Halk müziği, pop müzik, klasik müzik...Meğer her beynin özel müziği varmış
24 Aralık 2009 Perşembe, 01:29
Her beyine özel bir tema müziği varmış! Bilim insanları bu müziğin temposunun ve tarzının duygusal duruma, düşünce yapısına ve beynin kendine özgü özelliklerine bağlı olarak değiştiğini söylüyorlar. Bu müziğin
kaydedilip, örneğin bir itfaiyeci ya da ilk yardım çalışanına dinletildiğinde
bir kriz anında onların reflekslerini geliştirebilmenin ya da kriz sonrasında
bu insanların daha kolay rahatlamasını sağlamanın mümkün olduğu belirtiliyor.
Geçtiğimiz yıllarda kavrama yetisinin gelişimi, öğrenme yetisi ve duygusal
durum üzerinde müziğin etkisi birçok bilim dalı için popüler bir konu olarak
belirdi. Müzik ve acil durumlara tepki verebilme arasındaki bağlantıyı inceleyen
bu yeni araştırmanın sahibiyse ABD’de milli savunmayla ilgilenen bir kurumun Ar-Ge birimi. Nöro-eğitim olarak adlandırılabilecek bir çalışmayı yürüten araştırmacılar, ‘Beyin Müziği’ dedikleri, kişilerin beyin dalgalarını kullanarak yarattıkları bu parçaları kaydediyorlar. Daha sonra kaydettikleri bu müzikleri uykusuzluk hastalığı, baş ağrıları ve yorgunluk gibi durumlarda önceden kaydettikleri bu müziği sahiplerine dinleterek onlara yardım ediyorlar. Beyin müziği çalışmasının temelinde müzik seslerinin sıklıklarında, yüksekliklerinde ve sürelerinde düzenlemeler yaparak beyni tedirgin ve sıkıntılı bir durumdan alıp daha rahat bir duruma getirebilme fikri yatıyor.
Acil yardım işlerinin çalışan için gerilimleri de beraberinde getirdiğini söyleyen araştırmacılar, bu çalışanların işlerini yaparken tüm algılarını en iyi şekilde kullanmalarına, çalışmadıkları zamanlardaysa iyice dinlenmelerine
yardım etmek istediklerini belirtiyorlar. Amaçlarının bu alanda çalışanlara fazladan iş yükü, stres ve eğitim yüklemeden en iyi sonucu almaya çalışmak olduğunu da ekliyorlar. Eğer beynimiz bizim için bir müzik besteliyorsa yapılması gereken ilk iş onun notalarını kaydetmektir diyen araştırmacılar, bundan sonra bu notaları vücudun doğal tepkilerini uyaran iki besteye çeviriyorlar, bu bestelerin bir benzeri daha bulunmuyor. Bu bestelerin her bireyde iki ruh halinden birini desteklediği gözlemlenmiş: rahatlama (kişi üzerindeki baskıyı azaltmaya ve uyku kalitesini yükseltmeye yönelik) ve tetikte
olma (işe odaklanmayı arttırmaya ve karar almaya yönelik). Kayıt süreleri 2 – 6 dakika arasında değişen bu besteler genellikle tek bir enstrümanla (çoğunlukla da piyanoyla) seslendiriliyor. Araştırmacılar, rahatlatmaya
yönelik şarkıyı “melodik, oldukça basitleştirilmiş bir Chopin sonadı” olarak
betimlerken tetikte olma şarkısını “Mozart bestelerine benzer” olarak tarif ediyorlar. (Tetikte olmayı destekleyen örnek bir besteye şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: dhs.gov/xlibrary/multimedia/snapshots/st_brain_music_active.mp3)
Besteler hazırlandıktan sonra her birey için çalışma ortamına ve ihtiyaçlarına
göre bir müzik dinleme programı çıkartılıyor. Araştırmacılar, uygun şekilde
kullanıldığında müziğin üretkenliği ve enerjikliği arttırdığını ya da vücutta strese karşı doğal savunmaları harekete geçirdiğini söylüyorlar. Yapılan araştırmada
bu müzikler polislerin ve itfaiyecilerin de aralarında bulunduğu bir grupla denenmiş.
