Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Geldi!

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

Bu Tv ihalesi 15 yıl önce yapılsaydı,muazzam bir getirisi olacaktı. Çünkü karasal yayın izlenme oranları % 90’ların üzerinde idi. Yayın yapmakta olan vericiler kesintiye uğradığında aynı gün hatta bazen aynı saat içerisinde kanal merkezlerine ihbarlar düşerdi. Şu anda ise kanallar kontrol amaçlı ararsa veyahut özellikle kontrol ederse kesintiyi öğrenebiliyor. Aksi taktirde 1 ay da geçse haber veren olmuyor ki bu bahsettiğim izlenme oranları yüksek olan kanallar için geçerli,diğer kanallar bunu bile göremiyor.

Şu an için evlerde iş yerlerinde Receiver (uydu alıcıları),Kablo Tv ,Digiturk, D-Smart, Tivibu ve hatta internet bağlantısı olan akıllı telefon,ıpad gibi iletişim araçları ile zaten % 85’lerin üzerine çıkmış durumda.Bunlara karşılık karasal yayıncılığı düşünecek olursak dijital dahi olsa,teknik olarak çok çok düşük bir izlenme oranı kalmaktadır.

RTÜK tarafından hazırlanan ve lisans sürelerinin 10 yıl olarak öngörüldüğü ihale şartnamesine göre, asgari yayın lisans ücreti, yüksek çözünürlüklü (HD) yayınlar için en az 3 milyon lira, standart çözünürlüklü (SD) yayınlar için en az 1 milyon lira olarak belirlendi. Bu sadece parası olanın sıralamayı belirlemesine sebep olduğu gibi izleyicinin seçimini de ortadan kaldırıyor.

Bir de bu yayınları mevcut televizyonlarda izleyebilmek için set üstü cihazlar kullanılması ya da bu teknolojiye uygun yeni televizyon alıcılarının temin edilmesi gerekecek. Tüketicilerin mağdur olmaması için bu cihazların taşımaları gereken özellikler RTÜK tarafından belirlendi ve Türk Standartları Enstitüsü tarafından ''İkinci Nesil Sayısal Karasal Televizyon Yayın Sistemi (DVB-T2) İçin Televizyon Alıcıları-Genel Kurallar'' standardı adıyla kabul edilip yayımlandı.

Söz konusu bildirim yapılmış fakat fiyatı hakkında bir şey söylenmemiştir. Diyelim ki bir receiver fiyatı ile kıyasladığınızda birin de yüzlerce kanal izleyebildiğiniz gibi sıralamayı da özgürce yapıyorsunuz diğerinde ise sıralaması birileri tarafından yapılmış,belirli sayıda kanal izlemek zorunda bırakılmıştır.

Bunlara ilave olarak,izlenmeyecek dijital yayın için ANTEN AŞ ortaya çıktı. Faaliyete girebilmesi için 300 Milyon dolara ihtiyaç var ve bunun yanında şirket başına 150 bin dolar külfet gelecektir. RTÜK’ün getirecek olduğu zorlukların neticesinde,teknik altyapı olumsuzluklarını düşünmeden sadece toplanması planlanan trilyonların karşılığı % 8 ile % 12 arası izlenme oranına sahip olunabilecek ki bu da gücü olmayanın biteceği anlamına gelmektedir.Bu bir finans edinme politikasıdır.

Bu konuda RTÜK’e açılmış bir çok dava mevcuttur ve bu davaların sonuçları bile belli olmadan böyle bir ihalenin yapılması bizim etik anlayışımıza ters düşmektedir. İstanbul Televizyonu olarak, protesto etmek amacı ile bu ihaleye katılmıyoruz.


İstanbul Fm 106 Televizyon A.ş. Adına
DR. SABRİ DEMİRDÖÐEN

İstanbul FM

http://www.istanbulfm.com.tr/haber/38-sayisalyayinciligagecis.html

desc

----


Bu ihale çok konuşulur
Bir muhabir olarak takip etmiştim. 1994 yılında RTÜK, "frekans tahsisi ihalesi" için yola çıkmıştı. Bir türlü yapamadı.

O günlerde bu bir anlam ifade ediyordu. 16 kanal "ulusal" olarak tanımlanacak, havadaki frekans kirliliği sona erecek, ekranlarda kanal görüntülerinin birbirinin üstüne binmesi önlenecekti.

Hoş, 20 sene önce uydu yayın vardı ama TV'ler için bu çok pahalıydı. Evinize uydu yayın sistemi kurdurmak için de hatırı sayılır bir bütçeyi gözden çıkarmanız gerekiyordu.

Bugün artık ne "ulusal" ne "bölgesel" ne de "yerel" kelimelerinin bir anlamı var. Artık uydudan, dijital platformdan veya internetten bütün dünyaya seslenebiliyorsunuz. TV kanallarının akıllı telefon ve tablet uygulamaları var, yerkürenin öbür ucunda bile olsanız dizinizi izliyor, maçınızı kaçırmıyorsunuz. Bırakın canlı izlemeyi, geriye doğru seyredemediğiniz programları bile istediğiniz anda açıp izlemenizi sağlayan yığınla uygulama (application) var. Hem de bedava...

Halk pek farkında değil ama TV dünyasında şu günlerde farklı bir heyecan yaşanıyor. 20 yıldır bir türlü yapılmayan/yapılamayan "ulusal kanalların frekans tahsisi ihalesi", yeniden gündemde. Evrim geçirerek adı "Karasal Sayısal Yayın Sıralama İhalesi" oldu.

10 cümle ile ihalenin tarifi

İki hafta sonra ihalesi yapılacak. 33 kanal platformda yerini alacak. İki yıllık pilot uygulamadan sonra 2015'te yayın başlayacak. Dijital antenler kurulacak. Bu sisteme uyumlu alıcılar havadan yayını alabilecek. Uyumlu olmayanlar "set top box" denilen harici cihazlar takarak yayını alabilecekler. Yine, hareket halindeki araçlardan veya cep telefonlarından, tablet bilgisayarlardan bu yayınlar takip edilebilecek.Türkiye nüfusunun en az yüzde 70'inin kapsama alanına alınması öngörülüyor. Eski usul antenler ve vericiler, yine 2015 itibariyle devre dışı kalacak. Ankara, benzer bir tedbiri daha uzak vadede çanak antenler için de düşünüyor.

Peki... Bilginin ve TV yayınlarının sınırsız ve bedelsiz yayıldığı bu çağda böyle bir ihalenin yapılmasına neden ihtiyaç duyuldu? Bugüne kadar kimse bu soruya net ve somut bir cevap veremedi.

