İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Uður_aykýn
    Member

    • 08-05-2004
    • 2012

    İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra


































    Başlık Buraya Gelecek




    Amasra'da çevrilen Gönderilmemiş mektuplar filminden bir sahne
  • Uður_aykýn
    Member

    • 08-05-2004
    • 2012

    #2
    Amasra 2

    Yorum

    • Uður_aykýn
      Member

      • 08-05-2004
      • 2012

      #3
      Amasra 3
















      Yorum

      • Uður_aykýn
        Member

        • 08-05-2004
        • 2012

        #4
        Amasra4










        Yorum

        • Uður_aykýn
          Member

          • 08-05-2004
          • 2012

          #5
          Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

          Amasra,yı Tanıyalım

          Amasra - Kraliçenin Kenti Amasra'nın ilk adı Sesamos. Ünlü coğrafyacı Strabon'a göre Sesamos'u İskitler'in bir kolu olan Amazonlar kurmuşlardı. İlk dönem kaynaklarında Sesamos'un ne anlama geldiğine rastlanmaz. Amasralılar bu adın her bahar Boztepe yamaçlarını örten yabani susam çiçeklerinden doğmuş olabileceğini anlatırlar. Kent 300 yıl kadar Fenike egemenliğinde kalmıştır. Sesamos o devirlerde, canlı bir pazar yeri ve işlek bir iskeleydi. MÖ 9. yüzyılda Fenike Karadeniz kolonilerini terk edince kent İyonlar'ın egemenliğine girdi. Bugünkü Amasra'yı İskender'in baldızı İranlı Kraliçe Amastris kurdu. Başından bir kaç evlilik geçen Amastris, son kocası Denys tembellik hastalığına tutulup, şişmanlıktan kımıldayamaz hale gelince yönetime el koydu. Sesamos'a çekilip buranın imarını başlıca amaç edindi. Amastris'in ölümünden sonra kent Pontus yönetimine geçti. Bu dönem Amasra'nın refah çağı olmuştur. Pontus'un Roma'ya yenilmesinden sonra Sesamos (Amastris veya Amasra), Marmaralı korsanlar tarafından yağma edildi. Daha sonra Romalılar kapsamlı bir imara giriştiler. Roma egemenliği 500 yıl kadar sürdü. Kent Roma'dan sonra Bizans yönetimine geçti. Ekim 1460 tarihinde Fatih kenti Osmanlı topraklarına kattı.
          (Necdet Sakaoğlu'nun 'Çeşm-i Cihan Amasra' adlı kitabından)

          GÖRMEDEN DÖNMEYİN

          Bartın evleri: Bartın da koruma altındaki ev sayısı 260 civarındadır. Bu evlere Kültür Bakanlığı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan izin almadan hiçbir fiziksel müdahale yapılamamaktadır. Tescilli evlerin önemli bir kısmı çok iyi korunmuş ve halen içinde oturulmaktadır.

          Evler genellikle bahçelerin ortasında yapılmıştır. Evlerin etrafı ağaç kapaklarından ya-pılmış yöre ağzıyla ''daraba'' denilen bahçe çitleriyle çevrilidir.Halk bahçeden çeşitli şekillerde yararlanır. Her bahçede bir su kuyusu bulunur. Bu kuyular taştan yapılmış olup bazılarında kitabe vardır. Bahçelerdeki yürüme alanları kayrak taşlarıyla kaplanmıştır.

          Orduyeri Köprüsü: Bartın Çayı üzerinde 1891;de İsmail Kamil Bey tarafından yaptırılmıştır. Beş sağlam ayak üzerine basar. Birinci ve ikinci ayaklar batı tarafındadır ve aralarında yol geçer. Üçünce ve dördüncü ayaklar suyun içinde, beşinci ayak ise Orduyeri Mahallesi tarafındadır. Köprünün boyu 98, genişliği 7.3.mt ;dir.
          Amasra Müzesi:1982 yılından ben bugünkü tarihi binasında hizmet vermektedir. Antik bir yerleşim merkezi olan Amasra ve çevresinde sık sık taşınabilir eski eserlerin ortaya çıkması, bu ada müze kurulması fikrini oluşturmuş, 1955 yılından itibaren derlenen arkeolojik ve etnografik eserler Belediye binasında küçük bir salonda sergilenmeye başlanmıştır.

          Amasra Kalesi: Küçük bir yarımadanın üzerindeki kale Bizanslılar tarafından yaptırılmıştır. Bizans Dönemine ait olan Amasra Kalesi, özelikle Ceneviz Dönemlerinde değişikliklere uğramış ve 14-15 yy.larda Ceneviz ve Osmanlı Dönemlerinde de ciddi onarımlar görmüştür.

          Yıkık durumdaki kale, her kenarı 500-600 m uzunlukta olan bir dikdörtgen biçimindedir. Dört kat halinde yükselir. 15-20 m yüksekliğindeki 24 burç ve kulesi büyük kesme taştan yaptırılmıştır. Kalede kraliçe Amastris'in sarayı, su kemeri ve freskli iki küçük kilise kalıntısı vardır.

          Kuşkayası Anıtı: Bartın-Amasra yolu üzerindeki Askersuyu mevkiinin 100 m güneyindedir. Burası bir kayanın oyulmasıyla oluşturulmuştur. M.S. I. Yüzyılda Roma imparatorlarından Tiberius zamanında Gaius Iulius Aguilla tarafından yaptırılan anıt, kemerli bir niş içinde yer alan 180 cm boyunda bir insanla yanındaki yarım sütun üzerinde duran bir kartal kabartması biçimindedir. Yanda kitabe görülür.

          Fatih Camii: 9. Yüzyılda Amasra kalesi içinde yapılmış eski bir Bizans kilisesidir. Amasra2nın Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi sırasonda camiye çevrilmiştir. Dönemin tüm yapı özelliklerini taşıyan yapının Nartheks (ilk cemaat) bölümü ve Ambon (lapsis) çıkıntısı sonradan mekana katılmıştır. 19x11 metre boyutlarında olan cami 1887 yılında büyük bir onarımdan geçirilmiştir.

          Aya Nikolas Kilisesi: 1319 yılında Bartın'daki Rum Cemaati tarafından yaptırılmıştır. 1936 yılından itibaren bir süre Elektrik Santrali olarak kullanılan bu tarihi yapı, 1994 yılında restore edilmiş olup, KüItür Evi olarak hizmete açılmıştır.

          Gürcüoluk Mağarası: Bartın'a 32 Km. uzaklıkta ve Amasra ilçesi, Karakaçak köyünün Kuyupınar mahallesindedir. Mağaraya ulaşmak için; mahalleden güney yönünde bazen orman içi, bazen patika yollarla yaklaşık 3 Km yürümek gerekir. Üçgen biçimli ve 3-4 metrelik oda çevresinde toplanan 15 odadan oluşur. Birbirleriyle bağlantılı odalardan birinden üst kattaki odalara geçilebildiği gibi, bir diğerinden ancak bir kişinin sığabileceği büyüklükteki dehlizden de yeryüzüne çıkmak mümkündür.

          Aksuçayı Şelalesi: Ulus - Kumluca bucağı KızılIar Köyü'nün Umar tepesi mevkisindedir. Umar tepesini 10 metre genişliğinde ikiye bölen Aksu çayı, üç aşamalı olarak 35 metrelik bir yükseklikten aşağıya düşmektedir.Umar tepesindeki kayalarda bulunan izlerin Hz. AIi'nin atının ayak izleri olduğu söylenir. Burada, kurak geçen yaz aylarında yağmur duasına çıkılır. Bu özellikleri Umar tepesini ve Aksu Çayı ŞelaIesini çekici kılmaktadır

          İçmeler ve kaplıcalar

          Dereköy Madensuyu: Bartın ilimizin şifalı su kaynakları yok denecek kadar azdır. En önemlisi olan ;Dereköy Madensuyu;dur. Bağırsak , safrakesesi ve bağırsak rahatsızlıklarında faydalıdır.

          "PARTHENIA"dan Bartın'a dönüşen adın kaynağı "PARTHENIOS"dur. Bartın ırmağının antik çağdaki adı olan Parthenios; Yunan mitolojisinde, OKENAUS'un çocuklarından birisi ve "Sular Tanrısı"dır. "Sular ilahı veya Muhteşem akan su" anlamlarına gelir. Bir başka anlamı da "Genç Bakire veya Genç Kızlar için koro türküleri"... "Genç Bakire" ise, tanrıça Athena'nın bir sıfatı...

          Antik çağda Parthenios adı verilen Bartın ırmağının kenarında kurulan Bartın kentinin PARTHENIA adıyla anıldığı ve zamanla Bartın'a dönüştüğü yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır.

          Ünlü ozan HOMEROS, İLYADA destanında; Truva kentini korumak için Anadolu'dan gelen cengaverlere Parthenios Irmağı'nın suladığı ülkeden de yiğitlerin katıldığını anlatır. Amasyalı Strabon da bir eserinde yine Parthenios'tan söz eder.

          M.Ö. 70 yılında Anadolu'ya giren Romalılar, Pontus Krallığının egemenliğine son vererek yöreye sahip oldular. Roma Döneminde, Bitinya ve Pontus'un Paflagonya'daki bölümü Bitinya -Pontus Eyaleti olarak Satraplıkla yönetilmeye başlandı. Amasra da bu Eyaletin Pontus bölümü başkenti oldu

          M.S. 395 yılına kadar Roma İmparatorluğu'nun, Roma-Bizans bölünmesi üzerine de Bizans'ın payına düşen Bartın ve çevresi uzun yıllar Bizans'ın hakimiyetinde kaldı.

          Bartın ve çevresi M.Ö. 390 yıllarında Hazar Hükümdarı Sahip Han komutasındaki Peçenek ve Kumanların, M.S. 798 yıllarında Abdülmelik komutasındaki Müslüman Arapların, 800 yıllarında Selçukluların ve 865 yıllarında da Rusların yoğun akınlarına hedef oldu.

          Türklerin yöreye ilgisi 1084 yıllarında başladı. Kutalmışoğlu Süleyman Beyin Komutanlarından Emir Karatigin 1084 yılında Sinop, Çankırı, Kastamonu ve Zonguldak'ı alarak yörede Bartın, Ulus, Eflani, Safranbolu ve Devrek'i de kapsayan bir Türk Emirliği kurdu. Ancak, 1086 yılında Süleyman Beyin ölümü ve 1096 yılında başlayan 1. Haçlı Seferleri, Kuzeybatı Anadolu'ya yerleşen Türkler açısından ciddi sıkıntılar yarattı. Haçlı müttefiklerle Bizans arasında yapılan anlaşma sonrasında başta Amasra, Sinop ve Ereğli olmak üzere İstanbul'dan Samsun'a kadar tüm Karadeniz sahili yeniden Bizans'ın hakimiyetine girdi.

          Kastamonu, Sinop ve Bolu tarihleri ile birlikte incelenen Bartın tarihinin IV. Haçlı Seferleri ile 1460 yılları arasındaki dönemine bakıldığında Amasra, M.Ö. 70 - M.S. 1261 tarihleri arasında Roma ve Bizans'ın daha sonra Bizans hakimiyetinde Ceneviz Kolonisi olarak kalırken Kurucaşile'nin bazen Amasra bazen de Bartın ile aynı kaderi paylaştığı, Bartın ve Ulus'un ise Anadolu'da yoğunlaşan nüfus kavgaları nedeniyle sık sık el ve sınır değiştiren imparatorluklar ve Beylikler dönemini yaşadıkları görülür.

          1261 yılında, Bizans İmparatoru M. Paleologosun karşılaştığı güçlükleri göğüslemek için Cenovalılardan istediği yardıma karşılık Galata'da bir ticaret üssü kurmalarına izin verilmesi ve 1261 yılında yapılan Nymphaion Anlaşması'yla da Karadeniz'deki birkaç limanla birlikte Amasra'nın da kullanımını Cenovalılara bırakması Amasra'nın kaderini değiştirmiş, Amasra gittikçe gelişen bir Ceneviz Kolonisi olmuştu. Cenovalılar, çevre yönetimlerle kurdukları dostluklar sayesinde uzun süre bu statülerini koruyup 1460 yılına kadar 200 yıl Amasra'ya hakim oldular.

          Bartın ve çevresi ise Bizans'tan sonra 11. yy sonlarında Anadolu Selçuklularının eline geçti. 200 yıllık Selçuklu Döneminden sonra 1326'da Kastamonu yöresine hakim olan Çandaroğulları Beyliği ve 1392'den itibaren de Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yer aldı.

          1460 yılına gelindiğinde, Bartın ve çevresi; Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde, Amasra ise Ceneviz Kolonisi idi. Anadolu'da Türk birliğini sağlamak Cenevizlilerin elinde bulunan Karadeniz ticaretini ve denizyolunu ülkesine kazandırmak amacıyla Kuzey Anadolu Seferine hazırlanan Fatih Sultan Mehmet Han, ilk hedef olarak Amasra, Kastamonu ve Sinop'u seçti.

          1460 yılında, Fatih Sultan Mehmet Üsküdar'dan avlanmak bahanesiyle yola çıkarken, Mahmut Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması da denizden hareket etti. Fatih Bolu'ya geldiğinde Kastamonu ve Sinop yörelerine hakim olan ve Çandaroğulları Beyliği'nin devamı sayılan İsfendiyaroğulları'nın Beyi İsmail Bey, padişaha kıymetli hediyeler göndererek bağlılığını bildirdi. Yoluna devam eden Fatih Ekim ayında Bartın'a gelip ordugahını bugünkü Orduyeri'ne kurdu. Donanmayla haberleşmeyi sağlayan haberciler, Donanmanın Amasra açıklarında göründüğünü bildirdiklerinde, Amasra üzerine yürüyen Fatih, Ceneviz Senyoru'ndan kan dökülmeden Amasra'yı teslim aldı.

          Kastamonu, Sinop ve Amasra'yı bir daha el değiştirmemek üzere Osmanlı topraklarına katan büyük hükümdar Fatih Kuzey Anadolu Seferini zaferle bitirerek emeline ulaştı.

          Bartın, Osmanlı Döneminin 1460 - 1692 yılları arasında Anadolu Beylerbeyliğine bağlı Bolu Sancaği sınırları içinde yer aldı. Bolu Sancağının kaldırılmasıyla 1692 - 1811 yılları arasında Voyvodalikla yönetilen Bartın, 1811 yılında da Kastamonu Vilayetine bağlı olarak yeniden kurulan Bolu Sancağı'na bağlandı.

          Bu dönemde ticari potansiyeliyle bölgenin pazar yeri olan ve On iki Divan adını alan Bartın, 1867 yılında ilçe oldu. 1876 yılında da Belediye Teşkilatı' kuruldu.

          Bartın, 1920 yılında Mutasarrıflık ve 1924 yılında da il olan Zonguldak'a bağlanmış, 07 Eylül 1991 tarihinde de 28.08.1991 tarih ve 3760 sayılı yasayla il statüsüne kavuşmuştur.

