SGK (Sosyal Güvenlik Kanunu) Soru ve Cevaplar

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • slipped_away
    Junior Member
    • 30-10-2005
    • 121

    #16
    Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

    Originally posted by mikailbaz
    dostlar sizlere bir sorum olacak fikirlerinizi almak istiyorum

    benim birader eski hükümlü olarak 2003 de işe girdi aldıgı aylık ücret bugun itibari ile 310.000.000.tl bu ücretide aksatmaya başladılar nasıl aksatma diyeceksiniz örnek olarak agustos maaşını kasımın 2 sinde aldı ve bizim biladerde kendine başka bir iş buldu fakat işten çıkarmıyolar defalarca braderim çalışmayacagını yazılı ve sözklü olarak belirtmesine ragmen işten çıkarmıyolar şimdi ne yapmamız gerekiyor iş tüzügünde bunun bir açıklaması varmı acaba........???

    Arkadaşım iyi günler!
    Gerçekten oldukça enteresan bir durum.İşveren hem yakınınızın ücretini tam ve zamanında vermiyor hemde yakınınız işten fiili olarak ayrıldığı halde onu çalışanı gibi gösteriyor.Yazınız çok açık olmadığı için bu konunun nedenlerini tam olarak kavrayamadım.Bu durumda yorum yapmak zorunda kalacağım.Bana göre işveren kanunen eski hükümlü çalıştırmak zorunda olabilir.Bu ihtiyaçtan dolayı kardeşinizi kağıt üzerinde işçisi gibi göstermek isteyebilir.Bu durumun haricinde benimde aklıma başka bir neden gelmiyor.Eğer illada kardeşinizi bu işverenden kurtarmak istiyorsanız ve kanuni alacaklarıda (maaş,prim,ikramiye,kıdem tazminatı,v.b)mevcutsa bu alacaklarınızı iadeli taahhütlü bir yazı ile işverenden isteyin veya bu işlemi noter kanalıyla bir ihtarname şeklinde yapın,inanıyorumki işveren tepki verecektir.Yinede tepki vermezse bu defa İş Mahkemesine dava açın ve bu alacakları kanuni yollardan isteyin.Kesin sonuç alırsınız.
    Selamlar.

    Yorum

    • adonmez
      Junior Member
      • 13-09-2005
      • 423

      #17
      Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

      Originally posted by mikailbaz
      dostlar sizlere bir sorum olacak fikirlerinizi almak istiyorum

      benim birader eski hükümlü olarak 2003 de işe girdi aldıgı aylık ücret bugun itibari ile 310.000.000.tl bu ücretide aksatmaya başladılar nasıl aksatma diyeceksiniz örnek olarak agustos maaşını kasımın 2 sinde aldı ve bizim biladerde kendine başka bir iş buldu fakat işten çıkarmıyolar defalarca braderim çalışmayacagını yazılı ve sözklü olarak belirtmesine ragmen işten çıkarmıyolar şimdi ne yapmamız gerekiyor iş tüzügünde bunun bir açıklaması varmı acaba........???
      Merhaba;
      @slipped_away'e katılıyorum.Üstelik bu durumda işveren ödeme yapmak durumunda kalacağı için derhal kardeşinin işine son vermek isteyecek veya mecburen ödeme yapacaktır.Dolayısıyla her halde de kazançlı çıkabilirsiniz.
      Selamlar.İyi çalışmalar.

      Yorum

      • adonmez
        Junior Member
        • 13-09-2005
        • 423

        #18
        Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

        SSK PRİM AFFININ DETAYLARI BELLİ OLDU.

