Geçtiğimiz hafta emekli okurlarımızdan aynı konuda oldukça yoğun soru aldık. Her birine ayrı ayrı yanıt vermenin imkansızlığı ve soru içeriğinin aynı olması nedeniyle, işin aslını tüm sorulara yanıt olacak şekilde yazalım istedik.
Konu emekli aylıkları ile ilgili.
Hani, aynı kazanç tutarı üzerinden aynı gün sayısı kadar prim ödeyen, ancak sadece farklı yıllarda emekli olduklarından dolayı farklı tutarda emekli aylığı alan ya da süper emeklilik primi ödeyip de emekli aylıkları bugün gücük kalan emeklilerimiz var ya? Basında çıkan haberler üzerine, emekli aylıkları arasındaki farklılığın giderilip giderilmeyeceğini soruyorlar.
Emekli aylıkları arasındaki eşitsizliğin giderileceği, Bakanlığın uyum çalışmalarını başlattığı, emekli aylıkları arasındaki adaletsizliğin ortadan kaldırılacağı haberleri, temcit pilavı gibi ikide bir basında yer alıyor.
Tatil gününde emeklilerimize güzel haberler vermek isterdik ama maalesef işin aslı tam da basında yer aldığı gibi değil. Yapılan abartılı haberlerle emeklilere umut dağıtılıp, beklentiye sokuluyor.
İŞİN ASLI NE?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bir çalışma başlattığı doğru.
Emekli aylıkları arasındaki uyumsuzluk sorununun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in gazetelerin çalışma hayatı ve sosyal güvenlik konularını işleyen köşe yazarları ile yaptığı sohbet toplantısında dile getirildiğini, Bakan'ın da emekli aylıklarının uyumlaştırılması ile ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü ifade ettiğini 15 Ekim 2009 tarihli AKŞAM'daki yazımızda belirtmiştik. Yani emekli aylıkları arasındaki farklılıkların mutlaka giderileceğine dair verilmiş bir karar yok. Şimdilik, bu durumda aylık alan kaç kişinin olduğu ve bütçeye getireceği yükün tespiti açısından bir çalışma yürütülüyor. Ancak bu tespitler yapıldıktan ve bütçeye getireceği yük ortaya çıkarıldıktan sonra, bütçe imkanlarının elvermesi halinde gerekli düzenlemenin yapılması söz konusu olabilecek.
BÜTÇENİN DURUMU MALUM
Eylül ayı sonu itibarıyla ortaya çıkan bütçe açığı 41.8 milyar TL. Yıl sonunda 60 milyar TL'ye ulaşması bekleniyor. 2010 yılı için öngörülen bütçe açığı ise 50 milyar TL.
On milyarlarca lirayı bulacağını tahmin etmenin zor olmadığı uyumlaştırma faturasının karşılanması için yeni bir kaynak bulunması gerekiyor. Bu kaynak bulunmadıkça, başlatılan çalışma bu konuda yapılacak tespitlerin ötesine geçmez. Zira Bakan'ın açıklaması da bütçe imkanlarının elvermesi halinde gerekli düzenlemenin yapılabileceği şeklinde.
Nitekim bir önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de benzer çalışmayı yaptırmış, ancak ortaya çıkan mali yük nedeniyle vazgeçmek zorunda kalmıştı...
BUGÜNDEN YARINA KİMSE UMUTLANMASIN
Sonuç olarak, henüz ortada sadece yürütülmekte olan bir çalışma var. Bu çalışma ile mağdur emeklilerin sayısı ve uyumlaştırmanın bütçeye getireceği yük tespit edilecek. Ancak bundan sonra ne yapılabileceği ortaya çıkacak.
Gerekli tespitler yapıldıktan sonra, bütçe imkanları elverir ya da siyasi otorite bütçe dengelerini göz ardı ederek aylıkların uyumlaştırılmasına karara verirse, mağdur emeklilerin aylıklarında iyileştirme yapılaması mümkün olabilecek. Bu nedenle maaş farklılıklarından yakınan emeklilerimiz, boş yere bugünden yarına hayale kapılmasınlar.