Özden Hanoğlu - Tübitak Biltek
24 Aralık 2009 Perşembe, 01:29
Her beyine özel bir tema müziği varmış! Bilim insanları bu müziğin temposunun ve tarzının duygusal duruma, düşünce yapısına ve beynin kendine özgü özelliklerine bağlı olarak değiştiğini söylüyorlar. Bu müziğin
kaydedilip, örneğin bir itfaiyeci ya da ilk yardım çalışanına dinletildiğinde
bir kriz anında onların reflekslerini geliştirebilmenin ya da kriz sonrasında
bu insanların daha kolay rahatlamasını sağlamanın mümkün olduğu belirtiliyor.
Geçtiğimiz yıllarda kavrama yetisinin gelişimi, öğrenme yetisi ve duygusal
durum üzerinde müziğin etkisi birçok bilim dalı için popüler bir konu olarak
belirdi. Müzik ve acil durumlara tepki verebilme arasındaki bağlantıyı inceleyen
bu yeni araştırmanın sahibiyse ABD’de milli savunmayla ilgilenen bir kurumun Ar-Ge birimi. Nöro-eğitim olarak adlandırılabilecek bir çalışmayı yürüten araştırmacılar, ‘Beyin Müziği’ dedikleri, kişilerin beyin dalgalarını kullanarak yarattıkları bu parçaları kaydediyorlar. Daha sonra kaydettikleri bu müzikleri uykusuzluk hastalığı, baş ağrıları ve yorgunluk gibi durumlarda önceden kaydettikleri bu müziği sahiplerine dinleterek onlara yardım ediyorlar. Beyin müziği çalışmasının temelinde müzik seslerinin sıklıklarında, yüksekliklerinde ve sürelerinde düzenlemeler yaparak beyni tedirgin ve sıkıntılı bir durumdan alıp daha rahat bir duruma getirebilme fikri yatıyor.
Acil yardım işlerinin çalışan için gerilimleri de beraberinde getirdiğini söyleyen araştırmacılar, bu çalışanların işlerini yaparken tüm algılarını en iyi şekilde kullanmalarına, çalışmadıkları zamanlardaysa iyice dinlenmelerine
yardım etmek istediklerini belirtiyorlar. Amaçlarının bu alanda çalışanlara fazladan iş yükü, stres ve eğitim yüklemeden en iyi sonucu almaya çalışmak olduğunu da ekliyorlar. Eğer beynimiz bizim için bir müzik besteliyorsa yapılması gereken ilk iş onun notalarını kaydetmektir diyen araştırmacılar, bundan sonra bu notaları vücudun doğal tepkilerini uyaran iki besteye çeviriyorlar, bu bestelerin bir benzeri daha bulunmuyor. Bu bestelerin her bireyde iki ruh halinden birini desteklediği gözlemlenmiş: rahatlama (kişi üzerindeki baskıyı azaltmaya ve uyku kalitesini yükseltmeye yönelik) ve tetikte
olma (işe odaklanmayı arttırmaya ve karar almaya yönelik). Kayıt süreleri 2 – 6 dakika arasında değişen bu besteler genellikle tek bir enstrümanla (çoğunlukla da piyanoyla) seslendiriliyor. Araştırmacılar, rahatlatmaya
yönelik şarkıyı “melodik, oldukça basitleştirilmiş bir Chopin sonadı” olarak
betimlerken tetikte olma şarkısını “Mozart bestelerine benzer” olarak tarif ediyorlar. (Tetikte olmayı destekleyen örnek bir besteye şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: dhs.gov/xlibrary/multimedia/snapshots/st_brain_music_active.mp3)
Besteler hazırlandıktan sonra her birey için çalışma ortamına ve ihtiyaçlarına
göre bir müzik dinleme programı çıkartılıyor. Araştırmacılar, uygun şekilde
kullanıldığında müziğin üretkenliği ve enerjikliği arttırdığını ya da vücutta strese karşı doğal savunmaları harekete geçirdiğini söylüyorlar. Yapılan araştırmada
bu müzikler polislerin ve itfaiyecilerin de aralarında bulunduğu bir grupla denenmiş.
Özden Hanoğlu - Tübitak Biltek