Çanak anten operasyonu Bandırma’dan başladı
Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen şikâyetler üzerine çanak antenleri mercek altına alan Telekomünikasyon Kurumu, Balıkesir Bandırma’da ilginç bir durumla karşı karşıya kaldı.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 6. Ana Jet Üssü’nün bulunduğu ilçede yapılan teknik incelemelerde bazı firmalara ait çanak antenlerin verici gibi çalıştığı tespit edildi. Kurum uzmanları, havadan ve karadan yaptıkları ölçümlerde F-16’ların frekansına giren elektronik dalgaların (data) çanak antenlerden çıktığını belirledi. Bunun üzerine firmalara ‘cihazlarınızı değiştirin’ talimatının gönderildiği belirtiliyor. Firmalar, değiştirdiği cihazların elektronik kirliliğe yol açmadığına dair raporu da Telekom Üst Kurulu’na sunacak. Bir yetkili bölgede ölçümlerin devam ettiğini belirterek, “Bandırma’da kablolu yayın yok. Normal antenler de verimli olmuyor. Evlerde uydu alıcıları çok kullanılıyor. Binlerce anteni tek tek incelememiz mümkün değil. İlk planda enterferans (kirli dalga) tespit edilen markaların toplanmasını istedik.” diyor.
Antenlerin standartlara uygun ve kayıtlı olduğuna işaret eden bir başka kaynak, “Bunlar sanıldığı gibi korsan cihazlar değil. Her nasılsa cihaz savaş uçaklarının frekansını etkiliyor. Kurumun belirlediği esaslara göre şirketlerin yapacağı yeni düzenleme ile mesele çözülecek.” bilgisini veriyor. Zaman, 5 Mayıs'ta konuyu gündeme taşımış, ancak sektörde ‘antenler verici değil' yorumları yapılmıştı. Haberde görüşlerine yer verilen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri de gelişigüzel yerleştirilen uydu alıcılarının, özellikle dağlık kesimlerden geçen hava taşıtlarının kâbusu olduğunu vurgulamıştı. “Bir hava aracının 4 ayrı uydu ile tespiti gerekir.” diyen yetkililer, “Özellikle dağlık kesimlerde bu sayı bire düşüyor. O mevkilerde çanak antenlerin frekansları uçağın bulunduğu yerin sağlıklı biçimde tespitini engeller. Eksik bilgi nedeniyle uçağın düşmesi söz konusudur.” değerlendirmesini yapmıştı. Bandırma'da elde edilen verileri değerlendiren Akurgal Danışmanlık'ın sahibi ve elektronik mühendisi Ali Akurgal ise çanak antenlerde yer alan LNB (düşük ses bloku çeviricisi) cihazının frekans ürettiğine dikkat çekti. Uydudan gelen 12 bin megahertz dolayındaki sinyali 2 bin megahertze indiren söz konusu cihazın ürettiği frekansın uçakları da etkileyebileceğini kaydeden Akurgal, “Antenler verici değildir, sözü doğru olmakla eksik bir ifade. Antendeki osilatör F-16'ların uçuş sistemlerine müdahale edebiliyor. Uçağa bindiğimizde dizüstü bilgisayarları iniş ve kalkışta kullanamıyoruz. Çünkü onda da osilatör var. Bandırma'daki olayın benzeri Avrupa'da da yaşandı. LNB’ler otoritenin belirlediği frekanslara kaydırılırsa kalmayacaktır.” diyor. Savaş uçaklarının frekanslarının gizli olduğunu aktaran Akurgal, “Niçin sivil uçakları değil de F-16'ları etkiliyor?” şeklindeki soru üzerine şunları ifade ediyor: “Dünyanın 3 ekonomik bölgesi var. Bunların frekans tahsisleri değişiktir ki biri için yapılan mal öbüründe kendine pazar bulmasın. Türkiye'de Amerikan menşeli F-16 gibi ürünlerle Avrupa için yapılmış çanak antenler yan yana kullanılıyor. Bu yüzden elektronik çatışmalar olabiliyor.” Akurgal, yüzlerce antenin ortaya çıkaracağı enterferansın pilotları zor durumda bırakabileceğini yineliyor. Tartışmaların odağındaki Bandırma'da bulunan 6. Ana Jet Üssü'nde 1993'teki F-16 kazasından sonra iki kaza daha meydana geldi. 26 Kasım 2002'de üsse iniş yapan askerî bir helikopter düşmüş, kazada 6 kişi yaralanmıştı. 22 Aralık 2003'te ise eğitim uçuşu yapan F-16 tipi savaş uçağı kalkıştan kısa süre sonra düşmüştü. Pilot Serhat Yıldırım hafif yaralı olarak kurtulmuştu. Türkiye'de 10 milyona yakın uydu alıcısının önemli bir bölümünün kaçak olduğu belirtiliyor. Çeşitli isimlerle kullanılan her 90 uydu alıcısından sadece 6'sı marka tescilli. Kaçak yollarla Türkiye'ye giren ve tüketiciye ulaşan uydu alıcılar 45 ile 150 Yeni Türk Lirası arasında değişen fiyatlarla satılıyor.
