaklar. Yürürken biber gazını da bir şekilde protesto edecekler.
Meğer esnafının canına okumakmış bütün dert. Esnafın canını okurken üstlerine biber gazı sıkılacağından tabii önlemlerini almışlar ama hani henüz sopayı yememişken de fotoğraf çektiriyorlar.
IMF’yi protesto etmenin dükkanların camını indirmekle, ortalığın altını üstüne getirmekle, esnafın alın terini heder etmekle, milletin ödünü kopartmakla ne ilgisi var?
O, elli kuruşa Zambo çikolata satıp evinin ekmeğini çıkarmaya çalışan esnaf mı IMF’yi ül***e çağırdı? Veya yanındaki zavallı çekirdekçi mi?
Ayrıca bu IMF, işgalci İngiliz kuvvetleri midir? Biz davul zurnalya çağırmadık mı, biz yalvarmadık mı aman toplantınızı burada yapın diye...
Neyi niçin protesto ettiğinizi biliyor musunuz? Tek bir satır biliyor musunuz bu IMF nedir diye? Dünyaya faydası zararı ne olmuştur öğrenci işi hamasi çiziktirmeler dışında bir şey alıp okudunuz mu?
Maksat polisle kavgaya tutuşmak mı IMF politikalarını protesto etmek mi belli değil.
Gaz maskesiyle hatıra fotoğrafı çektiren iki tipi görünce anladım ki canları bildiğin kavga istiyor Bildiğin kavga, bildiğin sopa, bildiğin itişip kakışma.
Zekice protesto böyle mi olur? Hiç mi aklınıza sapanla polise bilye atmak, banka camı indirmek, esnafın dükkanının dağıtmak dışında bir şey gelmiyor?
Bir Allahın kulu da “Başka bir şey yapalım. Böyle yaparsak bu polis muhakkak surette sopalayacaktır bizi” demiyor mu?
Bir Allah’ın kulu da oturup daha nasıl etkileyici ve inandırıcı oluruz demiyor mu?
Hayır.
Güdük memleketimin güdük protestosu.
Sonuç: Adamcağızın biri ambulans gelemediği için kalp krizinden vefat etti. Binlerce liralık zarar ziyanın yanında en kötüsü: Protesto hakkının suistimal edilip bednam edilmesi. Beyoğlu’nda dükkanı olup da “aman iyi ki protesto ediyorlar, aman iyi ki bizi felaketten kurtarmaya çalışıyorlar” diyen tek bir kişi olduğunu sanmıyorum.
***
“Genç Sivilleri” işte bu nedenle seviyorum.
Geçen 1 Mayıs’ta yaptıkları tek kelimeyle ŞAHANE bir protestoydu. 32 yıl evvel halka ateş açılan otel penceresinden “1 Mayıs 77’de buradan ateş edenler bulunsun” diye dev bir pankart sarkıttılar. Bu eylemi yapabilmek için de bir gün evvel otel odasına yerleştiler, sakin sakin kaldılar, ertesi gün millet meydana toplanınca da pankartı asıp, sıvıştılar.
Kimseye zarar vermeden, kimseyi incitmeden. Üstelik hedefi de tam 12’den vurarak. Üstelik konaklama parasını da vererek. Yani otele de zarar vermediler.
Akıllı protesto işte budur. Akılda kalan da budur.
***
Polis orantısız güç kullanmıştır ayrı mesele. Her zamanki gibi olayları yönetememiştir, yaşla kuru bir arada yanmıştır yine ayrı mesele.
Fakat böyle olacağını bile bile aynı şeyi yapmak nasıl bir zeka ve niyetin ürünü?
“Vatan satılık değil” diyorsunuz iyi güzel ama “vatan yakılmalık” mıdır? “Vatan paramparça” edilmelik midir? Vatan, camları inesi, esnafını ağlatası, milletin ödünü koparası bir yer midir?
Bu mudur memleketi hesapça kötü yola sokan IMF’yi protestonuz?
Dün sabah Taksim’de üstelik de Beyoğlu’nda işim vardı. Önlemimi, İstanbul’un (İngilizlerden) Kurtuluş törenlerine göre almışım ama doğrusunu söylemek gerekirse İstanbul’un (Türkler tarafından) yakılıp yıkılış törenlerine göre almamıştım.
Taksim’deki korkunç hengameden sadece 1 dakika ile kıl payı kurtulduğuma hâlâ inanamıyorum.
