Orduda intihar dönemi

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • HIAMOVI
    satélite de expertos
    • 22-12-2004
    • 14236

    Orduda intihar dönemi

    İHSAN KARATAŞ / RIDVAN KÖRPE / NURULLAH KALAY (MANİSA/AYDIN)

    Manisa'nın Gördes İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Üsteğmen Murat Aylıkçı, eşi ve oğlunun gözü önünde başına dayadığı tabancanın tetiğini çekerek hayatına son vermek istedi. Manisa'da hastaneye kaldırılan 27 yaşındaki Murat Aylıkçı'nın kafatasındaki kurşun çıkarıldı. Hayati tehlikesi süren üsteğmenin üç gün boyunca uyutulacağı belirtildi. Jandarma Komutanı Kıdemli Üsteğmen Murat Aylıkçı'nın intihar girişimi, kendisi gibi Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) sözleşmeli personel olarak çalışan aynı dönem arkadaşlarından ikisinin de yakın zamanda canına kıymış olması da kafalarda soru işareti bıraktı.
    Gördes'deki olay, önceki akşam saat 20.30 sıralarında Uzunçam mahallesi Fatih bulvarındaki evde meydana geldi. 3 gündür izinli olan üsteğmen Aylıkçı, henüz bilinmeyen bir nedenle eşiyle tartıştı. Öfkeden çılgına dönen Aylıkçı, 3 aylık hamile eşi Çiğdem ve 1 yaşındaki oğlu Yağız Aylıkçı'nın yanından ayrılıp yan odaya geçti. Genç komutan, belindeki beylik tabancasını çıkararak kafasına dayadı. Tetiği çeken Aylıkçı kanlar içinde yere düştü.

    Durumu ağır
    Silah sesini duyan Çiğdem Aylıkçı odaya girdiğinde eşini kanlar içinde buldu. Genç kadın, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Murat Aylıkçı önce Gördes Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İlk müdahalenin ardından da Akhisar Kirazoğlu Devlet Hastanesi'ne, sonra da Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Ameliyat edilen ve yoğun bakıma alınan genç komutanın hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi.
    Aylıkçı'nın intihara teşebbüs ettiğini duyan silah arkadaşları hastaneye akın etti. Manisa İl Jandarma Alay Komutanı Albay Mustafa Doğru, İl Emniyet Müdürü Yunus Çetin de hastaneye gelerek Aylıkçı'nın durumu ile ilgili bilgi aldı. Aylıkçı'nın sözleşmesinin 4 ay sonra sona ereceği öğrenildi. Manisa İl Jandarma Alay Komutanlığı yetkilileri meslek hayatında başarılı olan Aylıkçı'nın muvazzaf subaylığa ilerlediğini ifade etti. Eşi Gördes'te bir ilköğretim okulunda öğretmen olan Aylıkçı'nın İstanbul'da yaşayan ailesinin yanına ziyarete gitmek için plan yaptığı belirtildi.
    Olay günü eşi Çiğdem Aylıkçı'nın evde temizlik yaptığı sırada eşine yardımcı olan Murat Aylıkçı'nın bu sırada eşiyle tartıştığı öğrenildi. Çiftin akşam saatlerinde tekrar kavgaya başladıkları, Murat Aylıkcı'nın "Çiğdem, oğluma iyi bak" deyip yan odaya geçtiği ve burada beylik tabancasıyla kafasının sağ tarafından tetiği çektiği öğrenildi. Aylıkçı'nın önümüzdeki yaz mevsiminde 1.5 yaşındaki oğlunu sünnet ettirmek istediği öğrenildi.

    Destek verilmeli
    AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, "İntihar vakalarında genel artış olduğu görüşü doğru olmaz. Ancak bir kişinin intiharı bile ayrıntılı olarak araştırmaya değer. İntihar manevi ve sosyal değer kaybından kaynaklanıyor. Ordu mensuplarının manevi açıdan motive edilmesi gerekir" dedi. CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, artan TSK ve Emniyet içindeki intihar olaylarının Meclis tarafından araştırılmasını istedi.

