Mustafa Denizli’nin ‘hayatInI kurtaran’ rastlantıyı açıklıyoruz:
BEŞİKTAŞLI Erol Kaynar’la Beşiktaş-Bursa maçını izleyen kalp ve damar cerrahı Melih Us, TV’den Denizli’nin yüz ifadesini görünce uyarıyor: “Hocanın şu halini hiç beğenmedim, onu hemen bana getir, kalp damarlarında sorun olabilir.”
KAYNAR 1 aylık uğraştan sonra Denizli’yi anjiyoya girmeye ikna ediyor.. Ve aort damarında 5.2 mikronluk genişleme tespit ediliyor.. Dr. Us, o gün Kaynar’ı uyarmasa, Denizli’nin bu rahatsızlık-tan belki de hiç haberi olmayacaktı
KALBİYLE midesi arasındaki aort damarına stent taktıran Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli’yi ölümden televizyon başında yapılan bir teşhisin kurtardığı ortaya çıktı.. İşte bu müthiş rastlantının hikâyesi:
BEŞİKTAŞ camiasının temel taşlarından eski yönetici Erol Kaynar, 18 Aralık 2009’daki Bursa maçını TV başında yakın dostu kalp ve damar cerrahı Prof. Op. Dr. Melih Hulusi Us ile birlikte izliyor.. Maç çok heyecanlı.. 1-0 geriden gelip 2-1’i yakalayan Beşiktaş, son dakikalarda 3-2 yenilip kritik 3 puandan oluyor.. Tabii Denizli, kulübede çileden çıkıyor.. Bir yandan giden maç ve lider F.Bahçe ile 5 puana çıkan fark, öte yandan tribünlerde başkan Demirören’le ilgili bitmeyen homurtular Denizli’nin yüzünü şekilden şekile sokuyor..
TANINMIŞ cerrah Us dayanamıyor, Denizli ile kardeş kadar yakın olan Kaynar’ı uyarıyor: “Erolcuğum, Mustafa Hoca’nın yüzünü hiç beğenmedim.. Yıllardır pek çok kalp sorunu yaşayan insan gördüm.. Hocanın ifadesinden, yüzünün renginden kalp sorunu varmış gibi geldi bana..”
E.K: “Aman ne diyorsun, Allah saklasın..”
M.U: “Mustafa Hoca sigara içiyor mu?”
E.K: “İçmek ne demek, hem de baca gibi tütüyor..”
M.U: “Daha da tehlikeli.. Stresi yokedecek bir yapısı var mı? Yani dışa dönük biri midir, yoksa üzüntüsünü saklar mı?”
E.K: “Ağabeyi öldüğü günde bile içindeki acıyı sakladı Mustafa Hoca.. Son 1.5 yıldır Beşiktaş’ta onun yaşadığı stresi başka bir insan yaşasa çoktan psikiyatrın yolunu tutmuştu.. Hiçbir duygusunu belli etmez, içine atar herşeyi..”
M.U: “Bak Erol, senin Mustafa Hoca’yı çok sevdiğini biliyorum.. Onun iyiliğini istiyorsan hemen bana kontrola getir, bir anjiyo yapalım.. Stres ve sigara belli bir yaştan sonra damarlarda kesinlikle tahribat yapar.. Şu anda önemli bir rahatsızlığı yoksa bile, en azından önümüzdeki yıllarda ortaya çıkabilecek bir problem varsa önlemini alırız.. Aman ihmal etme, sonra çok üzülürüz..”
‘BİR ŞEYİM YOK BENİM’
BU uyarı Erol Kaynar’ı alarme ediyor.. Hemen ertesi gün hocayı Nişantaşı’nda sahibi olduğu Salomanje isimli restorana kahvaltıya davet ediyor.. Doktorun TV başında görüp söylediklerini aktarıyor.. Mustafa Hoca sinirleniyor, “Benim hiçbir şeyim yok kardeşim.. Çok istiyorsan sen kendini kontrol ettir” karşılığını veriyor.. Ama Denizli’nin de içine kurt düşüyor.. Erol Kaynar ise yakın markajı hiç bırakmıyor.. İlk uyarıdan sonra, hemen her gün ısrar ediyor.. “Bizim dükkâna gel, doktorun muayenehanesi hemen karşımızda, bir uğrar geliriz.. 10 dakikada işlem bitiyor, inat etme” diye diye 1 ay sonra Denizli’yi anjiyoya sokmayı başarıyor..
