SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

Olmaz arkadaşım askerlik ödeyip geriye almak ancak askerden sonra sigorrtalı olanlar için geçerlidir siz askerden önce sigortalı olduğunuz için askerlik ödemeniz ancak size fazla gün olarak kazanç sağlar

Yağni bir kişinin emeklilik yaşı gelmiştir ama sigortasında gün eksiği vardır sigortalı bir iştede çalışmıyordur o zaman askerliği ödeyip emekli olabilir (ödemenin karlı olması için) yoksa askerliği ödeyeceğin para ile zaten sigortadan alacağın para aynıya gelecek hatta dahada aza gelecektir

Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

İyi Günler;
Eşiniz 10 yıllık çalışmasını kaybederse bence yazık olur.Yapmanız gereken kalan süre için prim ödemeniz.Bu arada da SGK'ya dilekçe vererek bankada geçen süreyi SGK'ya aktartmanız yeterli.İsteğe bağlı prim de ödeyebilirsiniz,sigortalı olarak bir işverenin yanında çalışabilir.Ancak şuna dikkat edin.İsteğe bağlı sigortalılar 01.10.2008 tarihinden sonra 5510/4-c kapsamında sigortalı olarak kabul edildiği bunların hakkında eski Bağ-Kur hükümleri uygulanacaktır.Yani Bağ-Kur sigortalısı hakkındaki hükümler gereğince emeklilik hakkını kazanacaktır.Emeklilik şartları değişiklik gösterdiği için isteğe bağlı ödeyerek daha geç emeklilik hakkına sahip olabilirsiniz.Bu duruma dikkat edin.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

İyi günler;
Sigortalı başlangıcınız askerlikten önce olduğu için,askerlik borçlanması kadar geçen süreyi geriye dönük olarak işe başlama tarihi olarak kabul etmek kanunen mümkün değil.Gün sayınız 49 yaşınızı doldurduğunuzda emeklilik için yeterli değilse askerlik borçlanmasını yaptırın.Aksi takdirde borçlanma çok da işinize yaramayacak gibi.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

İyi günler;
Benim tarafınızdan öğrenmek istediğim konu şudur. Nisan 2007 yılından beri çalışmakta olduğum Dış Tic. firmasında bu yıl ki senelik iznimi almak istediğimde şirket müdürü tarafından bana sunulan gerekçeler; 2-3 gün özel izin aldığımdan dolayı ( bahsedilen izin rahatsızlığımdan dolayı hastaneye gitmek için kullanılan izinler) izin süresinin kısaltılacağı en fazla 10-12 gün izin kullanma hakkımın olduğu ve aynı zamanda kendilerinin belirttiğine göre senelik iznin hepsi aynı ay içinde kullanılamazmış. Bir hafta bu ay kullanıldıysa geri kalan günler bir başka ay kullanılmak zorundaymış. Eğer bir saatlik süre bile olsa izin alınmışsa bu bile yıllık izinden düşürülüyormuş.
Konu ile bilgilendirmenizi rica ediyorum. Şimdiden teşekkürler.
Saygılarımla

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

14 gün yıllık izin kakkınız var yıl içerisinde kullandığınız sağlık vs izinler yıllık izinden alınamaz.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

İyi Günler;

Öncelikle işvereninizin bu konuda iyi niyetli olmadığını belirtmek isterim.Çünkü yasal mevzuat tam aksini hükmediyor.Sorunuzu iki bölümde cevaplıyorum.

1-Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez, ancak 4857 sayılı İş Kanunu 56.madde hükmü gereği yıllık izin süreleri, işçi ve işverenin anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.

İşçi ve işverenin anlaştığını farzedersek,14 gün (işgünü) izin hakkı olan işçiye işveren izinlerini 10, 1+3 veya 2+2 iş günü şeklinde olmak üzere azami 3 bölümde kullandıracak ve bir bölümü 10 işgününden az olamayacaktır.
2-İhtiyaçtan kaynaklanan işe devamsızlık halleri mazeret izni olarak tanımlanabilir. Mazeret izni İş Kanununda ayrıntılı olarak düzenlenmemiştir. İş Kanunu’nun 49’ncu maddesinde yer alan “Hasta, izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam ödenen aylık ücretli işçilere…” ifadesi dışında bir başka hüküm yoktur.

