Okullarda öğretmenlerin, hele hele okul yöneticilerinin astığı astık, kestiği kestik. Aldıkları kararlar, kanun niteliğinde.
İşini doğru yapan müdür ve öğretmenlerin başımızın üzerinde yeri var. Ama ya yapmayanlar? Onları kim denetliyor?
Eskiden müfettiş gibi müfettişler vardı. Yılda birkaç kez derse gelir, olup biteni denetlerdi. O öğrenciye aslan kesilen öğretmenler, müfettişlerin yanında nasıl da masumlaşırlardı.
Müfettişler sadece öğretmeni değil, okulu da sorgulardı. A’dan Z’ye her şeyi kontrol ederlerdi. Örneğin merkezi sınavlardaki başarı oranları niye bu kadar düşük, öğrenciler neden yeterince konuşkan değil diye sorar da sorarlardı.
Peki ya şimdi? Müfettişin sadece adı kaldı.
Soran, sorgulayan, konuşan öğrenciler yetiştireceğini iddia eden bakanlar, nedense soran, sorgulayan, konuşan müfettişlerden rahatsız oldular. Ve bu kurumu yok etmek için elinden geleni yaptılar. Çünkü denetim hoşlarını gitmedi. Çünkü, tüm bu başarısızlıkların arkasında, yapılan usulsüz atamalar vardı. Ve bu su yüzüne çıksın istenmedi.
Kaç müfettiş var?
Müfettişlik sisteminin yeniden güçlendirilmesi ve bu konuda yapılması gerekenlere geçmeden önce isterseniz gelin rakamlara bir göz atalım. İlk rakamlar öğretmen sayısı, ikinciler de müfettiş:
Okul öncesi: 47.633-12, İlköğretim: 439.373-2.888, Ortaöğretim: 233.234-293, Özel Eğitim: 4.091-9.
Yukarıdaki rakamlara baktığımızda, toplam 724 bin 331 öğretmen için sadece ve sadece 3 bin 202 müfettiş söz konusu. Buna bir de diğer öğretim kurumları eklendiğinde öğretmen ve eğitmen sayısı 800 bine kadar çıkıyor. Denetle denetleyebilirsen...
Özellikle ortaöğretim kurumlarının denetimi için müfettiş sayısı çok yetersiz. Daha da önemlisi, birçok branşta yeterli sayıda müfettiş bulunmamaktadır. Hatta bazı branşlarda hiç müfettiş yoktur.
Ankara, İstanbul ve İzmir’de çalışma merkezleri bulunan bakanlık müfettişlerinin Edirne’den Hakkâri’ye kadar geniş bir coğrafyada yer alan ortaöğretim kurumlarını sürekli denetlemeleri ise imkânsızdır.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul ve kurumların iki ayrı denetim birimi olan bakanlık müfettişleri ve ilköğretim müfettişleri tarafından denetlenmesi, üstelik ilköğretim müfettişlerinin koordinasyonunu sağlayacak bir birimin olmayışı zaman zaman farklı denetim uygulamalarına neden olmaktadır.
Peki bu konuda neler yapılmalıdır?
Denetim sisteminin etkili ve verimli hale getirilmesi için işte Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan’ın önerileri:
Öneriler
- Özellikle ortaöğretim kurumlarının denetimi için yeterli sayıda müfettiş alınmalıdır (en az 1000 müfettiş).
- Branş esaslı denetim çalışması yapılmalıdır. Müfettiş alımı yapılırken denetlenecek personel sayıları ve branşları dikkate alınarak uygun sayıda müfettiş alımına özen gösterilmelidir.
- Denetim çalışmaları tek elden organize edilmelidir.
- Okulöncesi, özel eğitim, yaygın eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim gibi denetim alanları oluşturulmalıdır.
- Denetim sistemine alınacak müfettiş yardımcıları mutlaka öğretmenden daha üst bir eğitime sahip olmalıdır. Müfettiş yardımcılarından lisansüstü eğitimi olmayanlara yönetim ve denetim alanında yüksek lisans eğitimi verilmedir.
- Tam anlamıyla branşlaşmaya geçene kadar mevcut müfettişlere hizmet içi eğitimle yan alan eğitimi verilmelidir.
- İllerde çalışmanın müfettişleri yerelleştirdiği, merkezden denetim sistemiyle ise etkili denetim yapılamadığı dikkate alınarak bölge sistemine geçilmelidir.
- Okul ve kurumlar tarafından yapılan işlemlerin sanal ortamda kontrolü ve uzaktan denetiminin yapılabilmesi için gerekli e-denetim sistemi oluşturulmalıdır.
- e-rehberlik uygulamasıyla teftiş grubundaki müfettişlerin kendi branşlarındaki öğretmenlere sanal ortamda sürekli rehberlik yapmalarına yönelik uygulamalar başlatılmalıdır.
- Her bölgede bütün branşlardan müfettiş bulunacak şekilde sirkülâsyonu sağlayacak bir rotasyon sistemi getirilmelidir.
