Haiti depremi ve İstanbul dersleri...
Onbinlerce kişinin can verdiği, enkaz altından hala canlı çıkartılan Haiti'de bir başka gelişme daha yaşanıyor. ABD, Haiti'ye "yardım" ve bozulan düzeni sağlamak için ül***e 11 bin asker gönderiyor.
ABD'nin Haiti'ye asker göndermesi dünyada 'örtülü işgal' olarak da algılandı ve büyük bir tartışma başladı.
İşte bu tartışmanın ortasında Türkiye'de de benzer kaygılar yaşanmaya başladı.
Prof. Celal Şengör'ün "olası bir büyük depremde İstanbul'un yabancı güçler tarafından işgal edilebileceğini" öne süren tezleri, bu gelişmeden sonra tekrar hatırlandı.
Bugün Habertürk Gazetesi'nde Fatih Altaylı ve Vatan Gazetesi'nde Mine Kırıkkanat köşelerinden bu iddiaları şöyle kaleme aldı.
Fatih Altaylı Haiti'ye bakıp Celal Şengör'ü görmek HAİTİ'deki deprem sonrası, Karayipler'in "yalnız ve fakir ülkesi" yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Ülke bitme noktasına geldi.
İç kargaşa, isyanlar, talanlar.
En küçük bir güvenlik yok. Devlet yok, sistem yok.
İlkel çağlardan daha ilkel bir görüntü.
Ve ABD, Haiti'ye el koyma noktasında.
"İnsani yardım ve kargaşaya son verme" gerekçesiyle 11 bin askerini adaya yolluyor.
11 bin silahlı askerini.
Çok açık bir işgal aslında.
Haiti manzarasını görüp gelişmeleri izleyince aklıma gelen isim Prof. Dr. Celal Şengör oldu.
1999 Gölcük Depremi'nin ardından herkes olası İstanbul depremini konuşuyordu.
Şu kadar insan ölür, bu kadar bina yakılır tahminleri arasında Prof. Celal Şengör bambaşka bir şey söyledi.
"Eğer İstanbul depremi için önlem almazsak, İstanbul'da olacak bir depremden sonra Türkiye'nin rejimi ve daha ötesi bağımsızlığı tehli***e girer. Ortaya çıkacak kargaşa sonrasında yabancı güçler gelip Türkiye'yi işgal eder. Türkiye Cumhuriyeti sona erer" dedi Celal Hoca.
Bunu bir Teke Tek'te söyledi. Medyada şöyle bir tartışıldı geçti.
Devlet bu sözleri ciddiye almadı. Kayda değer bulmadı.
Sonra birkaç kez daha bu senaryosunu tekrarladı Celal Şengör.
Kimse tınmadı.
Bir gün sordum, "Çok önemli bir şey söylüyorsun. Dinleyen yok gibime geliyor. Haklı mıyım?" diye.
"Haklı sayılırsın. Askerlerden başka dinleyen yok. Bir tek onlar çağırdılar, bu olasılığı onlara anlattım" dedi.
Haiti'de olanları ve şimdi ABD'nin "Haiti'ye el koyma operasyonunu" görünce aklıma Celal Şengör geldi.
Acaba ül***i yönetenlerin de gelmiş midir? Vatan Gazetesi'nde Mine Kırıkkanat da aynı konuda şu yoruma yer verdi: Haiti, 9 milyon nüfusuyla İstanbul’dan bile küçük bir ülke. Ne var ki, daha dün Vatan Gazetesi’nde Alman bilimcilerin, “zararı inanılmaz boyutlarda 3 deprem olacak,” dedikleri koca İstanbul, kıyaslanmaz zenginliğine rağmen, Haiti’den daha sağlam çıkmayacak, deprem sırasında aynı yıkım, sonrasında aynı sahneler, aynı talan ve yağma, daha büyük çapta yaşanacak.
Ve bugün Haiti devleti nasıl çöktüyse, nasıl rakip yabancı devletlerin bir nüfuz savaşı alanına dönüştüyse, Türkiye de bir Marmara depreminin altında kalacak, belki de bağımsızlığını yitirecek.
Dünyanın her yanından, gazeteci arkadaşlarımdan mesaj yağıyor, üç gündür. Yabancılar, benim Bir Gün Gece romanıyla ne söylemeye, Türkiye’yi tehli***e karşı uyarmaya çalıştığımı anladı.
Ya uyarının muhatabı ve önlem almazsa yıkılacak olan devletin yetkilileri, onlar anladı mı?
