Azerbaycan'la aramızı Rusya mı bulacak yani?

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    Azerbaycan'la aramızı Rusya mı bulacak yani?

    Mehmet Barlas
    mbarlas@sabah.com.tr

    Yazının kaynağına gitmek için tıklayınız...


    Azerbaycan'la aramızı Rusya mı bulacak yani?

    Dış siyaseti öfkeli gösterilerle şekillendirmek içerikli gelişmeleri, en son olarak Azerbaycan'da Türkiye'ye karşı sergilenen davranışlarda görüyoruz.
    Önce Bakü'yü savunurken şehit düşen Türk askerleri için yapılan anıttaki Türk bayrakları indirildi.
    Milliyet'te Cenk Başlamış'ın haberine göre 1918'de Bolşevik-Taşnak güçleriyle çatışmalarda şehit düşen 1130 Türk askerin mezarlarının bulunduğu anıttaki bayrakların direkleri de sökülmüş. Şehitliğin görevlileri, "Perşembe günü işçiler bayrakları kaldırdı, bu sabah da (dün) direkleri söktü, yerdeki direk çukurlarını kapatıp gittiler. Belli ki üstten bir yerden emir almışlardı" demişler.
    Son haberlere göre Azerbaycan'da tüm Türk şirketleri önündeki Türk bayrakları indirilmeye başlanmış.
    Geçen hafta Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Bursa'da Türk-Ermeni milli takımları arasındaki karşılaşmada Azeri bayrağına saygısızlık yapıldığı gerekçesiyle Türkiye'ye protesto notası vermişti.
    Cuma günü de Devlet Başkanı İlham Aliyev yıllardır Türkiye'ye dünyadaki fiyatların üçte birine doğalgaz sattıklarını belirterek, yetkililere Türkiye'ye giden doğalgazın fiyatını artırmaları talimatını verdi.
    Avrupa Birliği'ne doğalgaz ihracatına hazır olduklarını, AB'nin de bunu beklediğini, ancak son iki yıldır bu alanda gelişme sağlanamadığını ifade eden Aliyev, "Bunun da sebebi, Türkiye ile Azerbaycan arasında transit geçiş hakkıyla ilgili konularda uzlaşma elde edilememiş olmasıdır" dedi.

    Tek millet değil miydik...

    Bu gelişmelere bakanlar "Meğer tek millet iki devlet söylemi içi boş bir balonmuş" diye düşünmezler mi?
    Ermenistan'la ilişkiden öteye ittifak kurmuş olan Rusya'ya kızmayacaksın, Ermenistan'la her türlü siyasi ve ekonomik işbirliğini sürdüren İran'a aldırmayacaksın... Ermenistan'a kanat açmış olan ABD karşısında sus pus olacaksın.
    Sonra da Ermenistan'la kan davasına dönüşmüş olan komşuluğunu normale dönüştürmeye çalışan Türkiye'yi kendince protesto edeceksin.
    Bakarsınız daha da ileriye gidilir ve Bakü meydanlarında toplanan kalabalıklar Türk bayrağını yakmaya falan kalkarlar.
    Bütün bunlara şaşırmıyoruz.
    Dış siyasetin bu tür davranışlarla şekillendirilmesine Türkiye'de de defalarca tanık olmadık mı?
    - İtalyan mallarını boykot edelim...
    - Fransa ile ipleri kopartalım...
    - Amerikan ittifakından çıkalım...
    Çeşitli olaylara dayalı biçimde oluşan bu tür tepkilerin, devlet ve siyaset katında da yankılandığını görmedik mi?
    Oysa "Büyük devlet"ler dış siyasetlerinde pek böyle yapmazlar...

    Gerçekten gelişmişlik
    Örneğin gerçekten kendilerini rahatsız eden bir gelişme varsa, bunun sorumlusu olarak gördükleri ül***e "Ambargo" uygularlar... O ülkenin ve yöneticilerinin Amerikan ve İsviçre bankalarındaki hesaplarını dondururlar...
    Bu da yetmezse o ül***i işgal bile ederler.
    "Orta büyük devletler" ve "Gerçekten gelişmiş ülkeler" ise böyle durumlarda akıllarını kullanırlar.
    Dış siyaseti ne sokağa ne de savaş meydanına dökerler. Aralarının en açık olduğu ülkelerle bile ticari ilişkilerini sürdürürler.
    Dış siyaseti asla belirli isimlerin dostluklarına veya düşmanlıklarına endekslemezler. Zaten "Ülke yönetimi" onlarda asla "Aile şirketi yönetimi" ile karıştırılmaz.
    En büyük düşmanlıkların bile belirli zaman diliminde dostluğa dönüşeceğini bilirler.
    Bizler de zamanla böyle olacağız herhalde.
    Ne "Tek millet iki devlet" gibi büyük sloganlara endeksleyeceğiz ilişkilerimizi...
    Ne de kendi çözmemiz gereken ama çözemediğimiz sorunların (örneğin Karabağ sorunu) çözümlenmemesinin sorumluluğunu gerçek dostlarımıza yıkacağız.
    Neyse... Bakarsınız Ermenistan'la Azerbaycan'ı aynı masada buluşturan Rusya, sonunda Türkiye ile Azerbaycan'ı da dostluklarını korumaları konusunda ikna eder.
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    #2
    Konu: Azerbaycan'la aramızı Rusya mı bulacak yani?

