Tweet
DİPLOMATLAR her şeyden bir mana çıkarırlar, karşılarındaki adamın oturuşundan, sigarasını nasıl içtiğinden, bacak bacak üzerine atışından, uzun konuşmasının arasına yerleştirdiği bir kelimeden... Kısacası, “rüzgârdan nem kapar“ lafı sanki onlar için söylenmiştir.
Buna “ince diplomasi” diyenler de vardır.
Bu yorumları yapanlara, sinekten yağ çıkarır gibi her laftan mana çıkaranlara payeler de verilir.
Devlet büyükleri, sorumlular, yetkililer onların ağzından çıkanlara göre politikalarına çekidüzen verirlermiş...
* * *
BUGÜNLERDE pek moda olan Padişah Abdülhamit’in de böyle bir diplomatı varmış, her lafından keramet umulan Kara Todori Paşa...
Kara Todori Paşa, İstanbul Rumlarındanmış, Yunanlıları sevmezmiş, geçen buluttan, uçan kuştan mana çıkarır, ahkâm kesermiş...
* * *
RİVAYET o ki, Padişah da Kara Todori Paşa’ya çok güvenirmiş...
Güya bir gün onu çağırıp demiş ki:
“Yunanlılar canımı sıkıyor, sen ne diyorsun?”
Kara Todori Paşa’nın istiareye yatmak gibi bir marifeti de varmış, yani bir konuyu düşünerek uykuya dalar, rüyasında o konunun anhasını minhasını görür, söylermiş...
Padişah’tan, Rus Çarı’na gidecek heyette kendisine de yer verilmesini istemiş, o da heyete katılmış... Rus Çarı her yıl yazlık için Yalta’ya gelir, Padişah da Çar hazretlerine hediye gönderirmiş...
Padişah’ın endişesi, Rus Çarı’nın harp çıkarsa, Çar’ın Yunanlıları koruyup korumayacağı imiş...
* * *
KARA Todori Paşa Yalta’ya gidecek, ince diplomasiden anladığı için, Çar’ın tutumunu anlayacak...
Kara Todori Paşa’dan önce bir müjdeli telgraf gelmiş, arkadan da kendisi...
Padişah “Anlat bakalım!” demiş, n’oldu?
Kara Todori Paşa tespitini anlatmış:
“Efendim Çar hazretleri bize ziyafet verdi, yemeğin sonuna doğru bir kadeh şarap içti, ağzını, yüzünü buruşturdu, yanındakine sordu:
- Bu ne şarabı?
- Korent şarabı!
Çar, bir yudum şarabı zorlukla yuttu, ‘Eski tadı kalmamış’ dedi.”
* * *
ABDÜLHAMİT anlamamış:
“Eeee, bundan ne çıkar?”
“Ne çıkar olur mu efendimiz? Bundan şu çıkar: Korent Yunanistan’dadır; şarap Yunan şarabıdır... Eski tadı kalmamış demesi, bu Yunanlılar işin tadını kaçırdılar demesidir. Yani Osmanlılar ne yaparsa yapsınlar, Yunanlıları korumayacağım, tadını kaçırdılar, diyor!”
* * *
OLAYI Aka Gündüz‘e anlatan amcası, ertesi gün Osmanlı ordularının Yunanistan’a karşı harekete geçtiklerini söyler.
Peki sonra ne olmuştur?
“Kara Todori Paşa”nın kehaneti tutmuş mudur?
Neredeee!!!
İki gün sonra Rus Çarı’nın müdahalesiyle ordu geri çekilir.
Bu olay, Aka Gündüz’ün amcasından naklen anlattığı gibi olmuş mudur?
Bilemeyiz, hatta sanmayız.
Yalnız “ince diplomasi”ye bir örnek diyebiliriz
Buna “ince diplomasi” diyenler de vardır.
Bu yorumları yapanlara, sinekten yağ çıkarır gibi her laftan mana çıkaranlara payeler de verilir.
Devlet büyükleri, sorumlular, yetkililer onların ağzından çıkanlara göre politikalarına çekidüzen verirlermiş...
* * *
BUGÜNLERDE pek moda olan Padişah Abdülhamit’in de böyle bir diplomatı varmış, her lafından keramet umulan Kara Todori Paşa...
Kara Todori Paşa, İstanbul Rumlarındanmış, Yunanlıları sevmezmiş, geçen buluttan, uçan kuştan mana çıkarır, ahkâm kesermiş...
* * *
RİVAYET o ki, Padişah da Kara Todori Paşa’ya çok güvenirmiş...
Güya bir gün onu çağırıp demiş ki:
“Yunanlılar canımı sıkıyor, sen ne diyorsun?”
Kara Todori Paşa’nın istiareye yatmak gibi bir marifeti de varmış, yani bir konuyu düşünerek uykuya dalar, rüyasında o konunun anhasını minhasını görür, söylermiş...
Padişah’tan, Rus Çarı’na gidecek heyette kendisine de yer verilmesini istemiş, o da heyete katılmış... Rus Çarı her yıl yazlık için Yalta’ya gelir, Padişah da Çar hazretlerine hediye gönderirmiş...
Padişah’ın endişesi, Rus Çarı’nın harp çıkarsa, Çar’ın Yunanlıları koruyup korumayacağı imiş...
* * *
KARA Todori Paşa Yalta’ya gidecek, ince diplomasiden anladığı için, Çar’ın tutumunu anlayacak...
Kara Todori Paşa’dan önce bir müjdeli telgraf gelmiş, arkadan da kendisi...
Padişah “Anlat bakalım!” demiş, n’oldu?
Kara Todori Paşa tespitini anlatmış:
“Efendim Çar hazretleri bize ziyafet verdi, yemeğin sonuna doğru bir kadeh şarap içti, ağzını, yüzünü buruşturdu, yanındakine sordu:
- Bu ne şarabı?
- Korent şarabı!
Çar, bir yudum şarabı zorlukla yuttu, ‘Eski tadı kalmamış’ dedi.”
* * *
ABDÜLHAMİT anlamamış:
“Eeee, bundan ne çıkar?”
“Ne çıkar olur mu efendimiz? Bundan şu çıkar: Korent Yunanistan’dadır; şarap Yunan şarabıdır... Eski tadı kalmamış demesi, bu Yunanlılar işin tadını kaçırdılar demesidir. Yani Osmanlılar ne yaparsa yapsınlar, Yunanlıları korumayacağım, tadını kaçırdılar, diyor!”
* * *
OLAYI Aka Gündüz‘e anlatan amcası, ertesi gün Osmanlı ordularının Yunanistan’a karşı harekete geçtiklerini söyler.
Peki sonra ne olmuştur?
“Kara Todori Paşa”nın kehaneti tutmuş mudur?
Neredeee!!!
İki gün sonra Rus Çarı’nın müdahalesiyle ordu geri çekilir.
Bu olay, Aka Gündüz’ün amcasından naklen anlattığı gibi olmuş mudur?
Bilemeyiz, hatta sanmayız.
Yalnız “ince diplomasi”ye bir örnek diyebiliriz
