http://www.habervaktim.com/resim/resim90589_2.jpg
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, Müslüman din görevlileri üzerindeki baskılar bitmek bilmezken, sistematik bir şekilde uygulanan dinsizleştirme politikası camilere de uzandı. Kıbrıs'ın Lefkoşe, Girne, Magosa gibi önemli kentlerinde bulunan tarihi Osmanlı camilerinin birçoğu meyhane ve içkili lokantaların işgali altında.
KKTC Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün, para kazanmak için kimi caminin bahçesini, kimisinin ise külliye ve hatta cami duvarlarını dahi meyhanelere peşkeş çektiği ortaya çıktı.
Magosa'daki tarihi Lala Mustafa Paşa, Girne'de bulunan Caferağa ve Lefkoşe'deki Selimiye Camilerinin bahçe ve külliyeleri, Kıbrıs Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yasadışı bir şekilde, sırf para kazanmak için içkili kafe ve meyhanelere kiraya verildi. Vatandaşın ve din görevlilerinin bütün şikayetlerine rağmen geri adım atılmayan uygulama yüzünden, ismi geçen camilerde namaz vakitlerinde namaz dahi kılınamadığı ortaya çıktı. Kıbrıs Din Görevlileri Sendikası Başkanı Mehmet Dere ise, camii avlusunda ve bahçesinde böyle bir şeyin olmasını bir türlü içlerine sindiremediklerini belirterek yetkilileri göreve çağırdı.
YAHUDİ'YE HER TÜRLÜ KOLAYLIK VAR
Müslüman Türk halkının kanlarıyla elde ettiği toprakları Filistin'de yaptıkları gibi dönüm dönüm satın alarak ele geçirmeye çalışan Yahudi gruplara cemaat tanımlamasında bulunan Kıbrıs Hükümeti, adada bulunan Yahudi ve Hıristiyan azınlığa her türlü kolaylığı gösterirken, Müslümanların dini mabetlerini ise içkicilere peşkeş çekiyor.
Lefkoşe'de 1571'de yapılan tarihi Selimiye Camii külliyesinde bulunan meyhane, arsızlığın bu kadarına da pes dedirtiyor. Cami külliyesi ve bahçesinin bir bölümü Kıbrıs Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Galif Meyhanesi isimli içkili bir restorana kiraya verildi. Restoran külliyeye yerleştikten sonra ilk iş olarak külliye duvarına kocaman tabelalar koydu.
Bahçeye kurulan ses sistemiyle de dışarıdaki masalara müzik yayını yapmaya başlanması ise bardağı taşıran son damla oldu. Cami cemati ve din görevlilerinin tüm şikayetlerine rağmen gelir getirdiği gerekçesi ile KKTC'li yetkililer kira sözleşmesini iptal etmiyor.
GİRNE VE MAGOSA'DA DA DURUM FARKSIZ
Girne ve Magosa'da bulunan tarihi camilerin durumu da başkent Lefkoşe'yi aratmıyor. Magosa'daki tarihi Lala Mustafa Paşa ve Girne'de bulunan tarihi Caferağa Camii de içkili kafeteryalarla çevrilmiş durumda. Girne'deki Caferağa Camii duvarını dahi işgal eden içkili müzikhol, işi bir adım daha öteye götürerek camii duvarlarına şarkıcıların resimlerini çakmaktan dahi çekinmiyor. Camide ayyaşların verdiği sıkıntı yüzünden aylardır akşam ve yatsı namazının kıldırılmadığı belirtildi.
Magosa'nın en eski camisi olan Lala Mustafa Paşa Cami bahçesi de Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün izni ile içki servisi yapan bir kafeye kiraya verildi. Kafe ise cami girişine dahi masa ve şemsiye koyarak içki servisini neredeyse içeri taşımaya başladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, Müslüman din görevlileri üzerindeki baskılar bitmek bilmezken, sistematik bir şekilde uygulanan dinsizleştirme politikası camilere de uzandı. Kıbrıs'ın Lefkoşe, Girne, Magosa gibi önemli kentlerinde bulunan tarihi Osmanlı camilerinin birçoğu meyhane ve içkili lokantaların işgali altında.
KKTC Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün, para kazanmak için kimi caminin bahçesini, kimisinin ise külliye ve hatta cami duvarlarını dahi meyhanelere peşkeş çektiği ortaya çıktı.
Magosa'daki tarihi Lala Mustafa Paşa, Girne'de bulunan Caferağa ve Lefkoşe'deki Selimiye Camilerinin bahçe ve külliyeleri, Kıbrıs Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yasadışı bir şekilde, sırf para kazanmak için içkili kafe ve meyhanelere kiraya verildi. Vatandaşın ve din görevlilerinin bütün şikayetlerine rağmen geri adım atılmayan uygulama yüzünden, ismi geçen camilerde namaz vakitlerinde namaz dahi kılınamadığı ortaya çıktı. Kıbrıs Din Görevlileri Sendikası Başkanı Mehmet Dere ise, camii avlusunda ve bahçesinde böyle bir şeyin olmasını bir türlü içlerine sindiremediklerini belirterek yetkilileri göreve çağırdı.
YAHUDİ'YE HER TÜRLÜ KOLAYLIK VAR
Müslüman Türk halkının kanlarıyla elde ettiği toprakları Filistin'de yaptıkları gibi dönüm dönüm satın alarak ele geçirmeye çalışan Yahudi gruplara cemaat tanımlamasında bulunan Kıbrıs Hükümeti, adada bulunan Yahudi ve Hıristiyan azınlığa her türlü kolaylığı gösterirken, Müslümanların dini mabetlerini ise içkicilere peşkeş çekiyor.
Lefkoşe'de 1571'de yapılan tarihi Selimiye Camii külliyesinde bulunan meyhane, arsızlığın bu kadarına da pes dedirtiyor. Cami külliyesi ve bahçesinin bir bölümü Kıbrıs Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Galif Meyhanesi isimli içkili bir restorana kiraya verildi. Restoran külliyeye yerleştikten sonra ilk iş olarak külliye duvarına kocaman tabelalar koydu.
Bahçeye kurulan ses sistemiyle de dışarıdaki masalara müzik yayını yapmaya başlanması ise bardağı taşıran son damla oldu. Cami cemati ve din görevlilerinin tüm şikayetlerine rağmen gelir getirdiği gerekçesi ile KKTC'li yetkililer kira sözleşmesini iptal etmiyor.
GİRNE VE MAGOSA'DA DA DURUM FARKSIZ
Girne ve Magosa'da bulunan tarihi camilerin durumu da başkent Lefkoşe'yi aratmıyor. Magosa'daki tarihi Lala Mustafa Paşa ve Girne'de bulunan tarihi Caferağa Camii de içkili kafeteryalarla çevrilmiş durumda. Girne'deki Caferağa Camii duvarını dahi işgal eden içkili müzikhol, işi bir adım daha öteye götürerek camii duvarlarına şarkıcıların resimlerini çakmaktan dahi çekinmiyor. Camide ayyaşların verdiği sıkıntı yüzünden aylardır akşam ve yatsı namazının kıldırılmadığı belirtildi.
Magosa'nın en eski camisi olan Lala Mustafa Paşa Cami bahçesi de Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün izni ile içki servisi yapan bir kafeye kiraya verildi. Kafe ise cami girişine dahi masa ve şemsiye koyarak içki servisini neredeyse içeri taşımaya başladı.
Yorum