    Azerbaycan’ı önümüzdeki haftalarda ve aylarda daha iyi tanıyacağız. Türkiye ile Ermenistan arasındaki uzlaşma arayışlarına kızan Bakü’nün bazı açıklamaları ve icraatları o ülkedeki yönetim anlayışı hakkında şimdiden ipuçları veriyor.
    Her şeyden önce, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in önceki gün yaptığı açıklamalarla tümüyle hem fikir olduğumuzu belirtmek isteriz. Ülkesindeki sosyal ve ekonomik gelişmelerin değerlendirildiği toplantıda konuşurken bakın ne demiş Aliyev:
    “Başka ülkeler ilk olarak kendi çıkarlarını nasıl kolluyorlarsa, biz de elbette başta kendi çıkarlarımızı kolluyoruz.”
    Aliyev bu sözlerini Türkiye’ye satılan doğal gaz konusunda sarf etmiş. Türkiye’ye yıllarca dünya piyasalarının 3’te 1’i oranında düşük fiyatla doğalgaz sattıklarını belirterek, “Buna hangi ülke razı olabilir? Bu hiçbir mantığa sığmayan bir meseledir” demiş.
    Nabucco projesine de değinen Aliyev, Türkiye’yi kastederek, bu konuda ortaya koyulan şartların da kabul edilemeyeceğini, bu şartların dünya çapında çok yararlı olan bir projeyi bozabileceğini belirtmiş.

    Bakü ile sorun yaşanacaktı

    Ankara ile Erivan arasındaki uzlaşma arayışları Bakü’nün uzun zamandır rahatsız olduğu bu konuları gündeme getirmesini kolaylaştırmış olabilir. Fakat, zannedilmesin ki Aliyev bu sözleri sırf Türkiye’ye son günlerde kızdığı için söylüyor.
    Nitekim bu sözleri bile, doğal gaz fiyatı yüzünden iki ülke arasında eninde sonunda bir sorun yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Çünkü, Aliyev’in dediği gibi, Azerbaycan kendi çıkarını kollamak istiyor. Bunu da aslında başından beri yapmaya çalışıyor.
    Bakü bu yüzden, bütün adayı temsilen, Kıbrıs Rum yönetimini resmen tanıdı. Yine bu nedenle KKTC’yi tanımaya bugüne kadar yanaşmadı. Ankara’yı teskin etmek için Kuzey Kıbrıs’a dönük cılız bazı ekonomik açılımlardan sonra, bunlardan bunun için sessizce vazgeçti.
    Bunları da Türk-Ermeni uzlaşması daha ortada yokken yaptı. Kısacası, Aliyev’in mantığını “Ben ulusal çıkarımı kollarım, ama sen önce benim, sonra kendi çıkarını kollayacaksın” şeklinde özetlemek mümkün.
    Bu da bize pek “mantıklı” gelmiyor. Bu arada Bakü’den yansıyan “Siz Ermenistan’a açıladurun, biz de Rusya’ya kayarız” çağrışımlı sözler de bu ülkenin dış politika konusundaki acemiliğini ortaya koyuyor. Bu da komünist döneminden kalma “tekdüze siyaset” anlayışından kaynaklanıyor olsa gerek.

    Daha iyi tanıyacağımız dönem

    Aliyev doğal gaz fiyatı konusunda Türkiye’ye karşı ulusal çıkarlarını korumak istediklerini belirtirken, “Tarafımızdan yapılan teklif dünya pratiğine dayanıyor” demiş. Bu da güzel bir laf.
    Peki aynı “dünya pratiği” Türkiye’ye çıkarlarını bırakıp başka ülkenin çıkarını kollamasını, bu arada bölgesel istikrara katkıda bulunacak gelişmelerden uzak durmasını mı dikte ediyor?
    Diplomasi, çok sayıdaki değişkeni aynı zamanda yönetebilme ve gelişmeleri “dünya pratiği” ile uyumlu ve ulusal çıkarlara en iyi hizmet eden şekilde idare etme sanatıdır.
    Bu gerçek ışığında şu sorulabilir:
    “Bakü’nün Rusya’ya kayması, Aliyev’in sözünü ettiği, ‘dünya pratiği’ ışığında, Azerbaycan’a Karabağ’ı getirecek mi?” Sonuçta, Karabağ’ın Rusya tarafından Ermenilere verildiğini söyleyen Azerilerin kendisi değil mi?
    Öte yandan Ankara’ya kızıp, 1130 Türk şehidinin yattığı mezarlıktan Türk bayrağını kaldırmak Bakü’nün siyasi olgunluğuna mı delalet ediyor? Bursa’daki maç sırasında Azerbaycan bayrağı konusunda bir kriz yaşandıysa da sonunda bu Türkiye’nin içinden gelen sert ve kararlı tepkileriyle aşıldı.
    Aynı şeyin Türk bayrağı konusunda Azerbaycan’da olup olmayacağını göreceğiz.
    Dediğimiz gibi Azerbaycan’ı daha iyi tanıyacağımız bir döneme giriyoruz

    Yorum

    İşlem Yapılıyor