Yaklaşık 20 yıldır bu işlerin içindeyim, bir o kadar da teknoloji ile haşır neşirim. Açıklamaları ve tüm yönetmelikleri satır satır okudum, ihalenin maksadını anladığımı söyleyemem. Bu işin bir yanı...
Bir diğer yanı da şu... Sonuçta devlet bir ihale yapıyor, medya grupları ve büyük kanallar bunun dışında olmak istemiyor. Zira iki yıl sonra reyting ölçümlerinde bu kutunun yaklaşık yüzde 15'i hesaba katılacak. Oran zamanla değişebilir. Haliyle, yüzde 1'in bile milyon dolarlarla ölçüldüğü bizim piyasada kimse kulübün dışında kalmak istemiyor.

Set top box...

33 kanalın yer alacağı bir kutu olacak bu. 11'i hd (High Definition-Yüksek Çözünürlüklü), 22'si SD (Standart Definition-Standart Çözünürlüklü) yayın yapacak.
11 HD kanalın 8'i genel 3'ü tematik.
22 SD kanalın ise 11'i genel 11'i tematik.
"Genel kanal" demek, içinde eğlence, dizi, film, spor, talk show gibi unsurları barındıran, hedef kitlesi "genel seyirci" olan kanal demek. Dünyadaki karşılığı "Entertainment." Kanaltürk, Kanal D, atv, Fox kanalları gibi...
"Tematik kanal"ın ise tarifini RTÜK yönetmeliği yapıyor: "Günlük yayın süresinin en az yüzde 70'ini haber, belgesel, eğitim, ekonomi, kültür, tarih, spor, müzik, sinema, dizi film, pazarlama veya benzeri konularda olmak üzere sadece belli bir türe veya genel izleyici kitlesi dışında belli bir izleyici kesimini hedef alan programlara ayıran yayın."

Yani... "genel" ile "tematik" kanal arasındaki fark çok açık. Bizim BUGÜN TV bir haber kanalı, öyle kuruldu ve devam ediyor. Ve tümüyle tematik kategorisine giriyor, diğer tüm haber kanalları gibi. Yine, belgesel kanalları, spor kanalları da tematik. Adı üzerinde, sadece belli bir türde ve belli izleyici kitlesine yayın yapıyorlar.

İhaleye bakalım...

33 kanallık kontenjan için, toplam 45 müracaat var. 12 kanal dışarıda kalacak.
Gariplik şurada. Tematik yayın yapan onca kanal, ilginç bir biçimde "genel kanal" ihalesine müracaat etti.
Mesela, önemli bir medya grubunun iki kanalı var, ikisi de tematik. Ama HD-Genel ihalesine başvurmuş ve "yeterlilik belgesi"ni de almış. Her nasılsa, RTÜK bunda bir mahsur görmemiş.
Başka bir örnek... Türkiye'nin iki büyük haber kanalı SD-Genel ihalesine başvurmuş ve onlar da "yeterlilik belgesi" almışlar. Kimse, "Ama siz tematik kanalsınız. HD-Tematik veya SD-Tematik ihalesine başvurmalısınız" dememiş.

Hani aklınıza şu gelebilir: "Sermaye sahibi, tematik kanalını genel kanal ihalesine sokuyor, kazanırsa eğlence kanalı yapacak."

Yönetmelik gereği bu da mümkün değil. İhaleyi kazanan şirket, bunu taksi plakası gibi dilediği araca
takamayacak. Yani, NTV hakkını Star'a, BUGÜN TV hakkını KANALTÜRK'e devredemeyecek.

Üç kritik soru...

Konuyu başından beri ısrarla takip eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve RTÜK Başkanı Davut Dursun'a üç sorum var:

1. Teknolojinin sınırlarının olmadığı bu çağda, iki yıl sonra devreye girecek bir sistem için sadece 33 kanalın yararlanacağı bir ihale yapılıyor. Uzun yıllardır yüzlerce kanalı takip eden kitleler için bu sayı hayli yetersiz değil mi?

2. İki yıl sonra devreye girecek bir sistemde yerinizi şimdi almanız gerekiyor. Treni kaçıran ne yapacak?

3. Tematik kanallar, genel kanal ihalesine başvurdu ve bu kabul edildi. Burada yönetmeliği açık bir ihlal yok mu?

O gruplarla bu konuşuldu mu, konuşulmadı mı? Neden itiraz edilmedi?

Bu ihale çok konuÅŸulur - Tarık TOROS

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

Çok pahalı bir deneme...
RTÜK'ün, iki sene sonra devreye girecek "karasal sayısal yayın" için düzenlediği ihaleye ilişkin bazı detayları dün kaleme almıştım.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve RTÜK Başkanı Davut Dursun'a üç kritik soru sormuştum: 33 kanal kotalı "karasal sayısal yayın" az değil mi? İhaleyi kaybeden veya girmeyen, yani "treni kaçıran" ne yapacak? Tematik kanalların "genel kanal" ihalesine başvurmasına nasıl izin verdiniz?
Çok sayıda arayan oldu. İlginç bazı bilgilere de ulaştım.

RTÜK'ten görüştüğüm üst düzey bir yetkili, "Ne yapalım devlete tahsis edilen kapasite bu kadar" dedi. TRT'ye ayrılan 10 kanal, bölgesel ve yerel 11 kanalla birlikte totalde kutuya 54 kanal giriyor.
Yetkili, "Bu treni kaçıranın durumu sıkıntılı" dedi açıkça... 10 yıl boyunca telafisi yok.

Tematik denetimi ihaleden sonraymış!

Gelelim en can alıcı soruya: Neden tematik kanallar "genel kanal" ihalesine başvurdu?

Başvurularda buna dikkat etmediklerini, böyle bir kriter gözetmediklerini belirtti RTÜK yetkilisi. Yani, başvuran TV'lerin hâlihazırdaki yayın kategorisinin bir ehemmiyeti yok.

Havada bir sinyalleri olsa yeterli... Sistem çalışmaya başlayınca kim "genel" kim "tematik" yayın yapıyor, bu denetlenecekmiş!

Burada şöyle bir sıkıntı daha var. Kanun, tematik yayını tarif ederken "Belli bir türde en az yüzde 70 oranında yayın" sınırı koymuş. Yani, yüzde 69 oranında haber yayınınız varsa "tematik" değil "genel" kanalsınız.

Bu hesaba göre; zorunlu reklam ve tanıtımlar dışında biraz da kültürel programlar koydunuz mu "tematik" olmaktan kolaylıkla çıkarsınız. Haber kanalları "belgesel", belgesel kanalları da "haber" yayını yaparak hem özünü korur hem de "Ben genel kanalım" diyebilir. Kanuna karşı hile yolu açılmış...