          Bartın İli'ne bağlı ilçelerden Osmanlı Döneminde ilçe iken Cumhuriyetle birlikte bucak statüsüne dönüştürülen Amasra; 1987 yılında yeniden, Ulus; 1944 yılında, Kurucaşile; 1957 yılında il9e olmuştur.

          Bartın'ın halen Merkez, Amasra, Ulus ve Kurucaşile olmak üzere 4 ilçesi, Arıt, Kozcağız, Kumluca ve Abdipaşa beldeleriyle birlikte 268 köyü vardır
          ______________________________________________
          ______________________________________________


          Murat Tokay'ın makalesi Can Şivet' in Amasra anlatımı

          Çeşm-i Cihan: Amasra
          Fatih Sultan Mehmet Amasra;yı fethetmeye geldiğinde durmuş ve aşağıya bir süre baktıktan sonra hocasına dönerek sormuş;Lala! çeşmi cihan bura mı ola?

          Hayat bir yorgunluktur derdi babam& mısrasını sıklıkla söyler olmuştum. Her gün yorgun argın işten eve kendimi zor atıyordum. Gündelik telaşeler, şehrin gürültüsü, patırtısı, trafiği hem bedenimi, hem de ruhumu yormuştu. Bir yıllık çalışmanın sonunda tatili hakkettiğimi düşünmeye başlamıştım. Ve kararı verdim. Karadeniz;i gezecek hem yeni yerler görecek hem de dinlenecektim. Gideceğim yer de Amasra olacaktı. Niçin, neden Amasra sorularının cevabını bilmiyordum. 1 Ağustos Perşembe günü Bartın;a doğru yola koyulduk. 6 saatlik bir yolculuğun sonunda Bartın;daydık. Bir süre Bartın;da gezdikten sonra Amasra;ya hareket ettik.

          Amasra;nın Bartın;a uzaklığı sadece 16 kilometre. Bartın;dan Amasra;ya her yarım saatte minibüs kalkıyor. Amasra;dan İstanbul, Ankara, izmir gibi büyükşehirlere direk otobüs seferleri de mevcut.

          Bartından çıkıştan bir süre sonra tırmanmaya başlıyorsunuz, Yollar yılan gibi kıvrılıyor. Şaşkın şaşkın çevreyi gözlüyorum. Yeşilin her tonunu görmek mümkün. Bir renk oynaşı içinde Amasra;ya doğru inişe başlıyoruz. Sol tarafta ünlü Filyos koyu sağda birbirine sırt vermiş iki limandan oluşan Amasra.
          Bakacak adı verilen yerde durup şehri bu tepeden izliyoruz. Rivayet edilir ki Fatih Sultan Mehmet o günkü adıyla Amostris olan Amasra;yı fethetmeye geldiğinde (1460) tam bu noktada durmuş ve aşağıya baktıktan sonra şaşkınlıkla hocasına şöyle seslenmiş Lala çeşmi cihan bura mı ola? Yani dünyanın gözü burası mı? Gerçekten de aşağıdan iki mavi göz size bakar gibidir.
          Amasra;ya ulaştığımızda öğle vaktiydi. Cuma namazı için Kaleiçi;ndeki Fatih Camiine gitmek istedim. Amasra;ya gelmeden önce 1460;dan beri bu camide hatiplerin minbere kılıçla çıktıklarını okumuştum. Ne yazık ki namazı bu camide kılamadım. Cami üç yıldır restore halindeymiş.

          Amasra 7000 nüfuslu şirin bir ilçe. Tam bir tatil beldesi. Öyle çılgın eğlenceleri, kulak parçalayan müzik yayını yapan cafeleri yok. Beldede sahil yolunda canlı yayın yapan iki çay bahçesi var. Saat 12;den sonra müzik yayını kesiliyor. Ağustos böceklerinin şarkısını dinliyorsunuz. Amasra;da ev pansiyonculuğu yaygın.Cüzi rakamlarla bu evlerde kalabilirsiniz. Yatak kapasitesi bine ulaşan 7 tane otel de mevcut.

          Hayat burada durmuş adeta. Büyükşehirlerin koşturmacasından, trafiğinden eser yok. İnsanlar yavaş hareket ediyor, yüzler gülüyor. Şehrin nüfusu temmuz ve ağustosta 25-30 bine kadar çıkıyor. Daha çok yerli turistler tercih ediyor Amasra;yı. Yerli turistler içinde de gurbetçiler çoğunlukta. Hafta sonu bu nüfus daha da artıyor. Ankara;dan, Karabük;ten, Zonguldak;tan günü birlik turlarla Amasra;ya gelen insanlar kirlenmemiş denizin, güneşin ve kumun keyfini çıkarıyor
          Belediye Başkanı Ali Yıldırım'ın anlattıklarına göre Bodrum;un, Çeşme;nin, Marmarisin adı yokken Amasra gözde bir tatil merkeziymiş. 1940;lardan itibaren büyük şehirlerde yaşayan bürokratların, gelip dinlendiği bir beldeymiş Amasra. Başkan Yıldırım ;1940;larda turizm Ege;de yokken Amasra'da ev pansiyonculuğu vardı; diyor.
          Amasra sadece deniz ve doğa demek değil aynı zamanda tarihtir. Geçmişi üç bin yıl öncesine dayanıyor. Belde tarihte askeri açıdan oldukça önem arzetmiş. 13. yüzyılda Cenevizliler döneminde ticari canlılığın merkezi olmuş Amasra kalesi, Cenevizli;lerden kalma bir kilise, surlar, tarihi hamam hala ayakta. Kalenin dört bir köşesini kullanarak Amasra;nın manzaralarını farklı perspektiflerden görebilirsiniz. Bir çok yerde evler surların üzerine yerleşmiş. Kaleçi;nde gezerken bir çok tarihi kalıntıyı evlerin temelinde gördüm. Yine burada gezerken ilginç bir şey daha dikkatimi çekti. Yöre halkı eskimiş ayakkabıları saksı olarak kullanıyor. Kara lastik, botlar, mokasen ayakkabılardan çiçekler gülümsüyor.

          Tatilin ikinci günü bizi yağmur karşıladı. Öğleye kadar yağan yağmurun ardından Amasra;ya en hakim tepelerden birisi Boztepe;ye çıkıyorum. Toprak ve bitkilerin kokusu başımı döndürüyor. Halkın ağlayan ağaç dediği bir ağaç bu tepenin sağ tarafında yer alıyor. Ağlayan ağacın hemen altında bir kafeterya bulunuyor. Kafeteryaya oturup çayımı yudumlarken karşıdaki Tavşan adasını seyrediyorum. Tavşan adasında hiçbir yapı yok. Tavşanlar bu adada özgürlüğün tadını çıkarıyor. 500 bin lira vererek kiraladığım dürbünle tavşanları ve var olduğu söylenen yunusları gözetlemeye çalışıyorum. Ama nafile. Ne tavşan ne yunus. Bir başka sefere diyor tepeye tırmanıyorum. Şehri seyrediyorum. Manzara karşısında dilim tutuluyor adeta. Bu bozulmamış güzelliği fotoğraflıyorum.
          Kaleiçİ;nden geçerek Büyük Liman;a iniyorum. Midemin sesi kulaklarımı rahatsız edince Amasra;nın meşhur balık lokantalarından birinin yolunu tutuyorum. Balkon kenarına oturup balık ızgaramı söylüyorum. Önce nefis bir salata geliyor.İçinde marul, salatalık, havuç, mor lahana, salatalık turşusu, zeytin, maydanoz, roka ve yöresel bazı otlar var. Bir süre sonra da balık ızgara... Parmaklarımı zor kurtarıyorum! Fiyatlar makul. İki kişi 15 milyona çıkabilirsiniz.

          Gün batımını izlemek üzere Sahil yolundaki Cafe Kumsal;a oturup çayımı yudumluyorum. Güneş yavaş yavaş çekiliyor. Kale surlarının ışıkları denizde raksediyor. Müzik setinden Zeki Müren;in sesi yayılıyor.Akşam oldu hüzünlendim ben yine. Dalıp gidiyorum. Bardaklar boşalıyor, doluyor. İstanbul;da 500 bin 1 milyona içtiğimiz çayı burada 250 bin liraya içiyorum
          . Akşam oldu. İnsanlar Büyük Limandaki Mendirek;e doğru yürüyüşe çıkıyor. Kimisinin elinde haşlanmış mısır, kimisinin dondurma, çekirdek... Yavaş yavaş adımlayıp, sohbet ediyorlar. Hükümet yıkılıyormuş, seçim geliyormuş kimsenin umurunda değil sanki.

          Amasra;ya gelip de uğranmadan gidilmeyecek olan yerlerin başında gelen Çekiciler çarsına giriyorum.Gece geç saatlere kadar açık olan çarşıda geleneksel ağaç işleri satışa sunuluyor. Çarşının uzunluğu 100 metre civarında ve bir şerit halinde. Tahta kaşıklar, masaj aletleri, peçetelik, tespih, anahtarlık, kalemlik, rahle... Akla gelecek her türlü tahta süs eşyası mevcut. Fiyatlar 1 milyonla 60 milyon arasında değişiyor.
          Tahta işçiliği yörenin de geçim kaynaklarından. Amasra;ya 6 kilometre uzaklıkta bulunan Ahatlar köyü geçimini bu işten sağlıyor. Çoluk çocuk evin altındaki atölyede tahta kaşık, anahtarlık yapıp bu çarşıya satıyor. Bir çok ile de gönderiliyor tahta işlemelerinden. Hatta yurtdışına ihraç edenler bile varmış.

          Şehrin merkezinde bir halk plajı var. Bembeyaz , incecik kumlar , kıyıda minik sandallar. Huzur dolu bir yer. Eğer daha sakin bir yer arzularsanız minübüslerle 15-20 dakikalık mesafede Bozköy koyunda ya da Çakraz;da denize girebilirsiniz. Tekneye merakınız varsa Amasra;ya 40 kilometre mesafedeki Kurucaşileye gidip kestane ağacından yapılan teknelerin yapımını izleyebilirsiniz.

          Amasra;yla ilgili söylemeden geçemeyeceğim birkaç nokta daha var. Akşamları serin oluyor. Ve bu beldede her nedense (yeni yapılar hariç) bütün pencereler dışa açılıyor. Bunun nedenini birkaç kişiye sordum ama cevabını alamadım. İnsanlar cana yakın ve sempatik.
          Murat TOKAY .tarih :06.10.2002
          Amasra, Bartın ilinin 17km. kuzeyindedir.Şehir, kuzeye doğru uzanan bir yarımada üzerinde, iki koylu bir yarımada biçiminde kurulmuştur.Yarımadanın uzunluğu 1.5km. dir.Doğusunda ve batısında iki koyu vardır.Doğusundakine \"Büyük Liman\", batısındakine ise \"Küçük Liman\" adı verilir.Yeşilin her tonunun birarada seyredebildiği, Karadeniz kıyı şeridi ve dağınık tepeler üzerine kurulan Amasra, tarihi turistlik şirin bir liman şehiridir.Zonguldak ili ile Kastamonu\' nun Cide ilçesi arasında küçük bir ara limandır.

          Amasra ilçesi, 41-45 derece Kuzey enlemi, 32-35 derece doğu boylamı arasında yer almaktadır.Sınırları: Doğusunda, Kurucaşile; Batısında Bartın; Kuzeyinde Karadeniz; Günryi, Bartın-Arıt bucağı ile çevrilidir.Amasra\'nın merkezi 25 Hektometrekare olup, köyleriyle birlikte 100 Hm²\' yi geçmiş bulunmaktadır. Amasra dağınık tepeler üzerinde kurulan bir kasaba görünümündedir.

          Yerleşim yerinin büyük çoğunluğu şehir merkezinde yoğunlaşmıştır.Evlerin bir kısmı orman alanları içerisinde yer almaktadır.Binaların büyük çoğunluğu betonarme, kangir, ahşap yapılardan oluşmaktadır.Tarihi evler ise kale içerisindeki yapılarla adeta başka bir tarih oluşturmuştur.Şehirdeki ahşap yapıların sayısı günden güne azalmaktadır.Yeni binalar yapılırken çevredeki arkeolojik ve doğal sit alan göz önüne alınarak gerekli ruhsatlar verilmektedir.

          Amasra tarihinin çok eski yıllara dayanmakta oluşu, eski yapıların önemini daha da artırmaktadır.Bu özelliğiyle geçmişi tam anlamıyla yaşamak isteyenlerin nostalji şehridir.Tarih ve doğa güzellikleri içiçedir.Amasra limanı son yıllarda yapılan yeni çevre düzenlemeleriyle yolcu gemilerinin ve yatların rahatlıkla yanaşıp konaklayabilecekleri bir duruma getirilmektedir.

          Koyların arasındaki uzunlukyaklaşık 200m. dir.Büyük limanın karaya doğru sokulmuş olan kısmının genişliği 1200m.dir.Limanın doğu kısmında dik yalı yarlar, kayalıklar vardır.Güney kıyıları ise alçak ve düzlük durumundadır.Bu düzlükte kuzeyduğu rüzgarlarının sürükleyip getirdiği kumlar birikerek 40-50 m. genişliğinde bir plaj meydana getirmiştir.Bu limanda denizin derinliği 1-4m. arasında değişmektedir.

          Ulaşım durumu, Bartın il merkezine karayolu ile uzaklığı 17km. dir.Amasra Bartın arası deniz yolu ile 10 deniz mili dir.Bartın karayolu ile iç bölgelere deniz yolu ilede kıyılara bağlanmıştır.İstenilen yere gitmek için her an vasıta bulmak mümkündür
          .Karadeniz kıyılarında dolayısıyla Amasra\' da her mevsim hemen hemen yağış alan orta kuşak iklimi görülmektedir.Yağışlar genellikle ilkbahar ve kış aylarında daha da artar.Sıcaklık yönünden kış ayları mutedil, yaz ayları serin geçer.En soğuk ay Şubat ortalama +4 derece, en sıcak ay ise Temmuz ortalama +19 derecedir.Sonbahar uzun sürer Poyraz, Yıldız ve Karayel rüzgarlarına açıktır.