Özetin özeti: Peki müfettişleri kim denetleyecek? Onları da sistem denetlemeli...
İşini doğru yapan müdür ve öğretmenlerin başımızın üzerinde yeri var. Ama ya yapmayanlar? Onları kim denetliyor?
Eskiden müfettiş gibi müfettişler vardı. Yılda birkaç kez derse gelir, olup biteni denetlerdi. O öğrenciye aslan kesilen öğretmenler, müfettişlerin yanında nasıl da masumlaşırlardı.
Müfettişler sadece öğretmeni değil, okulu da sorgulardı. A’dan Z’ye her şeyi kontrol ederlerdi. Örneğin merkezi sınavlardaki başarı oranları niye bu kadar düşük, öğrenciler neden yeterince konuşkan değil diye sorar da sorarlardı.
Peki ya şimdi? Müfettişin sadece adı kaldı.
Soran, sorgulayan, konuşan öğrenciler yetiştireceğini iddia eden bakanlar, nedense soran, sorgulayan, konuşan müfettişlerden rahatsız oldular. Ve bu kurumu yok etmek için elinden geleni yaptılar. Çünkü denetim hoşlarını gitmedi. Çünkü, tüm bu başarısızlıkların arkasında, yapılan usulsüz atamalar vardı. Ve bu su yüzüne çıksın istenmedi.
Kaç müfettiş var?
Müfettişlik sisteminin yeniden güçlendirilmesi ve bu konuda yapılması gerekenlere geçmeden önce isterseniz gelin rakamlara bir göz atalım. İlk rakamlar öğretmen sayısı, ikinciler de müfettiş:
Okul öncesi: 47.633-12, İlköğretim: 439.373-2.888, Ortaöğretim: 233.234-293, Özel Eğitim: 4.091-9.
Yukarıdaki rakamlara baktığımızda, toplam 724 bin 331 öğretmen için sadece ve sadece 3 bin 202 müfettiş söz konusu. Buna bir de diğer öğretim kurumları eklendiğinde öğretmen ve eğitmen sayısı 800 bine kadar çıkıyor. Denetle denetleyebilirsen...
Özellikle ortaöğretim kurumlarının denetimi için müfettiş sayısı çok yetersiz. Daha da önemlisi, birçok branşta yeterli sayıda müfettiş bulunmamaktadır. Hatta bazı branşlarda hiç müfettiş yoktur.
Ankara, İstanbul ve İzmir’de çalışma merkezleri bulunan bakanlık müfettişlerinin Edirne’den Hakkâri’ye kadar geniş bir coğrafyada yer alan ortaöğretim kurumlarını sürekli denetlemeleri ise imkânsızdır.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul ve kurumların iki ayrı denetim birimi olan bakanlık müfettişleri ve ilköğretim müfettişleri tarafından denetlenmesi, üstelik ilköğretim müfettişlerinin koordinasyonunu sağlayacak bir birimin olmayışı zaman zaman farklı denetim uygulamalarına neden olmaktadır.
Peki bu konuda neler yapılmalıdır?
Denetim sisteminin etkili ve verimli hale getirilmesi için işte Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan’ın önerileri:
Öneriler
- Özellikle ortaöğretim kurumlarının denetimi için yeterli sayıda müfettiş alınmalıdır (en az 1000 müfettiş).
- Branş esaslı denetim çalışması yapılmalıdır. Müfettiş alımı yapılırken denetlenecek personel sayıları ve branşları dikkate alınarak uygun sayıda müfettiş alımına özen gösterilmelidir.
- Denetim çalışmaları tek elden organize edilmelidir.
- Okulöncesi, özel eğitim, yaygın eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim gibi denetim alanları oluşturulmalıdır.
- Denetim sistemine alınacak müfettiş yardımcıları mutlaka öğretmenden daha üst bir eğitime sahip olmalıdır. Müfettiş yardımcılarından lisansüstü eğitimi olmayanlara yönetim ve denetim alanında yüksek lisans eğitimi verilmedir.
- Tam anlamıyla branşlaşmaya geçene kadar mevcut müfettişlere hizmet içi eğitimle yan alan eğitimi verilmelidir.
- İllerde çalışmanın müfettişleri yerelleştirdiği, merkezden denetim sistemiyle ise etkili denetim yapılamadığı dikkate alınarak bölge sistemine geçilmelidir.
- Okul ve kurumlar tarafından yapılan işlemlerin sanal ortamda kontrolü ve uzaktan denetiminin yapılabilmesi için gerekli e-denetim sistemi oluşturulmalıdır.
- e-rehberlik uygulamasıyla teftiş grubundaki müfettişlerin kendi branşlarındaki öğretmenlere sanal ortamda sürekli rehberlik yapmalarına yönelik uygulamalar başlatılmalıdır.
- Her bölgede bütün branşlardan müfettiş bulunacak şekilde sirkülâsyonu sağlayacak bir rotasyon sistemi getirilmelidir.
Özetin özeti: Peki müfettişleri kim denetleyecek? Onları da sistem denetlemeli...
Yorum