Forumu ilk ziyaretiniz ise, yukarıda bulunan FAQ linkine tıklayın. Mesaj göndermeden önce KAYIT
olmanız gerekebilir. Mesaj göndermeye başlamak için, aşağıdaki seçimden ziyaret etmek istediğiniz forumu seçin.
Konu: İstanbul Barosu’nun katsayı davasını kabul eden
Yıl, Temmuz 2006... "Danıştay saldırısından zarar gördük" diyen Danıştay Başkanlığı, cinayet davasına müdahil oldu.
Yıl, Mayıs 2009... Danıştay cinaytei davası Ergenekon'la davası ile birleşti. Danıştay davaya müdahil olmaktan vazgeçti.
Yıl 2005... Erdoğan Teziç, YÖK Başkanı'dır... "Katsayı düzenlemesinin iptalini" isteyen öğrenciye, Danıştay'ın cevabı: "Bu YÖK'ün işi"
Yıl, Kasım 2009... "Darbeci Baro" olarak ünlenen İstanbul Barosu'nun müracaatı üzerine Danıştay karar verdi: "Katsayı eşitiliğinde yürütmenin durdurulmasına!"
Danıştay saldırısına ait ilk davasına müdahil olabilir, bu hakkıdır.
Bu dava başka davalar ile birleştirilince kurum olarak orada bulunmalarının doğru olmadığını düşünmüşlerdir. Tabii size göre bu çelişki, ancak bu sadece KURUMUN yıpratılmaması amaçlı olabilir. Bunu biz değil o kurumun yetkilileri bilir
2005 yılındaki davayı öğrenci açıyor ve düzenlemenin iptalini istiyor.
bugün ise yök bir değişiklik yapıyor ve bu değişikliğin yasalara ve anayasaya uygunluğunun denetlenmesi yapılıyor.
iki davanın tek ortak noktası katsayı, içerik ise farklıdır. değil mi ?
Konu: İstanbul Barosu’nun katsayı davasını kabul eden
bu konu çok ince hassas bir konudur okulların kuruluş amaçları bellidir saptırılmaması gerekir ama her gelen hükümet bunu oy avcılığı ile istismar etmiştir.kat sayı eşitlendiğini düşünecek olursak diğer lise(düz lise anadolu lisesi vs) türlerinde mağduriyet doğuracağı ve meslek liselerine avantaj sağlıcağı düşünüyorum yine bir eşitlik söz konusu oluşmayacaktır üzerinde durulan formül eşitlik sağlamıcaktır. ayrıca şartları bile bile bu yönde eğitim almak isteyen içinde bir mağdurluk olacağını düşünmüyorum.
eğer tekrar lise türlerinde bir yapılanmaya gidilirse eşit fırsat sağlanır.yoksa bu şekilde bir uygulama muhakkak bir taraf için dezavantaj oluşturacaktır...
Konu: İstanbul Barosu’nun katsayı davasını kabul eden
ayrıca danıştay ve diğer yüksek yargı aldığı kararlar da hiç olmadığı kadar baskı altında alıyor.hukukun verdiği kararlar lehte veya alehte olunca baskı iniş çıkış gösteriyor şimdi karalama kampanyası başlar danıştayın verdiği idari kararlar tartışılır yerden yere vurulur ama bunu yaparken mağdur oynanılır.bu ülkede iktidar gücünü elinde bulunduranlar hukuk kurallarını ve kararlarını sindiremezse toplumun hangi kesmi için güvenilir bir unsur oluşturur..
devlet kurumları ile hiç olmadığı kadar sürtüşme içinde milletimiz için hayırlısı...
Konu: İstanbul Barosu’nun katsayı davasını kabul eden
arkadaşlar en başta dedimki bazıları yöntimlerinde istedikleri kişiler olmayınca ülkede tartışma yaratıp kurumları yıpratıyorlar yönetimlere istedidikleri kişiler gelince her şey bir anda düzeliyor şimdi sırada yargı var her yaptığı işi tartışmaya açıp yıpratmak amaçları tartışanların çoğu içinde bende dahil yasaları ne kadar biliyoruz yöktede aynı şey olmadımı yok türbandı yok rektör ataması idi sonra ne oldu birden türban konusu bitti atamalara gelince eskisinden daha beter uygulamalar yapılıyor yasalarmı değiştide
türban bitti yok uygulama aynen devam ediyor sadece kampüs alanına kadar türban ama derse girdimi çıkarmak zorunda biz hala neleri tatışıyoruz sırada hangi kurum var ona bakalım
Konu: İstanbul Barosu’nun katsayı davasını kabul eden
Yıl, Temmuz 2006... "Danıştay saldırısından zarar gördük" diyen Danıştay Başkanlığı, cinayet davasına müdahil oldu.
Yıl, Mayıs 2009... Danıştay cinaytei davası Ergenekon'la davası ile birleşti. Danıştay davaya müdahil olmaktan vazgeçti.
Yıl 2005... Erdoğan Teziç, YÖK Başkanı'dır... "Katsayı düzenlemesinin iptalini" isteyen öğrenciye, Danıştay'ın cevabı: "Bu YÖK'ün işi"
Yıl, Kasım 2009... "Darbeci Baro" olarak ünlenen İstanbul Barosu'nun müracaatı üzerine Danıştay karar verdi: "Katsayı eşitiliğinde yürütmenin durdurulmasına!"