          Can ŞİVET web :www.bartin74.cjb.net


          AMASRA Fatih Sultan'ın 'Çeşmi Cihan'ı

          Amasra deniz seven Ankaralılar için en yakın yerlerden biri. Küçük bir yer ancak gitmeye değer.
          Ulaşım: Ankara-Gerede-Mengen-Devrek-Bartın-Amasra : 385 Km dir.AMASRA
          Ankara'dan yola çıktınız. Safranbolu üzerinden de Amasra'ya gidilebilir. Dilerseniz burada biraz soluklanıp yola devam edebilirsiniz yada tatilinizin dönüşünde Safranbolu'ya uğrarsınız.
          Amasra inişine dikkat edin çünkü yol virajlı ve dik. Yol yağmurdan dolayı kaygan olur o yüzden arabayı temkinli kullanmakta fayda var. Hele acemi şoförler kesinlikle buralarda araba kullanmasın.
          Amasra merkeze gelmeden önce Kuşkayası Yol Anıtı'na çıkabilir, Bakacak tepesinden o inanılmaz manzarayı seyredebilirsiniz. Tek kelime ile harika. Amasra ayaklarınızın altında. Süper gözüküyor.
          Amasra, Batı Karadenizde. İklim yüzünden her mevsim yağmur yağar. Sonbaharda ve kışın gittim ama yazında geceleri serin olabilir o yüzden tedarikli gitmekte fayda var.
          Amasra Tarihi : Amasra yada tarihte bilinen ilk adıyla Sesamos şehri, M.Ö XII. Yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Bu dönemde bölgede görülen Gasgas ve Hitit egemenliğinden sonra şehir, Fenikelilerce ticari amaçlara yönelik bir koloni olarak kullanılmıştır. Kısa süren Fenike hakimiyeti sonrasında İon kolonizasyon hareketleri ile şehir Miletli ve Megaralı denizcilerce ele geçirilmiş ve kısa zamanda tüm Batı Karadeniz sahilinin önemli bir ticari çekim merkezi haline gelmiştir. Özellikle bölgenin zengin orman ürünleri (başta şimşir, meşe palamudu, kestane olmak üzere) ticaretin gelişmesinde en önemli etkendir.
          Bir dönem Lidya egemenliğine giren şehir, M.Ö IV. Yüzyılda Pers yönetimine geçmiştir. Makedonyalı Büyük İskender'in Anadolu;yu Pers istilasından kurtarmasından sonra Sesamos;un yönetiminin Persli bir prenses olan Amastris;e geçtiğini görüyoruz. Bu dönemde canlı bir ticari hayat ile şehir tarihinin en parlak dönemini yaşamıştır.
          Amastris; ten sonra iki yüzyıl kadar Pontus Krallığı;na bağlı kalan şehir M.Ö 70 de Romalıların hakimiyetine girdi. Paflagonya eyaletinin merkezi olan şehir, Roma İmparatorluğunun 8217;te ikiye ayrılması ile Doğu Roma sınırları içerisinde kalmıştır. Doğu Roma yönetiminde ;Amastedos; adı ile anılan şehir, ticari fonksiyonlarını giderek kaybetmiş, özellikle dinsel bir merkez haline gelmiştir.

          XIII. Yüzyılda Cenevizli tüccarlar şehri ele geçirmişlerdir, Ekim 1460;ta Fatih Sultan Mehmet;in fethine kadar Ceneviz yönetiminde kalan şehirde canlı bir ticari hayatın yansıması olarak pek çok sanat eseri günümüze ulaşmıştır. Amasra;nın Osmanlılarca fethi öncesinde şehre tepeden bakan Fatih, hayranlığını şöyle dile getirir:;Lala, Çeşm-i Cihan bu mudur ola?; Fetih sonrası şehirdeki iki kilise camiye çevrilir, bir kadı atanır ve Fatih;in emriyle Eflani Kalesi halkı Amasra;ya yerleştirilir. Osmanlı yönetimindeki şehir, Bolu Sancak Beyliği;ne bağlı bir merkez olarak varlığını sürdürmüş, bu dönemde şehri ziyaret eden Batılı gezginler büyük bir hayranlıkla bahsetmişlerdir.
          Amasrada görülecek yerler: Osmanlı Hamamı, Amasra Kalesi, Oyma Mağaralar, Kemerdere Köprüsü, İçkale Mescidi, Bedesten, Fatih Camii, Antik Tiyatro, Gürcüoluk Mağarası, Çekiciler Çarşısı, Kuşkayası Yol Anıtı
          Amasra Kalesi: Kale Çekiciler Çarşısın'ın orada. Kale'nin tepesinden Amasra'yı panaromik görebilir, manzarayı seyrederken çayınızı içebilirsiniz.
          Bizans döneminde ünlü olan buradaki tapınak, Osmanlı zamanında uzun yıllar boş kalmış ve kendiliğinden yıkılmıştır. Döşeme mozaiklerini ve temellerini ise defineciler sökmüşlerdir. Yapılan bilimsel etüdler sonucunda burasının; bir narteks ile köşe oda ve apsidlereyer verilerek orta mekana "Haç" planı sağlanmış bir kilise olduğu açıklanmıştır. Büyükada'nın, Amasra 'dan 150-200 metre kadar açıkta ve her türlü havada kolayca gidilip gelinemeyecek bir durumda olması dikkate alınınca Büyükada kilisesinin yanındaki diğer binalarla bir külliye niteliğinde ve Manastır işlevinde olduğu muhakkaktı. Adanın güney-batı eteğinden başlayıp tepeye doğru devam eden kaya basamakları da buraya ulaşıyordu.
          Çekiciler Çarşısı: Tahtadan el işi değişik hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Ancak pazarlık yapmayı sakın unutmayın !
          Kuşkayası Yol Anıtı: Roma İmparatorluğu zamanında Tiberius Claudius Cermanicus (M.S 41-54) zamanında, Doğu Eyaletleri İnşaat Ordusu (Legion) Komutanlığı yaptıktan sonra kaydıhayat şartıyla Bithynia-Pontus Valiliğine atanan Gaius Julius Aquilla tarafından yaptırılmış karayolu dinlenme yeri ve anıtıdır.
          Krateria-Amastris ara yolunun son dinlenme noktasında, Amasra'ya 4 km. mesafededir,yapıldığı zaman muhtemelen bir de anıtsalçeşmeyi kapsıyordu.Fakat sonradan bu çeşme yıkıldı ve suyu biraz aşağıda,halen Askersuyu diye bilinen yerde uzun zaman bir pınar olarak kullanılırdı.Anıt manzumesi şimdiki durumda, çok muntazam kaya dilimleri üzerine işlenmiş birbirini tamamlayan iki kitabeyi,bir insan figürü ile bir kartal figürü içeren "orta kabartma" tekniğiyle oyulmuş bir kompozisyon,oturma sedirlerini ve bir kaç kaya nişini kapsamaktadır. Tüm bunlar,yekpare kayaya oyulmuş, yol kalıntısı boyunca sıralanmıştır.260 140 cm boyutunda ve 50 cm derinliğinde kemerli bir nişin içinde kalan normal bir insan büyüklüğündeki başsız kabartmanın İmparator Claudius;a mı, yolu yaptıran Aquilla;ya mı ait olduğu bilinmiyor. Toğa giyimli vücut, hareketsiz işlenmiştir. Ayaklar da kopmuş vaziyettedir. Bu nişin sağında Toskan üslubunda kalın oyma bir sütunun başlığına bir kartal oyulmuştur. Bu Legionların sınırsız gücünü temsil etmektedir. Bir İnsan büyüklüğündeki başı kopuk kartalın sütun kaidesi 200cm yüksekliğinde 55cm çapındadır ve niş kaidesiyle aynı nizamda dört köşe bir tabana bağlıdır.
          Kitabelerden ilki, insan figürünü çerçeveleyen nişin üstündeki levhada, diğeri ise kabartmalardan uzakta ve batıdadır. Her iki yazı birbirini tamamlamaktadır.
          ;Devletlerarası barışın ve dostluğun anısına,İmparator Cermanicus;un yüceliği için;
          Daha önce,İmparator Augustus tarafından ömür boyu Strategos ve iki defa da Legion komutanı atanan; Senato;da ise Consül Gabinius Secundus ile Consül Taurus Statilius;un, kendisine bir ödül verilmesi konusundaki önerileri üzerine Devlet Hazinesinden gereken izni ve ödeneği alan Gaius Julıus Aquilla, dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı.
          Kuşkayası'ndaki kitabelerden teki 1882'de G.Hirschfeld tarafından okunmuştur.
          Kuşkayası, Anadolu'da başka örneği bulunmayan biricik yol anıtıdır. Eni 5 metreyi bulan Roma kaya yolunun son izleri de bu anıtın önünde,yüzyıllarca kullanılmaktan hasıl olan aşınmışlığı ile görülebilmektedir.
          Amasra'ya kadar gidipte sahilde yürüyüş yapmamak olmaz. Yazın denize de girilebilen bu yerde deniz özleminizi bir miktar olsada giderebilirsiniz.
          Konaklama: Amasrada konaklamak için bir çok seçeneğiniz var. Bir çok pansiyon ve otel olduğu gibi ev pansiyonculuğu da yaygın. Eğer kalabalık bir grup gitmeyi planlıyorsanız evde kalmak daha ekonomik ve eğlenceli olabilir.
          Yeme-İçme: Amasra denince akla ilk önce balık gelir. Hafta sonları Amasra ziyaretciler nedeni ile kalabalık olduğu için yemek yiyeceğiniz restorana vakitlice gidip yer bulmaya bakın. Restoranlarda önceden rezervasyon olayı yok, tabii bir otobüs insan gitmiyorsanız. Bir yer beğendiniz ve yemek yiyeceksiniz, mutlaka "salata" ısmarlayın. Buradaki salatalar insana parmak yedirtir cinsten. Muhteşem bir lezzetti var. Tabii denizin dibinde olup balık yememek olmaz. Balık seçimini size bırakıyorum herkesin zevki farklıdır.
          Unutmadan!! Kandil ve Ramazan ayında restoranların bazıları kapalı diğerlerinde de alkollü içki servisi yapılmıyor. Haberiniz olsun.
          Eğlence: Lezzetli yemeğinizi yedikten sonra dilerseniz Amasra içinde yürüyüş yapın, sahil kenarında oturup çay için yada barlardan birine girin.





          Kategorileri
          Kitap > Tarih > Kentler ve İnsanlar

          Çeşm-i Cihan Amasra

          Yayınevi : Tarih Vakfı Yurt Yayınları
          Dizisi : Kent Dizisi
          Yazarı : Necdet SAKAOÐLU
          Fiyatı : 35,000,000 TL.
          Basım Yeri / Tarihi : İstanbul / 1999 - Ocak



          Kent tarihleri toplumsal serüvenlerin aynalarıdır. Bu açıdan M.Ö.3 yy'da İranlı prenses Amastris'in Batı Karadeniz'de küçük bir yarımada üzerinde kurduğu Hellenistik üsluplu kentle, 1930'larda Türkiye tuizminde öncülüğü yakalayan köy görüntülü Amasra arasındaki tarihsel sürecin esitleri gerçekten çarpıcıdır. Bir başka Roma İmparatorluğu'nun Bithynia-Pontus prokonsülü Pliny'nin "güzel ve muhteşem"; Bizanslı tarihçi Niketas'ın "dünyanın gözü", İstanbul Fatihi II. Mehmed'in "çeşme-i cihan" olarak nitelendirdikleri Amasra'yı, Latin ozan Catllus'un "Gemilerin Pontus Amastrisi'nde ıslanan kürekleri" dizesinde bulmak; 1900'lere uzanıp Ernest Von der Nahmer'in, doğanın ve tarihin kucağına gizlenmiş bu sönük kasabayı bir Alman efsanesindeki "Dikenli küçük gül"e benzetişinin veya İsmail Habip Sevük'ün aynı manzara karşısında "Görsen yazık dersin; görmesen yazık edersin! " deyişinin nedenlerini, kentin bugünkü durumuna baıp yorumlamaksa, kuşkusuz tarihin güzel tadını yakalamaktır. Bu kitap, meraklıları ya da tatillerini bu kıyı kasabasınde geçirmek isteyenler için bir kent romanı; Amasra'nın gezilip görülecek köşeleri için de bir rehberdir


          Amasra'da gezilecek yerler

          Gezinti :::: Çekiciler Çarşısı
          Amasra;ya gelip de bu çarşıyı duymayan gezmeyen yoktur. Çarşının özelliği geleneksel ağaç işlerinin geçmişten bugüne kadar en başarılı şekilde sergilemesidir. Tahtadan Masaj aletlerinden oyunlara, tablolardan duvar yazılarına, anahtarlıklara aklına bile gelmeyecek bu da tahtadan yapılır mı diyeceğiniz türlü türlü eşyalara buradan sadece tahtası fiyatına sahip olabilirsiniz.
          Çarşının uzunluğu 100 metre civarındadır ve düz bir şerit halindedir. Dükkanların arkasında eşyalar üretilir, desenlenir ve vitrine sizlerin beğenisine sunulur.

          Geçmişten bugüne kadar Çekiciler Çarşısı çeşitlerini artırarak dimdik ayaktadır ve sizi hoş tahta kokusunun içine davet etmektedir.



          Gezinti :::: Değirmen Azı
          Çıkarsanız Felengit;ten canınız macera çekerse ya da duş alma ihtiyacı hissederseniz direk büyük limana yönelmeyin. Kıyı şeridini izleyerek Amasra;ya doğru yol alın. Küçük bir plaj göreceksiniz içeriye doğru sinsice oluşan küçük bir koy üzerinde. Teknenizi bağlayın ve Camel Tropic ;e hazırlanın. Dalın ormanın içine.
          Önce karşınıza ağaçlardan yapılmış dar bir köprü çıkacak bu aşamayı zarar görmeden geçmeniz gerekiyor. Bu aşamayı geçebilirseniz biraz ileride otların arasında sizi patika bir yol bekliyor olacak. Bu yol doğa sizi içine bekliyor anlamına gelmektedir. Fotoğraf makinelerinizi hazır edin ve dalın ormanın içine. Biraz ileride sizi küçük bir kulübe ve arkasında da küçük bir şelale bekliyor vaziyettedir. Şelale Küçüktür ama duş için yeterlidir. Buz gibi dağ suyu... ama inanın berraklığı içinizi ısıtacak ve üşüdüğünüzü bile hissetmeyeceksiniz.

          İşiniz bitince biraz daha yürüyün ve çalıların arasından sağa sapın. Orada küçük bir dere göreceksiniz. Kayaların üzerinden akan berrak bir dere. Eğer tam düşündüğüm zamanda iseniz , elinizi uzatın ve bir helikopter sineği bekleyin emin olun görünce elinize konacaktır. Sakın sineğin harika renklerine dalıp vaktinizi harcamayın yukarı tırmanmamız uzun sürecek.

          Artık gerisi size kalmış yukarıda hoş engeller harika görüntüler sizi bekliyor olacak. Yer yer kaynak suları sağda ve solda yer alıyor. Doğanın size verdiği suya ilk dokunan siz olacaksınız ve onu buz gibi içmenin zevkini tadacaksınız. Yer yer küçük şelalelere de rastlama şansınız var keyfini çıkarın.

          Geri dönüş yolunuz oldukça basit kara yoluyla geldiğiniz yolu takip edin tekneye varınca düz bir şekilde plaja doğru yol alın kendini büyük limanda bulacaksınız.



          Gezinti :::: Büyük Liman
          Amasra;nın ticari bakımdan en önemli bölgesidir. Kömür ihracatı buradan sağlanır ve gelen turistik ve ticari gemiler burada demir atarlar. KAYRA (Karadeniz Yat Rallisi) nın de yarış esnasında uğradığı yer de burasıdır. Midye çıkartmak istiyorsanız dalga kıranların olduğu bölgede (Mendirek), istiridye çıkartmak istiyorsanız limanın uzantısında bulunan plajı kullanabilirsiniz. Plaj diğer plajlara oranla çok küçüktür bu nedenle rağbet azdır fakat metre kareye düşen insan sayısı oldukça fazladır.
          Halk mendireği akşamları yürüyüş amacıyla kullanılır. Akşam birisini arıyorsanız ilk gideceğiniz yer burasıdır.