NİTEKİM Ocak’ın son haftasında anjiyoya giren Denizli’nin aort damarında 5.2 mikronluk bir genişleme tespit ediliyor.. 1 Şubat’ta da TV’den teşhisi koyan Dr. Melih Hulusi Us ve Prof. Dr. Füruzan Numan başarılı bir operasyonla Denizli’nin damarına stenti takıp genişlemeyi durduruyorlar.. Hoca da damarın patlamasıyla doğabilecek herhangi bir iç kanama tehlikesinden kurtuluyor..
BİZE DE BAK DOKTOR!
BU hikâyeyi anlatan arkadaşımın sözleriyle yetinmedim, Erol Kaynar’ı aradım dün sabah.. İçi artık çok rahattı, Melih Us kendisine “Mustafa Hoca sana dua etsin” diyormuş.. Gerçekten de Denizli özellikle sağlık konularında çok inatçıdır, onu doktora götürmeye ikna etmek önemli bir başarıdır.. Sadece o kadar da değil.. Olayı duyan Denizli’nin tüm yakın arkadaşları Dr. Us’la bir yemek yemek için sıraya girmişler, “Madem bu doktor bir bakışta kalp rahatsızlığı var mı, yok mu anlıyor.. Hele bizi de bir görsün” diyorlarmış.. İtiraf ediyorum, ben de adımı sıraya yazdırdım.. Bu ‘mucize’ doktorla tanışmak istiyorum..
‘Mustafa Denizli’nin görüntüsü kötüydü’
MUSTAFA Denizli’ye TV görüntüleriyle teşhis koyan Prof. Op. Dr. Melih Hulusi Us konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu tür rahatsızlıkları artık gelişen görüntü teknolojisi sayesinde teşhis etmek mümkün. Mustafa Denizli’nin tv görüntüleri çok şeyi işaret ediyordu. Benim ve Erol beyin ısrarı sonucunda Denizli’yi sağlığına kavuşturduk. Artık 40 yaşını geçen herkes bize uğramalı. Böyle stresli işi olanlar mutlaka kontrolden geçmeli. Mustafa hoca önemli bir sağlık sorunundan kurtulduğunun farkında ve çok mutlu.”
SigarayI bIrak, günde 2 puro İÇ
Futbolun getirdiği stresin yansıması olarak her gün 2 pakete yakın sigara içen Denizli’ye Dr. Us, kesin yasak koymuş. Hatta bir öneri bile getirmiş: “Günde 2 paket
sigara içeceğine sigarayı bırak. Yerine günde 2 tane puro iç.”
BEŞİKTAŞLI Erol Kaynar’la Beşiktaş-Bursa maçını izleyen kalp ve damar cerrahı Melih Us, TV’den Denizli’nin yüz ifadesini görünce uyarıyor: “Hocanın şu halini hiç beğenmedim, onu hemen bana getir, kalp damarlarında sorun olabilir.”
KAYNAR 1 aylık uğraştan sonra Denizli’yi anjiyoya girmeye ikna ediyor.. Ve aort damarında 5.2 mikronluk genişleme tespit ediliyor.. Dr. Us, o gün Kaynar’ı uyarmasa, Denizli’nin bu rahatsızlık-tan belki de hiç haberi olmayacaktı
KALBİYLE midesi arasındaki aort damarına stent taktıran Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli’yi ölümden televizyon başında yapılan bir teşhisin kurtardığı ortaya çıktı.. İşte bu müthiş rastlantının hikâyesi:
BEŞİKTAŞ camiasının temel taşlarından eski yönetici Erol Kaynar, 18 Aralık 2009’daki Bursa maçını TV başında yakın dostu kalp ve damar cerrahı Prof. Op. Dr. Melih Hulusi Us ile birlikte izliyor.. Maç çok heyecanlı.. 1-0 geriden gelip 2-1’i yakalayan Beşiktaş, son dakikalarda 3-2 yenilip kritik 3 puandan oluyor.. Tabii Denizli, kulübede çileden çıkıyor.. Bir yandan giden maç ve lider F.Bahçe ile 5 puana çıkan fark, öte yandan tribünlerde başkan Demirören’le ilgili bitmeyen homurtular Denizli’nin yüzünü şekilden şekile sokuyor..
TANINMIŞ cerrah Us dayanamıyor, Denizli ile kardeş kadar yakın olan Kaynar’ı uyarıyor: “Erolcuğum, Mustafa Hoca’nın yüzünü hiç beğenmedim.. Yıllardır pek çok kalp sorunu yaşayan insan gördüm.. Hocanın ifadesinden, yüzünün renginden kalp sorunu varmış gibi geldi bana..”
E.K: “Aman ne diyorsun, Allah saklasın..”
M.U: “Mustafa Hoca sigara içiyor mu?”