    Şehit sayısını geçti
    Seçer, "Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun raporuna göre, son 10 yılda 818 şehit verilirken, aynı dönemde kışlada 934 er ve erbaş intihar etti. Fazla mesaisini alamayan, dinlenmeye fırsat bulamayan polis ve asker, iş stresiyle intihara yönelmektedir. Aileleri, arkadaşlarıyla görüşemeyen, gecesi gündüzüne karışan güvenlik güçlerinin sosyal çevreleriyle ilişkileri zayıflamakta ve giderek normal hayattan kopmaktadır" dedi.

    Neden sözleşme gerginliği mi?
    Kıdemli Üsteğmen Murat Aylıkçı'nın intihar girişimi ve aynı dönem arkadaşlarından ikisinin 2 yıl içinde canına kıyması, TSK'da sözleşmeli çalışan subay ve astsubayların sözleşmelerinin yenilenmemesi yüzünden bunalıma neden olabileceği yorumlarına yol açtı. TSK'ya 22 Mart 2004'te sözleşmeli teğmen olarak giren ve terfi alarak üsteğmen olan Murat Aylıkçı'nın sözleşmesi 13 Nisan 2013'te sona erecekti. Aylıkçı'nın yakınlarına son dönemlerde TSK'nın sözleşmeli olarak çalışan subay ve astsubayların sözleşmelerinin yenilenmeyerek sözleşmelerin karşılıklı olarak fesh edildiğini söylediği öğrenildi. Aylıkçı'nın da kendisinin sözleşme süresinin yaklaşmasından dolayı yenilenip yenilenmeyeceği konusunda endişe yaşadığı da öne sürüldü.

    İki üsteğmen intihar etmişti
    12 Mart 2010'da beylik tabancası ile Ankara'daki evinde intihar eden Ankara Polatlı Topçu ve Füze Okulu'nda görev yapan Aydınlı Topçu Üsteğmen İbrahim Ünal Sarıoğlu da (33) aynı dönem sözleşmeli olarak TSK'ya girmişti. Sarıoğlu memleketi Bozdoğan ilçesinde toprağa verilmişti. 7 yıllık subay olan İbrahim Ünal Sarıoğlu sözleşmeli subay olarak görev yapıyordu. Öte yandan 7 Kasım 2012'de de Kayseri 12. Hava Ana Ulaştırma Üs Komutanlığı'nda görevli üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu'da disiplinsizlik suçundan Ordudan ihraç edildiği için intihar etmişti. Daştanoğlu'nun sözleşmesinin bitimina 3 ay kaldığı öğrenildi.

    Orgeneral Özel devrede

    Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in, asker intiharlarıyla ilgili devreye girdiği açıklandı. Şırnak, Kayseri ve İzmir'deki intiharlar için özel ekip kuruldu. Ekip, son intiharların yaşandığı Şırnak, İzmir ve Kayseri'ye gitti. İncelemeler yapan özel ekip, konuyla ilgili rapor hazırlayacak.

    SÖZLEŞMELİ SUBAYLIK
    Sözleşmeli subaylık şartları: En az 4 yıllık fakülte bitirenlerden 27 yaşından, lisansüstü eğitimini tamamlamış olanlardan 32 yaşından büyük olmayanlardan alınıyor. Sözleşme süreleri en az 3 yıl olarak düzenlenir. Sözleşme sürelerinin azami sınırı 9 yıldır. Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı sözleşme sürelerini azami ve asgari sözleşme sınırlarını aşmamak kaydıyla her sınıf ve branşa göre çıkaracakları yönergelerde belirleyebilirler.
    Sözleşmenin feshi: Sözleşmeli subay ve sözleşmeli astsubaylar, sözleşme süreleri sona ermeden sözleşmelerini tek taraflı olarak feshedemezler.
    Sözleşmeli subay veya sözleşmeli astsubay adaylarının ön sözleşmeleri, başarısız veya disiplinsiz olması, sağlık sorunu çıkması, şartları ihlal etmesi halinde feshedilir.

    kaynak:Orduda intihar dönemi Türkiye’nin en büyük bölgesel internet gazetesi

    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






  • HIAMOVI
    satélite de expertos
    • 22-12-2004
    • 14236

    #2
    Konu: Orduda intihar dönemi

    Anne beni ordudan attılar


    Orduyla ilişiğinin kesildiği günün ertesi sabahı intihar etti havacı Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu. Annesine göre intiharının ardında ordunun kızına açtığı soruşturma vardı. Annesi, ’ahlaksızlıkla’ suçlandığını ileri sürdüğü kızına, astsubay eşinden neden ayrıldığının, özel hayatının, 6 yıl önceki cep mesajlarının bile sorulduğunu söylüyor.