Baz istasyonu kirasının beyanı gerekiyor mu?
DÜN bazı gazetelerde yer alan, Maliye'nin baz istasyonu kirasına vergi incelemesi başlatacağına ilişkin haber kafaları karıştırdı. Habere göre binalarında baz istasyonu bulunup, elde ettiği kira gelirini beyan etmeyen kat malikleri ve apartman yönetimlerinin cezalı vergi ödemesi söz konusu olacakmış.
Öncelikle elde edilen kira gelirinin apartman yönetimlerinin değil, hisseleri oranında kat maliklerinin kira geliri olduğunu belirtelim. Aynı durum, bina yüzeylerinin veya çatılarının reklam amacıyla kiralanmasında da söz konusu. Kira gelirinin beyan edilmesi gerekip gerekmediğine gelince;
Kira bedeli üzerinden, ödemeyi yapan tarafından yüzde 20 stopaj (vergi kesintisi) yapılması gerekiyor. Üzerinden vergi kesintisi yapılan kira gelirinin kişi başına düşen tutarı 2009 yılında 22 bin TL'yi aşamadığı sürece de beyan edilmesi gerekmiyor. Beyan sınırı 2008'de 19.800 TL, 2007'de ise 19 bin TL idi. Elde edilen kira geliri beyan sınırlarını aştığı için beyan edilse de 2009 yılında 95,600 TL'ye, 2008 yılında ise 85,600 TL'ye kadar olan kira gelirleri için bir lira dahi vergi ödenmeyeceği gibi üste vergi iadesi alınması söz konusu.
Diğer yandan, kira ödemesi yapan GSM şirketinin vergi kesintisi yapmamasından kat malikleri sorumlu değil. Dolayısıyla yapılması düşünülen inceleme, ancak kira ödemelerinden vergi kesintisi yapmayan GSM şirketleri açısından sorun olur.
SSK'dan emeklilik daha avantajlı
BEN, 02.11.1987'de SSK'lı olarak çalışmaya başladım ve prim ödeme gün sayım 1455. Daha sonra çalıştığım iki ayrı bankanın sandıklarına tabi prim gün sayım 743. 01.07.2005'ten beri de isteğe bağlı sigorta primi ödüyorum. Son yasa değişikliği dikkate alındığında; SSK isteğe bağlı günüm 1.170 (30.09.2008'e kadar), Bağ-Kur isteğe bağlı günüm 360 (01.10.2008'den sonra) olmaktadır.
Konuya ilişkin yazılardan takip edebildiğim kadarıyla isteğe bağlı primi ödemeye devam edersem son yedi yıldaki Bağ-Kur prim gün sayısı daha fazla olacağı için Bağ-Kur'dan emekli olmak durumunda kalacağım gibi görünüyor. Bu doğru mu? Ve Bağ-Kur'dan emekli olmak gerçekten de çok mu dezavantajlı? Bu durumda SSK'dan emekli olmam için ne yapmam lazım? Ayla Çınar
SSK'dan emekli olmak için 5225 gün prim ödemiş olmanız yeterli. Bağ-Kur'dan emekli olmanız halinde ise prim gününüzü 7000 güne tamamlamalısınız. Yani SSK'ya göre 1775 gün daha fazla prim ödemeniz gerekecek. Emeklilik planlamanızı SSK'ya göre yapmalısınız.
Bunun için de son yedi yılda SSK'ya daha fazla prim ödemiş olmalısınız. Sizin de belirttiğiniz gibi 1 Ekim 2008'den itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen süreler 4/b (Bağ-Kur) kapsamında geçen sigortalılık süresi olarak değerlendiriliyor. Mevcut prim ödeme gün sayınıza göre son yedi yılda SSK'ya daha fazla prim ödemiş olmak için de 1 Ekim 2009'dan itibaren isteğe bağlı olarak prim ödeyeceğiniz sürenin 7 ayı (210 günü) geçmemesi gerekiyor. Kalan 1287 günü 4/a (SSK) kapsamında çalışarak tamamlamalısınız.
GÜNÜN SÖZÜ
'Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha zordur.' S. Exupery
Konu emekli aylıkları ile ilgili.
Hani, aynı kazanç tutarı üzerinden aynı gün sayısı kadar prim ödeyen, ancak sadece farklı yıllarda emekli olduklarından dolayı farklı tutarda emekli aylığı alan ya da süper emeklilik primi ödeyip de emekli aylıkları bugün gücük kalan emeklilerimiz var ya? Basında çıkan haberler üzerine, emekli aylıkları arasındaki farklılığın giderilip giderilmeyeceğini soruyorlar.
Emekli aylıkları arasındaki eşitsizliğin giderileceği, Bakanlığın uyum çalışmalarını başlattığı, emekli aylıkları arasındaki adaletsizliğin ortadan kaldırılacağı haberleri, temcit pilavı gibi ikide bir basında yer alıyor.
Tatil gününde emeklilerimize güzel haberler vermek isterdik ama maalesef işin aslı tam da basında yer aldığı gibi değil. Yapılan abartılı haberlerle emeklilere umut dağıtılıp, beklentiye sokuluyor.
İŞİN ASLI NE?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bir çalışma başlattığı doğru.
Emekli aylıkları arasındaki uyumsuzluk sorununun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in gazetelerin çalışma hayatı ve sosyal güvenlik konularını işleyen köşe yazarları ile yaptığı sohbet toplantısında dile getirildiğini, Bakan'ın da emekli aylıklarının uyumlaştırılması ile ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü ifade ettiğini 15 Ekim 2009 tarihli AKŞAM'daki yazımızda belirtmiştik. Yani emekli aylıkları arasındaki farklılıkların mutlaka giderileceğine dair verilmiş bir karar yok. Şimdilik, bu durumda aylık alan kaç kişinin olduğu ve bütçeye getireceği yükün tespiti açısından bir çalışma yürütülüyor. Ancak bu tespitler yapıldıktan ve bütçeye getireceği yük ortaya çıkarıldıktan sonra, bütçe imkanlarının elvermesi halinde gerekli düzenlemenin yapılması söz konusu olabilecek.
BÜTÇENİN DURUMU MALUM
Eylül ayı sonu itibarıyla ortaya çıkan bütçe açığı 41.8 milyar TL. Yıl sonunda 60 milyar TL'ye ulaşması bekleniyor. 2010 yılı için öngörülen bütçe açığı ise 50 milyar TL.
On milyarlarca lirayı bulacağını tahmin etmenin zor olmadığı uyumlaştırma faturasının karşılanması için yeni bir kaynak bulunması gerekiyor. Bu kaynak bulunmadıkça, başlatılan çalışma bu konuda yapılacak tespitlerin ötesine geçmez. Zira Bakan'ın açıklaması da bütçe imkanlarının elvermesi halinde gerekli düzenlemenin yapılabileceği şeklinde.
Nitekim bir önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de benzer çalışmayı yaptırmış, ancak ortaya çıkan mali yük nedeniyle vazgeçmek zorunda kalmıştı...
BUGÜNDEN YARINA KİMSE UMUTLANMASIN
Sonuç olarak, henüz ortada sadece yürütülmekte olan bir çalışma var. Bu çalışma ile mağdur emeklilerin sayısı ve uyumlaştırmanın bütçeye getireceği yük tespit edilecek. Ancak bundan sonra ne yapılabileceği ortaya çıkacak.
Gerekli tespitler yapıldıktan sonra, bütçe imkanları elverir ya da siyasi otorite bütçe dengelerini göz ardı ederek aylıkların uyumlaştırılmasına karara verirse, mağdur emeklilerin aylıklarında iyileştirme yapılaması mümkün olabilecek. Bu nedenle maaş farklılıklarından yakınan emeklilerimiz, boş yere bugünden yarına hayale kapılmasınlar.
Baz istasyonu kirasının beyanı gerekiyor mu?