Süre dolduğu halde başvuru kabul edildi

Dün konuştuklarım arasında RTÜK üyesi Esat Çıplak da vardı. Verdiği bilgiler üzerinde durulmayacak gibi değil:
"İhaleye başvuru için 20 gün süre verildi, sadece 1 yıl yayıncı olma şartı aranıyor onun dışında belge istenmiyor. Bazıları bunu bile süresinde getiremedi. Mesela bir TV kanalı iki gün geç müracaat ettiği halde izin verildi.

Bölgesel-yerel kanal ihalesinde yasal sürenin bitiminden 15-18 gün sonra yapılan başvurular kabul edildi.İhale, yapmış olmak için yapılıyor.

Türkiye'de uydu ile TV izleyenlerin oranı yüzde 85'in üzerinde. ben başta dedim ki; ulusal olanlar belli, 23-24 kanal var. Onları otomatikman yerleştirelim. Geriye kalan 9 kanal için ihaleye çıkalım, yeni oyuncular girsin."

Açıkçası RTÜK, bu bantta "yayıncılığı" denemek istiyor. Başarısız olursa mobile devredecek.

Bakan Yıldırım haksız mı?

Mobil demişken, bu alandaki gelişmeye de asla kayıtsız kalamayız. 10 yıldır bu işlerin başında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım var. Bundan üç ay önce aynen şöyle demişti:

"Kural koyarak teknolojinin yenilenmesini engelleyemezsiniz. Görsel yayıncılık çok gelişti ve kullanılan mecralar çok gelişti. Uydu var, mobil teknolojiler var, internet var.

Karasal sayısal yayıncılık oranı yüzde 10 mertebesine düştü. Tek alternatif değil, gittikçe de önemi azalmaya başladı. Bir an önce ne şekilde yapılacaksa yapılmalı. Çünkü boşaltılacak frekanslar yeni teknolojiler için çok daha anlamlı bir şekilde kullanılacak."

Binali Yıldırım'ın sözlerinin Türkçesi şu: "Verin bu frekansı mobil iletişimde, 4G'de kullanalım."
Son söz: Türkiye, 10 yıl sürecek sonuçları aşağı yukarı belli bir deneme sürecine giriyor.
Son not: Bu konuda ne çok dertli yayıncı varmış. Dün telefonlarım susmadı. Bir tane bile olumsuz eleştiri almadığım gibi, hepsi ama hepsi duygularına tercüman olduğumu ifade etti.

Çok pahalı bir deneme... - Tarık TOROS

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

Bu konuda yıllar önce yazdığımız yazılar mevcut. İstatistiksel verleride vermiştik diye hatırlıyorum.
Bir çok avrupa ülkesinde yapılan anketlerde terrastrial yayınların pastada çok küçük bir payı olduğudur.
Böylesi bir durumda milyonlarca lirayı oraya yatırmak ne derece sağlıklı olur onu ekonomistler söylesin.
Kaldıki terrastirial yayınları alabilecek kapasitede uydu cihazlarınıda almak zorunda kalacaksınız, buda son 10 yılda Türkiyede
oluşan digital uydu alıcı çöplüğüne bakacak olursanız, doymuş piyasaya cihazları satmak da neredeyse imkansız olacaktır.

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

Karasal yayını komik buluyor ve kimsenin izlemediği ve izlemeyeceği bir yayının neyinin ihalesinin yapılacağını kendi mantığımla çözemiyorum!

3.5 yıl sonra samanlığa dönecek olan emisyon noktalarının ihalesi mi yapılıyor? Yahu adam uydudan izliyor gidip de onun kasabasına verici koyup kanallarının %80'ini kapatmak için mi ihale ediyorsun? Hepsini sığdırsan 2 yıl sonra gene çağdışı kalacak! VATANDAŞ YER Mİ?


İhale şuan Yargı'da. Şahsi fikrim iptal edilecek. Ben mantık açısından baktığımda TKGS'nin de gelmesiyle Türksat izleyicisinin spam kanaldan kurtulacağını ve listede 100'lerce kanal arasında gezeceğini varsayarsak 33 özel kanallı bir ihaleye kanalların yatırım yapmaları bana mantıklı gelmiyor. Halkın uyduyu bırakıp kısıtlı alana geçmesini açıkçası hiç düşünmüyorum. Böyle oluca da Büyükşehirler dışında bir yatırım yapılacağını sanmam. Zaten çok kısıtlı 33 kanal var ve bunların arasına izlenirliği az olan Smerkand TV'nin girme ihtimali var; yine izlenirliği az olan Irmak, Mehtap, TGRT Belgesel, KRT gibi kanalların girmesi kesin şimdiden. HD ihalede büyük ihtimalle şuan analog yayını olan TV8, KANALTÜRK gibi yayınların saf dışı kalma ihtimali oldukça yüksek. Değil yeni izleyici toplaması karasal yayın mevcut izleyicisini bile kaybedebilir. TKGS sistemi ile Türksat'a çok büyük bir zapping zenginliği gelecek. Kendi mantığımla düşündüğümde sayısal yayının ne yaygınlaşmasına ihtimal veriyorum ne de kanalların buna yatırım yapmalarına.

Yargı mantık açısından bakmayabilir. Yargı başka açıdan bakacak. Var olan analog yayınlara frekans hakkı direkt verilmeli kalan kapasite ihale olmalıydı. Sen var olan kanalı dışarı atıyorsun? Yargı bunu diyebilir! İkinci nokta karasal yayın İZLENMİYOR! İZLENMEYEN bir yayın için yerel kanallardan onca para istiyorsun! Karasal yayının bir geleceği olsun ama zaten geleceği olmayan bir sistem için parası olmayan yerelleri köşeye sıkıştırmak bir başka yanlış. Onca yayın bekleyen kanal varken 11 adet HD yayın yapamazsın diyebilir yargı! HD yayın 3 kanal kadar yer kaplıyor! 2 sene sonra uydudaki şifresiz HD kanal sayısı sayısalın belkide en az 2 katı olacak! Yatırım uydu ve kabloya yapılmalıydı. Uydu ve kablo'da frekans sıkıntısı yok! İster HD, ister HD talep oldukça frekans bulunur va açılır! Karasal şuan %10'luk bir kanal dilimini kapsıyorsa 5 sene sonra sadece %1'lik bir kanal dilimini kapsayabilir! Ölmüş karasal üzerinde bizim boşa zamanımızı alıyorlar.


İhale iptal olacak bence ama zaten neresinden bakarsak bakalım bu devirde bu yatırım hem gereksiz hem israf. Yerel kanallar alternatif olarak Türksat'ta MPEG4 yayınlara başlıyorlar yakında. Belkide Türksat tüm yayınları MPEG4'e çevirerek hem kapasiteyi artıracak hem HD hem SD kanal sayısını artıracak. TKGS sistemi ile tüm son kullanıcılar Türksat'ı arada spam kanallar olmadan adeta bedava bir platform gibi takip edecekler. Karasalın ve ihalenin geleceği KOCA BİR SIFIR'DIR!

