Mustafa Mutlu Yazara ulaşmak için : mmutlu@gazetevatan.com Atatürk’e hakaretin yasak olması, AB üyeliği için engelmiş!
Avrupa Birliği, Türkiye’nin tam üyelik başvurusunu kabul ettiği zaman önce “kokoreç” konusuna el attı!
Arkasından Cumhurbaşkanı seçiminde açık tavır aldı.
İktidar partisinin kapatılması davasına itiraz etti.
Ayrılıkçı terör örgütünün sözcüsü gibi davrandı.
Hatta; Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun üyelerini bile açık açık eleştirerek, Türk yargısının iç işlerine müdahalede bulundu.
Sıra... “Atatürk’ü Koruma Kanunu”na geldi!
***
Avrupa Birliği Komisyonu, bugün açıklayacağı ilerleme raporunda; Türkiye’de ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasal düzenlemelerin kaldırılmasını isteyecekmiş...
Bunların başında da halk arasında “Atatürk’ü Koruma Kanunu” olarak bilinen ve 31 Temmuz 1951’de yürürlüğe giren 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun geliyormuş...
AB Komisyonu üyelerine göre, Atatürk’e hakaret edenlere ve aşağılayanlara cezai yaptırım uygulanması, ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biriymiş!
Eğer Türkiye gerçek bir demokrasi olmak istiyorsa, Atatürk’e de hakaret edilebilmeliymiş!
Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya sövenler, nasıl olur da hapis cezasına çarptırılırmış?
Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri tahrip edenlerin tüm bu eylemleri, “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmeliymiş!
***
“Demokratikleşmeyi” bize, “ülkenin kurucusuna hakaret edenlere göz yumulması” olarak yutturmaya kalkışan AB Komisyonu; ne hikmetse, Türkiye’deki ‘lider sultası’nı demokrasiye aykırı görmüyor...
Başbakanların, bir parmak işaretiyle Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı seçtirmelerini “demokratik” buluyor...
Bu yüzden, ön seçim yapmayan, milletvekili, belediye başkanları, hatta ilçe belediye meclis üyelerini tek başına belirleyen genel başkanlara, “Önce Siyasi Partiler Kanunu’nu ve Seçim Kanunu’nu değiştirin de gelin” demiyor...
Ama Atatürk’e hakaret edilmesini önleyen yasal düzenlemelere ateş püskürüyor!
***
Elbette, ülkelerin kurucu kahramanları da eleştirilebilir...
Ki; bu, bizde yıllardır yapılıyor!
Bazı tarikat sözcüleri, Atatürk’ün ne diktatörlüğünü bırakıyor, ne de insani zaaflarını!
Ama tüm bunlar AB’nin gözünde “demokrat” olmamıza yetmiyor...
O, ille de “Atatürk’e küfredenler de cezalandırılmasın” diye bastırıyor.
Bu garip talebi duyunca insanın, “Yoksa AB’nin akıl babaları arasına bölücülerden sonra tarikatçılar da mı sızdı” diye sorası geliyor!
***
Bakalım bu hadlerini bilmez arkadaşlar, Avrupa Birliği’ne tam üyelik mamasını göstererek, bizden daha neler istemeye cesaret edecek?
*****
GÜNÜN SORUSU
Atatürk’e hakaretin suç kapsamından çıkarılmasını isteyen AB ülkeleri, 91 yıl önce İstanbul’u, İzmir’i ve Anadolu’nun yarısını işgal eden ama Atatürk tarafından kovulan dedelerinin intikamını mı almaya çalışıyor?
*****
Protesto sınırı geçilmesin!
Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, Türkiye-Ermenistan maçı için büyük bir olasılıkla şu saatlerde Türkiye’ye gelmiş olacak...
İlk maç için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Ermenistan’a gitmişti...
O nedenle Sarkisyan’ın ziyareti, “diplomaside karşılıklılık” ilkesine dayanıyor...
Sarkisyan’ı Bursa’da ağırlayacak olan devlet adamlarımız, büyük protesto gösterilerinin düzenlenmesinden ve olay çıkmasından korkuyor.