E.K: “İçmek ne demek, hem de baca gibi tütüyor..”
M.U: “Daha da tehlikeli.. Stresi yokedecek bir yapısı var mı? Yani dışa dönük biri midir, yoksa üzüntüsünü saklar mı?”
E.K: “Ağabeyi öldüğü günde bile içindeki acıyı sakladı Mustafa Hoca.. Son 1.5 yıldır Beşiktaş’ta onun yaşadığı stresi başka bir insan yaşasa çoktan psikiyatrın yolunu tutmuştu.. Hiçbir duygusunu belli etmez, içine atar herşeyi..”
M.U: “Bak Erol, senin Mustafa Hoca’yı çok sevdiğini biliyorum.. Onun iyiliğini istiyorsan hemen bana kontrola getir, bir anjiyo yapalım.. Stres ve sigara belli bir yaştan sonra damarlarda kesinlikle tahribat yapar.. Şu anda önemli bir rahatsızlığı yoksa bile, en azından önümüzdeki yıllarda ortaya çıkabilecek bir problem varsa önlemini alırız.. Aman ihmal etme, sonra çok üzülürüz..”
‘BİR ŞEYİM YOK BENİM’
BU uyarı Erol Kaynar’ı alarme ediyor.. Hemen ertesi gün hocayı Nişantaşı’nda sahibi olduğu Salomanje isimli restorana kahvaltıya davet ediyor.. Doktorun TV başında görüp söylediklerini aktarıyor.. Mustafa Hoca sinirleniyor, “Benim hiçbir şeyim yok kardeşim.. Çok istiyorsan sen kendini kontrol ettir” karşılığını veriyor.. Ama Denizli’nin de içine kurt düşüyor.. Erol Kaynar ise yakın markajı hiç bırakmıyor.. İlk uyarıdan sonra, hemen her gün ısrar ediyor.. “Bizim dükkâna gel, doktorun muayenehanesi hemen karşımızda, bir uğrar geliriz.. 10 dakikada işlem bitiyor, inat etme” diye diye 1 ay sonra Denizli’yi anjiyoya sokmayı başarıyor..
NİTEKİM Ocak’ın son haftasında anjiyoya giren Denizli’nin aort damarında 5.2 mikronluk bir genişleme tespit ediliyor.. 1 Şubat’ta da TV’den teşhisi koyan Dr. Melih Hulusi Us ve Prof. Dr. Füruzan Numan başarılı bir operasyonla Denizli’nin damarına stenti takıp genişlemeyi durduruyorlar.. Hoca da damarın patlamasıyla doğabilecek herhangi bir iç kanama tehlikesinden kurtuluyor..
BİZE DE BAK DOKTOR!
BU hikâyeyi anlatan arkadaşımın sözleriyle yetinmedim, Erol Kaynar’ı aradım dün sabah.. İçi artık çok rahattı, Melih Us kendisine “Mustafa Hoca sana dua etsin” diyormuş.. Gerçekten de Denizli özellikle sağlık konularında çok inatçıdır, onu doktora götürmeye ikna etmek önemli bir başarıdır.. Sadece o kadar da değil.. Olayı duyan Denizli’nin tüm yakın arkadaşları Dr. Us’la bir yemek yemek için sıraya girmişler, “Madem bu doktor bir bakışta kalp rahatsızlığı var mı, yok mu anlıyor.. Hele bizi de bir görsün” diyorlarmış.. İtiraf ediyorum, ben de adımı sıraya yazdırdım.. Bu ‘mucize’ doktorla tanışmak istiyorum..
‘Mustafa Denizli’nin görüntüsü kötüydü’
MUSTAFA Denizli’ye TV görüntüleriyle teşhis koyan Prof. Op. Dr. Melih Hulusi Us konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu tür rahatsızlıkları artık gelişen görüntü teknolojisi sayesinde teşhis etmek mümkün. Mustafa Denizli’nin tv görüntüleri çok şeyi işaret ediyordu. Benim ve Erol beyin ısrarı sonucunda Denizli’yi sağlığına kavuşturduk. Artık 40 yaşını geçen herkes bize uğramalı. Böyle stresli işi olanlar mutlaka kontrolden geçmeli. Mustafa hoca önemli bir sağlık sorunundan kurtulduğunun farkında ve çok mutlu.”
SigarayI bIrak, günde 2 puro İÇ
Futbolun getirdiği stresin yansıması olarak her gün 2 pakete yakın sigara içen Denizli’ye Dr. Us, kesin yasak koymuş. Hatta bir öneri bile getirmiş: “Günde 2 paket
sigara içeceğine sigarayı bırak. Yerine günde 2 tane puro iç.”