" http://www.milliyet.com.tr/haiti-dep...58/default.htm "
Onbinlerce kişinin can verdiği, enkaz altından hala canlı çıkartılan Haiti'de bir başka gelişme daha yaşanıyor. ABD, Haiti'ye "yardım" ve bozulan düzeni sağlamak için ül***e 11 bin asker gönderiyor.
ABD'nin Haiti'ye asker göndermesi dünyada 'örtülü işgal' olarak da algılandı ve büyük bir tartışma başladı.
İşte bu tartışmanın ortasında Türkiye'de de benzer kaygılar yaşanmaya başladı.
Prof. Celal Şengör'ün "olası bir büyük depremde İstanbul'un yabancı güçler tarafından işgal edilebileceğini" öne süren tezleri, bu gelişmeden sonra tekrar hatırlandı.
Bugün Habertürk Gazetesi'nde Fatih Altaylı ve Vatan Gazetesi'nde Mine Kırıkkanat köşelerinden bu iddiaları şöyle kaleme aldı.
Fatih Altaylı Haiti'ye bakıp Celal Şengör'ü görmek HAİTİ'deki deprem sonrası, Karayipler'in "yalnız ve fakir ülkesi" yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Ülke bitme noktasına geldi.
İç kargaşa, isyanlar, talanlar.
En küçük bir güvenlik yok. Devlet yok, sistem yok.
İlkel çağlardan daha ilkel bir görüntü.
Ve ABD, Haiti'ye el koyma noktasında.
"İnsani yardım ve kargaşaya son verme" gerekçesiyle 11 bin askerini adaya yolluyor.
11 bin silahlı askerini.
Çok açık bir işgal aslında.
Haiti manzarasını görüp gelişmeleri izleyince aklıma gelen isim Prof. Dr. Celal Şengör oldu.
1999 Gölcük Depremi'nin ardından herkes olası İstanbul depremini konuşuyordu.
Şu kadar insan ölür, bu kadar bina yakılır tahminleri arasında Prof. Celal Şengör bambaşka bir şey söyledi.
"Eğer İstanbul depremi için önlem almazsak, İstanbul'da olacak bir depremden sonra Türkiye'nin rejimi ve daha ötesi bağımsızlığı tehli***e girer. Ortaya çıkacak kargaşa sonrasında yabancı güçler gelip Türkiye'yi işgal eder. Türkiye Cumhuriyeti sona erer" dedi Celal Hoca.
Bunu bir Teke Tek'te söyledi. Medyada şöyle bir tartışıldı geçti.
Devlet bu sözleri ciddiye almadı. Kayda değer bulmadı.
Sonra birkaç kez daha bu senaryosunu tekrarladı Celal Şengör.
Kimse tınmadı.
Bir gün sordum, "Çok önemli bir şey söylüyorsun. Dinleyen yok gibime geliyor. Haklı mıyım?" diye.
"Haklı sayılırsın. Askerlerden başka dinleyen yok. Bir tek onlar çağırdılar, bu olasılığı onlara anlattım" dedi.
Haiti'de olanları ve şimdi ABD'nin "Haiti'ye el koyma operasyonunu" görünce aklıma Celal Şengör geldi.
Acaba ül***i yönetenlerin de gelmiş midir? Vatan Gazetesi'nde Mine Kırıkkanat da aynı konuda şu yoruma yer verdi: Haiti, 9 milyon nüfusuyla İstanbul’dan bile küçük bir ülke. Ne var ki, daha dün Vatan Gazetesi’nde Alman bilimcilerin, “zararı inanılmaz boyutlarda 3 deprem olacak,” dedikleri koca İstanbul, kıyaslanmaz zenginliğine rağmen, Haiti’den daha sağlam çıkmayacak, deprem sırasında aynı yıkım, sonrasında aynı sahneler, aynı talan ve yağma, daha büyük çapta yaşanacak.
Ve bugün Haiti devleti nasıl çöktüyse, nasıl rakip yabancı devletlerin bir nüfuz savaşı alanına dönüştüyse, Türkiye de bir Marmara depreminin altında kalacak, belki de bağımsızlığını yitirecek.
Dünyanın her yanından, gazeteci arkadaşlarımdan mesaj yağıyor, üç gündür. Yabancılar, benim Bir Gün Gece romanıyla ne söylemeye, Türkiye’yi tehli***e karşı uyarmaya çalıştığımı anladı.
Ya uyarının muhatabı ve önlem almazsa yıkılacak olan devletin yetkilileri, onlar anladı mı?
" http://www.milliyet.com.tr/haiti-dep...58/default.htm "
Yorum