          Karşı kıyıda sahil güvenlik bulunmaktadır ve el sürülmemiş dalga kıranlarının altında koca midyeler yatmaktadır. Midye uğruna oraya gitmek ne kadar iyi bir fikirdir bunu siz karar verin, askerler bir an arkanızda bitince şaşırmanızı istemem.

          Her ne olursa olsun mendirek bir alternatiftir plajda denize girmekten sıkılır mendireğe gidersiniz, midye yemekten sıkılır istiridye için plaja ya da güneşlenmek için farklı bir yere gidebilirsiniz. Amasra;nın en güzel özelliklerinden biri bulunduğunuz yerden sıkılırsanız alternatiflere ulaşmanız yalnızca birkaç dakikanızı alır. Seçiminiz de her zaman ki gibi özgürsünüz.

          Gezinti :::: Küçük Liman
          Üzerinde denize girebileceğinizi yerler sırasıyla Şantiye, Küçük Plaj, Direkli, Birinci (Mantarlık), İkinci ve Üçüncüdür.
          Şantiye Taşlık bir plaja sahiptir. Gidiş yolları pek hoş olmadığı için pek rağbet yoktur ama dalgalı bir günse orada bulunan kayalarda macera yaşayabilirsiniz.

          Küçük Plaj burası denize girmek için pek kullanılan yerlerden biri değildir. Yerli halkın tekneleri buradadır.

          Direkli ismini üzerinde bulunan kare prizma şeklindeki tarihi direkten alır. Denize girmek içini ideal bir yerdir. Sıkılırsanız farklı bir yere buradan yüzerek ulaşabilirsiniz. Yani deniz eğlencesinin merkezi burasıdır. Denizden istiridye çıkartma şansına burada da sahipsiniz. Dipteki yosunlar denize hoş bir yeşil renk kazandırmaktadır. En asgari 30 cm;den başlayarak kademe kademe doğal atlama sahaları vardır. Burada denize girmekten çok atlama zevki tadılır.

          Söz atlamaktan açılmışken Amasra’da heyecan verecek 3 yer vardır. İlki mendirekte H-3 denilen askeri bölgededir. Su çok derindir yani tehlikesi yok denecek kadar azdır. Ama yoktur demiyorum, gerisi size kalmış sağda ve solda kayalar o yükseklik için tehlike içermektedir.

          İkincisi direkli karşıya baktığımızda görebileceğiniz kaledir. Kale surları şu ana kadar bilinen en yüksek atlama mekanıdır. Fakat suyun derinliği bence pek güvenli değildir. Üçüncüsü tepede deprem dediğimiz yerdedir. Tehlikesi yok denecek kadar azdır. Su çok derindir ama yükseklik kaleden daha azdır. Burasını hem görmek hem denemeniz bakımından tavsiye edebilirim çünkü gerçekten burası macera kokuyor.

          İkinci direkliden bakınca karşıda balkona benzer gördüğünüz mekandır. Kayalıktır bu nedenle oturmak için tavsiye edilmez. Tavsiyem Direkli;den buraya yüzerek gelmeniz eğlenip geri dönmenizdir.

          Üçüncü Boztepe;nin ucunda İkinci ile deprem arasında kalan bölümdür. Doğal güzelliği dışında pek bir özelliği yoktur. Açık denize maruz kalması nedeniyle denize girmek için pek kullanılmaz. Burayı kullanarak yukarıda tavsiye ettiğim atlama bölgesine ulaşabilirsiniz.

          Gezinti :::: Bedesten
          Buraya turistik gezi düzenlendiğini hiç görmedim. Şehrin dışında kalan ve gittikçe ormanlaşan bir bölge. Ara ara tarihi kalıntılar göze çarpıyor ve insan burada bişeylerin yattığını hissediyor. Bir bisikletiniz varsa burada gezinti size hoş gelebilir.
          Gezinti :::: Felengit
          Anlatırlardı inanmazdım. Bir gün gittim yine inanamadım ama anlatılanlara değil bu doğa harikasının var oluşuna inanamadım. Küçük bir körfez ve körfezi dalgalardan koruyan büyük bir kaya parçası. Kaya parçası kesiyor sanki denizin mavisini, engelliyor körfeze girmesini ama ya ağaçların harika yeşili... Onları kim engelleyecek. Engellenemeyen bu yeşil dağılıyor körfeze ve işte berrak , yem yeşil doğal havuz körfezde.
          Felengit;e giden herhangi bir kara yolu yok. Tek yol denizden geçiyor. Büyük Liman’dan tekneyle çıkarsınız 300 metre kadar kuzey-doğu ve işte oradadır tekne, cennete.

          Gezinti :::: Tavşan Adası
          Köprüden Boztepe;ye giderken sağ tarafa baktığınızda burayı görebilirsiniz. Üzerinde gezilip görülecek pek bir yer yok. Fakat geçmişten kalma bazı kalıntılar üzerinde hala mevcut. Ada üzerinde 4 duvar kalıntıları bulunuyor ve bunun dini bir yapı olduğu söyleniyor tabi bu halkın azından bir bilgi.
          Tavşan Adası;nın adı üzerindeki tavşanlardan gelmekte. Tavşanlar bu ada üzerinde özgürlüğün tadını çıkartmaktadırlar. Hım bir de martılar. Martılar da buranın sahiplerinden. Adaya çıkabilirseniz bu iki hayvan türünü ve özellikle yavrularını yakından inceleme imkanı bulabilirsiniz.

          Gezinti :::: Boztepe
          Üzerinde meteoloji merkezi ve bir miktar ev bulunur. Halkın ağlayan ağaç dediği bir ağa bu tepenin sağ tarafında yer almaktadır. Manzarası her yönden harikadır. Çıkarken sağa dönerseniz Büyük Liman, Hacı Denizi ve Felengit manzaralarını görebilirsiniz. Burada Ağlayan Ağacın hemen altında bir de kafeterya bulunmaktadır. Burada manzarayı seyrederken bir şeyler yudumlayabilirsiniz.
          Buradan ayrılıp tepenin yukarı kısmını kullanarak sola yakasına giderseniz halk arasında deprem denen bölgeyi görebilirsin. Bu bölge uçurumu andırır ve deprem de oluştuğu söylenmektedir. Bu bölgeden Küçük Liman;ı ve Şantiye;yi ayrıntılı bir şekilde görebilirsiniz.

          Vee ;Gün Batımı; bu konuda bir şey yazamam. Bunu hissetmeniz lazım. Lütfen bu bölgede güneşin batışını bekleyin.

          Gezinti :::: Kuşkayası
          Kuskayası Yol Anıtı MS 41-54 tarihleri arasında imparatoru Tiberius Germanicus Cladius zamanında doğu eyaletleri inşaat ordusu komutanlığı yaptıktan sonra kayd-i hayat şartıyla bithyria-pontus valiliğine atanan gaius julius aguila tarafından yaptırılmış karayolu dinlenme anıtıdır. Anıt kemerli bir niş içine oyma tekniği ile yapılmıştır. Toga giyimli bir insan figürü ve nişin sağında bir sütün sütünun üzerinde ise kartal motifi bulunmaktadır. Kartal askerlerin sınırsız gücünü temsil etmektedir. İki kitabesi bulunan anıt Anadolu'da yapılmış tek yol anıtıdır.
          Gezinti :::: Amasra Kalesi
          Küçük Liman;dan Boztepe;ye doğru yol alırken köprüye varmadan yolun sağ tarafında yukarıya doğru uzanan gerek yokuşlar gerekse merdivenler göreceksiniz. Bu yolların her biri sizi kalenin içine götürür. Kale özelliği tam olarak bile yukarıda Cenevizlilerden kalma bir kilise ve surlarda birçok figür halen daha belirgin bir şekilde durmaktadır.
          Burada gözünüze çarpan ilginç. olaylardan biri de yerli halkın ayakkabıları değerlendirme şeklidir.

          Kalenin dört bir köşesini de kullanarak Amasra;nın manzaralarını farklı perspektiflerden görebilirsiniz.

          Yolun sonuna geldiğinizde Büyük Liman;ı göreceksiniz. Depremler nedeniyle surlarda oluşan yarıkların arasından taş bir merdiven inmektedir burayı kullanarak Mendireğe inebilirsiniz. Size tavsiyem aşağı indiğinizde yukarı bakıp o görkemi fotoğraflarınıza yansıtmanızdır



          BARTIN - AMASRA MÜZESİ VE TARİHÇESİ


          Amasra'nın antik bir yerleşim merkezi olması ve tarihi eser açısından zengin olması nedeniyle burada bir müze kurulması zorunlu hale gelmiştir.

          Şair-yazar Tahir Karaoğuz'un öncülüğünde Amasra'ya bir müze kurulması için uzun yıllar uğraşılmıştır. Nihayet 1955 yılında ilk müze kurularak, Belediye binasında bir küçük salonda faaliyete geçmiştir. Müze 1969'da eski ilkokul binasına taşınmıştır. Ancak Amasra'ya yeni bir müze yapılması ihtiyacı doğmuştur. İnşasına 1884'te Bolu mutasarrıfı İsmail Kemal Bey tarafından başlanan, ancak yarım kalan Bahriye mektebi 1975 yılında Bakanlığımızca satın alınarak 1976'da tamamlanmıştır. 30.01.1982 tarihinde onarımı tamamlanarak ziyarete açılmıştır. Müze tek katlı olup burada 2'si arkeolojik, 2'si etnografik olmak üzere, 4 teşhir salonu bulunmaktadır. Teşhir salonlarındaki eserlerin büyük bölümü Amasra ve yakın çevresinden derlenmiştir.

          1 Nolu Arkeolojik Eser Salonu: Helenistik, Roma, ve Bizans dönemine ait küçük buluntular sergilenmektedir. Mezarlarda ele geçen pişmiş toprak ve cam koku, gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs eşyaları, ayrıca denizden çıkarılan çeşitli tipte amphoralar, testiler sergilenmektedir. Yine aynı çağlara ait bronzdan heykelcikler, bilezikler, olta iğneleri, haçlar, silahlar, kandiller ve kaplar sergilenmektedir. Bunların yanı sıra Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş ve bronzdan sikkeler de teşhir edilmektedir.

          2 Nolu Arkeolojik Eser Salonu: Bu salon tamamen Helenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerine ait mermer eserlere ayrılmıştır. Bu salonda heykeller, heykel başları, mezar stelleri, kabartmalı çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir.

          1 Nolu Etnografik Eser Salonu: Geç Osmanlı dönemine ait küçük eserler sergilenmektedir. Bunlar arasında bakır mutfak kapları, silahlar, yazım takımları, şamdanlar, mühürler, kantarlar, seramikler ve yüzükler ile Amasra yöresine özgü ağaç çekicilik sanatını yansıtan kaplar sergilenmektedir.

          2 Nolu Etnografik Eser Salonu: Geç Osmanlı Devrine ait yörenin giyim-kuşam zevkini yansıtan giysiler, gümüş süs eşyaları sergilenmektedir. Bu salonda yine aynı döneme ait yatak ve yastık örtüleri, Kuran-ı Kerimler, halılar, keseler, ve eski duvar saatleri sergilenmektedir. Ayrıca müzenin koridorunda 1852 tarihli saray matbaasında basılmış bir Akdeniz haritası sergilenmektedir. Müzenin bahçesinde de Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemine ait taş eserler sergilenmektedir.

          Kum Mahallesi, Dereoğlu Sokak No:4
          Tel : (0378) 315 10 06
          Faks : (0378) 315 31 35

          Pazartesi dışında her gün 08.00-12.00/13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır















          Yorum

          • asi_10
            Member
            • 23-08-2004
            • 1238

            #6
            Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

            ahhh ahhh cennet yurdumun güzel köşeleri allah bir gün gezmeyi nasib eder insallah

            Yorum

            • Uður_aykýn
              Member

              • 08-05-2004
              • 2012

              #7
              Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

              arkadaslar konaklama otel felan tatil düsünen arkadaslar pm atsınlar yardımcı olayım

              Yorum

              • alpcenk
                Junior Member
                • 07-05-2004
                • 267

                #8
                Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

                Karadeniz turuna çıkmıştım Amasraya da uğramıştık gerçekten mükemmel bir yer.

                Yorum

                • nýghtmore
                  Banned
                  • 06-06-2004
                  • 1568

                  #9
                  Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

                  3 defa amasraya gittim harika biryer öyle bodruma falan gitmenize gerek yok gidip görün süper biryer anakaradan 4 saat

                  Yorum

                  • eren55
                    Member
                    • 19-03-2005
                    • 1061

                    #10
                    Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

                    gerçekten züperrrrr birşey bu amasra

                    __________________





                    BİR GÜNDE KRAL OLMADIK






                    BİR GÜNDE TAHTTAN İNMEYİZ !..

                    Yorum

                    • sanaltosun
                      Junior Member
                      • 21-04-2005
                      • 36

                      #11
                      Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

                      Amasranın bu kadar güzel olduğunu hiç tahmin etmiyordum.Gerçekten çok güzel bir yermiş tek kelimeyle hayran oldum.Çalışman için teşekkür ederim eline sağlık.

                      Yorum

                      • M.Erol
                        Junior Member
                        • 22-10-2004
                        • 295

                        #12
                        Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

                        insan buraları gödükce yerinde durası gelmiyor teşekkürler

                        Yorum

                        • Mehmet Tunçer
                          Junior Member
                          • 30-03-2006
                          • 4

                          #13
                          AMASRA’DA KÜLTÜREL TURİZM AMAÇLI KORUMA POLİTİKALARI

                          OVPM-OWHC-OCPM (Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu) – Council of Europe – Safranbolu Belediyesi

                          AVRASYA ULUSLAR ARASI TURİZM SEMİNERİ

                          “AVRASYA DÜNYA MİRAS ŞEHİRLERİNDE KÜLTÜREL TURİZMİN GELİŞİMİ”





                          “AMASRA’DA KÜLTÜREL TURİZM AMAÇLI KORUMA POLİTİKALARI”

                          Mehmet TUNÇER

                          Doç. Dr., Şehir ve Bölge Yüksek Plancısı (ODTÜ)
                          Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilim Doktoru (AÜ-SBF)









                          10-11-12 Kasım 2005
                          SAFRANBOLU




















                          I. AMAÇ, KAPSAM

                          Amasra, Fenike ve İon SESAMOS' undan, Kraliçe AMASTRİS Amasra’ sına, Roma ve Bizans' tan, Cenovalılar' a, Osmanlı’ dan, 2000' li yıllara, yaklaşık üç bin yıldır varlığını sürdürmektedir.
                          Kent, hala onu Osmanlı'ya kazandıran Büyük Fatih'in "ÇEŞM-İ CİHAN'ı yani “Dünyanın Göz Bebeği” dir.
                          Ancak, yoğun yapılaşma, doğal, tarihsel çevrenin tahribatı ve çevre sorunları ile bu niteliklerini giderek kaybetmektedir.


