herkesin gözü aydın topiğinin neden kaldırıldığını bilmiyorum.Kimseyle ters düşmek niyetinde de değilim.Arkadaşlarla sohbet etmek istiyorum.Forum kurallarına aykırımı bilmiyorum.
HASBİHAL
Kapat
X
-
Konu: HASBİHAL
Originally posted by sefa29teşekkür ederim hocam.Arkadaşlar sohbet etmeyi sevmezmisiniz.Söyleyeceğiniz hiç bir şey yok mu?Sadece problemlerimi konuşalım.Yorum
-
Konu: HASBİHAL
İki küçük hikaye.İkiside sonuna kadar hayattan.Hangisine gülüp hangisine ağlayacağınaıza siz karar verin.Ama ne olur kim nasıl bakarsa baksın biz insanca bakalım.Hepinze teşekkür ediyorum.
Gençliğimde okuduğum sarsıcı bir hikayeydi, Malaparte'ın sanırım, Camgöz adında... Bir Nazi subayı, köyü çevirir, genç bir direnişçiyle başedemezler, direnişçi ormana kaçar, birkaç gün de ormanda uğraştırır askerleri, sonunda yakalanıp, Nazi subayının önüne getirilir. Nazi Subayı, kendisini çok uğraştıran direnişçiyle eğlenmek ister. Direnişçiye, "sana bir soru soracağım bilirsen, serbestsin" der, "Gözlerimden biri camgözdür, takma, diğeri sahici gözüm. Hangi gözümün benim, sahici gözüm olduğunu bilirsen" der... Direnişçi çocuk Nazi subayının gözlerine bakar, cam gözünü işaret ederek, "o" der "sahici gözünüz.." Nazi subayı şaşırır, "neden bu gözüm" dedin... Direnişçi: "Çünkü o daha insanca bakıyordu!"...
Bu taşkafalara son sözüm elbette bu kadarcık değil. Malatyaspor şampiyon olunca Metin Oktay'ı kutlamalara davet eder. İçilir-sıçılır, mikrofonda "Taçsız Kral aramızda" diye bağırılıp davet edilir. Metin Oktay fazla içmiştir. Mikrofonu eline alır. Vali, işadamları, Kaymakam, şık bayanlarla dolu salona doğru sadece bir cümle konuşur: "Malatyaspor'unuzun .mına koyum"... Ortalık karışır.Yorum
-
Konu: HASBİHAL
Bu alıntıları sevmediniz mi?Ben devam ediyorum.
'Bir gün Yunus Emre, Taptuk Emre'nin kapısına gelir, 'Kabul edilecek mi?' acaba? Taptuk Emre 'Hangi Yunus' diye sorarsa, Yunus üzülüp, çekip gidecek. Ama Taptuk Emre 'Bizim Yunus mu?' der... Bizim deyince, yer yerinden oynar. Bizim, bizim, bizim... Bu topraklar işte bu 'Biz' kelimesiyle kuruldu. Ruhumuz 'Biz'dir, Anadolu 'Biz'dir...
Binlerce yıl bizim çocuklarımız, bizim kadınlarımız, bizim köyümüz, bizim toprağımız, bizim insanımız, bizim memleketimiz diye diye konuştuk. Şimdi bu 'Biz' kelimesini birileri iptal ediyor...
Birileri iptal ederken türlü ajanlı bahaneler buluyor. Diyelim dil diye... Mevlana Mesnevisini Farsça yazdı. Aradan sekiz asır geçti. Bu topraklarda bugüne kadar tek bir insan çıkıp sitem etmedi, serzenişte bulunmadı. Niçin Türkçe yazmadın diye... Çünkü, siz yeter ki kapılarınızı herkese açın, istediğiniz dilde yazın. Siz yeter ki bu topraklarda kardeşçe konuşun, istediğiniz dilde konuşun. Farsça nire Türkçe nire, ama 'bizim' dedik...
Aydınlarımız Avrupalı ajanlı kitaplar okumuş, artık bizim demiyor. Ne diyor, Türk, Alevi, Laz diyor. Binlerce yıl tek bedende yaşayan halkımız bu aydınlara inanmıyor.
Halkımız, biz milli park gibi, hayvanat bahçesi miyiz, tilkiler ayrı, maymunlar ayrı kafeslerde otursun, diyor. Binlerce yıl karışarak geldik ebediyete karışarak gideceğiz...
İşte o akılları size veren Amerikalılar karışamıyor. Bugün zenci kızların beyazlarla evlenme oranı hala yüzde bir... Hala birbirlerini sevmiyor, karışamıyorlar. Ve yeryüzü topraklarında Anadolu kadar birbirine karışmış başka kültür, ülke, yok!..
Annem Hasankaleli, Ermeni vahşetiyle büyüdü. Ama yıllar yıllar sonra çocuklarının yanına Paris'e yerleşti.
Günboyu sıkılıyor, konuşacak kimse bulamıyor. Türkçe konuşan bir Ermeni komşusu var. Ama onun da köpeği var. Annem ne köpekli eve gider ne de eve köpekle geleni alır. Annem her gün Ermeni'nin yanında, dertleşiyor, arkadaş oluyor...
Anneme, biraz neşelenmek için dedim ki, 'Hayrola anne Paris seni de değiştirdi hani sen köpekten tiksinirdin?'
Annem: 'Oğlum köpek gavurun köpeği tamam. Ama, Ermeni bizim Ermeni'...
Hadi bir çay daha içelim.'
dert bir değil-nihat GENÇ Akşam Gazetesi 24.02.2005Yorum
-
Konu: HASBİHAL
DÜELLO
Bir düelloda
Daha büyük bir şey vardır
Ve daha acıdır bu
Ölümden de ölüm korkusundan da
Bakarsın dün en güvendiğin kişi
Karşı tarafın şahidi olmuş
İşte acıdır bu da
Ölümden de korkusundan da
Daha da acısı vardır ama
O da sevdiğin kadının
Karşı tarafı ziyaret etmesidir
Bu bir nezaket ziyareti de olsa
Düello gerçekleşmemiş de olsa
Acıdır bu
Ondan da ondan da
Daha da acısı
Kılıcın elinde
Alnında bir tutam güneş
Kalakalıyorsun ortada
Cemal SüreyaYorum
Yorum