SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

**ybæl©ik** · 08-11-2006, 23:03

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

dafy

1 ben 5 yıldır bir işyerinde çalışıyorum ssk lı olarak prim ödeme günüm 6300 eğer ben kendi isteğimle işten ayrılırsam tazminat alabilirmiyim

işgörenin, işyerinden, kendine özgü herhangi bir nedenle ayrılması veya Sözleşme Akdinin işveren tarafından sözleşme hükümlerine aykırı eylemler nedeniyle feshi durumlarında işgören tazminat alamaz.

2 cisi ise eşim ve kardeşi 10 yıl boyunca bir işyerinde çalışmış sigorta başlangıç tarihi 1984 fakat eşimin sadece 1991 de 3 ay ödenmiş görüküyor pirimleri oysaki kardeşinin ve diğer çalışanların primleri hepsi ödenmiş ama nedense eşiminki ödenmemiş görüküyor iş yeride kapanmış bulamıyorum oysaki sigortasını dışarıdan ödemek istiyorum eşime sordum ben kaçdefa vizite kağıdı ile hastaneye gittim diyor ben bu eski kayıtları nasıl bulabilirim

İhtiyarlık Bölge Müdürlüklerinden veya bağlı olduğunuz Sigorta Müdürlüklerinden araştırınız.

eşiniz adına yatması gereken primler bir başka sigortalı adına yatmış olabilir. bu sorunla sıklıkla karşılaşılabilmektedir.

daha önce çalışılan işyeri bilgilerine ulaşabilirseniz, işyeri sigorta sicil numarasını bulabilirseniz konuyu daha sağlıklı takip edebilirsiniz.

SSK açısından 10 yıllık zamanaşımı süresini değerlendiriniz.

**burch1975** · 09-11-2006, 00:52

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

ilk önce bu konulardaki hassasiyetin ve yardımcı yaklaşımın için size çok teşekkür ederim.müsaadeniz olursa benimde size bir sorum olacak.ben bir taşaron firma adına bir hastanede bilgisayar operatörü olarak çalışmaktayım.hastane kontrolünde olduğu için sigorta primlerim düzenli yatmakta fakat ssk nın sitesinden sigorta dökümünü kontrol etmek istediğimde bir şey dikkatimi çekti. 2005 te işe girdim, şirket aynı hastane aynı ama 3 farklı işyeri numarası var.yılbaşında ihale yenilendikçe bu işyeri numarası da değişiyor.anladığım kadarıyla giriş çıkış yapıyorlar..yapılan bu düzenin bana ne gibi zararı olabilir.zararı varsa hakkımı arayabilirmiyim.vereceğiniz bilgiler için şimdiden teşekkür ederim

**ybæl©ik** · 09-11-2006, 01:03

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

İhaleye giren firma ise Vergi Dairesi, SSK gibi kurumlardan Borcu Yoktur yazısı alarak İhalelere katılabilir.

her İhale bir İşyeri Sicil Numarası gerektirir. İhale Makamı, ihaleyi alan firmayı ilgili SSK Müdürlüğüne birdirmekle yükümlüdür. tabi ki İhaleyi alan firma da yasal yükümlülüklerini yerine getirmek durumundadır.

eskiden, İhaleyi alan firmalar istedikleri gün sayısı kadar bildirimde bulunabilmekteydi ancak son yıllardaki yasal düzenlemelerle bu engellendi ve tam ay üzerinden prim esası getirildi. bunun istisnaları da kanunda düzenlenmiştir. ( hastalık, iş kazası, ... )

sizin tabirinizle Giriş-Çıkış değil de yukarıda açıkladığım nedenlerle İhalelerden kaynaklanan farklılıklardır.

sonuçta prim gününüzde herhangi bir kayıp yoktur.

bu Giriş-Çıkış ancak İşverenin sizinle yaptığı Sözleşmeyi HAKSIZ olarak feshetmesi durumunda HAKLI görülürseniz, alacağınız TAZMİNATI etkileyebilir.

ancak yine bu noktada, işveren aynı olduğu için farklı İşyeri Sicil Numaralarında primlerinizin görünmesi TAZMİNATINIZA da olumsuz yansımayacaktır.