VATANDAŞIN FİKRİ

Bu devirde nelerle uğraşıyorlar ya?


------


Bu ihale gereksiz ve MANTIKSIZDIR. Karasal yayın gereksiz ve mantıksızdır. Neyin ihalesi yapılıyor ki? Vatandaş uydudan 150 kadar Türk Lisansı şifresiz yayın izliyor zaten! Uydusu olmayan yayın izlemeyen yok! Siz alın bu 150 kanaldan sadece 45'ini ihale edin onlardan da 12'sini eleyin? Mantık mı bu? Zaten vatandaşın izlediği kanalı niye eleyeceksin kardeşim diye sorarlar adama? Bırak vatandaş çok kanal istemezse uydusundan siler onu zaten! RTÜK'ün elemesine ve ekstra bir karasal yatırıma ne gerek var? 150 kanaldan sadece 33 kanal kalacakmış... Vah vah buna kurbahalar bile güler! Adam zaten uydudan 150 Türk kanalı izliyor niye bunu 33'e indirip ihale ediyorsun? Sanıyormusunki Ahmat Efendi uyduyu bırakıp KARASALA geçecek? 15 HD'den 8'i alacak! Örneğin TV8'in yedek SD başvurusu yok! 15 Holding kanalı içinde TV8'in alacağına ihtimal var mı yok? Şimdi adam TV8'i izlemeyecek mi? Vrak vrak gülerler buna! Hani nerede Halk TV, Bengütük TV, KANAL B, BEA TV, MESAJ, KANAL99.

Şimdi bu adam o kanalları izlemeyecek te karasala mı geçecek? Kimsenin yayınla sorunu yok! Adam zaten uydudan 150 tane izlerken şimdi onu sen kalk 33 kanala indir bir de adamın ilçesine git verici dik yatırım yap! Vrak vrak gülerler bana! Neymiş 11 HD TRT'lerle 15 HD yayın! Bundan 2 yıl sonra uyduda şifresiz ve Türk lisanslı en az 50 Tane HD yayın olmazsa bana da Muhammet demesinler!...

Yahu sen şuan 150 Türk kanalını karasala sığdırsaydın bile yarın açılacak kanallara FREKANS YOK! diyeceğin için yine de bu işe girşmemeliydin! 150 sayısal yayın olsa bile yarın açılacak 151. belkide çok büyük kanala karasalda frekans olmayacağı için gene karasal verici alanları SAMANLIÐA dönecekti! Çünkü uydu ve kablo'da frekans sıkıntısı yok! Gelecek onlarda! Biz onlara zaten geçtikte şimdi karasal ihale denen saçma ihale neden akla geldi! Siz alayin vatandaşın kanallarını, orada IRMAK TV olsun ama TV8, BENMGÜTÜK, KANAL B olmasın vatandaşta saftı ya uyduyu bırakıp karasala terfi etsin?

Bu manbtıksız ihale iptal edilmeli ve çözüm frekans sınırın olmadığı uydu ve kablo üzerinde derhal aranmalıdır! Komik karasal ihalesine bebekler bile güler! İnanan var mı? Mantıklı bulan var mı? Biz sadece Fethullan gülen ve Çalık'ın kanallarını izleyeceğiz öbürleri elenecek çanaklar yasaklanacak öyle mi?

İhale akla ve mantığa aykırıdır. Komiktir. Uyduyla ve kablolu yayınla sorunu olan tek kimse yokken sırf bir yerlere para kazandırılmak istendiği için bu ihale yapılmak isteniyor. Ama çıkan bu boş yatırım biz<im cebimizden çıkacak saçma ve gereksizdir. Hiçbir kuruluş bu saatten sonra KARASALA yatırım yapmaz kimse de izlemez. AmA 800 emisyon n oktası demek 800 samanlık demek! Samanlığa ihtiyacımız var çünkü saman para yapıyor!

VATANDAŞ


------

Çözüm şudur:

Neredeyse artık hiç kullanım oranı kalmamış olan ve frekansı kısıtlı olan karasal yayın TAMAMEN KAPATILMALI ve Karasala hiçbir YATIRIM YAPILMAMALIDIR! Çünkü frekans kısıtlıdır GELECEÐİ YOKTUR! Bugün 150 HD Türk kanalını sığdırsanız bile yarın açılacak çok büyük bir 151. Kanala yer yoktur! Çünkü bu teknoloji sınırlı ve eski'dir!

Çözüm uydu ve kablo'dadır! Uydu ve kabloda frekans sorunu yoktur! Her gelen yeni kanala rahatça frekans verilebilir! Sonsuza dek bu böyle sürer! 500 tane kanal açılsın gene de frekans verirsiniz. Çünkü kapasite sınırı YOKTUR! Bugün tüm Türksat'a karasal yayın frekansı verdiniz ve kapasiteyi doldurdunuz diyelim ki! Yarın çok büyük ulusal çapta kanallar açıldı ama onlar karasalda yer olmayacağı için uydu ve kablo'da açılacak! Dolasıyla karasala ilgi gene olmayaCAK!!!!!!!! Bu BOŞ yatırımdır! İsraftır! Kimsenin izlemeyeceği bir yayına hiçbir kuruluş yatırım yapmaz. Çünkü emisyon noktaları 3-5 yıl sonra SAMANLIÐA dönecektir! Bunu bildikleri halde bu yatırımı ve bu saçma ihaleyi yapıyorlar çünkü onlar için önemli olan tek şey kısa dönemde geçici bir para kazanmak! Bu para bizim cebimizden çıkacak. Emisyon noktalarının 3 yıl sonra samanlığa döneceğini yayıncılıkta geleceğin uydu ve kablo'da olduğunu onlarda biliyorlar ama para kazanıp günü kurtarmak için bu ihaleyi yapıyor olabilirler ihtimali olabilir diye kişisel fikrimi beyan ediyorum.

Madem bir karmaşıklık var deniyor çözüm şudur. Kanal ve kapasite sayısı sınırsız olan uydu ve kablo tercih edilmeli. Bu yatırım eskimez. Uydu ve kablo'nıun kanal sıralamaları ihale edilebilir ve bir yazılımla düzene sokulabilir. En azından yarın açılacak yeni kanallara yer olur kapasite sınırı olmaz ve var olan hiçbir kanal elenmez. Yatırım boşuna gitmez. Ama tabi bunu yaparken sayısalda planladıkları gibi vatandaşın sıralamayı değiştirmesine MÜDAHALE edilmemeli. Vatandaşa da taşıma hakkı tanınmalı.