                          Bu Bildirinin amacı; Amasra yerleşiminin doğal değerlerini, antik kalıntılarını, ören yerlerini ve arkeolojik sit alanları ile tarihsel/geleneksel kent dokusunu korumak amacıyla yapılmış çalışmaları ve Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ve Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından alınmış kararları değerlendirmek ve bu değerlerin bütüncül, sürdürülebilir korunması ve geliştirilmesine ilişkin görüş ve öneriler geliştirmektir. Ayrıca, bir başka amaç da; “KÜLTÜREL TURİZM”’e yönelik bundan sonraki çalışmalara yön verebilecek, “TARİHSEL VE DOÐAL ÇEVRE KORUMA POLİTİKALARI” geliştirmektir.

                          Bu çalışmada öncelikle doğal, kültürel ve tarihsel değerlerin korunmasına yönelik alınan kararlar değerlendirilecektir. Daha sonra geleceğe yönelik koruma – geliştirme politikaları geliştirilecektir.

                          II. KORUMA’YA YÖNELİK KARARLAR

                          II.1. AMASRA’DA KORUMAYA YÖNELİK İLK KARARLAR
                          Amasra’ da korumaya yönelik ilk karar 1976 yılında, Ereğli Kömür İşletmesi tarafından yapılan bazı uygulamaların ve Amasra Belediyesi tarafından limanlarda yapılan düzenlemelerin Antik Kent kalıntılarını yok ettiği düşüncesi ile, Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından alınmıştır [1]. Kentin ve gelişme alanlarının büyük bir bölümü “II. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı” ilan edilmiş ve 14 anıtsal, 6 çevresel yapı tescil edilmiştir.
                          Bu karar kapsamında bir dizi tahribatı önleyici ve korumaya yönlendirici öneriler bulunmaktadır.
                          Tarihsel doku içerisinde yeni yapılanma 3 kat ile sınırlanmış, I. ve II. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanları’ na yeni yapılanma yasağı getirilmiş, diğer alanlarda Müze uzmanları denetiminde yapılanmaya izin verilmiştir. Antik Liman ve Büyük Limanların tarihsel kimliklerini yok edip, kirleten ve bozan EKİ ve Belediye uygulamalarına sınırlama getirilmiştir.

                          FOTOÐRAF 1. : KÖMÜR İŞLETME ALANLARI VE İMAR PLANLARI İLE GELİŞEN YAMAÇLARDAKİ MAHALLELER

                          Çekiciler Çarşısı’ nın aynen korunması kararı getirilmiştir. Ancak bu yasakların izlenmemesi ve yaptırım gücünün bulunmayışı, önerilerin plan haline getirilmesi sürecinin yavaş işlemesi yok etmeyi hızlandırmış, Kaleiçi ve Boztepe kesimlerindeki tarihi kentsel dokunun köhneleşmesi, sağlıksızlaşması ve düzlüklerdeki antik kalıntıların giderek tahribine yol açmıştır.


                          II.1.1. 1985-1986 YILLARINDA ALINAN KORUMA KARARLARI
                          1976 tarihinde G.E.A. Yüksek Kurulu tarafından alınan koruma kararları, 1985 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu tarafından yeniden irdelenmiştir. İmar Affı Yasası (2981) Madde 6 uyarınca, ülke çapında sit alanlarının yeniden belirlenmesi ve ilanı çalışmaları kapsamında Amasra Sit Alanları da irdelenmiş, saptama ve belgeleme çalışmaları yapılmıştır [2]. Bu Karara göre de güncel sorunlar çözülememekte, korumaya yönelik uygulama yapılamamakta, “Amasra-Ankara-Amasra arasında sürüp giden işlemler dizisi, “koruma” amacının eyleme dönüşmesini engelleyen ve sözcüğün olumsuz anlamını çağrıştıran bir sürece dönüştürmektedir” [3]. Bu işlemler dizisi ve yazışmaların günümüzde de sürmekte ve yerinde korumaya yönelik bir birim kurulamamaktadır.
                          Bu karar sonucunda, II. Derece Sit Alanı içerisinde yer alan bazı alanlar, III. Derece Sit Alanı olarak değiştirilmiştir.
                          Tekketepe Mevkii I. Derece Arkeolojik Sit Alanı’ ndan III. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı’ na alınmıştır [4]. III. Derece Arkeolojik Sit Alanları’ nda yeni yapılanma yasaklanmıştır. Ancak, Kaleiçi ve Boztepe II. Derece Sit Alanı olarak kalmış ve yeni yapılanma yasaklanmıştır. Ayrıca, 3 adet sivil mimarlık örneği tescillenmiştir.
                          Denetimli yeni yapılaşmaya izin verilmemesi, imar planı dışında kaçak ve denetimsiz yapıların oluşmasına, aynı zamanda bakımsızlık nedeniyle çöküntü bölgesi niteliğinin gelişmesine neden olmuştur.
                          Buna karşın, 1976 tarihinde kesin yapı yasağı getirilen Çekiciler Sokağı yeni yapılaşmaya açılmıştır. Böylece, bu kesimde Amasra Sur Duvarlarını örten, kentin siluetini bozan çok katlı ve çirkin bir yapılaşma oluşmuştur.
                          1986 yılında alınan bir karar ile [5]; bir yıl önce belirlenen sit alanları, Antik Liman ve Büyük Liman çevresindeki Koruma Bandı için Koruma Planı’ nın hazırlanarak Kurul’ a sunulması istenmiştir. Ancak, gene bu Kurul Kararı ile, yerleşik alan içindeki 3 katlı yapılanmaların 4 kata çıkarılması, Arkeolojik Sit Alanları’ nı korumak amacıyla imar planındaki ulaşım sistemi ve arazi kullanımının yeniden ele alınarak irdelenmesi talep edilmiştir. Bu alanlarda, denetimli bir yapılaşmaya izin verildiği halde, bu kesimde büyük ölçekli mülkiyetler bulunduğundan yeni yapılaşmalara gidilememektedir.
                          Amasra İlçesi, Sit Alanlarına ilişkin tavsiye kararı uyarınca [6], 1/1000 ölçekli harita üzerinde sınırları belirlenen Boztepe Mevkii II. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanları ile Kum Mahallesi’ nde ortaya çıkartılan Antik Yapı kalıntısının koruma alanının I. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı olarak belirlenmesinin ve anılan tavsiye kararı ile Amasra İlçe Merkezi’ ndeki mevcut arkeolojik ve doğal sit alanlarının Prof. Dr. Semavi EYİCE’ nin başkanlığında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve Ankara Koruma Kurulu Büro uzmanlarından oluşacak bir heyet tarafından yeniden incelenmesi Ankara K.T.V.K.Kurulu’ nun 02.04.1991 Tarih ve 1715 Sayılı Kararı ile uygun bulunmuştur. Antik Limanı koruyan ve sehven I. Derece olarak gösterilen alanın II. Derece Arkeolojik Sit Sınırı olarak düzeltilmesi de bu kararla yapılmıştır. Koruma Kurulu’ nun 1988 tarihinde aldığı karar [7] doğrultusunda Koruma Kurulu raportörlerinin hazırladıkları Rapor doğrultusunda Koruma Kurulu Kararı [8] alınmıştır.
                          Bu Kararda;
                          ¨ T.K.T.V.Koruma Kurulu’ nun 01.06.1985 Gün ve 1098 Sayılı Kararı ile belirlenen Arkeolojik ve Doğal Sit Alanlarında, 01.04.1988 Gün ve 119 Sayılı kararı ile düzeltme yapılmış, ve bu Karar ile düzeltilen I., II., ve III. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanları’ nın, Boztepe II. Derece Arkeolojik Sit Alanı hariç olmak üzere aynen geçerli kılınmış,
                          ¨ Boztepe II. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı’ nın Poseidon Mabedi’ nin taşıdığı arkeolojik değer ile tepenin sahip olduğu doğal ve görsel değerler gözönüne alınarak, sınır değişikliği yapılmadan II. Dereceden I. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı’ na dönüştürülmesi Koruma Yüksek Kurulu’ na önerilmiştir.
                          ¨ Yüksek Kurul’ un 1985 tarihinde [9] tescillediği taşınmazların “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescillerinin devamına ,
                          ¨ Bu çalışmada, 1985 yılında tescil edilen bazı korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarından bir kısmının (8 Adet Sur Duvar Kalıntısı) yerinde yapılan çalışmalar sırasında özgünlüğünü yitirmiş olduğu veya hatalı işaretleme nedeniyle yerinde bulunmadığı anlaşıldığından bu taşınmazların tescil kaydı kaldırılmış,
                          ¨ 35 adet (sur, duvar kalıntısı, konut, kale burcu vd) arkeolojik değer ile sivil mimarlık örneklerinin tescil edilmesine,
                          ¨ Kum Mahallesi, Karaevler Mevkii’ ndeki Arkeolojik buluntuların III. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı içinde kalan bölümlerinin koruma alanlarının belirlenmesine,
                          ¨ Kum Mahallesi, Amasra-Bartın yolu üzerinde Türkiye Taşkömürü İşletme Müessesesi (TTK) Lojmanları önünde, “Erken Roma Dönemi” ne ait anıtsal bir yapı kalıntısı temeli ile aynı yörede Geç Roma Dönemine ait sanduka tipi mezarın ortaya çıkması ve yüzeyde mimari parçalar ile seramik buluntuların yoğunluğu nedeniyle, bu alanın III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenmesine [10],
                          ¨ Kaleiçi (Zindan Mahallesi) ve Boztepe (Sormagir mah.) yerleşim alanı içinde dağınık şekilde bulunan mimari parçaların Amasra Müze Müdürlüğü tarafından toplanarak koruma altına alınmasına,
                          ¨ Kaleiçi (Zindan Mah.) ve Boztepe’ de (Sormagir Mah.) halen sezilebilmekle birlikte “bir kentsel sit oluşturmayan” dokunun korunabilme ve yaşatılabilmesinin sağlanması için, III. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı içindeki tüm yeni yapılaşmalarda tescilli yapıların mimari özelliklerine uygun cephe verecek şekilde tasarlanmış p***elerin uygulanması ile söz konusu yapı cephelerinde ahşap kaplama (yalı baskı) veya kesme taş malzeme kullanılmasının sağlanmasının gerekli olduğuna; bu koşullar gerçekleşmediği taktirde adı geçen yapılara ruhsat verilemeyeceğine,
                          ¨ Horhor Deresi’ nde daha önce tescillenen antik yapı kalıntısının belirtilmesi ve koruma alanının belirlenmesine,
                          kararları verilmiştir.


                          II.2. AMASRA DOÐAL, ARKEOLOJİK ve KENTSEL SİT ALANLARI KORUMA İMAR PLANI
                          “Amasra Kasabası Tarihi Çevre Koruma Planlaması Sözleşmesi” 27.10.1986 tarihinde düzenlenmiş ve imzalanmıştır [11].
                          Koruma Planı, iki ayrı bölümde ele alınmıştır.
                          1. Yöresel mimari özellikleri yansıtan Boztepe ve Kaleiçi Mahalleleri ile Antik Liman (Küçük Liman) ve Büyük Liman kesimi,
                          2. Boztepe ve Kaleiçi Mahallelerinin gerisinde kalan düzlükler için saptanmış bulunan arkeolojik sit alanları,
                          için plan kararları getirilmiştir.
                          Birinci Bölge’ nin tümü ile bir “Kentsel Sit Alanı” nitelik ve görünümünde olduğu, ikinci bölgede ise, yüzeyde bazı arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır. Bu temel farklılık nedeniyle araştırma ve planlama iki bölümde ve bu temel farklılığı vurgulayacak biçimde ele alınmıştır [12].
                          Koruma Planı açıklama raporunda, Kaleiçi ve Boztepe Mahalleleri’ nin yöresel mimari özellikler taşıdığı, bütünlük gösterdiği ve bu nedenle korunması gerektiği ancak, bu alanların II. Derece Arkeolojik Sit Alanı olması nedeniyle yaşanarak korunması olanağını ortadan kaldırmakta olduğu vurgulanmaktadır. Çevreye aykırı yapıların birçoğunun yapı yasağının konmasından sonra yapıldığı, bu nedenle hem arkeolojik sit alanının korunması hem de kentsel sit alanının geri kalan özelliklerinin korunması ve yaşatılması amacıyla denetim altında bir yapılaşma ve onarım önerilmektedir.

                          II.3. KORUMA ALANLARI ve NİTELİKLERİ
                          II.3.1. KONUM, TOPOGRAFYA VE SINIRLAR
                          Fiziksel konumu, geleneksel dokusu ve surlar ile çevresi olması nedeniyle BOZTEPE ve KALEİÇİ (Zindan) Mahallelerinde Arkeolojik değerler, tarihsel / kentsel doku ile birlikte Koruma Planı’ nın sınırlarını oluşturmaktadır. I. Derece Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı olan Tavşan adası günümüzde üzerinde yaşanılmadığı için herhangi bir koruma sorunu ile karşı karşıya değildir.
                          Boztepe ve Kaleiçi Mahalleri, jeolojik açıdan sağlam kalker bir zemine oturmaktadır. Kentin diğer kesimleri güneye doğru alüvyon zeminlerdir ve özellikle çok katlı yerleşmeye uygun değildir.

