Peki eğitimi kim denetliyor?

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    Peki eğitimi kim denetliyor?

    Okullarda öğretmenlerin, hele hele okul yöneticilerinin astığı astık, kestiği kestik. Aldıkları kararlar, kanun niteliğinde.
    İşini doğru yapan müdür ve öğretmenlerin başımızın üzerinde yeri var. Ama ya yapmayanlar? Onları kim denetliyor?
    Eskiden müfettiş gibi müfettişler vardı. Yılda birkaç kez derse gelir, olup biteni denetlerdi. O öğrenciye aslan kesilen öğretmenler, müfettişlerin yanında nasıl da masumlaşırlardı.
    Müfettişler sadece öğretmeni değil, okulu da sorgulardı. A’dan Z’ye her şeyi kontrol ederlerdi. Örneğin merkezi sınavlardaki başarı oranları niye bu kadar düşük, öğrenciler neden yeterince konuşkan değil diye sorar da sorarlardı.
    Peki ya şimdi? Müfettişin sadece adı kaldı.
    Soran, sorgulayan, konuşan öğrenciler yetiştireceğini iddia eden bakanlar, nedense soran, sorgulayan, konuşan müfettişlerden rahatsız oldular. Ve bu kurumu yok etmek için elinden geleni yaptılar. Çünkü denetim hoşlarını gitmedi. Çünkü, tüm bu başarısızlıkların arkasında, yapılan usulsüz atamalar vardı. Ve bu su yüzüne çıksın istenmedi.

    Kaç müfettiş var?
    Müfettişlik sisteminin yeniden güçlendirilmesi ve bu konuda yapılması gerekenlere geçmeden önce isterseniz gelin rakamlara bir göz atalım. İlk rakamlar öğretmen sayısı, ikinciler de müfettiş:
    Okul öncesi: 47.633-12, İlköğretim: 439.373-2.888, Ortaöğretim: 233.234-293, Özel Eğitim: 4.091-9.
    Yukarıdaki rakamlara baktığımızda, toplam 724 bin 331 öğretmen için sadece ve sadece 3 bin 202 müfettiş söz konusu. Buna bir de diğer öğretim kurumları eklendiğinde öğretmen ve eğitmen sayısı 800 bine kadar çıkıyor. Denetle denetleyebilirsen...
    Özellikle ortaöğretim kurumlarının denetimi için müfettiş sayısı çok yetersiz. Daha da önemlisi, birçok branşta yeterli sayıda müfettiş bulunmamaktadır. Hatta bazı branşlarda hiç müfettiş yoktur.
    Ankara, İstanbul ve İzmir’de çalışma merkezleri bulunan bakanlık müfettişlerinin Edirne’den Hakkâri’ye kadar geniş bir coğrafyada yer alan ortaöğretim kurumlarını sürekli denetlemeleri ise imkânsızdır.
    Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul ve kurumların iki ayrı denetim birimi olan bakanlık müfettişleri ve ilköğretim müfettişleri tarafından denetlenmesi, üstelik ilköğretim müfettişlerinin koordinasyonunu sağlayacak bir birimin olmayışı zaman zaman farklı denetim uygulamalarına neden olmaktadır.
    Peki bu konuda neler yapılmalıdır?
    Denetim sisteminin etkili ve verimli hale getirilmesi için işte Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan’ın önerileri:

    Öneriler
    - Özellikle ortaöğretim kurumlarının denetimi için yeterli sayıda müfettiş alınmalıdır (en az 1000 müfettiş).
    - Branş esaslı denetim çalışması yapılmalıdır. Müfettiş alımı yapılırken denetlenecek personel sayıları ve branşları dikkate alınarak uygun sayıda müfettiş alımına özen gösterilmelidir.
    - Denetim çalışmaları tek elden organize edilmelidir.
    - Okulöncesi, özel eğitim, yaygın eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim gibi denetim alanları oluşturulmalıdır.
    - Denetim sistemine alınacak müfettiş yardımcıları mutlaka öğretmenden daha üst bir eğitime sahip olmalıdır. Müfettiş yardımcılarından lisansüstü eğitimi olmayanlara yönetim ve denetim alanında yüksek lisans eğitimi verilmedir.
    - Tam anlamıyla branşlaşmaya geçene kadar mevcut müfettişlere hizmet içi eğitimle yan alan eğitimi verilmelidir.
    - İllerde çalışmanın müfettişleri yerelleştirdiği, merkezden denetim sistemiyle ise etkili denetim yapılamadığı dikkate alınarak bölge sistemine geçilmelidir.
    - Okul ve kurumlar tarafından yapılan işlemlerin sanal ortamda kontrolü ve uzaktan denetiminin yapılabilmesi için gerekli e-denetim sistemi oluşturulmalıdır.
    - e-rehberlik uygulamasıyla teftiş grubundaki müfettişlerin kendi branşlarındaki öğretmenlere sanal ortamda sürekli rehberlik yapmalarına yönelik uygulamalar başlatılmalıdır.
    - Her bölgede bütün branşlardan müfettiş bulunacak şekilde sirkülâsyonu sağlayacak bir rotasyon sistemi getirilmelidir.
    Özetin özeti: Peki müfettişleri kim denetleyecek? Onları da sistem denetlemeli...

    Milliyet Gazetesi'nin internet dünyasındaki yüzü, uluslararası ve yerel haberler, son dakika haberleri, basın, medya, güncel, spor, siyaset, ekonomi, magazin, sinema, kültür ve sanat, yaşam, astroloji, dünya, eğitim, sağlık, otomobil, hava durumu, yaşam, güncel, finans, blog, şans oyunları, video, TV rehberi, internet TV, yazar, tatil, anket, arşiv, ilan, çizerler, ombudsman
  • M.A.S
    Member
    • 22-10-2006
    • 806

    #2
    Konu: Peki eğitimi kim denetliyor?

    Bir eğitim ve öğretim yılı içerisinde müfettişler okullara birincisi rehberlik(Sadece adı bu şekilde yoksa rehberlik falan yok) ikincisi ise teftiş(Birkaç evrağa bakıp gitmeleri) için gelmektedirler.Sizlere soruyorum:Bu durum öğretmeni denetleme açısından ne kadar sağlıklıdır?Öğretmen tarafında verilen bir yıllık çalışma bir günlük teftişle nasıl değerlendirilebilir ki?
    Öğretmen denetimi için müfettiş almak yerine okul müdürlerine yıl içerisinde belirli bölümler dahilinde teftiş ve rapor tutma anlamında tam yetki verilmelidir.Bir olumsuzluk durumunda ise müfettişler tarafsızlık anlamında görevlendirilmedirler.

    Özel okullar,dersaneler,sürücü kursları vb.kuruluşlar için denetleme işleri mutlaka müfettişler aracılığıyla yapılmaya devam edilmelidir.Çünkü buraların bir ticarethane oldukları unutulmamalıdır.

    Eğitimle ilgili söylenecek ve anlatılacak o kadar olumsuzluk ve eksiklik var ki yukarıdakiler bunlardan sadece bir tanesidir.

    Şimdi birileri çıkar şöyle bilgisayarlar alındı,böyle ödenekler ayrıldı der durur.Ama çocuğunun okuluna gidip öğretmeniyle ve müdürüyle oturup sorunları yerinde görmez ya da göremez ise burada boş boş konuşur.

    Yorum

    • M.A.S
      Member
      • 22-10-2006
      • 806

      #3
      Konu: Peki eğitimi kim denetliyor?

      Yukarıdaki yorumuma istinaden,



      Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yaptığı bir çalışma ile artık okullarda müfettiş denetimleri sona eriyor.

      Öğretmenlerin denetiminin okul idarecilerine verilmesi yönündeki çalışma ise daha şimdiden tepki aldı. Türkiye Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), ilköğretim öğretmenlerini denetleme yetkisini müfettişlerden alarak okul idarecilerine verilmesi yönünde çalışma yaptığını açıkladı. Bu konuda çalıştay yapılacağını aktaran Doğan Ceylan, akademik hiçbir eğitim almayan okul müdürlerine öğretmenlerin denetiminin bırakılmasının büyük bir yanlış olacağını ifade etti.