        SORU-Yeniden yapılandırma kapsamına kimler girmektedir?
        Mülga 5272 sayılı ve 5393 sayılı Belediye Kanununun Geçici 7. ve 5. maddelerine istinaden Hazine Müsteşarlığı bünyesinde kurulan Uzlaşma Komisyonuna başvuruda bulunmayan Belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası Belediyeye ait şirketler dahil resmi sektör işverenleri, özel sektör işverenleri, isteğe bağlı sigortalılar ve topluluk sigortasına tabi avukat ve noterler Kanun kapsamına girmektedir.
        SORU-Yeniden yapılandırma kapsamına hangi işverenler girmemektedir?
        Mülga 5272 sayılı ve 5393 sayılı Belediye Kanununun Geçici 7. ve 5. maddelerine istinaden Kurumumuza olan borçlarından dolayı Hazine Müsteşarlığı bünyesinde kurulan Belediye Uzlaşma Komisyonuna başvuran belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası Belediyeye ait şirketler ile daha önce borçları olmayıp; 14.04.2005 tarihinden sonra borçları olan resmi sektör işverenleri ile 31.03.2005 tarihinden sonra borçları olan özel sektör işverenleri yapılandırma kapsamına girmemektedir.
        SORU-Yeniden yapılandırma kapsamına hangi borç türleri girmektedir?
        Sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve sosyal yardım zammı borçları ile özel bina inşaatı ve ihale konusu işlerden kaynaklanan asgari işçilik fark tutarı borçları, topluluk sigortasına tabi avukatlar ve noterlerin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarına ait prim borçları, prim ödeyen isteğe bağlı sigortalılardan sigortalılığı sona ermeyenlerin prim borçları yapılandırma kapsamına girmektedir.
        SORU-Yeniden yapılandırma kapsamına hangi borç türleri girmemektedir?
        Resmi ve özel sektör işverenlerinin tasarrufu teşvik, konut edindirme yardımı, eğitime katkı payı, özel işlem vergisi, damga vergisi, kira borçları ve bunların ferileri ve icra masrafları gibi borçları kapsam dışındadır.
        SORU-Yeniden yapılandırma kapsamına hangi dönem borçlar girmektedir?
        5458 sayılı Kanunun 1. maddesine giren borç türlerinden olmak kaydıyla;
        -Kamu sektörü işverenlerinin en son 14/4/2005 tarihine; özel sektör işverenlerinin ise en son 31/3/2005 tarihine kadar ödenmesi gerektiği halde, 5458 sayılı Kanunda belirtilen başvuru süresinin sonuna kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan borçları, başka bir anlatımla 2005/Şubat ayı aylık prim ve hizmet belgesi dahil önceki borçları,
        -İşverenlerin 31/3/2005 tarihi ve öncesinde biten özel bina inşaatı ve ihale konusu işlerinden kaynaklanan ve fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak borçları,
        -İsteğe bağlı sigortalıların 1/5/2003-31/3/2005 tarihleri arasındaki prim borçları,
        -Topluluk sigortasına tâbi olan avukat ve noterlerin 31/3/2005 tarihine kadar olan malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarına ait prim borçları,
        Yeniden yapılandırma kapsamına girmektedir.
        SORU-Yeniden yapılandırmada herhangi bir başvuru süresi var mıdır?
        Yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanmak isteyenler işveren ve sigortalıların, 5458 sayılı Kanunun Resmi Gazetede yayımını (04.03.2006 tarihini) izleyen aydan itibaren iki ay içinde (Nisan ve Mayıs aylarında) Kuruma yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.
        SORU-Yeniden yapılandırma için başvuru ne şekilde yapılacaktır?
        Yeniden yapılandırma kapsamına giren borçlar için Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aydan itibaren iki ay içinde yazılı olarak işyerinin bağlı olduğu Sigorta İl / Sigorta Müdürlüğüne başvuruda bulunulması gerekmektedir.