                          II.3.2. PLAN KARARLARI ve DEÐERLENDİRMELER
                          Koruma Planı, “Boztepe” ve “Kaleiçi” nde varolan değerlerin korunabilmesinin yapı yasağı ile değil, sınırlı yapılaşmaya olanak veren bir tutumla mümkün olabileceğini vurgulamaktadır [13].
                          II. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenen bu kesimlerin yapı yasağı ile korunması olası değildir.
                          Mevcut dokuya aykırı tüm yapıların yapı yasağının bulunduğu 1976-1986 yılları arasında yapıldığı belirtilmektedir. Oysa, 1970-1976 yılları arasında yürürlükte bulunan ve 1976 Sit Alanı kararları ile yürürlükten kaldırılan imar planına göre yapılan yapıların çevreye uyum sağlayabildikleri vurgulanmaktadır.
                          Koruma Planı Ön Araştırma Raporu’ nda, bu çalışmanın “Koruma” nın bir aracı olduğu, önemli olanın bu aracı kullanacak olan bir örgütün ve bu örgüt içinde yer alacak bilgili uzmanların varlığı olduğu, araçların ve uzmanlarının varlığı ile birlikte “Koruma Gereği” nin ve “Koruma Niyeti” nin bir yaşam biçimi olarak algılanmasının “bir kültür sorunu” olduğu belirtilmektedir. III. Derece Arkeolojik Sit Alanında ise yapılaşmaların parsel ölçeğinde müze denetiminde zeminde sondaj gerekirse araştırma kazısı yapıldıktan, fotoğrafları çekildikten sonra Koruma Kurulu kararı ile yapılaşmalar günümüze kadar sürdürülmüştür. Ancak, alınan bazı kararların yapı taban alanı ve yapı yüksekliklerini arttırıcı olduğundan Koruma Kurulu kararı olmaksızın sadece Belediye Meclis Kararları ile sürdürülmesi zamanla biriken ve kanserleşen sorunlara yol açmıştır.
                          Koruma Planı’ nın yönlendirici ve ilkesel düzeydeki kararları aşağıdadır [14]:
                          1. Kaleiçi ve Boztepe Mahalleleri, Arkeolojik Sit Alanı olmaları yanı sıra geleneksel nitelikler taşıyan ve yöresel mimariyi yansıtan özellikleri nedeniyle korunması gerekli konut dokusu “Kentsel Sit Niteliği” taşımaktadır.
                          2. Bu kent kesimleri, halen Amasra’ nın yoğun konut dokusunun bulunduğu iki mahalleyi kapsamaktadır. Bu alanın, konut alanı olma niteliği sürdürülmeli, onarımlara ve kısıtlı ölçülerde yeni yapılanmaya da izin verilmelidir.
                          3. Sur duvarlarının büyük bir bölümü özel mülkiyetler arasında kalmıştır. Surlara bitişik, kamuya açık yeşil alanlar ve gezinti yolları oluşturulmalıdır. Kente bakan güney Sur Duvarları dibinde gezinti yolu düzenlemesi 1999-2002 yılları arasında Kültür Bakanlığı, Döner Sermaye İşletmesi (DÖSİM) tarafından p***elendirilmiş ve uygulanmıştır. Ancak Sur Duvarları’nın geri kalan kesimleri ve özellikle deniz ile doğrudan ilişkili Kuzey kesiminde herhangi bir düzenleme çalışması henüz yapılamamıştır.
                          4. Kaleiçi’ nde bulunan ve kamu mülkiyetine geçmiş olan alanlar yeşil alan olarak düzenlenmelidir.
                          5. Yeni yapılanma ve onarımlarda, yöresel yapıların özelliğini bozmayacak ölçekler geliştirilmesi ve yapılanmanın özel bir yönetmelik ile yürütülmesi gereklidir.
                          6. Doğal yapının ve topoğrafik özelliklerin bozulmamasının sağlanması amacıyla, dik şevlerin bulunduğu yamaçlar yapısız olarak korunmalı, yapılanma için büyük kütle önerilmemeli, yapıların birbirlerini kapatmayacak şekilde siluet vermeleri sağlanmalıdır.
                          7. Çekiciler Çarşısı’ nın kuzeyi ile Sur Duvarları arasında kalan düz alanlar, açık alan olarak (yeşil+pazarlama) düzenlenmelidir. Bu öngörünün büyük oranda son yıllarda gerçekleştirildiği söylenebilir.
                          8. Kemere’ nin altında oluşan kumsal alanların (birikintilerin) temizlenerek akıntının sağlanması ve çevresinin gezinti alanına dönüştürülmesi yararlı olacaktır. Son yıllarda Kemere’ nin altı temizlenmiş, böylelikle Antik Limana deniz akımı sağlanmış ve burada oluşan kirlilik ve birikinti bir derece önlenmiştir.
                          9. Hala yöresel özellik taşıyan ancak tescilli olmayan konutların onarılarak korunması gereklidir.

                          II.3.3. PLANLAMA TEMEL KARARLARI
                          Koruma Planı’nın temel kararları aşağıda özetlenmiştir.
                          1. Tümü ile II. Derece Arkeolojik Sit Alanı olan Boztepe ve Kaleiçi Mahalleleri’ nin yerleşik olan kesiminin III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olması ve böylece bu alanlarda yapı yapma, mevcut yapıları yöresel özellikleri ile koruma, onarma ve yaşatmak olanağının yaratılması,
                          2. Sur duvarlarına bitişik taşınmazlar, üzerinde yapı yapma hakkı kısıtlanmadan ayıklanmış, biçimlendirilmiş ve surlar üzerinde kamuya açık, yeşil alanlar, gezinti yolları, bakı noktaları seçilmiş ve düzenlenmiştir.
                          3. Kaleiçi’ nde bulunan ve sayıları ve alan büyüklükleri sınırlı olan taşınmazlar da yeşil alan olarak belirlenmişlerdir. Bu alanların yanı sıra yer yer hiza düzenlemeleri yapılarak yolların ve kesişme noktalarının algılanması olanakları arttırılmıştır.
                          4. Özellikle Boztepe’ nin boş kesimi ile doğal özellikleri ile yöreye kişilik katan yarlar, tepeler aynen korunmuşlar, II. Derece Arkeolojik Sit alanı kapsamında bırakılmışlardır.
                          5. Mevcut konut dokusu içinde sınırlı sayıda bulunan boş parsellerde, yöresel yapılaşma özellikleri taşıyan yapıların yapılması önerilmiştir. Yapılacak yapıların ve onarımların ilkelerini, mimari özelliklerini belirleyecek ayrıntılı çalışmalar araştırma içeriğinde yapılmış ve bu çalışmalar uygulama yönetmeliğinin ilgili bölümlerinde yer almıştır.
                          6. Küçük ve Büyük Liman çevreleri mevcut imar planı ilkeleri doğrultusunda düzenlenmiş ve Antik Liman kalıntılarının restitüsyonuna olanak sağlanmıştır.
                          7. Mevcut Sur Duvarları ile Çekiciler çarşısı arasında kalan ve işlevi bulunmayan alan, pazaryeri ve otopark olarak düzenlenmiş, bu düzenleme ile sur duvarlarına yakın, çevreye aykırı yapılanma ayıklanmış, yeni yapılanma da önlenmiştir.
                          8. Kemere’ nin altının temizlenmesi önerilerek özellikle Küçük Liman’ da su sirkülasyonunun sağlanması ve doğal bir temizlenme öngörülmüştür.
                          9. Arkeolojik sit alanlarında ortaya çıkan yapılaşma bölgeleri, imar adaları haline getirilerek III. Derece Arkeolojik Sit Bölgesi içine alınmış, bu bölgeler II. Derece Arkeolojik Sit kapsamından çıkarılmıştır. Böylece, mevcut yapılaşmanın onarımı sağlanmış, altyapı vb. sorunların çözümünde yönetimsel kolaylıklar getirilmiştir. Ancak, bu karar, alanın Koruma Kurulu denetiminden çıkarılarak Belediye tarafından planlı olsa da yoğun bir şekilde yapılaştırılması sonucunu doğurmuştur.
                          10. Arkeolojik alanlarda, uygulama planlarında önerilen Kurucaşile - Bartın yolu, var olan yapılaşma bölgelerine ve II. Derece Arkeolojik Sit Alanları’ nı bütünlemek amacıyla, mülkiyet desenine de uydurularak yeni bir güzergaha oturtulmuş, böylelikle teknik ve geometrik standartlar geliştirilmiş, kentsel kullanım alanlarının bütünlüğü sağlanmıştır.
                          11. Bu bölge içinde K.T.V. Koruma Kurulu tarafından III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenen bölge için, yerleşmenin tümü için hazırlanan imar planı kapsamında bir plan hazırlanmıştır. Bu planda, mülkiyet deseni irdelenmiş ve donatı ögeleri korunarak planlanmıştır.
                          12. Bu bölgenin güneyinde bulunan ve Bedesten (Gymnasium) olarak anılan yapıyı içine alan bölge “Açık Hava Müzesi” olarak önerilmiştir. Bu bölge aynı zamanda II. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde bırakılmış ve alan içinde yapılaşma olanağı ortadan kaldırılmıştır. Yörede bulunması olası kalıntıların Bedesten’ in de onarımı ile açık havada sergilenmesi olanağının yaratılması, sınırlı bir kapalı alana sahip mevcut müzenin de geliştirilmesi anlamına gelecek, hem alan hem de yapı korunmuş, ayrıca sergilenme olanakları da sağlanmış olacaktır.
                          13. III. Derece Sit Bölgesi olarak önerilmiş bulunan Tekke Tepe’ de Koruma Planı kapsamında ele alınmış, mülkiyet deseni, mevcut yapılaşma, imar planına uyum açısından irdelenmiş ve koruma planı hükümleri ve ek yönetmelikle yapılaşması sağlanmıştır.
                          Sonuç olarak; Amasra Koruma İmar Planı ;
                          ¨ Sit Alan Sınırlarında revizyon önermiş,
                          ¨ Bu revizyon kapsamında Kentsel Sit’ in korunması ve yaşatılmasının sağlanacağı ve Tip İmar Yönetmeliği çerçevesi değiştirilmeden “Ek Yönetmelik” ile yapılaşmanın kişilik kazanması amaçlanmış,
                          ¨ Uygulamanın bürokratik düzen içinde olabildiğince kısa ve yalın olması doğrultusunda hükümler getirilmiş,
                          ¨ Çalışmanın tümünde de; imar planının işleyiş düzeni içinde koruma, geliştirme, tarihi ve doğal değerleri bozmadan onlarla birlikte yaşama ilkesine işlerlik kazandırma öneri ve kararları geliştirilmiştir[15].

                          Amasra Koruma İmar Planı 17.06.1987 tarihinde Amasra Belediye Meclis kararı oybirliği ile uygun bulunmuş ve Koruma Kurulu’na gönderilmiştir.
                          Bu tarihten sonra; Koruma Planının çalışma alanına giren kesimleri de dahil olmak üzere, III. Derece Arkeolojik Sit Alanında Koruma Kuruluna görüş sorulma gereği bulunmadan kat yüksekliği artışı ve imar durumu kararları verilmiştir. Planlamada en önemli sorunsallardan biri bu yoğunluk ve alınan kararların yasallığıdır.

                          III. AMASRA KÜLTÜREL TURİZM AMAÇLI KORUMA – GELİŞTİRME POLİTİKALARI

                          Amasra; yüzyıllarca Çeşm-i Cihan[16] adı ile anılmıştır. Bu tanımlamanın yeniden gündeme getirilmesi, ancak var olan doğal ve kültürel/tarihsel değerlerinin korunması, Kentin güzelleştirilmesi, doğanın zengin değerlerinin bakım ve onarımı ile mümkün olabilecektir.
                          Amasra’da doğal ve tarihsel/kültürel çevre koruması, kent kimliğinin geliştirilmesi, sağlıklı ve yaşanabilir bir turizm merkezi oluşturulabilmesi amacıyla aşağıdaki görüş ve öneriler geliştirilmiştir.

                          III.1. DOÐAL DEÐERLERİN KORUNMASI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİÐİNE İLİŞKİN
                          GÖRÜŞ ve ÖNERİLER:

                          III.1.1. Kent İçi Doğal Değerler :

                          a. Parklar, Çocuk Bahçeleri ve Spor Alanları: Amasra, 2000 yılı nüfus sayımına göre 6300 dür. Ancak yaz nüfusunun bunun birkaç misli olduğu bilinmektedir. Buna göre İmar Planı üzerinde yapılan bir çalışma ile kişi başına düşen yeşil alan miktarı saptanabilir. Kent içinde var olan yeşil \spor alan standardı saptanabilir. Çocuk oyun alanı ve çocuk parkı ve semt spor tesislerinin yeterli olmadığı ve geliştirilmesi gerektiği gözlenmiştir[17].

                          b. Kıyılar : Özellikle Antik Liman ve Büyükliman kıyı düzenlemelerinin yetersiz olduğu, araç ve yaya dolaşımının düzenlenmesi gerektiği, kıyılarda yer alan yeşil alanların bakımsız, düzensiz bulunduğu gözlenmiştir. Plajların bakımsız, pis ve servis (duş, soyunma kabinleri, tuvalet, oturma üniteleri vd.) açısından yetersiz durumda olduğu belirlenmiştir.

                          · Antik Liman ve Büyükliman (Mendirek ve Kıyı) Kıyı düzenleme p***elerinin tamamlanarak Koruma Kurulu Kararı alınması ve uygulamaya sokulması gereklidir,
                          · Kıyılarda yer alan ve belediyenin kiraladığı tesislerin kiracılarından kendi çevrelerinin bakım ve onarımını yapmalarının istenmesi (buna kaldırımlar ve refüjlerdeki yeşil alanlar da dahil) çevresel iyileştirmeye yönelik önemli bir uygulama olacaktır,
                          · Kıyıda, özellikle Büyükliman da; belirli aralıklarla Odak noktaları oluşturulması ve kiralanması\işletilmesi; Kıyı\plaj yaklaşık 350 m. Olduğundan her 75-100 m.de bir ODAK Noktası (büfe, duş, WC, Soyunma kabini, oturma\dinlenme alanı) oluşturulabilir. Kıyı yasası uyarınca tamamen ahşap ve sökülüp takılabilir malzemeden oluşturulacak bu üniteler standart tasarlanabilir ve yap\işlet\devret modeli ile ihale edilebilir.
                          · Yeşil alanların, kıyının ve plajın bakımı, temizliği, şemsiye ve oturma mekanlarının düzeninden bu Odak Noktası işletmeleri sorumlu olmalıdır. Ancak, gene kıyı yasası uyarınca hiçbir şekilde kıyının kullanımı engellenmemelidir. Sadece hizmetlerden Belediye tarafından belirlenecek ücret alınabilir.
                          · Kent içinde bir “ÇEVRE ZABITASI” nın sürekli dolaşması ve çevreyi kirletenlere, çöp\moloz vb dökenlere, kaçak inşaat ve onarım yapanlara karşı önlem alması, uyarması ve cezai işlem yapması uygun olacaktır. Amasra gibi küçük bir beldede aslında her kentlinin “ÇEVRE BİLİNCİ ve ÇEVRE KAYGISININ” geliştirilmesi ve herkesin birbirini ve dışarıdan gelenleri denetlemesi ve uyarması gereklidir. Bunun için zaman zaman “ÇEVRE TOPLANTILARI” yapılması, “BROŞÜRLER” hazırlanarak halkın bilgilendirilmesi ve koruma ve çevre temizliğine katkı ve katılımlarının sağlanması uygun olacaktır.
                          · Kentin sokaklarının süpürülmesi, yeşil alanlarının bakımı ve çöp toplanması gibi günlük ve sürekli hizmetler özelleştirilerek özel firmalar eliyle yapılabilir. Bu uygulamanın personel alımı, sigortası, araç gereç ve diğer masraflardan daha ucuza geldiği belirlenmiştir.

                          III.1.2. Kent Yakın Çevresi Doğal Değerler :

                          Belediye sınırları içinde yer alan doğal değerler (orman, akarsu, su kaynağı, falez, kıyı, dağ vd..) saptanmalı ve bir pafta üzerine işlenmelidir. Bunlar turizm amaçlı kullanım için korunarak geliştirilebilir. Bunun için Amasradaki deniz-balık-kültür turizminin çeşitlendirilmesi gerekir. Doğa turizmi, sürdürülebilir turizm olguları araştırılmalı, potansiyeller belirlenmelidir. Doğa yürüyüşü, dağcılık, atlı spor, yamaç paraşütü, çim kayağı, yayla turizmi, dalgıçlık vb turizm türleri Amasra”nın kısa olan deniz sezonunu uzatacak önlemlerdir ve giderek daha çok turist çekebilir. Bunun için bir “TURİZM MASTER PLANI” hazırlanmalıdır. Eko-Turizm ağırlıklı planlama çalışmaları Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile hazırlanmalıdır.