**adonmez** · 09-11-2006, 10:50

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

Originally posted by dafy

merhabalar benim iki sorunum var
1 ben 5 yıldır bir işyerinde çalışıyorum ssk lı olarak prim ödeme günüm 6300 eğer ben kendi isteğimle işten ayrılırsam tazminat alabilirmiyim 2 cisi ise eşim ve kardeşi 10 yıl boyunca bir işyerinde çalışmış sigorta başlangıç tarihi 1984 fakat eşimin sadece 1991 de 3 ay ödenmiş görüküyor pirimleri oysaki kardeşinin ve diğer çalışanların primleri hepsi ödenmiş ama nedense eşiminki ödenmemiş görüküyor iş yeride kapanmış bulamıyorum oysaki sigortasını dışarıdan ödemek istiyorum eşime sordum ben kaçdefa vizite kağıdı ile hastaneye gittim diyor ben bu eski kayıtları nasıl bulabilirim şimdiden çok teşekkür ederim size cevabınız için

İyi günler;
Kıdem tazminatı hakkı 4857 Sayılı İş kanunu ile düzenlenmemiştir.Bu nedenle 1475 Sayılı İş kanununun14.maddesi hala yürürlüktedir.Buna göre Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için;
1-İşçi olmak
2-İşveren emrinde en az bir yıl çalışmış olmak
3-İş akdinin aşağıdaki hallerden biri nedeniyle sona ermiş olması gerekmektedir.Kanunda sayılan haller ise;
a)İşveren tarafında işten çıkarılma
b)İşçi tarafından haklı sebeple işten çıkma(Bu madde 4857 Sayılı Kanunun 24.maddesi uyarınca işten çıkmayı ifade etmektedir.Yani
4857/ MADDE 24. - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I. Sağlık sebepleri:
-İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
-İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
-İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
-İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
-İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
-İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
-İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
-Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
III. Zorlayıcı sebepler:

-İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.)

İşçi kendi isteği ile bile işten ayrılsa kıdem tazminatı hakkına sahip olabilecektir.Şayet bu şartlardan biri çalışma hayatınızda ve mevcutsa işten bu gerekçelerden biri sebebiyle ayrılırsanız tazminat alırsınız.
c)Askere Gitme(Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla işin bırakılması)
d)Emeklilik Anında(506 sayılı kanunun 60 veya geçici 81.maddeleri gereğince öngörülen sigortalılık süresinin tamamlanması sonucu işçinin kendi isteğiyle işten ayrılması)
e)Kadın işçinin evlenmesi(kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile işten ayrılması)
f)Emekli olmadan işten çıkma(506 Sayılı kanunun 60 maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81.maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları)
Çok detaylı bilgi vermediğiniz için bu maddeye göre tazminat alıp alamayacağınızı bilemediğim için kısaca bu maddeye uyup uymadığınızı bir sigorta il müdürlüğüne giderek kontrol ettirmeniz faydalı olacaktır.
g)Ölüm(İşçinin Ölümü)
Birinci sorunuzla ilgili olarak hukuki durum bu.Yukarıda yazılı olan şatlardan biri mevcutsa kıdem tazminatını rahtlıkla alırsınız bu çerçevede konuyu değerlendirin .

İkinci sorunuza gelince; anladığım kadarıyla eşinizin 1984 yılıda sigortalı çalışmaya başladığını ancak bunu kanıtlayamadığınız.Malesef bu durumda olan çok çalışan var ve bunlarında bir çoğu işverenin işçiyi sigortasız çalıştırmasından kaynaklanıyor.Bu durunda iki şekilde hareket etmeniz halinde sorunu çözebilirsiniz.Birincisi 1984 yılında eşinizin birlikte çalıştığı kişiler varsa bunlara ulaşın bunlardan işverenin adı,çalıştığı yıllar ve ayları sigorta numarasını öğrenin.Bu bilgilerle eşinizin o yıllarda çalıştığı sigorta müdürlüğüne gidin.İşverenin o yıllardaki dönem bordrosonu buldurun ve bordrodan eşinizi buldurmaya çalışın.Bunu şu sebeple söylüyorum.Sigorta müdürlüğüne verilen dönem bordrolarında bazen sigortalının adı doğru yazılıyor ancak sigorta numarası yanlış yazıldığı için hizmeti başka sigortalının kaydına girebiliyor.Öncelikle bu durumu araştırın şayet böyle bir durum sözkonusu değilse o zaman boşuna uğraşmayın çünkü eşiniz kaçak çalıştırılmış oluyor ve iştende ayrıldığı için de iş mahkemeye kalıyor.O zaman yapılacak iş hizmet tespit davası için mahkemeye dava açmaya kalıyor.Bir avukatla görüşün ve durum dava açmaya elverişli ise davayı açın.
Hizmet tespit davaları ile ilgili olarak bu topikteki yazılarımı okuyup kendinizde dava açabilirsiniz.Örnek dava dilekçeside mevcut.