        İşverenlerin posta ile müracaat etmeleri halinde, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya APS yolu seçilmişse dilekçenin postaya veriliş tarihi, adi posta yolu seçilmiş ise, Kurum kayıtlarına intikal tarihi başvuru tarihi olarak kabul edilecektir.
        Dolayısıyla, başvurunun adi posta yolu ile yapılması ve bunun da Kurum kayıtlarına son başvuru tarihi geçtikten sonra intikal etmesi halinde, yeniden yapılandırma başvuru talebi kabul edilmeyecektir.
        Öte yandan, e-bildirge uygulaması kapsamında Kurumumuzdan şifre almış ve prim belgelerini internet ortamında Kuruma gönderen işverenler, işlemlerinin daha hızlı sonuçlandırılabilmesi için yeniden yapılandırma konusunda ön başvurularını internet ortamında yapmaları mümkün bulunmaktadır. Ancak, bu durumda da işverenlerin kendilerine randevu verilen tarihte her halükarda yazılı başvurularını yapmaları gerekmektedir.
        SORU-Yeniden yapılandırma için başvuru nereye yapılacaktır?
        Borçlarını yeniden yapılandırmak isteyen işverenler, başvurularını işyerinin işlem gördüğü Sigorta İl / Sigorta Müdürlüğüne yapmaları gerekmektedir.
        İşverenlerin değişik Sigorta İl / Sigorta Müdürlüğünde tescilli işyerlerinin olması ve bu işyerlerinin borçlarını yeniden yapılandırmak istemeleri halinde, her bir Müdürlüğe ayrı ayrı yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.
        Ayrıca, işverenlerin aynı Sigorta İl/Sigorta Müdürlüğünde birden fazla tescilli işyerinin olması ve bu işyerlerinin borçlarını yeniden yapılandırmak istemeleri halinde, her bir işyeri için ayrı ayrı başvuruda bulunabileceği gibi, tek bir başvuru formuna bütün işyeri sicil numaralarını eksiksiz olarak yazmak suretiyle de başvurabileceklerdir.
        SORU-Asıl tutarı 100.000 YTL altında olan borçların yeniden yapılandırılması nasıl yapılacaktır?
        Yapılandırma talebinde bulunulacak borç aslı tutarının 100.000.YTL'nin altında olması halinde; her dönem borç aslına ödeme vadesinin bitiminden itibaren 31.12.1998 tarihine kadar uygulanan oranlara göre gecikme zammı hesaplanmak; 1.1.1999 tarihinden itibaren toptan eşya fiyat endeksi (TEFE); 1.1.2005 tarihinden itibaren ise üretici fiyat endeksi (ÜFE) aylık değişim oranları, yeniden yapılandırma başvurusunda bulunulan tarihten önceki ayın sonuna kadar olan süreye kadar bileşik bazda uygulanmak suretiyle yeniden yapılandırmaya esas olan borç bulunacaktır.
        SORU-Asıl borç tutarı 100.000 YTL üstünde olup, bilanço esasına göre defter tutan ve 01.01.2005 tarihi itibariyle de vergi mükellefiyeti devam eden işverenlerin borçlarının yeniden yapılandırılması nasıl yapılacaktır?
        Bu durumda olan işverenlerin borçları, yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın sonuna kadar olan süre için Kurumun mevcut mevzuatına göre gecikme zammı hesaplanarak toplam borçları bulunacaktır.
        Bu şekilde hesaplama yapıldıktan sonra, işverenlerin en son vermiş olduğu gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi eki bilançosu esas alınarak, "dönen varlıklar - stoklar / kısa vadeli yabancı kaynaklar" işlemine göre bulunacak oran 0.50 ve altında ise bu durum borçlu açısından "çok zor durum" hali kabul edilecektir
        Söz konusu oranın; 0.50-0.40 arasında olması durumunda toplam borcun % 10'u, 0.39-0.30 arasında ise toplam borcun % 20'si, 0.29 ve altında ise toplam borcun % 30'u; terkin edilerek, yapılandırmaya esas olan borç bulunacaktır.
        Ancak, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanan (terkin sonrası) borcun, borç aslı tutarı 100.000 YTL altında olan borçların hesaplama metoduna göre hesaplanacak borçtan daha az olmaması gerekmektedir.
        SORU-Asıl tutarı 100.000 YTL üstünde olup, bilanço esasına göre defter tutmayan ve 01.01.2005 tarihi itibariyle vergi mükellefiyeti devam eden işverenlerin borçlarının yeniden yapılandırılması nasıl yapılacaktır?
