Murat Yetkin / Radikal
Diyarbakır’da neler oluyor?
Ankara’da Köşk’te Gül’ün çağrısıyla bir araya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan ve güvenlikle ilgili bakanları daha sonra Bakanlar Kurulu toplantısına geçtiler.
Erdoğan, Şemdinli baskınının hemen ardından bölgeye gitti, basılan karakol bölgesinde baskın hakkında bilgi aldı.
Ama Ankara, Diyarbakır’da başka neler oluyor duyuyor mu acaba?
BDP’nin 19 ve 20 Haziran tarihlerinde, yani Türkiye’nin dikkati Şemdinli’deyken Diyarbakır’da yaptığı ‘İl Genel Meclisi Başkanları ve Belediye Başkanları’ toplantısında ne karar alındı bilen var mı?
Duymak isteyenler için söyleyelim: BDP, Doğu ve Güneydoğu’da elinde bulunan belediyeleri ‘özerkleştirmek’ için mücadele kararı aldı.
Bunun ne anlama geldiğini bilen var mı? Onu da söyleyelim: ‘Siyasi yetkiyi hakle devretmek’ adı altında, bir tür ikili iktidar modelinin ilk aşaması olarak, belediyeler üzerinde İçişleri Bakanlığı yetki ve otoritesini reddetmeye hazırlanıyor BDP.
Bunu yalnızca çoğu (daha önce DTP, şimdi) BDP’nin seçilmiş belediye üyesi olan 1500 kadar kişinin PKK’nın cephe örgütü KCK üyesi olma suçlamasıyla içeri alınmasına tepki olarak yapmıyor ama.
İmralı’da mahpus Abdullah Öcalan ve KCK’nın başı Murat Karayılan’ın son konuşmalarında durduk yerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden söz etmeleri, ilgilenenler için söylüyorum, sizde de ‘Bayram değil, seyran değil’ duygusu doğurmuyor mu?
Diyarbakır’da neler oluyor?
Ankara’da Köşk’te Gül’ün çağrısıyla bir araya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan ve güvenlikle ilgili bakanları daha sonra Bakanlar Kurulu toplantısına geçtiler.
Erdoğan, Şemdinli baskınının hemen ardından bölgeye gitti, basılan karakol bölgesinde baskın hakkında bilgi aldı.
Ama Ankara, Diyarbakır’da başka neler oluyor duyuyor mu acaba?
BDP’nin 19 ve 20 Haziran tarihlerinde, yani Türkiye’nin dikkati Şemdinli’deyken Diyarbakır’da yaptığı ‘İl Genel Meclisi Başkanları ve Belediye Başkanları’ toplantısında ne karar alındı bilen var mı?
Duymak isteyenler için söyleyelim: BDP, Doğu ve Güneydoğu’da elinde bulunan belediyeleri ‘özerkleştirmek’ için mücadele kararı aldı.
Bunun ne anlama geldiğini bilen var mı? Onu da söyleyelim: ‘Siyasi yetkiyi hakle devretmek’ adı altında, bir tür ikili iktidar modelinin ilk aşaması olarak, belediyeler üzerinde İçişleri Bakanlığı yetki ve otoritesini reddetmeye hazırlanıyor BDP.
Bunu yalnızca çoğu (daha önce DTP, şimdi) BDP’nin seçilmiş belediye üyesi olan 1500 kadar kişinin PKK’nın cephe örgütü KCK üyesi olma suçlamasıyla içeri alınmasına tepki olarak yapmıyor ama.
İmralı’da mahpus Abdullah Öcalan ve KCK’nın başı Murat Karayılan’ın son konuşmalarında durduk yerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden söz etmeleri, ilgilenenler için söylüyorum, sizde de ‘Bayram değil, seyran değil’ duygusu doğurmuyor mu?
Yorum