Yıllık ücretli iznin uygulanmasını düzenleyen İş Kanunu’nun 56.maddesi “yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık ücretli izinden mahsup edilemez” hükmü ile yoruma neden olmayacak açıklıkta bir düzenleme getirmiştir.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

merhabalar eşim 1970 doğumlu ssk başlangıcı 1982.Prim ödeme günü 2410. 1991 senesine kadar çeşitli yerlerde çalışmış.normal şartlarda prim günü 5000 gün olsaydı bu sene emekli olacaktı.ama primleri hep başkasının üstüne yatmış 2008 de araştırdım bu kadar tamamlaya bildi. en son çalışması 1991 senesi 1994 de evlendik 1995 de bir oğlumuz oldu 2001 senesindede bir kızımız oldu. 1991 den beri çalışmıyor.4 aydır isteğe bağlı sigorta primi yatırıyorum.ssk daki prim günü şu anda 2410 gün biz 2 çocuğumuz için ssk ya doğum borçlanması yapabiliyormuyuz?birde 1995 de doğan çocuğum yüzde 90 engelli aynı zamanda engelli annelerinin primi dörtte bir oranında prim gününe eklendiğini duydum.
1- biz şimdi 2 çocuğum için ssk ya doğum borçlanması yapsak prim gününe faydası oluyormu.
2- engelli çocuğum için de isteğe bağlı da 4 de bir oranında eksik prim ödersek bu durumda yaklaşık olarak 2 yıl prim ödedimmi eşim emekli olurmu?engelli çocuğum için bağkura gittim bu yasadan faydalanmak istediğimi söyledim ama kimsenin bir şeyden haberi yok orada bana birisi 2 yada 3 sene sonra gel ozaman bakarsız ekleriz dedi ama benim anladığım kadarı ile hemen başvurmak gerekiyor diye düşünüyorum.acaba başvurduğunuz andan itibarenmi geçerli yoksa 2 yada 3 sene sonra gidersem isteğe bağlı başlangıcına bakıp yoksa ozamnmı ekleyecekler kafam çok karıştı bana yardımcı olmanızı rica ediyorum şimdiden çok teşekkürler kendinize iyi bakınız.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

Çok kısa süre sonra cevabınızı yazacağım.Gecikme için özür dilerim.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

merhabalar benim babanım sigorta primleri aynı isimde başkasının üzerine yatmış ne yapmamız gerekiyor yardımcı olursanız çok makbule geçer..!

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

Merhabalar,
ben 03.Haziran2010 yılında 800 TL maaş ile özel şirkette çalışmaya başladım, ekimde maaşımı 600 TL ye düşüreceklerini çünkü maaliyetimin çok fazla olduğunu söylediler 24 kasım 2010 da işten çıkarıldım. KIdem tazminat hakkım yok bunu biliyorum fakat İhbar tazminatı hakkım varmı, bana iş yerinin söylediği böyle bir hakkımın olmadığı bunun iş yerinin insiyatifine bağlı olduğunu ister verir ister vermez diye cevap verdiler. Bu konuda bana yardımcı olursanız çok sevinirim şimdiden çok teşekküredrim.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

Bulunduğunuz yerdeki SGK şubesine yazılı olarak başvurun ve yanlışın düzeltilmesini talep edin. Babanızın çalıştığı işyerinin SGK'ya verdiği dönem bordrolarını da temin ederek dilekçeniz ekinde vermeniz işlemleri hızlandıracaktır.

Dilekçenizi detaylı yazmayı ve T.C. Kimlik numarasından, SGK Sicil numarasına, işyeri sicil numarasına kadar tüm bilgilere yer vermeniz yararınıza olacaktır.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

İş Kanunu iş akdinin sona ermesine vesile olan süreleri göstermiş bulunmaktadır. Bu süreler işçinin kıdemine göre artan bir şekilde tespit edilmiştir. Buna göre, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesinde belirtildiği üzere belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Karşı tarafa bildirim aşağıda belirtilen süreler içinde olmalıdır. Aksi takdirde iş sözleşmesinin feshinden söz edilemez.

Söz konusu bildirim;

A- Altı aydan az çalışmış olan işçi için karşı tarafa bildirim süresi iş sözleşmesinin feshinden iki hafta önce

B- Altı ay ile 1,5 yıl arasında çalışmış olan işçi için karşı tarafa bildirim süresi iş sözleşmesinin feshinden dört hafta önce

C- 1,5 yıl ile 3 yıl arasında çalışmış olan işçi için karşı tarafa bildirim süresi iş sözleşmesinin feshinden altı hafta önce

D- Çalışması 3 yıldan fazla olan işçi için karşı tarafa bildirim süresi iş sözleşmesinin feshinden sekiz hafta önce yapılmalıdır.