        Bu durumda olan işverenlerin borçları, yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın sonuna kadar olan süre için Kurumumuzun mevcut mevzuatına göre gecikme zammı hesaplanarak toplam borçları bulunacaktır.
        Bu şekilde borç hesaplandıktan sonra, bu işverenler tarafından 31/12/2004 itibariyle beyan edilecek mali durum bildirimi esas alınarak, "kasa+banka+kısa vadeli alacaklar/ kısa vadeli borçlar" işlemine göre bulunacak oran 0.30 ve altında ise bu durum borçlu açısından "çok zor durum" hali kabul edilecektir.
        Söz konusu oranın; 0.30-0.20 arasında olması durumunda toplam borcun % 10'u, 0.19-0.10 arasında bulunması halinde % 20'si, 0.09 ve bu oranın altında ise borcun % 30'u; terkin edilerek yapılandırmaya esas olan borç bulunacaktır.
        Ancak, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanan (terkin sonrası) borcun, borç aslı tutarı 100.000 YTL altında olan borçların hesaplama metoduna göre hesaplanacak borçtan daha az olmaması gerekmektedir.
        SORU-Asıl tutarı 100.000 YTL üstünde olup, 01.01.2005 tarihinden önce vergi mükellefiyeti sona eren işverenlerin borçlarının yeniden yapılandırılması nasıl yapılacaktır?
        Bu durumda olan işverenlerin borçları, yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın sonuna kadar olan süre için kurumun mevcut mevzuatına göre gecikme zammı hesaplanarak toplam borçları bulanacak ve bu borcun %30'u terkin edilerek, yapılandırmaya esas olan borç hesaplanacaktır.
        Ancak, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanan (terkin sonrası) borcun, borç aslı tutarı 100.000 YTL altında olan borçların hesaplama metoduna göre hesaplanacak borçtan daha az olmaması gerekmektedir.
        SORU-Yapılandırmaya esas toplam borç Asıl tutarı 100.000 YTL üstünde olup, 01.01.2005 tarihi itibariyle haklarında iflas kararı verilen işverenlerin borçlarının yeniden yapılandırılması nasıl yapılacaktır?
        Bu durumda olan işverenlerin borçları, yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın sonuna kadar olan süre için kurumun mevcut mevzuatına göre gecikme zammı hesaplanarak toplam borçları bulanacak ve bu borcun %30'u terkin edilerek, yapılandırmaya esas olan borç hesaplanacaktır.
        Ancak, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanan (terkin sonrası) borcun, borç aslı tutarı 100.000 YTL altında olan borçların hesaplama metoduna göre hesaplanacak borçtan daha az olmaması gerekmektedir.
        SORU-Yapılandırmaya esas borç asıl tutarı 100.000 YTL üstünde olup, bilanço esasına göre defter tutan ve rasyosu 0.50 üzerinde olan işverenlerin borçları yeniden yapılandırılacak mıdır?
        Bilanço esasına göre defter tutan 01.01.2005 tarihi itibariyle vergi mükellefiyeti devam eden işverenlerin en son vermiş olduğu gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi eki bilanço esas alınarak, "Dönen Varlıklar - Stoklar / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar" işlemine göre bulunacak oranın 0.50 üzerinde olması halinde, herhangi bir terkin işlemi yapılmadan borçlarının yaşı ve miktarına göre bulunacak ağırlıklı yaşa göre taksitlendirilecek ve taksitlendirme süresine bağlı olarak da kendilerinden taksitlendirme farkı alınacaktır.
        SORU-Yapılandırmaya esas borç aslı tutarı 100.000 YTL üstünde olup, bilanço esasına göre defter tutmayan ve rasyosu 0.30 üzerinde olan işverenlerin borçları yeniden yapılandırılacak mıdır?