    ORDUYLA ilişiği kesildiği günün sonrası beylik tabancasıyla otomobilinde intihar eden Kayseri 12’nci Hava Ana Ulaştırma Komutanlığı’nda görevli eski Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu’nun (29) annesi Nevin Daştanoğlu, Hürriyet’e konuştu. Kızlarının ordudan atılış sebebinin kendisine “disiplinsizlik ve ahlaksızlık” olarak bildirildiğini beyan eden Nevin Daştanoğlu, “İlişiğini kesmeye karar veren komutanları bu ahlaksızlığın ne olduğunu açıklamak zorundalar” dedi. Kızı hakkında soruşturma açıldığını belirten Nevin Daştanoğlu, şunları anlattı: ‘NEDEN MESAJLAŞTIN’ “6 ay kadar önce Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na giderek ifade verdi. Kendisine görevle ilgili hiçbir suçlamada bulunmamışlar. Astsubay eşinden neden ayrıldığını, cep telefonu ile olan mesajlaşmalarını sormuşlar. Aynı birimde görev yapan ve kızım gibi görevden uzaklaştırılan Arif Ö. isimli üsteğmen arkadaşı ile neden mesajlaştıklarından tutun da, 6 yıl önce arkadaşına çektiği mesajlara kadar sormuşlar.”

    ‘SİLAHINI ALMADILAR’
    “Tamamen özel hayatına yönelik bir soruşturma. Ahlak bekçiliğine soyunmuşlar. Yani kızım evlendi boşandı ya, dul olunca potansiyel ahlaksız oluyoruz. Bu mu ordunun işi? Kızımın gururunu incittiler. Hakkımı helal etmiyorum. Madem kızımı atıyorsunuz neden silahını elinden almadınız? Gazetelere birileri yanlış bilgi ve belge sızdırıyor. Psikolojik sorunları vardı, diye yazıldı. Benim kızımın hiçbir psikolojik sorunu yoktu. Madem psikolojik sorunu vardı neden tedavi ettirmediler.”

    Sevgili değildik kardeş gibiydik
    AYNI gerekçeyle orduyla ilişiği kesilen üsteğmen Arif Ö. de aşk iddialarını yalanladı ve şunları söyledi. “Hakkımı yasal yollardan arayacağım. Kesinlikle benim Nazlıgül Abla’yla bir ilişkim olmadı. Biz sevgili değil, kardeş gibiydik .Zaten soruşturma dosyasında ne bir fotoğraf, ne bizim ilişki yaşadığımızı gösteren belge vardı. İntihar etmeden önce de son olarak beni aradı. Kısa bir konuşma yaptık. Benim silahımı akşam evden, eşimden teslim almışlar. Keşke onun silahını da alsalardı.”

    Kaynak: Anne beni ordudan attılar

    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






    Yorum

    • Bluesman
      Super Moderator

      • 25-03-2004
      • 20410

      #3
      Konu: Orduda intihar dönemi

      İntihar çözüm değil.Onun mantığına göre "topluma" ders vermek olmalı, ilk aklıma gelen bu!
      Son düzenleme Bluesman; 08-12-2012, 16:22.

      Yorum

      • HIAMOVI
        satélite de expertos
        • 22-12-2004
        • 14236

        #4
        Konu: Orduda intihar dönemi

        Başımız Sağ Olsun

        Manisa'nın Gördes İlçe J. Komutanı 2004 nasıplı, Jandarma Kd. Üsteğmen. Murat AYLIKÇI tedaviye alındığı hastanede 6 gündür verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Allahtan rahmet, kederli ailesine baş sağlığı diliyoruz. mekanını cennet olsun


        "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
        Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






        Yorum

        • HIAMOVI
          satélite de expertos
          • 22-12-2004
          • 14236

          #5
          Konu: Orduda intihar dönemi

          Son günlerde sıklık gösteren Astsubay intiharları yürekleri yakmaya devam etmektedir.1 ay içerisinde tespit edilen 6 intihar haberinin 2'si Erzurum'dan geldi.Bir haftada 2 Astsubay intihar etti.



