Mayınları ölüm tuzağı olmaktan çıkaran proje.
İspanyol Indra şirketinin geliştirdiği ve ''AB 7. Çerçeve Programı'' kapsamında desteklenen ''Optix Projesi'', güvenlik güçlerinin uzun menzilli patlayıcıların yerlerini 20 metre uzaklıktan optik teknolojiyle tespit etmelerine olanak sağlayacak.
Indra Genel Müdürü Manuel Flecha, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketlerinin 2004 yılında Madrid'de bir tren istasyonununa düzenlenen terörist saldırı sonucu patlayıcı madde tespiti sağlayan teknolojiler üzerinde çalışmaya başladığını hatırlattı.
Geliştirdikleri sistemin güvenlik güçleri tarafından patlayıcının saptanması konusunda güvenilir bir yöntem olarak kullanılabileceğini ifade eden Flecha, ''Bu şekilde, sistem ile bir aracın ya da şüpheli bir eşyanın patlayıcı taşıyıp taşımadığı önceden anlaşılıp, riskler azaltılabilecek ve yanlış alarmların da önüne geçilebilecek. Ayrıca bu taşınabilir çözüm, güvenlik güçlerinin, patlayıcıların yerlerini 20 metre veya daha fazla uzaklıktan optik teknolojiyle tespit etmelerini sağlayacak'' diye konuştu.
Geliştirme aşamasına geçen Ağustos ayında başlanan sistemin prototipinin bu yılın sonunda hazır olacağını ve deneme çalışmalarının 2012 yılına kadar devam edeceğini belirten Flecha, ilk etapta İspanya'de test edilecek sistemin bu uygulamayla ilgilenen tüm polis birimlerine açık olacağını kaydetti.
Flecha, havaalanları gibi kontrol noktalarında tipik patlayıcı detektörleri teknolojileri kullanıldığını anlatarak, şöyle devam etti:
''Yine de başarılı olabilen 'uzaktan suçlu tanıma teknolojilerinde' bir boşluk mevcut. Genel olarak tüm teknolojiler yakından çalışıyor. Köpeklerin suçlu takip/tanıma yöntemi en hassas yöntemdir ve uzaktan çalışır. Ancak güvenilirliği ve operasyona uygunluğu sınırlıdır. Hedefe erişilemediği veya güvenlik riskinin yüksek olduğu durumlar için uzaktan kullanılabilinecek bir teknolojiye ihtiyaç var. Bugüne kadar 10 metreden beklentilere cevap verebilen sadece optik teknoloji olmuştur.''
Sistemin, kimyasalların doğru teşhisini sağlamak için 3 ayrı tekniği bir arada kullanacağını anlatan Flecha, bunları yüksek enerjili lazer altında atom bölünmesinin izlerini yakalayan ''laser ile başlatılmış bozulma spektroskopisi'', maddenin moleküllerinin titreşimlerindeki değişikliği lazer yardımıyla ölçerek molekülün yapısını çözen ''Raman spektroskopi'' ve maddeleri kızıl ötesi spektrumdaki radyasyon emişlerine göre sınıflandıran ''Kızılötesi spektroskopi'' olarak sıraladı.
Flecha, sistemin taşınabilir bir eşyanın ya da maddenin içeriğini uyarma yöntemi ile kimyasal yapısını tanıdığını, bunu gerçekleştirmek için de yüksek enerjili ve çok fonksiyonlu lazerlerden faydalandığını anlattı.
Sistemin, ihtiyaç ve özelliklerinin saptanması aşamasını tamamlandığını dile getiren Flecha, sistemin patlayıcıların hazırlanışı sırasında tortunun her zaman etrafa yayıldığı temel üzerine kurulu olduğunu ve patlayıcının hiç iz bırakmadan hazırlanması ve taşınmasının neredeyse imkansız olması prensibinden hareket ettiğini sözlerine ekledi.
veteknoloj,
İspanyol Indra şirketinin geliştirdiği ve ''AB 7. Çerçeve Programı'' kapsamında desteklenen ''Optix Projesi'', güvenlik güçlerinin uzun menzilli patlayıcıların yerlerini 20 metre uzaklıktan optik teknolojiyle tespit etmelerine olanak sağlayacak.
Indra Genel Müdürü Manuel Flecha, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketlerinin 2004 yılında Madrid'de bir tren istasyonununa düzenlenen terörist saldırı sonucu patlayıcı madde tespiti sağlayan teknolojiler üzerinde çalışmaya başladığını hatırlattı.
Geliştirdikleri sistemin güvenlik güçleri tarafından patlayıcının saptanması konusunda güvenilir bir yöntem olarak kullanılabileceğini ifade eden Flecha, ''Bu şekilde, sistem ile bir aracın ya da şüpheli bir eşyanın patlayıcı taşıyıp taşımadığı önceden anlaşılıp, riskler azaltılabilecek ve yanlış alarmların da önüne geçilebilecek. Ayrıca bu taşınabilir çözüm, güvenlik güçlerinin, patlayıcıların yerlerini 20 metre veya daha fazla uzaklıktan optik teknolojiyle tespit etmelerini sağlayacak'' diye konuştu.
Geliştirme aşamasına geçen Ağustos ayında başlanan sistemin prototipinin bu yılın sonunda hazır olacağını ve deneme çalışmalarının 2012 yılına kadar devam edeceğini belirten Flecha, ilk etapta İspanya'de test edilecek sistemin bu uygulamayla ilgilenen tüm polis birimlerine açık olacağını kaydetti.
Flecha, havaalanları gibi kontrol noktalarında tipik patlayıcı detektörleri teknolojileri kullanıldığını anlatarak, şöyle devam etti:
''Yine de başarılı olabilen 'uzaktan suçlu tanıma teknolojilerinde' bir boşluk mevcut. Genel olarak tüm teknolojiler yakından çalışıyor. Köpeklerin suçlu takip/tanıma yöntemi en hassas yöntemdir ve uzaktan çalışır. Ancak güvenilirliği ve operasyona uygunluğu sınırlıdır. Hedefe erişilemediği veya güvenlik riskinin yüksek olduğu durumlar için uzaktan kullanılabilinecek bir teknolojiye ihtiyaç var. Bugüne kadar 10 metreden beklentilere cevap verebilen sadece optik teknoloji olmuştur.''
Sistemin, kimyasalların doğru teşhisini sağlamak için 3 ayrı tekniği bir arada kullanacağını anlatan Flecha, bunları yüksek enerjili lazer altında atom bölünmesinin izlerini yakalayan ''laser ile başlatılmış bozulma spektroskopisi'', maddenin moleküllerinin titreşimlerindeki değişikliği lazer yardımıyla ölçerek molekülün yapısını çözen ''Raman spektroskopi'' ve maddeleri kızıl ötesi spektrumdaki radyasyon emişlerine göre sınıflandıran ''Kızılötesi spektroskopi'' olarak sıraladı.
Flecha, sistemin taşınabilir bir eşyanın ya da maddenin içeriğini uyarma yöntemi ile kimyasal yapısını tanıdığını, bunu gerçekleştirmek için de yüksek enerjili ve çok fonksiyonlu lazerlerden faydalandığını anlattı.
Sistemin, ihtiyaç ve özelliklerinin saptanması aşamasını tamamlandığını dile getiren Flecha, sistemin patlayıcıların hazırlanışı sırasında tortunun her zaman etrafa yayıldığı temel üzerine kurulu olduğunu ve patlayıcının hiç iz bırakmadan hazırlanması ve taşınmasının neredeyse imkansız olması prensibinden hareket ettiğini sözlerine ekledi.
veteknoloj,