                          III.2. TARİHSEL \ KÜLTÜREL\ARKEOLOJİK DEÐERLERİN KORUNMASI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİÐİNE YÖNELİK GÖRÜŞ VE ÖNERİLER :
                          DURUM SAPTAMASI : Kent içi aşırı yoğun yapılaşmış ve yapılaşmaktadır. Kentin eşsiz silueti ve zengin tarihi dokusu çok katlı yapılaşma baskısı altındadır. Koruma Planı güncelliğini yitirmiştir ve yer yer uygulanamamaktadır. Tarihi doku içinde çöküntü alanı niteliğindeki alanlar sağlıksız ve niteliksiz görünüm arzetmektedir.

                          ÇÖZÜM ÖNERİLERİ :
                          · Koruma Amaçlı İmar Planı sorunları çözecek şekilde revize edilmelidir.
                          · Koruma Alanları içerisinde daha önce belirlenmiş ve yeni belirlenecek “Özel P***e Alanları” 1/500 ve daha büyük ölçeklerde ele alınmalı ve önceliklerine göre uygulamaya konmalıdır,
                          · Bu alanlara ilişkin koruma amaçlı “Kentsel Tasarım”, “Peyzaj”, “Kent Mobilyası” ve “Altyapı” p***eleri uzmanlaşmış ekipler tarafından hazırlanmalıdır.
                          · Koruma alanlarında; yapıların cephe ve çevre düzenleme çalışmaları yapılmalıdır. Her yapı sahibine bir bildirimde bulunularak yapılarının cephe ve çevre düzenlemelerini yapmaları istenebilir. Eğer kişi tarafından belirli sürelerde bu yapılmadığı takdirde Belediye tarafından yapılabilir ve bedeli yapı sahibinden alınabilir. Ayrıca cezai işlem yapılması da düşünülebilir.
                          · Kent içinde bir “DOÐAL ve TARİHİ ÇEVRE ZABITASI” nın sürekli dolaşması ve çevreyi kirletenlere, çöp\moloz vb dökenlere, kaçak inşaat ve onarım yapanlara karşı önlem alması, uyarması ve cezai işlem yapması uygun olacaktır.

                          III.2.1.Öncelikli Planlamalar
                          Kentsel, doğal ve arkeolojik sit alanları Koruma Planlarının revizyonu, bu kesimler için başlatılan planlama çalışmalarının tamamlanarak uygulamaya konulması,
                          • I., II. ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanları

                          “Çeşm-i Cihan” Amasra’nın günümüzde kültür ve turizm amaçlı değerlendirilerek gelecek kuşaklara aktarılması gerekli en önemli değerlerinden birini “Arkeolojik Sit Alanları” oluşturmaktadır. Antik dönemlerden zamanımıza çok az yapı kalıntısı ulaşabilmiş, bir çoğu yok olmuş veya toprak altında henüz bilim insanları tarafından araştırılmayı ve gün ışığına çıkarılmayı beklemektedir.
                          Amasra Arkeolojik Sit Alanları’na ilişkin bütüncül bir çalışmanın gerekliliği giderek bu kesimde yoğunlaşan sorunlar ve istemlerden ortaya çıkmaktadır.
                          Ayrıca, bu kesimde bütüncül bir plan oluşturulmalı, geleceğe yönelik araştırma, kazı yapılacak kesimler ile özel olarak planlanacak, “Kentsel Tasarım” plan ve p***eleri hazırlanacak kesimler belirlenmeli, sürdürülebilir arkeolojik alan koruma politikaları geliştirilmelidir.

                          Bu çalışmalar, kısa dönemde öncelikle 1/2000 (Nazım Plan) ve 1/1000 ölçeklerinde aşağıda belirlenen hususları içermelidir.

                          1. I. Derece Arkeolojik Sit Alanları : Antik Tiyatro çevresi, Bazilika (Bedesten) ve Nekropol alanları : (Yaklaşık 4, 2 Hektar)
                          Bu kesimde;
                          ¨ Kültür Bakanlığı DÖSİM tarafından uygulanmakta olan Bazilika [18]Restorasyon P***esi tamamlandığında yapı ve çevresinin giriş, yayalaştırma, otopark ve çevre ile bağlantılarını gösterir bir “Çevre Düzenlemesi” yapılması,
                          ¨ Hemen hemen dolmuş bulunan mezarlık alanı yanıbaşında bulunan Antik Tiyatro’nun ortaya çıkarılması, çevre düzenlemesinin yapılması, çevre ile ulaşım ve fonksiyonel bağlantılarının kurulması, yeni mezarlık alanı saptanması[19],
                          ¨ Akropol, Nekropol, Nimfeum Alanları [20]’nın kaçak yapılaşma baskısından kurtarılarak denetim altına alınması, planlanması,

                          2. II. ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanları : (Yaklaşık 13,5 + 15,3 Hektar)

                          Yaklaşık 10 yıl kadar önce bu kesimde kapsamlı bir plan revizyonu çalışması yapılmış, ancak bu Plan çalışmasının Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ndan uygun görüş alınmadan yarım kaldığı anlaşılmıştır. Bu çalışmada topoğrafik nedenlerle uygulanma olanağı bulunmayan ve kent içinden geçirilen 20 m. genişliğindeki Bartın yolu iptal edilmiş, II. Derece Arkeolojik Sit Alanları bütünleştirilmiş, Hükümet Konağı, Şehirlerarası Otobüs Terminali ve Açık Pazar yerleri planlanmıştır.
                          Ancak, halen planların sayısal ortama aktarılmasında gözlenen “Sit Sınırları” nın belirsizliği, kapanmaması, bazı yol ve adaların birleşmemesi, topoğrafyaya uygun olmayan tasarımlar vb sorunlar bulunmaktadır.
                          Bu kesimlerde, ada, parsel ve bütüncül revizyonlar yapılması gereklidir. Nitekim, Koruma Kurulu’nun 22/11/2002 tarih ve 8274 Sayılı Kararı’nda bu kesimdeki yol ağı ve yapılanma düzenlerinin “BÜTÜNCÜL BİR ANLAYIŞLA PLAN GENELİ İÇİNDE ” ele alınması gerektiği kararı alınmıştır.
                          Bu kesimde, dere boyunun kent için yeşil alan ve yürüyüş/bisiklet yolu olarak düzenlenmesi, ulaşım sorunlarının çözümlenmesi, yaya/servis/otopark ihtiyaçlarının karşılanması, yapı düzenlerinin yeniden ele alınarak var olan ve imar planına aykırı yapılaşmaların değerlendirilmesi vb revizyon çalışmalarının yapılması gerekli görülmektedir.
                          Yukarıda adı geçen tüm bu konular; Amasra Belediye Başkanı Sayın Ali YILDIRIM’ın başkanlığında toplanan Belediye Meclis’inin 5 Eylül 2002 Tarihli olağan oturumunda tarafımdan sunulmuş, tartışılmış ve Kent Planlaması ve Kentsel Tasarım ile ilgili planlama ve p***elendirme çalışmalarının etaplar halinde ve öncelikler gözetilerek yapılması kararı alınmıştır.

                          20 Ekim 2005 tarihinde alınan Amasra Belediye Meclis Kararı ile; 2005 yılı başında başlatılan ve I. Aşaması (Analiz) tamamlanan Amastris Antik Kenti Arkeolojik Sit Alanları (A) Bölgesi planlama çalışmalarının sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.

                          III.3. KENT İÇİ YAYA MEKANLARI OLUŞTURULMASI VE VAR OLANLARIN GELİŞTİRİLMESİ

                          Çekiciler Sokak benzeri yaya mekanlarının arttırılması ve mekan kalitesinin geliştirilmesi gereklidir. Özellikle, Suriçi sokaklarında yaya dolaşımının kolaylaştırılması, işaret ve yön bildiren tabelalarla zenginleştirilmesi bu kesimin çekiciliğini arttıracaktır.

                          III.3.1. Yaya Sokakları, Bölgeleri ve Kaldırımlar:
                          Kent Merkezinde genel bir ulaşım\dolaşım düzenine bağlı olarak yaya dolaşımı, taşıt ulaşım sistemi, servis yolları ve otoparklar saptanmalı, yaya yolları ve yaya bölgeleri yaygınlaştırılmalıdır. Kaldırımların dükkan sahipleri tarafından işgali önlenmeli [21], lokanta, kafe vb kullanımlardan işgaliye alınmalıdır. Tabelalara standart getirilmeli, tarihsel\kültürel çevreye uygun estetik tabela tasarımları yapılarak eskileri ile değiştirilmelidir.

                          III.3.2. Meydanlar :
                          Bir kenti en iyi tanımlayan, akılda kalıcı olan mekanlar “Meydanlar” dır. Amasra”da meydan tanımına uyan alanlar geliştirilmelidir. Kent mobilyası (bank, lamba, çöp kovası, çeşme) ve özel zemin kaplama malzemeleriyle bu mekanlar çok amaçlı kullanıma açık olarak tasarlanmalıdır.

                          III.4. ÖZEL P***E ALANLARI KENTSEL TASARIM P***ELERİ
                          Kentsel açık ve yeşil alanlar ile kamusal alanların, meydan, yaya yolu, anıtsal yapı çevresi düzenlemelerini içermektedir. Bu alanlar için kentsel tasarım, peyzaj, altyapı p***e paketlerinin hazırlanması ve uygulanması gerekli görülmektedir.

                          III.4.1. Kıyı Kesimi Düzenlemeleri
                          • Antik Liman ve çevresi kıyı düzenlemesi,
                          • Büyük Liman ve çevresi kıyı düzenlemesi,

                          III.4.2.Meydanlar ve Yayalaştırma Alanları

                          III.4.2.1. Çekiciler Sokak, Surdibi Düzenlemesi, Pazar Yeri ve Çevresi
                          Çekiciler Çarşısı çoğunlukla ahşap ağırlıklı geleneksel el sanatları ile bir kısmı uzak doğudan ithal edilen hediyelik eşyaların satıldığı turistik bir çarşıdır.
                          Bu sokak yayalaştırılarak, Surdibi ile kesiştiği noktada bir küçük bir meydan oluşturulmuştur.
                          Bu meydanda da bir kafe ve hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır. Çarşı ve Surdibi, yer döşemeleriyle birleştirilmiş ve süreklilik sağlanmıştır.
                          Meydandan Kaleye birçok yerden merdivenlerle çıkılmaktadır. Bu alanda yer döşemeleri farklılık göstermiş, kale duvarlarıyla da uyumlu hale getirilmiştir. Ayrıca, sokak lambaları, spotlar, çöp tenekeleri ve belli yerlerde oluşturulan girintilerdeki banklar da duvarlarla uyum sağlamış, alanda bütünlük sağlanmıştır.
                          Sur Dibi Düzenleme çalışmaları Kültür Bakanlığı, DÖSİM tarafından, Çekiciler Çarşısı arkasındaki düzenleme de Amasra Belediyesi tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak, Çekiciler Sokak ile Surdibi arası, düzenleme yapılan alan dışında yer yer mezbelelik bir görünüm arzetmekte ve yaya sürekliliği bulunmamaktadır.
                          Bu alan “Koruma Amaçlı İmar Planı”nda “Pazar Alanı” olarak daha önce belirlenmiştir. Daha sonra bu alan (30 Pafta 2010-1611-1606 Parseller) Koruma Kurulu’nun 06.06.2003 Tarih ve 8618 Sayılı Kararı ile “Belediye Hizmet Alanı” olarak işlev değişikliği yapılmış ve alan niteliğine uygun “Geleneksel El Sanatları Üretim ve Satış Yeri” olarak belirlenmiştir. Plana göre; bu alanın çevre düzenleme p***elerinin yapılarak kamusal kullanıma açılması gerekmektedir. I. Etabı tamamlanmış, ancak her iki yanda oteller ile kesintiye uğrayan kesimin yaya kullanımına açılması gerçekleştirilememiştir.
                          BELEDİYE HİZMET ALANI olarak belirlenen bu kesimin 1/1000 Ölçekli Plan doğrultusunda 1/500 ve 1/200 Ölçekli “Çevre Düzenleme P***eleri” hazırlanmış ve kısmen uygulanmıştır.

                          1. Alanın 1/1000 Ölçekli Plan kararları doğrultusunda, kamu yararlı bir “Belediye Hizmet Alanı” olarak “Geleneksel El Sanatları Üretim ve Satış Yeri” olarak tanımlanması ve yayalaştırılmasına yönelik 1/500 Ölçekli Kentsel Tasarım p***esi hazırlanmış ve Amasra Belediyesi ve ilgili mülk sahiplerinin görüşüne sunulmuştur.
                          2. Alanın Surdibi düzenlemesi ile bağlantıları kurularak, yapılaşma, peyzaj ilkeleri ve kent mobilyaları kararlarının verileceği 1/200 Ölçekli Çevre Düzenleme P***esi hazırlanmış ve Amasra Belediyesi ve Koruma Kurulu’na sunulmuştur.[22]


                          III.4.2.2. Diğer Meydan ve Yayalaştırma Alanları:
                          Bu alanlarda henüz herhangi bir düzenleme p***esi hazırlanmamıştır. Sadece Amasra Belediyesi önünde antik liman, deniz ve gün batışı görünümünü kesen duvarlar yıkılarak, bu kesimde anfi-tiyatro şeklinde oturma mekanları ve çok amaçlı küçük bir meydan düzenlemesi UTTA Ltd. tarafından p***elendirilmiş ve uygulanmıştır. Uygulama plan ve p***eleri yapılması gerekli mekanlar aşağıda verilmektedir:
                          • Belediye, Pazar yeri ve yakın çevresi,
                          • Atatürk Anıtı meydan ve çevresi,
                          • Müze ve çevresi,
                          • Merkez yaylaştırma, otopark, trafik düzenlemesi,
                          • Merkez parkı düzenlemesi,

                          III.4.3. Kentsel Sit Alanlarındaki Açık Alan Düzenlemeleri
                          Koruma amaçlı imar planı 1/1000 ölçeklidir ve bu ölçek açık alan düzenlemeleri için yeterli değildir. Bu nedenle; koruma alanlarında “Özel P***e Alanları” nın belirlenerek, 1/500 ve daha büyük ölçeklerde kentsel tasarım, peyzaj ve kent mobilyası p***elerinin hazırlanarak uygulamaya konması gereklidir. Kültürel Turizmin Amasra’da giderek daha çok gelişebilmesi için bu tür düzenlenmiş mekanlara giderek daha çok gereksinim bulunmaktadır.