        Bilanço esasına göre defter tutmayan ve 01.01.2005 tarihi itibariyle vergi mükellefiyeti devam eden işverenler tarafından 31.12.,2004 itibariyle beyan edilecek mali durum bildirimi esas alınarak, "Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar" işlemine göre bulunacak oranın 0.30 üzerinde olması halinde, herhangi bir terkin işlemi yapılmadan borçlarının yaşı ve miktarına göre bulunacak ağırlıklı yaşa göre taksitlendirilecek ve taksitlendirme süresine bağlı olarak da kendilerinden taksitlendirme farkı alınacaktır.
        SORU-Asıl tutarı 100.000 YTL üstünde olan borçların yeniden yapılandırılmasında terkine esas olacak rasyoların hesaplanması serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir, yeminli mali müşavirlere yaptırılabilir mi?
        Borç aslı tutarı 100.000 YTL üstünde olan işverenlerin terkine esas olacak oranlarının (rasyoların) hesaplanmasında serbest muhasebeci, mali müşavir ve yeminli mali müşavirlere görev verilebilecektir.
        Ancak, bu durumda görevlendirilen meslek mensupları, yaptıkları hesaplamaların defter, kayıt ve belgelere uygun olmasından sorumlu olacaklardır.
        SORU-Asıl borç tutarı 100.000 YTL üstünde olan işverenlerin rasyolarının hesaplanmasına esas olan bilgi ve belgelerin doğru olmadığının tespit edilmesi halinde herhangi bir yaptırım uygulanacak mıdır?
        Asıl borç tutarı 100.000 YTL üstünde olan işverenlerin rasyoların hesaplanmasına esas olan bilgilerin doğruluğu Sosyal Sigortalar Kurumu ve/veya Maliye Bakanlığı denetim elemanlarınca kontrol edilebilecektir. Yapılacak inceleme sonucunda söz konusu bilgilerin doğru olmadığının anlaşılması halinde, işverenler bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybedecekler ve haklarında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem yapılacaktır
        SORU-Yeniden yapılandırmada borçlar en fazla kaç ay taksitlendirilebilir?
        Yapılandırmaya esas olan borçlar, başvuru tarihine göre aylık bazda borcun ağırlıklı yaşı ve miktarına göre azami 60 aya kadar taksitlendirilebilecektir.
        SORU-Yeniden yapılandırmada taksit süresi nasıl belirlenmektedir?
        Yapılandırmaya esas olan borçların azamı taksit süresi, başvuru tarihine göre aylık bazda borcun ağırlıklı yaşı ve miktarı dikkate alınarak,
        Yeniden yapılandırılacak olan her bir borç türünün her dönemine (ayına) ait borç aslı tutarının, başvuru tarihine göre aylık bazda hesaplanacak borcun yaşı (gecikme zammı uygulanan ay sayısı) ile çarpılarak, her dönem için yapılacak bu işlemlerin sonuçlarının toplanması ve bu tutarın bütün dönemlerin borç aslı toplamına bölünmesi suretiyle borcun ağırlıklı yaşı (azami taksit süresi) belirlenecektir.
        SORU-Yeniden yapılandırmada her isteyen borcunu 60 ay taksitlendirebilir mi?
        Yeniden yapılandırmada her isteyen borcunu 60 ay taksitlendiremez.Taksit süresi aylık bazda borcun ağırlıklı yaşı ve miktarına göre belirlenmektedir.
        SORU-Yeniden yapılandırmada hangi durum peşin ödeme sayılacaktır?
        Yeniden yapılandırılmış olan borcun tamamının, yeniden yapılandırma için kanunda öngörülen başvuru süresinin sona erdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, borç peşin ödenmiş sayılarak, vade farkı uygulanmayacaktır.
        SORU- Peşin ödemede borçluya nasıl bir avantaj sağlanmaktadır?
        Yeniden yapılandırılmış olan borcun tamamının ödenmesi halinde vade farkının alınmamasından dolayı peşin ödeme avantaj sağlamaktadır.
        SORU-Taksitle ödemede vade farkı (taksit faizi) alınacak mıdır?
        Yeniden yapılandırılan borcun taksitle ödenmek istenmesi halinde, taksitlendirme süresine bağlı olarak borcun 12 ayda ödenmek istenmesi halinde yıllık % 4, 12 ayı aşan ancak 24 ayı geçmeyen sürede ödenmek istenmesi halinde yıllık %5, 24 ayı aşan sürede ödenmek istenmesi halinde yıllık %6 oranında taksitlendirme farkı uygulanacaktır.