Umarım; zaten hep tartışma konusu olan imajımız daha fazla zedelenmez ve Türkiye’yi mahkûm ettirmek isteyen Ermeni fanatiklerinin eline yeni bir koz verilmez
Avrupa Birliği, Türkiye’nin tam üyelik başvurusunu kabul ettiği zaman önce “kokoreç” konusuna el attı!
Arkasından Cumhurbaşkanı seçiminde açık tavır aldı.
İktidar partisinin kapatılması davasına itiraz etti.
Ayrılıkçı terör örgütünün sözcüsü gibi davrandı.
Hatta; Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun üyelerini bile açık açık eleştirerek, Türk yargısının iç işlerine müdahalede bulundu.
Sıra... “Atatürk’ü Koruma Kanunu”na geldi!
***
Avrupa Birliği Komisyonu, bugün açıklayacağı ilerleme raporunda; Türkiye’de ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasal düzenlemelerin kaldırılmasını isteyecekmiş...
Bunların başında da halk arasında “Atatürk’ü Koruma Kanunu” olarak bilinen ve 31 Temmuz 1951’de yürürlüğe giren 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun geliyormuş...
AB Komisyonu üyelerine göre, Atatürk’e hakaret edenlere ve aşağılayanlara cezai yaptırım uygulanması, ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biriymiş!
Eğer Türkiye gerçek bir demokrasi olmak istiyorsa, Atatürk’e de hakaret edilebilmeliymiş!
Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya sövenler, nasıl olur da hapis cezasına çarptırılırmış?
Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri tahrip edenlerin tüm bu eylemleri, “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmeliymiş!
***
“Demokratikleşmeyi” bize, “ülkenin kurucusuna hakaret edenlere göz yumulması” olarak yutturmaya kalkışan AB Komisyonu; ne hikmetse, Türkiye’deki ‘lider sultası’nı demokrasiye aykırı görmüyor...
Başbakanların, bir parmak işaretiyle Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı seçtirmelerini “demokratik” buluyor...
Bu yüzden, ön seçim yapmayan, milletvekili, belediye başkanları, hatta ilçe belediye meclis üyelerini tek başına belirleyen genel başkanlara, “Önce Siyasi Partiler Kanunu’nu ve Seçim Kanunu’nu değiştirin de gelin” demiyor...
Ama Atatürk’e hakaret edilmesini önleyen yasal düzenlemelere ateş püskürüyor!
***
Elbette, ülkelerin kurucu kahramanları da eleştirilebilir...
Ki; bu, bizde yıllardır yapılıyor!
Bazı tarikat sözcüleri, Atatürk’ün ne diktatörlüğünü bırakıyor, ne de insani zaaflarını!
Ama tüm bunlar AB’nin gözünde “demokrat” olmamıza yetmiyor...
O, ille de “Atatürk’e küfredenler de cezalandırılmasın” diye bastırıyor.
Bu garip talebi duyunca insanın, “Yoksa AB’nin akıl babaları arasına bölücülerden sonra tarikatçılar da mı sızdı” diye sorası geliyor!
***
Bakalım bu hadlerini bilmez arkadaşlar, Avrupa Birliği’ne tam üyelik mamasını göstererek, bizden daha neler istemeye cesaret edecek?
*****
GÜNÜN SORUSU
Atatürk’e hakaretin suç kapsamından çıkarılmasını isteyen AB ülkeleri, 91 yıl önce İstanbul’u, İzmir’i ve Anadolu’nun yarısını işgal eden ama Atatürk tarafından kovulan dedelerinin intikamını mı almaya çalışıyor?
*****
Protesto sınırı geçilmesin!
Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, Türkiye-Ermenistan maçı için büyük bir olasılıkla şu saatlerde Türkiye’ye gelmiş olacak...
İlk maç için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Ermenistan’a gitmişti...
O nedenle Sarkisyan’ın ziyareti, “diplomaside karşılıklılık” ilkesine dayanıyor...
Sarkisyan’ı Bursa’da ağırlayacak olan devlet adamlarımız, büyük protesto gösterilerinin düzenlenmesinden ve olay çıkmasından korkuyor.
Umarım; zaten hep tartışma konusu olan imajımız daha fazla zedelenmez ve Türkiye’yi mahkûm ettirmek isteyen Ermeni fanatiklerinin eline yeni bir koz verilmez
Yorum