Kendimi zor bela bir taksiye atıp gazeteye gelirken askeri müzenin önünde şöyle bir şey gördüm: İki genç, başlarına gaz maskesi takmışlar, hatıra fotoğrafı çektiriyorlardı.
Önce sevimli geldi. Herhalde dedim gaz maskeleriyle yürüyüş yapacaklar. Yürürken biber gazını da bir şekilde protesto edecekler.
Meğer esnafının canına okumakmış bütün dert. Esnafın canını okurken üstlerine biber gazı sıkılacağından tabii önlemlerini almışlar ama hani henüz sopayı yememişken de fotoğraf çektiriyorlar.
IMF’yi protesto etmenin dükkanların camını indirmekle, ortalığın altını üstüne getirmekle, esnafın alın terini heder etmekle, milletin ödünü kopartmakla ne ilgisi var?
O, elli kuruşa Zambo çikolata satıp evinin ekmeğini çıkarmaya çalışan esnaf mı IMF’yi ül***e çağırdı? Veya yanındaki zavallı çekirdekçi mi?
Ayrıca bu IMF, işgalci İngiliz kuvvetleri midir? Biz davul zurnalya çağırmadık mı, biz yalvarmadık mı aman toplantınızı burada yapın diye...
Neyi niçin protesto ettiğinizi biliyor musunuz? Tek bir satır biliyor musunuz bu IMF nedir diye? Dünyaya faydası zararı ne olmuştur öğrenci işi hamasi çiziktirmeler dışında bir şey alıp okudunuz mu?
Maksat polisle kavgaya tutuşmak mı IMF politikalarını protesto etmek mi belli değil.
Gaz maskesiyle hatıra fotoğrafı çektiren iki tipi görünce anladım ki canları bildiğin kavga istiyor Bildiğin kavga, bildiğin sopa, bildiğin itişip kakışma.
Zekice protesto böyle mi olur? Hiç mi aklınıza sapanla polise bilye atmak, banka camı indirmek, esnafın dükkanının dağıtmak dışında bir şey gelmiyor?
Bir Allahın kulu da “Başka bir şey yapalım. Böyle yaparsak bu polis muhakkak surette sopalayacaktır bizi” demiyor mu?
Bir Allah’ın kulu da oturup daha nasıl etkileyici ve inandırıcı oluruz demiyor mu?
Hayır.
Güdük memleketimin güdük protestosu.
Sonuç: Adamcağızın biri ambulans gelemediği için kalp krizinden vefat etti. Binlerce liralık zarar ziyanın yanında en kötüsü: Protesto hakkının suistimal edilip bednam edilmesi. Beyoğlu’nda dükkanı olup da “aman iyi ki protesto ediyorlar, aman iyi ki bizi felaketten kurtarmaya çalışıyorlar” diyen tek bir kişi olduğunu sanmıyorum.
***
“Genç Sivilleri” işte bu nedenle seviyorum.
Geçen 1 Mayıs’ta yaptıkları tek kelimeyle ŞAHANE bir protestoydu. 32 yıl evvel halka ateş açılan otel penceresinden “1 Mayıs 77’de buradan ateş edenler bulunsun” diye dev bir pankart sarkıttılar. Bu eylemi yapabilmek için de bir gün evvel otel odasına yerleştiler, sakin sakin kaldılar, ertesi gün millet meydana toplanınca da pankartı asıp, sıvıştılar.
Kimseye zarar vermeden, kimseyi incitmeden. Üstelik hedefi de tam 12’den vurarak. Üstelik konaklama parasını da vererek. Yani otele de zarar vermediler.
Akıllı protesto işte budur. Akılda kalan da budur.
***
Polis orantısız güç kullanmıştır ayrı mesele. Her zamanki gibi olayları yönetememiştir, yaşla kuru bir arada yanmıştır yine ayrı mesele.
Fakat böyle olacağını bile bile aynı şeyi yapmak nasıl bir zeka ve niyetin ürünü?
“Vatan satılık değil” diyorsunuz iyi güzel ama “vatan yakılmalık” mıdır? “Vatan paramparça” edilmelik midir? Vatan, camları inesi, esnafını ağlatası, milletin ödünü koparası bir yer midir?
Bu mudur memleketi hesapça kötü yola sokan IMF’yi protestonuz?
Yorum