Çözümü uydu ve kablolu yayında üretip orada bir düzenleme yapsınlar.

Karasal ölmüştür, ihale mantıksız ve İSRAF'tır. İptal olmalıdır. Olacaktır da!

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

Ne analog ne sayısal karasal yayın hiç olmamalı, karasal yayın kapatılıp tüm UHF bandı tamamen 4G'ye devredilmeli ve ülkemizde hiç karasal yayın yapılmayıp tamamıyla mobile devredilmeli bu hat. Zaten herkeste uydu var ve kimse karasal yayına geçmez bu saatten sonra. Böylesine saçma bir yatırım hiçbir kuruluşa mantıklı gelmiyor. Herşey göstermelik. Amaç karasalı 4G'ye devredip yayıncılığa uydudan Türksat'ın TKGS gibi MÜKEMMEL bir sistemiyle uydudan devam etmek. Sadece göstermelik olarak bir ihale açıldı ama herşey göstermelik ciddiye alan yok. Bir süre sonra tesler başarısız oldu deyip karasalı tamamen kapatacaklar. Hiçbir akıllı medya patronu karasala yatırım yapmaz bu saatten sonra. Herkeste uydu var zaten. Sayısal yayın olmayacak, ANTEN AŞ. BU İŞTEN VAZGEÇECEK. Zaten adam yayını uydudan izlerken gidip onun şehrine verici dikmek hele de karasal Komikti! Yasal olarak ihale yapılıyor gibi gösterilmesi gerekiyordu sadece. Yakında ANTEN AŞ de dağılır. Olması gereken de BU!

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

Karasal Yayın TAMAMEN KAPATILMALIDIR! Bu İsraf'tır VE BİZİM CEBİMİZDEN ÇIKAN PARADIR! KİMSE İZLEMEMEKTEDİR KARASALI VE İZLEMEYECEKTİR DE! KARASAL HAT TAMAMEN 4G VEYA BİR BAŞKA ŞEYE DEVREDİLİP KARASAL BAND TAMAMIYLA KAPATILMALIDIR!!!


RTÜK'ün yaptığı açıklama da resmi bir prosedürden ibaret. Uydu yayıncılığının bu kadar gelişmiş olduğu bir ortamda karasal yayına birçok yayıncı uzak ve tereddütlü duruyor. Sadece yasal zorunluluktan bu ihale yapılıyor ve tüm yerel kanalların bile alternatif olarak TKGS ve MPEG4 sistemi içersinde Türksat'ta bir projeyle yayına başlamaları düşünmeleri de yayıncılığın geldiği son noktayı gözler önüne seriyor. Dolayısıyla adına ne dersek diyelim karasal yayıncılığın geleceği çok yok. Açıkçası ANTEN AŞ. ve medya patronlarının da bu alanda derin yatırımlar yapacağını %70'lik yaygınlık oranı gibi hedeflerine ulaşacağını sanmıyorum. Sonuçta maddiyatla ilgili bir kaynak gerekiyor ve uydu yayıncılığı %90'a varmışken bana yayıncı kuruluşların karasal yayıncılığa yatırım konusunda istekli olduklarını düşünmüyorum. Hele de düşük sermayeli kanalların çok da ciddiye bile aldığını sanmıyorum.

Nasreddin Hoca'nın Ya Tutarsa fıkrasındaki tanımlama gibi görüyorum bu test sürecini. Tutma olanağını görmüyorum çünkü bunu denemek için bir maddi kaynak gerekiyor ve o yatırım karasala yapılabileceği görüşünde değilim. Bence UHF bandının tamamı 4G'ye devredilip alternatif uydu ve kablolu yayın üzerinde aranmalı. Açıkçası şu güne kadarki süreci sadece kanuni bir zorunluluğun ötesinde başka birşey görmüyorum.

Karasal Yayın TAMAMEN KAPATILMALIDIR! Bu İsraf'tır VE BİZİM CEBİMİZDEN ÇIKAN PARADIR! KİMSE İZLEMEMEKTEDİR KARASALI VE İZLEMEYECEKTİR DE! KARASAL HAT TAMAMEN 4G VEYA BİR BAŞKA ŞEYE DEVREDİLİP KARASAL BAND TAMAMIYLA KAPATILMALIDIR!!!

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

Biz şuanda DVBT-2 teknolojisini kanal kısıtlılığı nedeniyle başlatmadık diyelim. Yeni bir DVBT X teknolojisini beklemeye karar verdik. Diyelim ki karasal yayın için sınırsız kanal sayısına sahip böyle bir X teknoloji çıktı. Böyle bir teknoloji çıksa bile yani karasalda hiç kanal sınırı olmayan bir teknoloji çıksa bile bu yayını aktarmak için her bölgeye verici - aktarıcı ihtiyacı var! Hiçbir zaman %100 kapsama alanı mümkün değil! Her kapsama alanı için bir maddi yatırım gerekli! Nüfusun yoğun olmadığı kırsal bir bölgede bu yatırım kendini karşılamaz. Dolayısıyla sınırsız teknolojideki bir karasal yayın gelecekte icad olsa bile bu yayın için KULELER dikmek gerekir! Ve siz kuleye uzaksanız diyelim ki bir köyde yaşıyorsunuz yine UYDU'ya ihtiyacınız var. Şuan için uyduda ülkemiz için ne kapsama alanı sorunu var ne de kanal sayısı kısıtlılılığı. Her açılacak bir kanala bir şekilde yer bulunur. Ne de uydu yayını ile sorunu olan bir insan var. Zaten herkeste bu uydu yayını var. Televizyonu olup da uydu alıcısı çanak anteni olmayan yoktur heralde? Dolayısıyla kimsenin bu hizmet ya da yayından bir şikayeti yok. Yakında belli proje ve kampanyalarla her son kullanıcıya Türksat'taki TKGS SİSTEMİ (kanal güncelleme sistemi) + HD ve MPEG4 uydu alıcı ulaştırılacak. Ücretsiz HD kanal sayımız artacak; MPEG4 ile hemen hem tüm yerel kanallar + yeni kanallar uyduya çıkacak. Uydumuzun kapasitesi artacak. TKGS sistemi ile spam kanal yani chat ve marketing kanal sorunu sona erecek. Çünkü bu sistemde kanallar kendini otomatik güncelleyecek ve spam kanalların tümü liste sonuna konuluyor! Rahatsız edici olmaktan çıkıyorlar ve 70 milyonun listesi Türksat'ın bu sistemiyle hep güncel kalacak. Yerel kanallarda sayısal yayına alternatif olarak MPEG4 yayınını tercih etmekteler. Çünkü bir kanal il veya ilçe kapsama sınırı olmaksızın bir yayınla tüm ülkeye ulaşıyor. Karasal frekans alırlarsa sadece %5'lik ve belkide gelecekte daha düşük bir kullanıcı için ilave olarak ilinle sınırlı bir yayın alanı ve geleceği tartışılan bir teknoloji için yığınla lisans ödemektense uydudan her yerde olmayı tercih etmeleri o kadar doğal ki.