                          Kentsel tasarım alanlarının önemlileri aşağıda verilmiştir:

                          1. Boztepe düzenlemeleri, Kilise çevresi, tavşan adası bakı noktaları düzenlemeleri, yayalaştırmalar,
                          2. Kaleiçi düzenlemeleri (Fatih Camisi çevresi, Kilise Camisi çevresi, Zindankapı, kent bakı noktaları, yayalaştırma, meydan ve çevre düzenlemeleri)

                          III.4.4. Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı Düzenlemeleri
                          · Bedesten (Bazilika) çevresi düzenlemeleri,
                          · Antik Tiyatro’nun açığa çıkarılması, mezarlığın tasfiyesi ile bu kesimin kültürel turizme yönelik olarak düzenlenmesi,
                          · Arkeolojik alanlara giriş kapısı düzenlemeleri, otopark, hediyelik eşya satış üniteleri vb,
                          · Tur güzergahı belirlenmesi ve bu güzergahta seyir, dinlenme, bakı noktalarının düzenlenmesi,
                          · Nekropol alanının ortaya çıkarılması ve düzenlenmesi,
                          · Spor tesisleri çevresi düzenlemeleri.
                          · Amastris dere boyunun ele alınarak, yaya, bisiklet ve atlı spora olanak verecek şekilde düzenleme p***elerinin hazırlanması.

                          III.4.5. Bakı Noktaları Düzenlemeleri
                          Özellikle Boztepe, Kaleiçi, Kaleşah ve Ahatlı’daki yol boyu ya da kamu elindeki açık alanlarda saptanacak olan panaromik seyir ve bakı noktalarının etaplar halinde ele alınarak düzenlenmesi kültürel turizm açısından önem taşımaktadır. Kentin diğer bölümleri ile kent merkezinin yaya olarak birbirine bağlanmasında da önem taşıyan bu noktalar küçük ölçekli mütevazi düzenlemelerle çay bahçesi, kafe, lokanta, bakı noktası, dinlenme noktası vb olarak ele alınabilir ve kentin kimliğine önemli katkılarda bulunabilir.

                          III.5. UYGULAMA İMAR PLANI BÜTÜNÜ REVİZYONU

                          1986 yılı onaylı ve halen yürürlükte bulunan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bütününün :
                          · İmar uygulamalarının henüz yapılmadığı kesimlerde kadastral mülkiyet bilgisine dayalı, imar uygulamalarını kolaylaştırıcı, yapılaşmayı irdeleyici, fiziksel tasarımın doğal ve yapılı çevre ile uyumunun sağlayıcı değişiklikler yapılması,
                          · Yürürlüğe girdiği tarihten bu yana yapılmış tüm imar planı değişikliklerinin işlenmesi,
                          · Bu plana yapılmış ek mevzii (yersel) 1/1000 ölçekli uygulama planlarının yansıtılması,
                          · Bu plan makroformunun dışındaki mevzii (yersel) planlarla bütün plan arasındaki ilişkilerin kurulması, gerektiğinde ek (ilave) planlamaların yapılması (Belediye kültür tesisleri, yeni mezbaha yeri, taşıt terminalleri vb. Belediye hizmet alanları),
                          · Aynı süreçte iliştirilecek olan Nazım Plan (1/5000) öngörülerine dayalı olarak varolan planda düşünülen değişikliklerin ve ilavelerin yapılması,
                          Gereklidir. Kültürel turizme, çevre duyarlı turizme yönelik önlemlerin bu plan revizyonunda ele alınması ve planlarda özel p***eler şeklinde bulunması uygun olacaktır.

                          III.5.1. Nazım İmar Planı (1/2000’ den 1/5000’ e)
                          Varolan Belediye sınırları, geliştirilebilecek Belediye sınırları ve Mücavir Alanlar bütününü kapsamak üzere;
                          · Revizyon ve ilaveleri ile uygulama imar planı bütünü,
                          · Geliştirilen mücavir alanlar kapsamında planlama,
                          · Plan makroformu ile belediye sınırları arasındaki alanların tanımlanması (yeni gelişme alanları, korunacak orman, doğal karakteri korunacak alan, özel mahsul tarım alanı vd. tarım alanları vb.),
                          · Kıyı kenar çizgisine bağlı girdilerin işlenmesi,
                          · Altyapı tesisleri ile ilgili girdilerin yansıtılması (atıksu tasfiye tesisleri, katı atık yer seçimleri),
                          · TTK gelişimine bağlı düzenlemeler,
                          · Yeni mezarlık yeri seçimi,
                          · Yeni yeşil alan ve doğa yolu sistemi kurulması,
                          · Askeri alanlarla ilgili öneri geliştirilmesi,
                          · Karayolu geçişi düzenlemeleri (ulaşım tesisleri, oto akaryakıt bakım vb.),

                          III.5.2. Karasu Kurucaşile Kıyı Kesimi Çevre Düzeni Planı’nın (1/25 000) Kültürel ve Eko-Turizm Amaçlı Geliştirilmesi

                          1/25 000 ölçekli Karasu Kurucaşile Kıyı Kesimi Çevre Düzeni Planı” Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 1989 yılında onanmış ve bu plan güncelliğini yitirmiştir. Nazım Plan revizyon kararları bu plana yansıtılmalı, doğal ve tarihsel değerlerin korunmasına yönelik kararlar ile kentin turistik gelişimine ilişkin kararlar dengeli bir şekilde bu ölçekte ele alınmalıdır.
                          Geliştirilebilecek Belediye ve Mücavir Alanlar bütününü kapsamak üzere 1/5000 ölçekli geliştirilmiş Nazım İmar Planı’ ndan çıkarak Çevre Düzeni Planının revizyonunun yapılması gereklidir. Bu revizyonda özellikle korunması gerekli doğal ve kültürel değerler koruma altına alınmalıdır.

                          Amasra Belediyesi 2002 yılından itibaren yeni bir planlama deneyimi başlatmıştır. Belediye’ nin sorunları, koruma, planlama ve imar konularındaki talepleri, oluşturulan “Planlama ve Çevre Birimi” bünyesinde ve şehircilik ve korumaya yönelik danışmanlık alınarak, çözüm için gerekli çalışmalar yapılmakta ve her türlü harita, plan ve veriler sayısal hale getirilerek gerekli teknik altyapı oluşturulmuş bulunmaktadır.
                          Ancak, Amasra Belediyesi’ nin teknik, örgütsel ve parasal olarak güçlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, yerel baskılarla aşırı yoğun yapılaşmalara karşı Belediye içinde ve dışında sivil toplum örgütleri aracılığı ile çalışmalar yapılması önem taşımaktadır. Koruma konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlıklarının, uluslar arası teknik ve parasal desteğin Amasra Belediyesine yönlendirilmesi amacıyla etkin çalışmalar yapılmalıdır.



                          KAYNAKLAR

                          · UZEL, A., TÜRKOÐLU, K., OKÇUOÐLU, Y., Mayıs 1987, “Amasra Koruma İmar Planı Ön Araştırma Raporu”.
                          • UZEL, A., TÜRKOÐLU, K., Haziran 1987, “Amasra Koruma İmar Planı Açıklama Raporu”.
                          · TUNÇER, M., 29 Mayıs 2002, “Amasra Kenti’nin Sürdürülebilir Planlanmasına İlişkin Görüş Ve Öneriler”, Danışmanlık Raporu.
                          • TUNÇER, M., Eylül 2002, Amasra Şehrinin Güzelleştirilmesi, Doğal Ve Tarihsel Çevre Bakım Ve Onarımı İçin Bazı Görüş Ve Öneriler”, Danışmanlık Raporu.
                          · TUNÇER, M., 5 Şubat 2003, “Amasra I. Derece, Iı. Derece Ve Iıı. Derece Arkeolojik Sit Alanları’nın Bütüncül Tasarımlarla Ele Alınması’na İlişkin Rapor”, Danışmanlık Raporu.
                          · ŞEKERCAN, R., 2002, “Turizm Gelişiminin Doğal ve Kültürel Değerler Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi: Amasra Örneği”, Gazi Üniversitesi, Müh. Mim. Fak., Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, ŞBP 482 Bitirme Ödevi.
                          · SARI, Y., 2001, “Amasra ve Çevresinin Doğal ve Kültürel Değerlerinin Peyzaj Potansiyelinin Turizm Açısından Değerlendirilmesi”, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı ABD.
                          · YILMAZ, B., 2001, “Bartın ili ve Yakın Çevresi Peyzaj Potansiyelinin Saptanması ve Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma”, Ankara Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı ABD, Ank.
                          · Amasra Belediyesi Turizm Raporu, 2001.
                          · Amasra Çekiciler Sokak İle Surdibi Arasında Kalan Alanda (30 Pafta 2010-1611-1606 Parseller) Belediye Hizmet Alanı (Surdibi) Düzenleme P***esi Sözleşmesi,2003.

                          · Çekiciler Sokak İle Surdibi Arasında Belediye Hizmet Alanı (Surdibi) Çevre

                          Düzenleme P***esi I. Etap Raporu, UTTA Planlama, Danışmanlık Ltd.

                          · Amasra Belediye Başkanlığı İle Utta Planlama, P***elendirme Ve Danışmanlık Ltd.Şti. Arasında Amastris Antik Kenti (A) Bölgesi Plan Revizyonu ve Araştırma-Kentsel Tasarım Sözleşmesi, 2005.
                          • http://www.amasra.org
                          • http://www.amasra.net

                          KORUMA KURULU KARARLARI

                          · G.E.E.A.Yüksek Kurulu’nun 11.09.1976 Tarih ve A-157 Sayılı Kararı.
                          · K.T.V.Koruma Yüksek Kurulu’ nun 15.05.1976 Tarih ve 2343 Sayılı Karar.
                          • K.T.V. Koruma Yüksek Kurulu’ nun 01.06.1985 gün ve 1098 Sayılı Kararı.
                          • K.T.V.K. Yüksek Kurulu’ nun 04.03.1988 Gün ve 6 Sayılı İlke Kararı.
                          · Ankara K.T.V.K.Kurulu’ nun 22.11.1988 Tarih ve 554 Sayılı Kararı.
                          • Ankara K.T.V.K.Kurulu’ nun 09.10.1990 Gün ve 1399 Sayılı Kararı
                          • K.T.V.Koruma Yüksek Kurulu’ nun 01.03.1991 Gün ve 184 Sayılı Kararı.
                          · Koruma Kurulu’nun 06.06.2003 Tarih ve 8618 Sayılı Kararı






                          [1] G.E.E.A.Yüksek Kurulu’nun 11.09.1976 Tarih ve A-157 Sayılı Kararı.

                          [2] K.T.V.K.Kurulu’nun 01.06.1985 Tarih ve 1098 Sayılı Kararı.

                          [3] UZEL, A., TÜRKOÐLU, K., OKÇUOÐLU, Y., Mayıs 1987, “AMASRA KORUMA İMAR PLANI ÖN ARAŞTIRMA RAPORU”, S. 2.

                          [4] I. Derece Arkeolojik Sit Alanlarında yeni yapılaşmaya izin verilmemekte, mevcut yapıların yıkılarak tasfiyesi gerekmekte iken, III. Derece Arkeolojik Sit Alanlarında Müze Denetiminde yeni yapılaşmaya izin verilmekte, ancak parselin tümünde kazı ve sondaj yapılması gerekmektedir. Herhangi bir eski eser kalıntısına rastlanılmaması durumunda imar planı kararları uygulanmaktadır. II. Derece Arkeolojik Sit Alanları’nda ise yeni yapılaşmaya izin verilmemekte ancak mevcut yaşantının devamı amacıyla yapıların onarımına Müze Müdürlüğü denetiminde izin verilmektedir.

                          [5] K.T.V.Koruma Yüksek Kurulu’ nun aldığı 15.05.1976 Tarih ve 2343 Sayılı Karar.

                          [6] K.T.V.Koruma Yüksek Kurulu’ nun 01.03.1991 Gün ve 184 Sayılı Kararı.

                          [7] Ankara K.T.V.K.Kurulu’ nun 22.11.1988 Tarih ve 554 Sayılı Kararı.

                          [8] 09.10.1990 Gün ve 1399 Sayılı Karar.

                          [9] T.K.T.V.Yüksek Kurulu’ nun 01.06.1985 Gün ve 1098 Sayılı Kararı.

                          [10] Arkeolojik alanlarda K.T.V.K. Yüksek Kurulu’ nun 04.03.1988 Gün ve 6 Sayılı İlke Kararı uygulanmaktadır, tüm uygulamalarda temel hafriyatlarının Müze Müdürlüğü ve Belediye tarafından denetlenmesi zorunludur.

                          [11] K.T.V. Koruma Yüksek Kurulu’ nun 01.06.1985 gün ve 1098 Sayılı Kararı uyarınca hazırlanmıştır.

                          [12] UZEL, A., TÜRKOÐLU, K., Haziran 1987, “Amasra Koruma İmar Planı Açıklama Raporu”, S.1.

                          [13] UZEL, A., TÜRKOÐLU, K., OKÇUOÐLU, Y., 1987, age, S. 3.

                          [14] yage, S. 56.

                          [15] UZEL, A., TÜRKOÐLU, K., Haziran 1987, “Amasra Koruma İmar Planı Açıklama Raporu”, S.5.

                          [16]Dünyanın Göz Bebeği

                          [17]TUNÇER, M., Eylül 2002, Amasra Şehrinin Güzelleştirilmesi, Doğal Ve Tarihsel Çevre Bakım Ve Onarımı İçin Bazı Görüş Ve Öneriler”, Danışmanlık Raporu.


                          [18] Ankara KTVKK’nın 1.6.1985/1098 ve 9.10.1990/1399 tarih-sayılı kararları ile Gymnasium olarak tescil edilmiştir

                          [19] GEEAYK’ın 11.9.1976/157, Ankara KTVKK’nın 1.6.1985/1098 ve 9.10.1990/1399 tarih-sayılı kararları ile tescil edilmiştir




                          [21] Kaldırıma taşan\çıkarılan tüp, şişe kasası, ekmek büfesi, tezgah, kasalar vb çirkin bir görüntü arz etmekte ve yaya geçişini engellemektedir.

                          [22]Amasra Çekiciler Sokak İle Surdibi Arasında Kalan Alanda (30 Pafta 2010-1611-1606 Parseller) Belediye Hizmet Alanı (Surdibi) Düzenleme P***esi Sözleşmesi ve Açıklama Raporu.

                          Yorum

                          • ÞAHAP
                            Junior Member
                            • 13-05-2005
                            • 14

                            #14
                            Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

                            yurdumun her köşesi ayrı bir cennet
                            yeterki cehennemin varlığını hissedelim
                            o zaman cennetin kıymetini daha iyi biliriz
                            ama malesef cehennemi unutuyoruz
                            böylelikle cennetin kıymetini bilemiyoruz
                            ( Çalımalarınız için teşekkür ediyorum Başarılarınızın devamı dileğiyle ... )

                            Yorum

                            • kurtulus61
                              Junior Member
                              • 13-11-2005
                              • 10

                              #15
                              Konu: İste Dünya Ve Türkiyenin 1 numaralı Yeni Yeni Yeryüzüne Cıkan Yer Amasra

                              bir de cok güzel balik lokantalari var gidenler mutlaka ugrasin

                              Yorum

                              İşlem Yapılıyor