          29 Kasım 2012 tarihinde Erzurum'da görevli, Sağlıkçı Astsubay Murat SORKİN (26 yaşında) beylik tabancısı ile intihar etti.









          07 Aralık 2012 tarihinde Erzurum Hava radar Komutanlığında görevli Hv.Mu.Astsb.Bşçvş.(1998 - 68) Serdar KISABACAK beylik tabancasıyla yaşamına son verdi.

          "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
          Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






          Yorum

          • HIAMOVI
            satélite de expertos
            • 22-12-2004
            • 14236

            #6
            Konu: Orduda intihar dönemi

            TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun açıkladığı 'İntihar sayısı şehit sayısını geçti' açıklamaları tartışma başlattı. İddialara göre, son 10 yıl içinde 934 er intihar etti, 818 er de şehit oldu. Genelkurmay Başkanlığı'nın verilerine göre, 2010 yılında 3 subay, 2 astsubay, 80 erbaş er intihar etti. 2011 yılında ise 2 astsubay, 3 uzman çavuş, 65 erbaş er intihar etti. 2012 yılında da 5 subay, 6 astsubay, 2 uzman çavuş, 62 erbaş er intihar etti

            haberin tamamı: 52 bin asker hastaneye sevk edildi 07 Aralık 2012 Cuma 11:02

            "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
            Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






            Yorum

            • HIAMOVI
              satélite de expertos
              • 22-12-2004
              • 14236

              #7
              Konu: Orduda intihar dönemi

              Üsteğmen Aylıkçı hayata tutunamadı

              Beylik tabancasıyla kendini vuran Gördes Jandarma Komutanı Murat Aylıkçı, yaşam savaşını kaybetti
              Manisa'nın Gördes İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Üsteğmen Murat Aylıkçı'nın (27) intihar girişiminin üzerinden 6 gün geçtikten sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kafasından aldığı kurşun yarasıyla komaya giren ve önceki akşam yaşamını yitiren Aylıkçı'nın cenazesi dün Manisa'da düzenlenen törenin ardından İstanbul'a gönderildi.


              Birliğine veda etti


              Manisa İl Jandarma Komutanlığı bahçesinde ambulanstan indirilen Aylıkçı'nın cenazesi, askerlerin omzunda bahçede masa üzerine konuldu. İl Jandarma Komutanlığındaki törene Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, Aydın Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Salih Karataş, Manisa Garnizon Komutanı Tuğgeneral Nehir Aydın, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Doğru, Emniyet Müdürü Yunus Çetin Gördes kaymakamı ile emniyet ve askeri personel katıldı. Aylıkçı'nın cenazesi törenin ardından defnedilmek üzere İstanbul Büyükçekmece'ye gönderildi.
              Üsteğmen Aylıkçı geçen salı günü Uzunçam mahallesi Fatih bulvarındaki evinde akşam saatlerinde beylik tabancasıyla kendini vurmuştu. Kanlar içerisinde yere yığılan Aylıkçı, ağır yaralandı. Evli ve bir çocuk babası olan Aylıkçı, Gördes Devlet Hastanesi'ne, oradan Akhisar Devlet Hastanesine yapılan ilk müdahalesinin ardından Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi'ne sevk edilmişti.


              Sözleşme tartışması


              Üç yıldır Gördes'te görev yapan Aylıkçı'nın sözleşmesinin 4 ay sonra sona ereceği öğrenildi. Aylıkçı ile aynı dönemde göreve başlayan sözleşmeli iki üsteğmen arkadaşının da üç yıl içinde canına kıyması, tartışmalara yolaçmış, Yeni Asır'ın manşetine de, "Orduda sözleşmeli intihar dönemi" başlığıyla yansımıştı. TSK'da sözleşmeli olarak görev yapan subayların intiharının araştırılması için CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ümit Oran da soru önergesi vermişti. ALİ FİLİZKAN - NURULLAH KALAY


              Kaynak : Üsteğmen Aylıkçı hayata tutunamadı Türkiye

              "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
              Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






              Yorum

              • HIAMOVI
                satélite de expertos
                • 22-12-2004
                • 14236

                #8
                Konu: Orduda intihar dönemi

                CHP asker intiharları için meclis araştırması istedi

                CHP, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki asker intiharlarıyla ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi.

                CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda son 10 yılda terörle mücadelede 818 şehit verildiği, 934 askerin intihar ettiği ve 6 bin kişinin akıl sağlığını yitirdiğinin açıklandığı anımsatıldı.

                TSK içinde 2012 yılında 43 intihar vakası yaşandığı anlatılan gerekçede, son dönemde özellikle subay ve astsubaylara karşı ahlaki soruşturmaların açıldığı, soruşturmalarda insan ve kişilik haklarına aykırı sorulan yöneltildiği, kişilerin yasalara aykırı izlenip dinlendiği, telefon mesajlarının takip edildiği, delil ve belge olmadan soruşturulan kişiler hakkında karar verildiği, halen 200’ün üzerinde subay ve astsubayın soruşturulduğu yönünde haberler bulunduğu ifade edildi.

                Soruşturmalar,mobbing ya da sosyal ve psikolojik nedenlerle yaşandığı iddia edilen intihar olaylarının tek tek incelenmesi gerektiğine değinilen gerekçede, intihar eden asker ve subaylardan sorumlu kişilerin ve soruşturma komisyonlarının ihmali olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği belirtildi. Gerekçede, TSK, üniversiteler ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının bir araya getirilerek, alınacak önlemler konusunda katkısının sağlanması gerektiği vurgulandı.


                kaynak:

                Milliyet - CHP asker intiharları için meclis araştırması istedi

                "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                Yorum

                • HIAMOVI
                  satélite de expertos
                  • 22-12-2004
                  • 14236

                  #9
                  Konu: Orduda intihar dönemi

                  Astsubay aşkı için üstlerinden baskı gördü

                  Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu neden intihar etti?
                  Türk Silahlı Kuvvetleri'nde son 10 yılda yaşanan intihar girişimlerinin nedenleri tartışılırken, 7 Kasım tarihinde Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu'nun intiharı Genelkurmay Başkanlığı'nı da harekete geçirdi ve konuyla ilgili soruşturma başlatıldı.


                  Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD)'ın Genel Başkanı Ahmet Keser, Üsteğmen Daştanoğlu'nun bir astsubaya aşık olması yüzünden üstlerinden baskı gördüğünü, bu durumun intiharı tetiklediğini ileri sürdü. Kayseri'de 12. Hava Ana Ulaştırma Üs Komutanlığı'nda görev yaparken ordudan ihraç edilen 29 yaşındaki bir çocuk annesi Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu, 7 Kasım tarihinde beylik tabancasıyla intihar etmişti. Bu intiharın kamuoyuna yansımasının ardından son 10 yılda yaşanan intihar olaylarının şehit sayısından fazla olduğu gerçeği ortaya çıktı. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada teröristle mücadeledeki şehit sayısı ile intihar eden personel arasında yapılan mukayeselerin son derece üzücü olduğunu vurgulamıştı. Bu kapsamda TSK'daki intihar olaylarını değerlendiren TEMAD Başkanı Ahmet Keser, Genelkurmay'ın ABD ile Türk ordusunu kıyaslamasının yanlış olduğunu söyledi. Keser, "Son bir haftada iki tane astsubay intihar etti. Bunlar profesyonel astsubaylar. TSK'nın son 10 yılda verdiği şehit oranının üzerinde intihar var. Son 10 yılda 938 tane intihar var. Oysa şehit sayımız 818. Genelkurmay açıklamasında böyle bir yakıştırmanın üzücü olduğunu vurguluyor ve 'ABD'de bu oran daha yüksek diyor'. Zaten ABD'de ve İskandinav ülkelerinde sivil yurttaşların intihar oranı da Türkiye ortalaması üzerinde. Amerikan ordusuyla bizi kıyaslamak bir defa yanlış. Kaldı ki intihar biz de inanç bağlamında da farklı değerlendiriliyor. Burada intihar eden kişilerin rütbelerini kategorize etmek lazım."