Ülkemiz çoğrafyası, koşulları, kanal sayımız vs. düşünüldüğünde yeni DVBT-2 kulelerine bir maliyet yatırım yapmak yerine çözümü uyduda, dijital kabloda ve fiberoptik ağlarda aramalıyız. Karasal diye birşey kalmadı ve biz bu girdaba girersek bu para bizim cebimizden çıkar! Yeni bir teknoloji ile değişimi mümkün değil, olsa bile bu değişimin faturası ağır olur.

Uydu ve çanaklarla uğraşmaktansa memleketimizin çok önemli sorunları var. Vatandaşın uydu ve yayınlarla ilgili tek sorunu spam kanallar ve bu TKGS ile çözülecek. Bence sayısal karasal yayın projesi ertelenmeli ve UHF bandı başka işler için kullanılmalı. Analoglar da tamamen kapatılıp UHF bandını 4G ve Milli Güvenlik'te başka çalışmalarda kullanmalıyız.

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

RTÜK'ün Karasal İhalesi'nin karamsar tablosu
25 Nisan 2013 16:56
RTÜK, karasal TV yayınlarını teknik olarak yeniden düzenleyen “Karasal sayısal frekans ihalesi”nin en önemli kısmını gerçekleştirdi. Ulusal yayın yapacak yayıncılar ihaleyi tamamladılar. Kazananlar, kaybedenler belli. Bölgesel ve yerel yayınların ihalesinin ise önümüzdeki haftalarda yapılması planlanıyor.

İhalenin tamamlanan kısımları, tematik kanallar ihalesi hariç çok çekişmeli oldu. Tematik ihaleye rastlayan sayı ise iyi “denk?” gelmiş. RTÜK yönetimi, bu ihale ile övünebilir. Hatta “18 yıldan beri hiçbir yönetimin yapamadığı ihaleyi biz başardık” diyebilirler. Hazinenin kasasına yüz milyonlarca lira kaynak sağladık şeklinde övünebilirler. Bu ihale, TV yayıncıları için gerçekte ne kadar değerli diye sorulacak olursa bizce mevcut durum itibariyle pek değerli olduğu söylenemez. 15-20 sene önce, televizyonu karasal yayınlardan seyredenlerin oranı yüzde 90 ve üzerinde iken bir TV yayıncısının bu ihaleye girmesi ve kazanması hayati derecede önemli idi. Bu oran şu sıralar yüzde 15’in altına inmiş vaziyette. Seyirciye ulaşmada yüzde 15’in altına inmiş bir mecra için büyük paralar vermek pek akıl karı olmasa gerek.

Ancak günümüz şartlarında “imaj her şeydir” diye bakıldığı için yayıncılar bu ihalede çılgın miktarlarda parayı taahhüt ettiler. Kazananlardan kaçı bu paraları gerçekten ödeyebilir, kaçı teminatı yakarak çekilir henüz belli değil. Ancak belli olan bir şey var. İhaleyi İlk 3-4 sırada kazanan kanallar dışında kalanlar, “Böyle bir ihaleye bu kadar para vermeye değer mi?” diye şimdiden sorguluyorlar.

Bu ihale neden yanlış şimdi bir de buradan bakalım. Bu ihale planlaması RTÜK tarafından sadece teknik bir zorunluluk olarak görülmekte ve yapılacak işin siyasi, sosyal ve stratejik boyutları ihmal edilmektedir. Bu planlamanın ülke için stratejik bir mantığı yoktur.

Uydu antenlerin çok yaygınlaşması neticesinde şu anda sadece yüzde 15’lik bir nüfus oranına tekabül eden ve giderek daha da azalacağı belli olan bir alan için büyük yatırımlar yapmak doğru ve mantıklı bir yaklaşım olarak görünmüyor. Bu alana yapılacak yatırımlar yayıncılar ve ülke için ciddi bir kaynak israfı olacaktır.

Son yıllarda birazcık dengelenme evresine girdiğini düşündüğümüz TV’de çoğulcu durum büyük zarar görecek. Bu ihale uygulanırsa parasal yönden güçlü olan yayıncılar kazançlı çıkacak olup, zaten ayakta durmakta zorlanan orta düzey ve zayıf yayıncılar darbe alacaklar, küçülecekler veya tasfiye olacaklar.

Mevcut planlamada teknik olarak sayısal mobil planlaması göz ardı edildiği için, işin ciddi bir ayağı eksik ve yetersizdir. Planlanan ihalenin mantığı teknolojik gelişmelere kapalı görünmektedir. RTÜK’teki mevcut ihale mantığı ile bugünkü teknoloji dondurulup, yayıncılar 10 yıl boyunca sabit bir tekniğe mahkum bırakılıyor. Yayıncıların gelişmekte olan daha yüksek teknolojideki yenilikleri “karasal ortamdan” kullanabilmelerinin önü kapatılıyor.

Şu sorulara RTÜK yönetiminin açıklık getirmesi gerekiyor.

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği ITU’nun Türkiye’ye tahsis etmediği frekanslar da ihaleye dahil edildi mi?

RTÜK’ün frekans planlama işini verdiği Gate Elektronik’in uluslararası tecrübeye sahip frekans planlama yazılımının yetkilisinin “Bu planlama yanlış” diyerek kendi şirketinin hazırladığı planlamaya imza atmaktan (sorumluluğu üstlenmekten) imtina ettiği doğru mu?

RTÜK tarafından yapılan planlama stratejik bir anlayışla baştan aşağı yeniden gözden geçirilmeli. Burada belirtilenler doğru ise ihale ya iptal edilmeli veya yanlışlıklar giderildikten sonra yeniden ihale yapılmalı.

TV yayıncılığı, sadece teknik bir alan olmasının ötesinde stratejik bir öneme sahiptir. Bu sebeple TV yayıncılığının geleceğini belirleyen düzenlemeler, sadece RTÜK'ün teknik ve parasal kriterlerine bırakılmamalıdır. Mevcut duruma bakıldığında RTÜK yönetimi, karasal sayısal frekans ihalesini AB ve ITU kurallarının getirdiği teknik bir zorunluluk olarak görmekte, konunun siyasi, sosyal ve stratejik önemi göz ardı edilmektedir.