İstanbul
ZAMAN
Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen şikâyetler üzerine çanak antenleri mercek altına alan Telekomünikasyon Kurumu, Balıkesir Bandırma’da ilginç bir durumla karşı karşıya kaldı.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 6. Ana Jet Üssü’nün bulunduğu ilçede yapılan teknik incelemelerde bazı firmalara ait çanak antenlerin verici gibi çalıştığı tespit edildi. Kurum uzmanları, havadan ve karadan yaptıkları ölçümlerde F-16’ların frekansına giren elektronik dalgaların (data) çanak antenlerden çıktığını belirledi. Bunun üzerine firmalara ‘cihazlarınızı değiştirin’ talimatının gönderildiği belirtiliyor. Firmalar, değiştirdiği cihazların elektronik kirliliğe yol açmadığına dair raporu da Telekom Üst Kurulu’na sunacak. Bir yetkili bölgede ölçümlerin devam ettiğini belirterek, “Bandırma’da kablolu yayın yok. Normal antenler de verimli olmuyor. Evlerde uydu alıcıları çok kullanılıyor. Binlerce anteni tek tek incelememiz mümkün değil. İlk planda enterferans (kirli dalga) tespit edilen markaların toplanmasını istedik.” diyor.
Antenlerin standartlara uygun ve kayıtlı olduğuna işaret eden bir başka kaynak, “Bunlar sanıldığı gibi korsan cihazlar değil. Her nasılsa cihaz savaş uçaklarının frekansını etkiliyor. Kurumun belirlediği esaslara göre şirketlerin yapacağı yeni düzenleme ile mesele çözülecek.” bilgisini veriyor. Zaman, 5 Mayıs'ta konuyu gündeme taşımış, ancak sektörde ‘antenler verici değil' yorumları yapılmıştı. Haberde görüşlerine yer verilen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri de gelişigüzel yerleştirilen uydu alıcılarının, özellikle dağlık kesimlerden geçen hava taşıtlarının kâbusu olduğunu vurgulamıştı. “Bir hava aracının 4 ayrı uydu ile tespiti gerekir.” diyen yetkililer, “Özellikle dağlık kesimlerde bu sayı bire düşüyor. O mevkilerde çanak antenlerin frekansları uçağın bulunduğu yerin sağlıklı biçimde tespitini engeller. Eksik bilgi nedeniyle uçağın düşmesi söz konusudur.” değerlendirmesini yapmıştı. Bandırma'da elde edilen verileri değerlendiren Akurgal Danışmanlık'ın sahibi ve elektronik mühendisi Ali Akurgal ise çanak antenlerde yer alan LNB (düşük ses bloku çeviricisi) cihazının frekans ürettiğine dikkat çekti. Uydudan gelen 12 bin megahertz dolayındaki sinyali 2 bin megahertze indiren söz konusu cihazın ürettiği frekansın uçakları da etkileyebileceğini kaydeden Akurgal, “Antenler verici değildir, sözü doğru olmakla eksik bir ifade. Antendeki osilatör F-16'ların uçuş sistemlerine müdahale edebiliyor. Uçağa bindiğimizde dizüstü bilgisayarları iniş ve kalkışta kullanamıyoruz. Çünkü onda da osilatör var. Bandırma'daki olayın benzeri Avrupa'da da yaşandı. LNB’ler otoritenin belirlediği frekanslara kaydırılırsa kalmayacaktır.” diyor. Savaş uçaklarının frekanslarının gizli olduğunu aktaran Akurgal, “Niçin sivil uçakları değil de F-16'ları etkiliyor?” şeklindeki soru üzerine şunları ifade ediyor: “Dünyanın 3 ekonomik bölgesi var. Bunların frekans tahsisleri değişiktir ki biri için yapılan mal öbüründe kendine pazar bulmasın. Türkiye'de Amerikan menşeli F-16 gibi ürünlerle Avrupa için yapılmış çanak antenler yan yana kullanılıyor. Bu yüzden elektronik çatışmalar olabiliyor.” Akurgal, yüzlerce antenin ortaya çıkaracağı enterferansın pilotları zor durumda bırakabileceğini yineliyor. Tartışmaların odağındaki Bandırma'da bulunan 6. Ana Jet Üssü'nde 1993'teki F-16 kazasından sonra iki kaza daha meydana geldi. 26 Kasım 2002'de üsse iniş yapan askerî bir helikopter düşmüş, kazada 6 kişi yaralanmıştı. 22 Aralık 2003'te ise eğitim uçuşu yapan F-16 tipi savaş uçağı kalkıştan kısa süre sonra düşmüştü. Pilot Serhat Yıldırım hafif yaralı olarak kurtulmuştu. Türkiye'de 10 milyona yakın uydu alıcısının önemli bir bölümünün kaçak olduğu belirtiliyor. Çeşitli isimlerle kullanılan her 90 uydu alıcısından sadece 6'sı marka tescilli. Kaçak yollarla Türkiye'ye giren ve tüketiciye ulaşan uydu alıcılar 45 ile 150 Yeni Türk Lirası arasında değişen fiyatlarla satılıyor.
18.06.2005
Ercan Baysal İstanbul
ZAMAN
Yorum