**adonmez** · 09-11-2006, 11:04

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

Originally posted by burch1975

ilk önce bu konulardaki hassasiyetin ve yardımcı yaklaşımın için size çok teşekkür ederim.müsaadeniz olursa benimde size bir sorum olacak.ben bir taşaron firma adına bir hastanede bilgisayar operatörü olarak çalışmaktayım.hastane kontrolünde olduğu için sigorta primlerim düzenli yatmakta fakat ssk nın sitesinden sigorta dökümünü kontrol etmek istediğimde bir şey dikkatimi çekti. 2005 te işe girdim, şirket aynı hastane aynı ama 3 farklı işyeri numarası var.yılbaşında ihale yenilendikçe bu işyeri numarası da değişiyor.anladığım kadarıyla giriş çıkış yapıyorlar..yapılan bu düzenin bana ne gibi zararı olabilir.zararı varsa hakkımı arayabilirmiyim.vereceğiniz bilgiler için şimdiden teşekkür ederim

İyi günler ;
Prim ödeme gün sayılarını kontrol edin eğer bir eksiklik yoksa problem değil.
Ancak İhale yenilenmekle beraber ihaleyi alan firma değişirse bu durumda kıdem tazminatını ödemekle yükümlü eski işvereni takip edip kıdem tazminatınızı hemen alın.yeni işveren tazminatı ödemez.Bu durumlara dikkat edin

**adonmez** · 09-11-2006, 11:16

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

Originally posted by herild

topiği yanlış yerde açmışım. umarım burda yanıt bulur şimdiden teşekkür...
baldız emekli sandığına bağlı olarak halen çalışmaktadır,yaşını 2 yaş büyütmek istiyor, bu durum ona, şimdiki yaşından 2 yaş önce emekliliğini
getirebilir mi

İyi günler ;
Arkadaşım kısaca durum şöyle;Ülkemizdeki tüm sosyal güvenlik kuruluşları için durum şu.Kişi SSK lı da olsa BAÐ KUR lu da olsa EMEKLİ SANDIÐI na da tabi olsa, çalışmaya başladıktan sonra yapılan yaş düzeltmeleri emeklilik işlemleri için esas alınmaz.İşe başladığı tarihteki yaşı üzerinde işlem yapılır.
Bu sebeple yakınınızın yaş büyütmesi bu anlamda işe yaramaz.

**dafy** · 15-11-2006, 11:58

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim uzun uzun da bizleri aydınlatmışsınız valla harikasınız tekrar teşekkürler görüşmek dileği ile

**tunc-** · 03-01-2007, 02:41

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

Sayin adönmez
Yardiminiz icin simdiden tesekkür ederim
26.05.1971 dogumluyum.Türkiye de ilk sigorta baslangicim 1987 yili.103 gün türkiyeden sigortaliyim.Ocak 1994 de Almanyaya isci olarak gittim ve halen burada ikamet edip calismaktayim.Emeklilik durumum nedir ve borclarimi taksitlendirme imkanim varmidir?

**adonmez** · 04-01-2007, 11:36

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

Originally posted by tunc-

Sayin adönmez
Yardiminiz icin simdiden tesekkür ederim
26.05.1971 dogumluyum.Türkiye de ilk sigorta baslangicim 1987 yili.103 gün türkiyeden sigortaliyim.Ocak 1994 de Almanyaya isci olarak gittim ve halen burada ikamet edip calismaktayim.Emeklilik durumum nedir ve borclarimi taksitlendirme imkanim varmidir?