Danıştaya baskı kim tarafından yapılıyor
dün beni ilgilendirmez dediği davaya bu gün müdahil oluyor mesele bu eren511 kardeş
Diyarbakır’ın ehliyeti yok
Danıştay’ın kararında şu ifadelere yer verildi: “Meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin etkilenmediği, dolayısıyla işlemle menfaat ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden kabulüne hukuken olanak görülmediği, her ne kadar davacı tarafından Avukatlık Kanunu’nun 95. maddesinin 21. bendiyle baro yönetim kuruluna verilen ‘Hukukun üstünlüğü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak’ görevinden bahisle dava konusu yönetmeliğin iptalini istemekte menfaaitinin bulunduğu ileri sürülmekte ise de, avukatlık mesleği ile ilgili bulunmayan, radyo ve televizyon yayınlarında halk arasında Türkçe dışında kullanılan dil ve lehçelerde yayın yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen yönetmeliğin iptalini istemekle yukarıda sözü edilen anlamda menfaaitinin bulunmadığı kanaaitine ulaşıldığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.”
İstanbul’un ehliyeti var
Aynı Danıştay, meslek liselilere üniversite kapılarını açan ve katsayı farkını kaldıran YÖK’ün kararına itiraz eden İstanbul Barosu’nun başvurusunu ise kabul etti.
Danıştay’ın kararındaki şu ifadeler iki karar arasındaki çelişkiyi gözler önüne serdi: “1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 76. maddesinde; baroların, hukukun üstüğülünü savunmak ve korumakla görevli olduğu belirlenmiş olduğundan, sadece kendi meslek grubu için yürütülen iş ve işlemler için hukuki göreve sorumlulukları bulunduğunun kabülüne olanak bulunmamaktır. Bu nedenle; dava konusu uygulamanın hukuk düzeni üzerindeki etki ve sonuçları bakımından baroların anılan yasada belirlenen görevleri kapsamında 2577 sayılı yasanın 2. maddesinde tanımlanan şekliyle menfaat ihlalinin varlığından söz edilebileceğinden, davalı Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’nın davacı İstanbul Barosu Başkanlığı’nın dava açma ehliyeti bulunmadığı yolundaki itirazı yerinde görülmeyerek işin esası incelendi...”
Konu: İstanbul Barosu’nun katsayı davasını kabul eden
neden bu kararlar sadece katsayı olayından sonra tartışılır oldu? mahkemenin kanun yorumu farklıdır 2005 te farklı 2009 farklı sonuç olarak bir vatandaş olarak bu kararlar için desteklicek değilim en üst idare mahkemesinin nihai kararıdır. uyulması gerek beğenmesinizde, desteklesenizde.bunu tutup ideolojik bir karar denirse işte tüm mahkemeleri zan altında bırakırsınız. o zaman diğer mahkemelerde ***fi ideolojilerine göre kararlar alıyor denebilir. sonuç olarak 149 yıllık bir geçmişe sahip danıştay ***fi değil kanuni olarak karar alıyor gereği ile ilgili açıklama yapılıyor.. bu kurumların sürtüşmesinin yarardan çok zarar getireceği aşikar milletimiz için.
Konu: İstanbul Barosu’nun katsayı davasını kabul eden
ben şayet milletsem ki sanmıyorum dantel takımı karşısında adam yerine konmadık
diyelimki ben milletim ben şayet milletsem diyorumki benim adıma saçmalama hakkını kimseye vermedim idolojik olarak kimse benim adıma karar veremez 367 de oldugu gibi dün beni ilgilendirmez bu gün benim asıl meselem gibi saçma sapan iş yapamaz millet adına kullanıyorum diyemez milletin %70 nin bu şekilde düşünmediğini herkes biliyor
bir ülke yargıçlar ülkesi oluyorsa ki burada bu ortaya çıkıyor vay ülkede yaşayan vatandaşların haline.
Konu: İstanbul Barosu’nun katsayı davasını kabul eden
türkiye cumhuriyeti bir hukuk ülkesi olduğuna göre hukuk ne derse o uygulanır beğensekte beğenmesekte hiç bir karar herkesi memnun etmez ha eleştirebiliriz ama hukuki bir karar herkesi bağlar bende ülkenin bütün varlıklarını (talan) satılmasına bölücülük yapılmasına teröre taviz verilmesine karşıyım ama oluyor demokrasi dedikleri bu olsa gerek
Konu: İstanbul Barosu’nun katsayı davasını kabul eden
Originally posted by buharaz
Danıştaya baskı kim tarafından yapılıyor
dün beni ilgilendirmez dediği davaya bu gün müdahil oluyor mesele bu eren511 kardeş
bozuk plak gibi aynı şeyleri anlamadan çalıp duruyorsun.
dediğin konuya DANIŞTAY müdahil olmadı ki?
iki farklı başvuru oldu.
yapılan başvuruların detaylarını çok iyi biliyormusunuz?
Buna göre incelenip karar verilmiştir.
İlk başvuru ve YÖK'ün yaptığı değişiklikten sonraki başvuruyu inceleyin. YÖK'ün yaptığı değişiklikte aykırılık olması sebebiyle bu kararı alınca ideolojik yaklaşılıyor diyorsunuz. Ama işinize gelen bir karara imza atıldımı o zaman aslan kesilik HAK- HUKUK diyerek ahkam kesiyorsunuz.
Yorum