TV yayıncılığı, Türkiye’nin geldiği nokta itibariyle artık sadece Türkiye halkını değil dolaylı da olsa yakın coğrafyadaki halklar başta olmak üzere tüm İslam ülkelerini etkileyecek bir etkiye kavuşmuştur. Böyle hassas bir konu planlanırken çok daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ihaleye sadece teknik bir mecburiyet ya da hiç yoktan gelecek güzel bir para nazarıyla bakmak son derece yanlış olur.

RTÜK tarafından yapılan bu ihale uygulandığı takdirde, medyada son yıllarda oluşmaya başlayan çoğulculuğa büyük bir darbe indirecektir.

Yapılacak ihalede bugün itibarıyla günlük reklam geliri 3 milyon TL olan kuruluşla, “ulusal lisans” tipine sahip, alt yapı harcamaları aynı ama gelir yönüyle çok çok zayıf olan TV, eşit şartlarda ihalede yarıştırılmaktadır. Yani mevcut durumları asimetrik ancak ihaleye giriş şartları eşittir. Böylece maddi yönden güçlü yayıncılar daha da güçlenecek, ortadakiler ciddi biçimde sarsılacak, zayıflar ise yok olacaktır.

İlk birkaç dizi kanalı dışında kalan kuruluşların tümü gününü kurtarma çabası içerisindeler. O nedenle bu TV kuruluşları dışında kalan ve genellikle zarar eden veya kar etmeyen kanalların ihaleye verecekleri her bir liranın finansmanı patronun yayıncılık dışındaki diğer gelirlerinden temin edilmesi gerekecektir. Bunlar için, “ne halleri varsa görsünler” diyecek miyiz?

İhaleyi ilk sıralarda kazanan kanalların bazılarının yurt dışına satılma ihtimali yüksektir. Bu nedenle ihaleye yüz milyonlarca TL bedel ödeyecek kuruluşların değil de birkaç milyon TL verebilecek kuruluşların durumu daha stratejik önemde ve hassas bir vaziyet arz etmektedir. TV yayıncılığında çoğulculuğu sağlamak için çok hassas olunması gerektiği kanaatindeyiz.

Sosyal ve stratejik açıdan hassasiyet gösterilmeden, sadece teknik bir mecburiyet ve parasal kaynak amacıyla yapılan bir planlama ülkenin medya sektörünü tümüyle ulusal hassasiyetlerden koparacak, sosyal alanı dolduran ve ülkenin manevi değerleri ile doğrudan ilişkili olan alanı belirsizliğe mahkum edebilecektir.

Hükümet bütün bunların ne kadar farkındadır bilemiyoruz. Ancak bu olumsuzluklar yakında iyice açığa çıktığında, olacakların siyasi sorumluluğu iktidarın üzerinde kalacak, bu işi yöneten bürokrasiyi ise hiç kimse hatırlamayacaktır.

Bizden RTÜK’e de hükümete de dostane olarak duyurulur.



Alper TAN

25.04.2013
http://www.kanalahaber.com/yazar/alp...tablosu-26464/

------------

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

evimde 3 tane uydu alıcı varken ben bunu almam.bedava verirlerse düşünürüm.

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

ihale iptal! Gelecek Uydu ve TKGS'de!

Hazır ihale iptal edilmişken (yürütmesi durdurulmuşken) bunu bir fırsat olarak bilip radikal kararlar almalıyız.

Şöyleki; artık bu karasalın devri geçti. Herkeste uydu varken yeniden karasalı canlandırmanın bir anlamı yok. TV kanal sayımız oldukça fazla. 250 kanalı HD olarak hatta 4K olarak sığdırsak bile tamamını yeni açılacak kanala yer yok! Olmayacakta!

Kimse uyduyu bırakıp karasala geçmez bu saatten sonra. Teknoloji başka yerlere gidiyor.

Yatırımlarımızı tamamen Türksat TKGS sistemi üzerine ve UYDU-KABLO(fiberoptik) üzerine yapmalıyız. Bu saatten sonra hiçbir TV kanalının verici koymakla uğraşacağını falan sanmıyorum. Bu yatırımı karasala kimse yapmaz.

Karasal yayın tamamen rafa kaldırılmalı. Yatırımlar uydu ve uydu kablo üzerinde yapılmalı. Hazır iptal gelirken bu fırsatı değerlendirmeli ve mevcut karasal bandı ya tamamen arşivde korumaya almalı, ya da tamamen 4G'ye çevirmeliyiz.

Bu iptal olayından sonra karasal planlayıcılarının artık şapkalarını önüne koyup düşünmeye başlamaları lazım.

250 Türk yayıncıyı 4K olarak dahi sığdırsalar bile yeni yayıncıya yer olmayacak bir sistem için teknolojinin bu kadar geliştiği bir ortamda yatırımın bir nedeni yoktur.

Karasal tamamen rafa kaldırılıp yatırım uydu ve uydu kablo sistemleri üzerinde olmalı.

En azından boşa gidecek bir yatırım olmaz, geleceği olur...

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

Tekrar yeniden bir planlama, bir takvim, bir ihale süreci başlatmaları ve bunun teknik altyapısı ile prosedür çalışmaları en az 2 - 3 yılı bulur. O da karasal yayın konusunda hala ısrarcı olurlarsa. O vakte kadar zaten yeni uydumuz devreye girmiş; uydudaki HD kanal sayımız artmış ve çoğu vatandaşımız HD uydu receiver ve TKGS sistemini almış hatta 4K yayınlar başlamış olacak. Üstüne üstelik 2015 yazına kadar analogların sonlanması mecburi. Bu takvimi o tarihe artık (karasalda ısrarcı olurlarsa dahi!) yetiştiremezler. Çünkü medya grupları zaten çok istekli değil ve bunu tekrar yargıya götürmeyeceklerine dair aralarında bir anlaşma ve işbirliği yok, olması da çok zor.

Uydu ve uydunun tamamlayıcısı olan uydu - kablo (fiberoptik kontrollü uydu yayını) öneriyorum yetkililere. Bunlarda kapasite, gelecek ve teknoloji sorunu yok.

Bu iptal çok şeyi değiştirecektir.

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

yeni bir TKGS güncellemesi ile Çağrı FM 1207. kanalda listeye eklenmiştir.


Bizim Radyo 1206 nolu kanala eklenmiştir.




TKGS 1114. Kanalda Radyo Berfin Yayında!






TKGS'nin yerel ve küçük sermayeli ulusal kanallar ile radyolar için böyle bir avantajı da var. Standart Bir kanal numarası ile tüm ülkede tek sayıda yayında olmak! Uydunun kullanım oranı neredeyse %100. Babaeski'de çoğu evde 2 adet uydu var; tüm işyerlerinde uydu var. İlave olarak tüm seyyar veya yarı seyyar satıcılarda, köftecilerde de neredeyse tamamında uydu var. Otobüslerde uydu var. Sadece özel araçlarda yok; onlara da bir şekilde gelecekte girecektir.