                  'NAZLIGÜL ÜSTEÐMEN'İN ORDUDAN ATILMASI İNTİHARI TETİKLEDİ'


                  Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu'nu intihara götüren sürecin iyi analiz edilmesi gerektiğini söyleyen Ahmet Keser, Daştanoğlu'nun bir astsubaya aşık olması yüzünden üstlerinden baskı gördüğünü dile getirdi. Keser, "Üsteğmen Nazlıgül, bir astsubaya aşık oluyor. Astsubay'da ona aşık oluyor. Nazlıgül'ün sevdiği adam düşük rütbeli bir asker. Kast sistemindeki ayrı zümreleri temsil ediyorlar. Bunlar normal şartlarda bir araya gelmez ama aşk bir araya getirmiş. Korkunç şekilde baskı var. Neden? Çünkü astsubay, eşini subayların bulunduğu bölüme nasıl götürecek? Nasıl kabullendirecek? Ciddi bir çevre baskısı oluşuyor. Aile içi huzursuzluk oluyor ve ayrılıyorlar. Fakat aşk hala devam ettiği için her türlü tepkiye rağmen tekrar birleşiyorlar. Çevresel baskılar daha fazla artıyor. Nazlıgül'ü TSK'dan atmaya kadar gidiyor. En sonunda atıyorlar. Zaten 'Sen bu ilişkiyi devam ettirirsen atılacaksın' mesajı, sözlü de yazılı da verilmiştir. Çağırılıp uyarılmıştır. Bir sürpriz olarak atılmıyor, atılacağını zaten biliyor. Atılma gerekçesi de bunun dışındaki her şey gösteriliyor. Atılan kişi şu an yaşamıyor yargıya da gidemeyecek. Atılması intiharı tetikledi. Bu kast sistemini TSK'nın ortadan kaldırması lazım. Nazlıgül Üsteğmen'in sorunu değil, bu ordunun sorunu." ifadelerini kullandı.


                  'ORDUYA OLAN BAÐ YÜREKTEN MİDEYE İNDİ'


                  Orduya yürekten bağlı olan insanların bugün orduyla bağının yürekten mideye indirdiğini söyleyen Ahmet Keser, orduda aidiyet duygusu olmadığı için intiharların çok olduğunu belirtti. Ahmet Keser şu ifadeleri kullandı: "Aidiyet duygusu yoksa intihar çoktur. İnsan kendisini oraya ait hissetmiyorsa intihar vakası olur ve olacaktır da. Biz bu orduya yürekten bağlı olarak girdik. On binlerce insanın içinden seçilerek girdik. Bu orduya yürekten bağlı olan insanlar, bugün bu orduyla bağını yürekten mideye indirmeye başladı. Bu çok ciddi bir ekonomik sorundur. Sizin ordunuz ile bağınız yürekten mideye inmiş ise bu ülke de ciddi bir güvenlik sorunu var demektir. Çünkü mideye indiği vakit değerler kalmaz."


                  Kaynak : 'Astsubay aÅŸkı için üstlerinden baskı gördü'-HABERTÜRK

                  "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                  Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                  Yorum

                  • HIAMOVI
                    satélite de expertos
                    • 22-12-2004
                    • 14236

                    #10
                    Konu: Orduda intihar dönemi

                    Astsubay’ın intihar sebebi, Sözleşme mi?