Sayın Tunç;
Sizin mevcut kanunlara göre Türkiyeden emekli olabilmeniz için 25 yıl sigortalılığınızın olması,50 yaşınızı doldurmuş olmanız ve 5375 gün sigorta primi ödemeniz gerekmektedir.
1994 yılından beri Almanyada işçi olarak çalışmanız sebebiyle günlüğü 3,5 dolardan bugüne kadar olan hizmetlerininizi borçlanmanız mümkün.Ancak yukarıda yazdığım emeklilik şartlarını bu aşamada taşımadığınız için borçlanmanın size emeklilik yönünden bir getirisi yok.Ayrıca erken borçlanma ileride bağlanacak emekli aylığınızın da düşük olmasına yol açacak.Bu sebeple 50 yaşınızı doldurduğunuzda ve 25 yıl süre şartıda yerine getirildiğinde( 50 yaşınızı doldurduğunuzda zaten 25 yıl şartı da otomatikman yerine gelmiş oluyor.) yurtdışı borçlanmanızı yaptırmanız suretiyle emekli olabilirsiniz.Bunun haricinde sizin için şu aşamada çalışmaktan başka yol gözükmüyor.
Saygılar sunar iyi çalışmalar dilerim.

**yukselertekin** · 04-01-2007, 15:18

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

selam arkadasım gecmiş bayramın kutlu olsun yeni yılın mutlu olsun
ben 1995 yılından beri bir şirkette çalışmaktayım ilk işe başlarken yıllık 13 maaş üzerinden işe başladık ve herşey resmi olarak yapılmaktaydı 2002 yılında bizlere belirsiz süreli bir sözleşme imzalatıldı sözleşmede '' yılda birdefa olmak koşulu ile yıl sonunda ikramiye ödenir, yalnız bu ikramiyeyi yönetim kurulu artırmaya bölmeye ve ödenme tarihini değiştirmeye veya hepten kaldırmaya karar verebilir. senede iki defa zam yapabilir '' ifadelerine dayanarak şimdiikramiye vermediği gibi 3 yıldır zamda yapmamaktadır. 2002 yılında sözleşmeden sonra 1defa zam yapıldı ve 2003 yılındada ikramiye ödemesi yapıldı . işten ayrılınca veya şimdi bu ikramiyelerimi alabilirmiyim zamla ilgili talepte bulunabilirmiyim.

**adonmez** · 08-01-2007, 11:34

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

Originally posted by yukselertekin

selam arkadasım gecmiş bayramın kutlu olsun yeni yılın mutlu olsun
ben 1995 yılından beri bir şirkette çalışmaktayım ilk işe başlarken yıllık 13 maaş üzerinden işe başladık ve herşey resmi olarak yapılmaktaydı 2002 yılında bizlere belirsiz süreli bir sözleşme imzalatıldı sözleşmede '' yılda birdefa olmak koşulu ile yıl sonunda ikramiye ödenir, yalnız bu ikramiyeyi yönetim kurulu artırmaya bölmeye ve ödenme tarihini değiştirmeye veya hepten kaldırmaya karar verebilir. senede iki defa zam yapabilir '' ifadelerine dayanarak şimdiikramiye vermediği gibi 3 yıldır zamda yapmamaktadır. 2002 yılında sözleşmeden sonra 1defa zam yapıldı ve 2003 yılındada ikramiye ödemesi yapıldı . işten ayrılınca veya şimdi bu ikramiyelerimi alabilirmiyim zamla ilgili talepte bulunabilirmiyim.

Selam Arkadaşım;

İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.

Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.İşveren bu sebepten ötürü ikinci sözleşmeyi belirsiz süreli yapmış ki bu durum yasal zorunluluktan kaynaklanmaktadır.Ve işverence yapılan işlem doğrudur.