Kısaca şunu söylemek istiyorum. Bakın X radyo yayında dedik. O radyonun bir adet TKGS numarası olacak ve tüm ülkede o sayıda yayıncı olacak. Uydu zaten her yerde. Giremediği alan yok. Dolayısıyla kanalın TKGS numarası onun ülkedeki ulusal numarası demek. Özel araçlar hariç Babaeski'de çoğu kişi normal radyoları kaldırdı. Uydu ile sorunsuz daha geniş bir yelpazede yayın alınıyor çünkü. Yani biz radyoları da uydulaştırdık ve televizyonlaştırdık. Bu da demek oluyor ki aslında bir ihaleye gerek bile yok. Çünkü TKGS yakın bir dönemde uydunun olduğu her yerde olacak. Uydu zaten her yerde olduğuna göre bu da şu demek oluyor.


TKGS nosu ile tüm radyo - tv - yerel - tematik yayıncılar tek bir sayı ile ULUSALLAŞACAK! Yani ilave bir vericiye gerek yok. Örneğin Radyo Berfin kanal 1114 dedik. Yayıncıyı içerik olarak dinlemiyorum, tanımıyorum. Sadece teknik olarak bilgi veriyorum. İsim değişebilir. Burada incelik şurada:


Tek TKGS nosu kanalın kimliği olacak. Bu yayıncıyı daha az bir maliyetle ulusallaştıracak. Bu da TKGS sistemi ile yayıncı sayısını artıracak. Alıntıda olduğu gibi her radyonun da bir TKGS kanal numarası olacak. Bu bizim bildiğimiz kanalın FM bandındaki frekans nosunun karşılığı gibi. Tek farkı uydu TKGS ile %100 her alana ve tek TKGS nosu ile yani tüm ülkede standart olarak tek frekanstan yayında olması.


İşte TKGS bu noktada yayıncılar için de bir devrimdir bence.






TKGS'nin mevcut uydu alıcılarına yaygınlaşma projesinin ardından yukarıdaki alıntıları şöyle de ifade edebileceğiz o zaman ve bu ifadelerle yukarıda anlatmak istediğim teknolojik vurgu ve gelişimin açılımı ortaya çıkacaktır.


Bizim Radyo 1206 nolu kanalda tüm ülkede yayında!


Radyo Berfin kanal 1114'te tüm ülkede yayında!


Çağrı FM 1207.kanaldan tüm ülkede standart olarak ulusal yayına başlamıştır!


TKGS = Ulusallaşma; her yayıncının standart tek ülke frekansı; son tüketici = Daha az maliyet = Daha az yatırım.


Daha sorunsuz, net yayın...




Kapsama alanı. Uydu = Neredeyse %100 yaklaşan bir yaygınlık. (Ücretli platformdan farklı olarak uydu her yerde!)


TKGS = Projeler geliştiriliyor. Uydunun olduğu her alanda TKGS olacak yakında.


TKGS ile tek bir kanal numarası ile radyo - tv tüm ülkede tek frekanstan yayın...


Kapasite kanal sorunu - sıkıntısı yok!


Ayrıca TKGS ile yerel yayıncılar da tek frekanstan tek kanal numarasından sadece kendi bölgelerine değil tüm ülkeye yayın yapacak; farklı illerdeki gurbetçileri de yerel kanalını tek TKGS ile yine aynı frekans yani kanal numarasından izleyecek! Eski sistem karasaldaki kapsama ve kanal sorunu asla yok!


TKGS'nin avantajları sayesinde 100 adet yerel kanal daha Türksat'a geliyor. Gelecekte de muhtemelen geriye kalan tüm yerel radyo - tv yayıncılar da TKGS sistemine geçebilir diye tahmin ediyorum.

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

İlave olarak; sadece uydu alıcısına kaydedilme değil; standart TKGS nosu yayıncının kimliği olacak. Kendini o kanal ile ifade edecek. İşte frekans deyip durmamızın nedeni, asıl mesele bu zaten. Uydudaki TKGS noları yayıncılar için bir kimlik. Yayın frekansının somut ve fiili bir karşılığı olacak aslında.

X bir radyo veya TV biz XXX kanalda tüm ülkede standart olarak yayındayız diyebilecek. Bu TKGS nosu tek frekans ve kanaldan yayıncının kimliği olacak; yani son kullancı ile buluşma noktasının somutsal ifadesi. Bu da uydudaki tüm yayıncıları ulusallaştıracak. Yerel bölgesel tüm yayıncılar standart TKGS noları ile kendini daha iyi ifade edip tüm ülkede tek kanal ve frekanstan pazarlayacak. İşte bizim aradığımız frekans kimliğinin karşılığı TKGS nosu olacak...

Diyelim ki uydudan X bir kanal yayına başladı.

Gazeteye ilan verecek. Uydu her yerde olduğuna göre bu MİLLLİ ve ulusal kimlik olacak.

Tüm ülkede tek frekanstan yayındayız diyecek. Yani X kanaldan her yerde....

Turkuvaz Radyo kanal 950'de tüm ülkede kesintisiz yayında! Her yerde tek frekans! Türksat TKGS kanal 950...

İşte TKGS pazarlama ve kimlik anlamında böyle birşey...

Bunun anlamını iletişim ve pazarlamacı arkadaşlar daha profesyonel bir dille anlatabilir.

Bu daha önce paralı platformlarda vardı ama paralı platformlar hem kısıtlı alana hitabediyordu; hem de sadece sözleşmeli ksıtlı yayıncıları kapsıyordu. Oysa kullanım oranı seyyar köfteci dükkanlarına neredeyse %100 lük bir alana ulaşmış olan Türksat bizim fiilen milli yayıncımız olmuş durumda.

Türksatta X bir kanalda yayındayız demek; tüm ülkede o kanalda ulusal olarak yayındayız demek. Bunun pazarlama ve halkla ilişkiler anlamında öyle önemli bir büyük karşılığı var ki.

Bu yüzden TKGS gerçekten büyük bir proje...

Karasaldan farkı daha az maliyet ile daha büyük ve sorunzuz kapsama. Artı; gelecek için yeni kanal ve kapasite sınırı yok! Teknolojik olarak Tükenme ve geri kalma ihtimali yok. Daha sınırsız ve geliştirilebilir. Boşa gitmeyecek bir yatırım.

Konu: Kimsenin İzlemediği ve İzlemeyeceği Karasal Yayını İhale Edeceklermiş! Komik Ge

Türksat A.Ş. kendi sistesindede yayınlamıştı...

Türksat Uydu HaberleÅŸme Kablo TV ve Ä°ÅŸletme A.Åž. - Türksat Kanal Güncelleme Sistemi (TKGS) Hizmete Girdi!