Ayrıca, iş sözleşmesi tarafların anlaşmaları halinde bildirim süresinin geçmesini beklenmeksizin her zaman sona erdirilebilir. Nitekim Yargıtay'ın da bu konuda verilmiş değişik kararları mevcuttur. (Yargıtay 9. HD, 21.2.1994,E.1994/2473 K.1994/2638)



İş Kanunu'nun 17. maddesinde işverenin işçinin ihbar sürelerine ait ücretini peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebileceği belirtilmiştir. Ancak, bu durumda da bildirim süresi işçinin çalıştığı sürenin hesabında göz önünde tutulmalıdır. Yargıtay, işverenin işçinin ücretini peşin ödeyerek akdi feshettiğini bildirmesiyle akdin derhal sona ereceği görüşündedir. (Yargıtay, 9 HD. 06.11.1995, E.1995/13352, K.1995/33432) Yargıtay'ın bu görüşü, bildirim süresinin hesaba katılmaması, bu süre içinde kazanılacak ikramiye, kıdem tazminatı, toplusözleşme zammı, yıllık ücretli izin gibi haklardan işçinin yoksun bırakılması ve böylece sadece işverene tanınan bir seçeneğin işçinin zararına kullanılması sonucunu doğurmaktadır. Bunu, işçinin korunması ilkesiyle bağdaştırmak mümkün değildir. Ancak, Yargıtay son zamanlarda vermiş bulunduğu bazı kararlarda, bildirim süresine ilişkin ücretin peşin ödenmesi halinde işçinin bu süredeki haklarının da tanınmasıyla derhal işten çıkarılabileceği görüşünü kabul etmiştir.

İhbar tazminatı ödenmeyecek durumlar vardır.

1- Taraflardan birinin (işçi veya işveren) iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25. maddeleri uyarınca bildirimsiz fesh etmesiyle

2- İşçinin ölümü nedeniyle iş sözleşmesinin son bulması halinde

3- İşçinin bağlı bulunduğu kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, veya malullük aylığı yahut toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin
feshedilmesi durumunda

4- Sosyal sigorta yasalarında değişiklik yapan 4447 sayılı yasa ile getirilen bir hükümle, 506 sayılı kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt
bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini
ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

işçiye ihbar tazminatı ödenmez.

Nitekim Yargıtay bir kararında (Yargıtay, 9 HD. E. 2004/678, E. 2004/11556, T.11.5.2004) iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle son bulması halinde ihbar tazminatı verilmesine gerek bulunmadığını belirtilmiştir.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

Merhabalar,
Babam 1994 yılından beri bir apartmanda kapıcı (sabah servisi, öğlen servisi, çöp alımı temizlik vs. vs. herşeyi yapıyor) olarak çalışmaktadır. 1994 yılında sigortasını başlatıp sadece 1 yıl ödedikten sonra sigortadan çıkışını vermişlerdir.1995 yılından bu yıla kadar da sigortasız bir şekilde çalışmaktadır. (elektrik,doğalgaz, su faturalarını bina ödüyor ayrıca her ay bir miktar da para veriyorlar.) Elimizde bina yönetiminin kaşeli olarak vermiş olduğu temizlik karşılığında çalışmaktadır gibi şeyler yazan bir belge de var. Belgelerimizin haricinde şahitlik yapmak isteyen bina sakinleri ve çevre binalarda oturan insanlar da var.
Babamı şu anda işten çıkartmak için uğraşıyorlar, nasıl bir yol izlemeliyiz?
Ayrıca SGK na başvurmamız halinde bizim kazanabileceğimiz ortalama tazminat ne kadar olur?
Ayrıca yıllık izinlerinin çoğunuda kullanamamıştır.

Yardımlarınız için teşekkür eder, saygılar sunarım.

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

kira karşılığı kapıcılık

Konu: SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

.ExternalClass .ecxhmmessage P{padding:0px;}.ExternalClass body.ecxhmmessage{font-size:10pt;font-family:Tahoma;}Merhaba


14.10.1970 doğumluyum.

15.10.1988/15.12.1998 tarihleri arasında 10 yıl 2 ay fiili ve 2 yıl 3 ay 23 gün fiili hizmet zammı
olmak üzere toplam 12 yıl 5 ay 23 gün emekli sandığı hizmetim bulunmaktadır.

2 - 15.01.2002 / 31.05.2007 tarihleri arasında toplam 5 yıl 4 ay 16 gün bağ-kur hizmetim
var.
3 - Ve son olarak da 27.01.2010/ 30.09.2010 tarihleri arasında 8 ay 5 gün
ssk hizmetim var.

sorularım
1) 2001 yılında Emekli Sandığı'ndan toptan ödememi alarak hizmetimi
tasfiye etmiştim. Aldığım ödemeyi iade edip buradaki hizmet yılımı ssk ya
devretmek istiyorum. Acaba son çıkan torba yasadaki faiz affından
faydalanabilir miyim?
2) Verdiğim bilgiler doğrultusunda ne zaman emekli olabilirim?
siz ne yapmamı önerirsiniz bağkurdanmı ssk danmı emekli olmalıyım

ilginize teşekür ederim