Ancak ikramiye ödemelerinin ve maaş zamlarının yapılmaması durumu farklıdır.İşveren hizmet akdine ikramiye ödemesini koymuş ancak devamında ödemenin yapılması veya yapılmaması için yönetim kurulu kararı esasını getirmiş.Yani yönetim kurulu isterse ikramiye ödemesi yapılmayabilir.Nitekim bu sebeple ikramiye de ödenmemiş.
Sözleşme hukuku ilkelerine göre sözleşmeye taraf olanlardan herhangi birisi sözleşmeyi haksız olarak ihlal etmesi halinde, ihlal eden taraf kusursuz tarafa, uğradığı zarar ziyanı veya tazminatı, ödemekle yükümlüdür.İş sözleşmelerinde kusurlu taraf aleyhine tazminattan başka türde bir hüküm verilemez.
Anayasanın 46. maddesi gereğince de herkes, sözleşme hukukunun genel ilkelerince konan koşullara, sınırlandırmalara ve yürürlükteki yasalara uymak kaydıyla, serbestçe sözleşme yapma hakkına sahiptir. Ekonomik bakımdan güçlü kişilerin diğer kişileri istismarı yasa ile önlenir,denilmektedir.
Yargıtayın da bu konuda pek çok emsal kararı bulunmaktadır.İşveren burada kelime oyunu yaparak kanuna karşı hile yapmıştır.
Sonuç olarak ;
1-İkramiye konusunda işveren hile yapmıştır.Sözleşmede ikramiyelerin ödenilmesi tamamen kendi tasarrufuna bırakmıştır.Halbuki ikramiye ödemelerinin miktarının,hangi tarihlerde ödeneceğinin veya hangi hal ve durumlarda ödenmeyeceğinin iş sözleşmesinde açıkça yazılması gerekmektedir.Bu durum iş sözleşmesini geçersiz kılar ve sizin bildirimsiz fesih hakkınız doğar.Ancak ödenmeyen ikramiyelerin işverene ödettirilmesi noktasında tereddütlerim vardır.Bana göre genel sözleşme prensiplerinden hareketle işveren aleyhine alacak davası açmanız halinde bu alacağınızı tahsil edersiniz.Ancak ikramiye bildiğiniz gibi asıl ücret niteliğinde olmadığından işverenin dönemsel karlılığı ve işçilerin verimliliği gibi durumlar da davada belirleyici olacaktır.Yani işveren geçmiş dönemlerde zarar ettiğini iddia edebilir.Bu durumların haricinde davayı kazanırsınız.Bu tip davalarda zamanaşımı beş yıldır.Bu durumada dikkat etmeniz gerekir.
2-Maaş zamlarının sözleşmede yazılı olmasına rağmen yapılmaması da aynı çerçevede değerlendirilmelidir.Yine iş akdini bildirimsiz fesih hakkınız vardır.(İş Kanunu Madde 24.)Bu durum içinde alacak davası açmanız yerinde olur.

**yukselertekin** · 08-01-2007, 14:27

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

tesekurler sagol arkadasım mkbule gecti

**dafy** · 08-01-2007, 15:05

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

merhabalar önce herkese yardımcı olduğunuz için size çok teşekkür ederim benim sorunuma gelince ben özel bir şirkette çalışmaktayım sürekli İstanbul dışı ve yurt dışı işlerimiz oluyor beni sürekli istanbul dışına işe yolluyorlar oysaki benim işe girerken böyle bir anlaşmam yoktu gerçi hiç sözleşmem yok bana bir şey imzalattırmadılar burada 5 yıldır çalışmaktayım oysaki ben istanbul dışı işlere gitmek istemiyorum inanırmısınız artık bana çok yorucu gelmeye başladı hemde artık yolculuktan korkar oldum artık aile düzenimde bozuldu öncelikle şunu sormak istiyorum benim böyle bir mecburiyetim varmı çünki benimle böyle bir anlaşma yok dediğim gibi herhangi bir sözleşme de yok işyerimle aramda bana birdaha İstanbul dışı yada yurtdışı bir iş verirlerse gitmek istemez isem ne olabilir bana cevabını verebilirseniz çok sevinirim çalışmalarınızda başarılar dileği ile