      İlköğretim Müfettişi Doğan Ceylan, MEB'in, İlköğretim Kurumları Standartları çalışmasını başlattığını belirterek, bu çalışmanın amacının kurumlarda iç denetim ve öz değerlendirme yapılmasını sağlamak olduğunu dile getirdi.
      Sistemde yönetici, öğretmen, çocuk ve veliler kuruma ilişkin değerlendirme yapılacağını aktaran Ceylan, "MEB, bu çalışmanın yanı sıra İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Rehberlik ve Teftiş Yönergesinin değiştirilmesine ilişkin 18-20 Kasım tarihlerinde bir çalıştay yapacaktır. Bu çalıştay da müfettişlerin sadece okul yönetimini denetlemelerini, ilköğretim okulu öğretmen ve personelinin denetiminin okul müdürleri tarafından yapılmasını, rehberlik çalışmalarının ise öğretmenin isteğine bırakılmasını ele alacaktır." dedi.

      Dernek olarak, öğretmenlerin okul idarecilerince denetimine karşı olduklarını aktaran Ceylan, şu bilgileri verdi: "Öğretmenlerin denetiminin müfettişlerden alınarak okul yöneticilerine verilmesine yönelik düşünceyi son derece yanlış buluyoruz. Bir öğretmenin denetiminin, denetim alanında hiçbir akademik eğitim almamış okul yöneticileri tarafından yapılmasını doğru bulmuyoruz. Biz, mevcut müfettiş sayılarının yetersiz olduğunu, her branştan yeterince müfettiş alınarak branş bazlı denetime geçilmesini ve denetimde uzmanlaştırması gerektiğini düşünürken, bütün branşların denetiminin okul yöneticisine verilmesini bir geriye gidiş olarak değerlendiriyoruz."
      Okul idarecilerinin kendi bünyesinde öğrencilere verilen bilgi, beceri ve değerlerin hangi düzeyde olacağını bilmesinin de mümkün olmayacağını anlatan Ceylan, "Okuldaki eğitim-öğretim çalışmalarını değerlendiremeyeceğini, bunun sonucunda kurumun geliştirilmesine yönelik öneriler sunmasının mümkün olmayacağını ve denetimin amacına hizmet etmeyeceğini düşünüyoruz." diye konuştu.

      Ceylan, rehberlik çalışmasında gönüllülük esas olmasına karşın bunun öğretmenin idaresine bırakılmasının da öğrencilere verilecek eğitimde amacına ulaşmayacağını belirterek, şu çağrıda bulundu: "İlköğretim kurumlarında öğretmen ve personelin denetiminin müdür tarafından yapılmasına, kurumun iç denetiminin ise yönetici, öğretmen, veli ve öğrenci tarafından yapılmasına yönelik çalışmaların ilköğretim müfettişlerini tamamen etkisizleştireceği ve sistem içindeki rollerinin bitirileceği açıktır. Denetimin uzmanlık gerektiren bir iş olduğu, öğretmen denetiminin bu alanda eğitim almamış okul müdürleri tarafından yapılmasının eğitim sistemine katkı sağlamaktan çok zarar vereceği unutulmamalıdır."

      Müfettişler olarak Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'ya da çağrıda bulunan Ceylan, "Yaşananlardan Bakanlığın bir denetim politikası olmadığı açıktır. Bakanlık içindeki birimler bir araya gelerek öncelikle bir denetim politikası oluşturmalıdır. Bu politika oluşturulurken kamu yararı gözetilmeli, ülkemizdeki yönetici, öğretmen, öğrenci ve veli nitelikleri dikkate alınmalıdır. Yapılacak bütün çalışmalar bu politikaya uygun olmalıdır." dedi.

      Yorum

      İşlem Yapılıyor