                    2000′li yılların başında yoğun olarak, subay ve astsubaylık için sivil kaynaktan da personel alımına geçen TSK’da gelinen noktada bir çok sorun birikti.
                    Çelik Çelikyaman’ın haberi
                    Son olarak “Daha önce görev yaptığı Doğu’da hakkında 12 soruşturma açılan” Manisa’nın Gördes İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Üsteğmen Murat Aylıkçı’nın İNTİHAR ETMESİ akıllara, “Acaba nedeni sözleşme gerginliği mi?” sorusunu da getirdi. ASKERHABER’in Aylıkçı’nın yakın çevresinde aldığı bilgiye göre üsteğmen, hakkında açılan soruşturmalar nedeniyle sözleşmesinin uzatılmama olasılığından dolayı sıkıntılı günler yaşıyordu.
                    SÖZLEŞME ZAMANI NİSAN’DAYDI
                    2004′de TSK’ya katılan Kıdemli Üsteğmen Aylıkçı’nın bu soruşturmalar nedeniyle eşiyle de sık sık tartıştığı öğrenildi. 2013 Nisan ayında sözleşme süresi bitecek olan Aylıkçı’nın “bir takvim yılı içerisinde 30 günden fazla hapis cezası alması” durumunda ordu ile ilişiğinin kesileceği belirtilirken, üsteğmenin, bu nedenle yaşadığı gerginliği kaldıramadığı ve “canına kıydığı” ifade ediliyor. Manisa İl Jandarma Alay Komutanlığı yetkililerine göre ise “Üsteğmen Aylıkçı çok iyi bir asker ve kadroluya geçmesine kesin gözüyle” bakılıyordu.
                    SİCİL VERDİÐİNDEN SİCİL ALMAK
                    Genelkurmay Başkanlığı, yayınladığı personel sayısı duyurularında sözleşmeli subay ve astsubayları genel listeye eklediği için tam sayıları bilinmiyor fakat halen 8 bine yakın sözleşmeli subay ve astsubayın görev yaptığı tahmin ediliyor. Sözleşmeli subaylar en fazla yüzbaşı rütbesine kadar yükselebiliyor ve yaş hadleri olan 46′ya kadar aynı rütbede kalıyorlar. Sözleşmeleri 3 yıldan az, 9 yıldan çok olmamak şartıyla yenilenen subaylar yıpranma payı ile birlikte 21 yılı tamamlayabilirlerse emekli ediliyorlar.
                    56 yaşına kadar müadilleri ile aynı emekli maaşını alan sözleşmeliler, ardından SGK’ya geçiş yapıyorlar. Kadrolu subaylar ile aynı yetkilere sahip olan sözleşmeli subaylar en fazla bölük komutanlığına yükselebiliyorlar. Bu da bir süre sonra garip bir durumu ortaya çıkarıyor. Sözleşmeli subayın komutanlığını yaptığı bölükte takım komutanı olan kadrolu bir subay, rütbeler ilerledikçe sözleşmeli subaydan yükseğe çıkıyor. Böylece “sicil veren” bir süre sonra aynı isimden “sicil alan” durumuna gelebiliyor. Her ne kadar kuvvet komutanlıkları “bu denk gelmeyi” engellemeye çalışsa da zaman zaman yaşanan huzursuzlukların önüne geçilemiyor. Bu durum, en fazla üsçavuşluğa kadar yükselebilen ve 46 yaşına kadar aynı rütbede bekleyen, astsubaylar için de geçerli.
                    KADROLUYA GEÇİŞLER ÇOK ZOR
                    Kıtada yetişen ve 1, 2 yıl sonra “askerliği öğrenen” sözleşmeli personelin kadroya geçebilmesi için “kurmaylıktan daha zor” olarak nitelendirilen sınavda başarılı olabilmesi gerekiyor. Her yıl yapılan geçiş sınavlarında en fazla 5′er kişilik kontenjan veriliyor ve yüzbaşılık ile üstçavuşluktan sonrası için önleri açılabiliyor.
                    MESLEKİ GÜVENCE İSTİYORLAR
                    Sözleşmeli subay ve astsubaylar, mesleki güvence talebinde bulunurken ilginç bir örnek veriyorlar. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na 2003′te alınan sözleşmeli subaylara “9 yıllık” sözleşme imzalatılıyor ve içinde bulunduğumuz sene hepsiyle ilişik kesiliyor. 9 yıl boyunca askerlik ile özdeşleşen bu isimler, “sudan çıkmış balığa” dönüyorlar. Aynı zamanda sözleşmeli subay ve astsubayların yüksek lisans kıdem ve sınıf değiştirme hakkı da bulunmuyor. Mesai saatleri içinde veya dışında görevlerini icra ederken bir saldırıya, kazaya uğrayan veya bir meslek hastalığına yakalananlar hariç olmak üzere, sözleşme tarihinden itibaren bir takvim yılı içinde aldıkları hava değişimi süreleri toplamı üç ayı geçenlerin de TSK ile ilişiği kesiliyor.


                    Read more: Murat Aylıkçı'nın intihar sebebi, Sözleşme mi? | Medyanın Günlüğü

                    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                    Yorum

                    İşlem Yapılıyor