Ebu Sufyan’ın oğlu Muaviye, Hazreti Muhammed’e uzun süre direnmiş, en geç Müslüman olanlardandır.
Adamın Müslümanlığı geç ama 630’da Müslüman olmuş, on yıl sonra Hazreti Ömer, adamı Suriye Valisi yapmış...
Muaviye, Peygamber’in torunu Hazreti Ali ile hep çekişirmiş...
* * *
Muaviye’nin Suriye Valiliği sırasında Hazreti Ali de Kufe’de...
Kufeli bir tüccar, satacağı malları devesine yükleyip Şam’a varmış; biri, Kufelinin devesine sahip çıkmış:
“Bu dişi deve benimdir!”
* * *
Tartışma büyümüş, Muaviye’ye kadar varmış. Zaten Şam ile Kufe geçinemiyor, Muaviye koca bir meydanda davayı başlatmış; Şamlıya sormuş:
“Bu dişi deve kimindir?”
“Benimdir!”
Sonra cemaate sormuş:
“Bu dişi deve kimindir?”
Cemaat bir ağızdan cevap vermiş:
“Bu dişi deve Şamlınındır!”
Muaviye’de kararını açıklamış:
“Bu dişi deve Şamlınındır!”
* * *
Kufeli şaşkın şaşkın, neye uğradığını anlayamadan, Muaviye adamı yanına çağırmış:
“Bana bak, sen de ben de biliyoruz ki, bu deve dişi değil erkektir, sen Kufe’ye döndüğünde burada olanları Ali’ye anlat, de ki, Muaviye’nin adamları erkekle dişiyi, deveye değil, Muaviye’ye bakarak tespit ediyorlar.”
Kıssadan hisse...
Asırlar, yüzyıllar geçse de insanlar değişmiyor, adları Muaviye olmasa bile...
* * *
Geçen gün birini gösterdiler:
“Herifin biti bile işine yarar!”
Merak ettik, sorduk:
“Kimdir, diye sormayacağız ama, sen bu lafın nereden geldiğini bilir misin?”
Hayır, bilmiyormuş, biri söylemiş, hoşuna gitmiş...
Anlattık...
* * *
Osmanlı’nın en hırsız, en rüşvetçi Sadrazam’ı, Hırvat asıllı Rüstem Paşa’dır, öldükten sonra öyle bir serveti ortaya çıkmıştır ki, kaç çiftlik, kaç dönüm arazi, say sayabildiğin kadar... İşte bu adam, Padişah Kanuni Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’a talip olur.
Hemen dedikodu başlar:
“Rüstem Paşa cüzzamlıdır!“
Nasıl anlaşılacak?
O günkü tıbba göre, cüzzam olanda bit bulunmazmış.
Birkaç adamı Paşa’nın çevresine salmışlar, bakmışlar samur kürkün yakasında bitler dolaşıyor, demek cüzzam değil!
Halk hemen hicvetmiş:
“Olacak bir kişinin bahtı kavi, talihi yar
Kehlesi dahi mahallinde anın işe yarar”
“Kehle”nin bit olduğunu da söylemek gerekiyor.
Kıssadan hisse.
Her şey, her yerde işe yarar, yeter ki kullanmasını bilmeli.
Kullananların hali ortada, kullanamayanların da...
* * *
alıntıdır
Adamın Müslümanlığı geç ama 630’da Müslüman olmuş, on yıl sonra Hazreti Ömer, adamı Suriye Valisi yapmış...
Muaviye, Peygamber’in torunu Hazreti Ali ile hep çekişirmiş...
* * *
Muaviye’nin Suriye Valiliği sırasında Hazreti Ali de Kufe’de...
Kufeli bir tüccar, satacağı malları devesine yükleyip Şam’a varmış; biri, Kufelinin devesine sahip çıkmış:
“Bu dişi deve benimdir!”
* * *
Tartışma büyümüş, Muaviye’ye kadar varmış. Zaten Şam ile Kufe geçinemiyor, Muaviye koca bir meydanda davayı başlatmış; Şamlıya sormuş:
“Bu dişi deve kimindir?”
“Benimdir!”
Sonra cemaate sormuş:
“Bu dişi deve kimindir?”
Cemaat bir ağızdan cevap vermiş:
“Bu dişi deve Şamlınındır!”
Muaviye’de kararını açıklamış:
“Bu dişi deve Şamlınındır!”
* * *
Kufeli şaşkın şaşkın, neye uğradığını anlayamadan, Muaviye adamı yanına çağırmış:
“Bana bak, sen de ben de biliyoruz ki, bu deve dişi değil erkektir, sen Kufe’ye döndüğünde burada olanları Ali’ye anlat, de ki, Muaviye’nin adamları erkekle dişiyi, deveye değil, Muaviye’ye bakarak tespit ediyorlar.”
Kıssadan hisse...
Asırlar, yüzyıllar geçse de insanlar değişmiyor, adları Muaviye olmasa bile...
* * *
Geçen gün birini gösterdiler:
“Herifin biti bile işine yarar!”
Merak ettik, sorduk:
“Kimdir, diye sormayacağız ama, sen bu lafın nereden geldiğini bilir misin?”
Hayır, bilmiyormuş, biri söylemiş, hoşuna gitmiş...
Anlattık...
* * *
Osmanlı’nın en hırsız, en rüşvetçi Sadrazam’ı, Hırvat asıllı Rüstem Paşa’dır, öldükten sonra öyle bir serveti ortaya çıkmıştır ki, kaç çiftlik, kaç dönüm arazi, say sayabildiğin kadar... İşte bu adam, Padişah Kanuni Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’a talip olur.
Hemen dedikodu başlar:
“Rüstem Paşa cüzzamlıdır!“
Nasıl anlaşılacak?
O günkü tıbba göre, cüzzam olanda bit bulunmazmış.
Birkaç adamı Paşa’nın çevresine salmışlar, bakmışlar samur kürkün yakasında bitler dolaşıyor, demek cüzzam değil!
Halk hemen hicvetmiş:
“Olacak bir kişinin bahtı kavi, talihi yar
Kehlesi dahi mahallinde anın işe yarar”
“Kehle”nin bit olduğunu da söylemek gerekiyor.
Kıssadan hisse.
Her şey, her yerde işe yarar, yeter ki kullanmasını bilmeli.
Kullananların hali ortada, kullanamayanların da...
* * *
alıntıdır
Yorum