**adonmez** · 09-01-2007, 21:34

Re: Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

Originally posted by dafy

merhabalar önce herkese yardımcı olduğunuz için size çok teşekkür ederim benim sorunuma gelince ben özel bir şirkette çalışmaktayım sürekli İstanbul dışı ve yurt dışı işlerimiz oluyor beni sürekli istanbul dışına işe yolluyorlar oysaki benim işe girerken böyle bir anlaşmam yoktu gerçi hiç sözleşmem yok bana bir şey imzalattırmadılar burada 5 yıldır çalışmaktayım oysaki ben istanbul dışı işlere gitmek istemiyorum inanırmısınız artık bana çok yorucu gelmeye başladı hemde artık yolculuktan korkar oldum artık aile düzenimde bozuldu öncelikle şunu sormak istiyorum benim böyle bir mecburiyetim varmı çünki benimle böyle bir anlaşma yok dediğim gibi herhangi bir sözleşme de yok işyerimle aramda bana birdaha İstanbul dışı yada yurtdışı bir iş verirlerse gitmek istemez isem ne olabilir bana cevabını verebilirseniz çok sevinirim çalışmalarınızda başarılar dileği ile

İyi günler;
Sorununuzun mevcut haliyle çok pratik bir çözümü maalesef yok.Sizin durumunuz hakkında emsal yargıtay kararı da bulamadım.Aslında problem hizmet akdinin bugün kadar yazılı yapılmamasından kaynaklanmaktadır.İş tanımı yazılı olarak belirlenmediği için ,iyi niyetli olmayan bir işveren sizin işiniz olmasa bile, yaptıracağı işi, sizin iş tanımınız gibi isteyebilir.Bu durumda da işverene bu iş benim işim değil deme şansınız kalmıyor.İtiraz etseniz bu defa işveren işten çıkarabiliyor veya siz işten ayrılmak isteseniz bile İş Kanunun 24.maddesinde yazılı olan(İşçinin haklı nedenle bildirimsiz fesih hakkı)gerekçeleri taşıdığınızı ispatlamanız çok zor olacaktır.Ayrıca yeni yapılacak sözleşmelerde de geçmişe yönelik olarak yürürlük belirleme imkanı olmadığını bilmekte de fayda var.

Bu sebeple ileriye dönük olarak daha fazla madur olmamanız için öncelikle iş tanımınızdaki belirsizliği ortadan kaldırmak gereklidir.
Zaten yeni İş Kanununun 8.maddesinin tanımı Borçlar Kanununun 313 maddesi ile bağlantılı şekilde ve daha sade ifadelerle yapılmıştır.Buna göre (MADDE 8. - İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.
Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.)
Hükmü getirilmiştir.O halde öncelikle ileriye dönük olarak yapmanız gereken işvereninize 8.madde gereğince işlem yapılması gerektiğini söylemenizdir.
Şayet işveren çağrınızı olumlu karşılarsa yapacağınız sözleşmede sıkıntılarınızı giderebilirsiniz.Bu durumda işveren çalışma koşullarında bir değişiklik talep ettiği zaman ise 22.maddeye göre işlem yapmak zorunda kalacaktır.(MADDE 22. - İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir..)
Şayet işveren sözlü olarak yapacağınız uyarıyı dikkat almazsa bu defa yazılı olarak(iadeli taahhütlü olarak postayla) durumu işverene bildirin.Bu durumda işveren sizi gerekçe göstermeden işten de çıkarabilir.Yani gemileri yakacaksanız bu yolu izleyin.İşveren bu yazılı bildirimi de dikkate almazsa iş kanunu gereğince zaten var olan bildirimsiz fesih hakkını kullanırken elinize iyi bir gerekçe geçmiş olur.Sonuç olarak işten ayrılırsanız işveren aleyhine 1 ay içerisinde dava açmanız gereklidir.Kıdem tazminatı, ayrıca 17 ve 21.maddenin ihlali için tazminat alma hakkınız doğar.Ayrıca bu durumdaki işvereni şikayet ederseniz 8.maddeye uymadığı için işçi başına elli milyon cezaya çarptırılır.
Umarım faydalı olmuştur.İyi günler dilerim.

**matrak81** · 15-01-2007, 22:18

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

mrb.iyi günler benim bir sorum olacak inş.cevaplarsınız,babam 1992 yılında isteğe bağlı sigorta pirimlerini 2002 tarihine kadar yatırdı şuan 3615 günü var 2002 yılından beri pirim yatırmıyor.1952 yılı 7.ayı doğumlu.isteğe bağlı sigortalı olmadan önce hiç bir sosyal güvenlik kurumuna girmemiştir.askerlik borçlanmasınıda yatırdı.şuan için ne zaman emekli olabilir.cevabınız için şimdiden teşkler ..iyi günler dilerim.

SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum