Emulasyon dedikleri

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • engse
    Junior Member
    • 01-06-2004
    • 394

    Emulasyon dedikleri

    Emulasyon dedikleri

    Uydu yayıncılığı başladığından bu yana yayınların izleyiciye daha kaliteli ulaşması hatta kişiye özel yayın yapılması olanağınıda beraberinde getirdi.Bu olayın gerçekleşebilmesi için ise hizmeti üretecek firmanın bir finans kaynağına ihtiyacı vardı .Bu kaynak izleyiciydi ve izleyici hizmet istiyorsa bedelini ödemeliydi.Böylelikle izle ve öde terimi belleklerimize yerleşti.Digital platformlar şu veya bu isimlerle dünya uydu yayınları pazarında isimlerini duyurmaya ve kendilerine finans sağlayarak kitlelere ulaşmaya başladı.Yapılan yayınların bedel ödemeyenlerce izlenmemesi için değişik şifreleme teknikleri geliştirildi.

    Ülkemizde ilk olarak analog tv yayıncılığı döneminde ***** "D2mac"denilen şifreleme sistemi ile yayıncılığa başladı .Ardından digital yayına geçilmesi ile Star Digital (Nagravision) ***** (Viacces) ********(Cyrptoworks) gibi değişik şifreleme sistemleri kullanarak farklı müşteri guruplarına ulaşmaya ve üye toplamaya başladı .Burada üyeye ulaşma,servis sağlayıcılarının üyeye kiraladıkları veya sattıkları;sadece kendi sistemlerinde çalışabilen başka bir sistemde çalışmayan decoderler vasıtasıyla oluyordu.

    Örneklemeye ülkemizden başladık ama Dünya üzerinde yayın yapan yüzlerce digital platform ve TV yi unutmamak gerekir.Bedelini ödeyerek izleyen mutlu azınlığın yanında,bu yayınlara ulaşamayan kitlelerin merakı ve yayınları bir şekilde izlemek isteyen çoğunluğun oluşması;bu sistem üzerinden para kazanmak isteyenlerin iştahını yavaş yavaş kabartmaya başladı.

    Süreç içinde öncelikle ,bağımsız ve herhangi bir platforma bağlı olmayan kuruluşların yayınlarını alabilecek FTA(Free To Air)receiverler üretildi ve satışa sunuldu.Fakat bunlar meraklı kalabalığın merakını gidermeye yetmedi.Bunun yanında yabancı ülkelerde yayın yapan kuruluşların yayınlarını alan ve üzerindeki "slotlar" vasıtasıyla ilgili yayıncı kuruluşların "CAM leri" ve "kartlarını" okuyabilen "CI modül" girişli receiverler üretidi.Daha sonra ,pazarda en çok kullanıcı kitlesine sahip şifreleme sistemini kullanan kuruluşların gömülü modülünü üzerinde bulunduran "XXXXX 5000 CIV,XXXX 7600,CIM"gibi receiverler piyasada boy göstermeye başladı.

    Ücretini ödemeden kaçak yolla(korsan)yayın izleme olgusu ,yavaş yavaş içimize yerleşmeye başladı.Receiverları da edindikten sonra yapmamız gereken ,gerekli modülleri ve kanal erişiminde kilit rolünü üstlenen kartları elde etmek olacaktı.Tabii ki bunun için modül ve kart firmaları el pençe divan karşımızda durmakta.

    Bedeli ödendikten sonra her şey elimizin altında ama nasıl ve nereye kadar?İkinci gün veya daha sonra yayın şifre veya key değiştirdiğinde bu keylerin veya diğer adıyla şifrelerin,kartlara güncellenmesi gerekli.İşte yeni bir iş kolu.

    Bu arayış ve çabalar iki yıl kadar devam etti.Bir paketi açan kartların (gold kart) yanı sıra,birkaç paketi açan kartlar ve yazılımları boy göstermeye başladı.Buda yetmedi,iki şifre sistemini veya üçünü bir arada çalıştıran kartlar(Fun kart) tüketiciyle tanıştı.Hemen ardından ortaya çıkan Magic ve Matrix modüller ise bu gelişmelere tuz biber ekti diyebiliriz.

    Esnafın keyfi yerindeydi .Yükle modülü gelsin dolarlar,yükle kartı gelsin dolarlar.Bilgisayarı olan,internet kullanabilen kim varsa iştahı kabarıyordu.Vatandaş seyredecek ya seyrettiğini ödemeli.Bu ödeme kime yapılmalı?

    Bu ortamda ,receiver üreticileride boş durmadı.Açılabilen veya public olmuş sistemlerde,modül ve kartı devreden çıkaracak yeni arayışlar içine girildi.Bu da üreticiler açısından daha çok receiver in daha ucuz bir fiyata ,son tüketiciye ulaşması demekti.Bu arayış boşa çıkmadı.Bazı yerli firmalar da buna öncülük etti ve böyle bir sistemi ülkemiz tüketicisine tanıttı .Modül ve kart almaya gücü yetmeyen kullanıcılar,FTA cihazlarda dahi şifreli yayınları seyretme imkanına kavuştu ve bu sisteme EMU adı verildi.

    Bu durum bir süre devam etti.Şifre değişimleri belli zamanlarda oluyordu ve elle receivere kumanda vasıtasıyla güncel keyler aktarılabiliyordu.Sistem,şifre değişimini hızlandırıp ,şifreleme sisteminin alt yapısında oynamaya başlayınca,receiver firmalarıda şifreler ile softwarelerini devamlı güncellemek zorunda kalıyordu.Buraya kadar herşey normal.

    İlgili firmalar softwarelerini ister satmış oldukları cihazları için,ister daha sonra satacakları cihazları için en hızlı şekilde güncelleme yarışına girdiler ve bunu Ücretsiz olarak internet üzerinden tüketicilerine upload ettiler.Ancak bu sistem müşteriye ücretsiz yansımadı .

    Güncelleme bilgilerini,bilgisayarları vasıtasıyla receiverlere gönderen esnaf veya teknik kişiler ,makul bir ücret karşılığında bu işi yapmaya başladılar ve halen yapmaya devam etmekteler.İşin ilginç yanı ,her şifre değişiminde uydu sektörüyle ilgisi olmayan kişilerin de yüksek fiyatlar talep ederek tüketiciye ulaşmaya çalışmalarıydı.

    Örneğin receiver 150 YTL ama EMU sistemini güncelletmek isteyen veya olayın ne olduğunu bilmeyen tüketicinin verdiği en düşük ücret 20YTL ile 60YTL arasında değişmekte.Bu işlemlerin yılda ortalama 3 kez tekrarlandığı düşünüldüğünde ortaya çıkan rakamlar ise son derece düşündürücü.

    kaynak:Uydu dünyası
  • fuji
    Junior Member
    • 01-10-2005
    • 3

    #2
    Konu: Emulasyon dedikleri

    merhaba arkadaslar ben premeire haricindeki sifrelerin kumandayla nasil girilecegi hakkinda bilgi almak istiyorum hangi kanala nagra mi seca ve daha sonrasinda acilan pencereden digimi yoksa d+ mi bunun gibi nereye key yazacagimi bilmiyorum bilen arkadaslar yazarsa memnun olurum bende he@d 1100 fta var

    Yorum

    İşlem Yapılıyor