DÜN bazı gazetelerde yer alan, Maliye'nin baz istasyonu kirasına vergi incelemesi başlatacağına ilişkin haber kafaları karıştırdı. Habere göre binalarında baz istasyonu bulunup, elde ettiği kira gelirini beyan etmeyen kat malikleri ve apartman yönetimlerinin cezalı vergi ödemesi söz konusu olacakmış.
Öncelikle elde edilen kira gelirinin apartman yönetimlerinin değil, hisseleri oranında kat maliklerinin kira geliri olduğunu belirtelim. Aynı durum, bina yüzeylerinin veya çatılarının reklam amacıyla kiralanmasında da söz konusu. Kira gelirinin beyan edilmesi gerekip gerekmediğine gelince;
Kira bedeli üzerinden, ödemeyi yapan tarafından yüzde 20 stopaj (vergi kesintisi) yapılması gerekiyor. Üzerinden vergi kesintisi yapılan kira gelirinin kişi başına düşen tutarı 2009 yılında 22 bin TL'yi aşamadığı sürece de beyan edilmesi gerekmiyor. Beyan sınırı 2008'de 19.800 TL, 2007'de ise 19 bin TL idi. Elde edilen kira geliri beyan sınırlarını aştığı için beyan edilse de 2009 yılında 95,600 TL'ye, 2008 yılında ise 85,600 TL'ye kadar olan kira gelirleri için bir lira dahi vergi ödenmeyeceği gibi üste vergi iadesi alınması söz konusu.
Diğer yandan, kira ödemesi yapan GSM şirketinin vergi kesintisi yapmamasından kat malikleri sorumlu değil. Dolayısıyla yapılması düşünülen inceleme, ancak kira ödemelerinden vergi kesintisi yapmayan GSM şirketleri açısından sorun olur.
SSK'dan emeklilik daha avantajlı
BEN, 02.11.1987'de SSK'lı olarak çalışmaya başladım ve prim ödeme gün sayım 1455. Daha sonra çalıştığım iki ayrı bankanın sandıklarına tabi prim gün sayım 743. 01.07.2005'ten beri de isteğe bağlı sigorta primi ödüyorum. Son yasa değişikliği dikkate alındığında; SSK isteğe bağlı günüm 1.170 (30.09.2008'e kadar), Bağ-Kur isteğe bağlı günüm 360 (01.10.2008'den sonra) olmaktadır.
Konuya ilişkin yazılardan takip edebildiğim kadarıyla isteğe bağlı primi ödemeye devam edersem son yedi yıldaki Bağ-Kur prim gün sayısı daha fazla olacağı için Bağ-Kur'dan emekli olmak durumunda kalacağım gibi görünüyor. Bu doğru mu? Ve Bağ-Kur'dan emekli olmak gerçekten de çok mu dezavantajlı? Bu durumda SSK'dan emekli olmam için ne yapmam lazım? Ayla Çınar
SSK'dan emekli olmak için 5225 gün prim ödemiş olmanız yeterli. Bağ-Kur'dan emekli olmanız halinde ise prim gününüzü 7000 güne tamamlamalısınız. Yani SSK'ya göre 1775 gün daha fazla prim ödemeniz gerekecek. Emeklilik planlamanızı SSK'ya göre yapmalısınız.
Bunun için de son yedi yılda SSK'ya daha fazla prim ödemiş olmalısınız. Sizin de belirttiğiniz gibi 1 Ekim 2008'den itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen süreler 4/b (Bağ-Kur) kapsamında geçen sigortalılık süresi olarak değerlendiriliyor. Mevcut prim ödeme gün sayınıza göre son yedi yılda SSK'ya daha fazla prim ödemiş olmak için de 1 Ekim 2009'dan itibaren isteğe bağlı olarak prim ödeyeceğiniz sürenin 7 ayı (210 günü) geçmemesi gerekiyor. Kalan 1287 günü 4/a (SSK) kapsamında çalışarak tamamlamalısınız.
GÜNÜN SÖZÜ
'Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha zordur.' S. Exupery
Yorum