        SORU-Yeniden yapılandırmaya esas toplam borcun 1.000 YTL olması ve bu borcun da 12 ayda, 24 ayda, 36 ayda, 48 ayda ve 60 ayda ödenmesi halinde taksitlendirme farkı nasıl hesaplanacaktır.
        Taksit SayısıTaksitlendirme Faizi (%)Yeniden Yapılandırılan Borç (YTL)Vade Farkı (YTL)Ödenecek Toplam Borç (YTL)12 ay41.000401.04024 ay101.0001001.100 36 ay181.0001801.180 48 ay241.0002401.240 50 ay301.0003001.300
        SORU-Başlangıçta taksitle ödeme yolunu seçen borçlu daha sonraki aylarda kalan borcunu peşin ödeyebilir mi? Bu durumda borçluya herhangi bir avantaj sağlanacak mıdır?
        Başlangıçta taksitle ödeme yolu seçilip daha sonra taksitlendirilen borcun kalan kısmının peşin ödenmek istenilmesi halinde, uygulanan taksitlendirme farkının kalan aylara isabet eden kısmı indirilerek bakiye borç miktarı tahsil edilecektir.
        SORU-Bir takvim yılında taksitler ve cari ay borçları kaç defa aksatılabilir?
        Borçlarını yeniden yapılandıranların borç türü bazında taksitlendirilmiş borçlarını ve aynı mahiyetteki cari ay borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla aksatmamaları gerekmektedir. Aksi taktirde yeniden yapılandırma haklarını kaybedeceklerdir.
        SORU-Aksatılan taksitler nasıl ve hangi sürede ödenmesi gerekmektedir?
        Bir takvim yılında ödenmeyen ye da eksik ödenen taksit tutarlarının taksitlendirme süresi aşılmamak kaydıyla en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar; ödenmeyen ya da eksik ödenen kısmın son takside ait olması halinde ise, bu tutarın son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen kısım ile birlikte, gecikilen her ay için hazine müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden ıskontolu ihraç edilen devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1 puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarının ödenmesi halinde bu kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanacaklardır.
        SORU- Aksatılan cari ay borçları nasıl ve hangi sürede ödenmesi gerekmektedir?
        Taksitlendirme süresi içinde ödenmeyen ya da eksik ödenen aynı mahiyetteki cari ay borçları, Sosyal Sigortalar Kurumu mevzuatına göre gecikme zammı hesaplanarak tahsil edilecektir.
        SORU-Sigorta primi borçlarına ilişkin yeniden yapılandırma taksitlerini düzenli ödeyen, ancak taksitlendirme süresi içindeki 4 aylık cari ay sigorta primi borcunu ödemeyen bir işverenin yeniden yapılandırma işlemi bozulur mu?
        Borçlarını yeniden yapılandıranların borç türü bazında taksitlendirilmiş borçlarını ve aynı mahiyetteki cari ay borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla aksatmamaları gerekmektedir. Dolayısıyla, sigorta primi borcunu yapılandıran ve taksitlerini düzenli ödeyen bir işverenin 4 aylık cari ay borcunu ödememesi halinde yeniden yapılandırma işlemi bozulacak ve bunlar hakkında 506 sayılı Kanunun 80 inci maddesi hükmü uyarınca derhal cebri takip işlemlerine başlanılacaktır.
        SORU-Borçlarını 2005/Mayıs ayından başlayarak 12 ay süre ile taksitlendiren ve 2005 yılına ait 2 taksit tutarını aksatan bir işveren aksattığı taksit tutarlarını izleyen takvim yılının (2006) sonuna kadar ödeyebilir mi?
        Bir takvim yılında ödenmeyen ya da eksik ödenen taksit tutarlarının 3'den fazla olmamak ve taksitlendirme süresi aşılmamak kaydıyla en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar ödenmesi imkanı vardır. Ancak yukarıdaki örnekte 12 ay taksit yapıldığı ve taksit süresi de 2006/Nisan ayı sonunda sona erdiğinden, 2005 yılında aksatılan söz konusu taksitlerin en geç 2006/Nisan ayı sonuna kadar ödenmesi gerekmekte olup, aksi taktirde yeniden yapılandırma işlemi bozulacaktır.
        SORU-Sadece sigorta primi borcunu yeniden yapılandıran ve buna ilişkin taksitlerini düzenli ödeyen bir işveren, taksitlendirme süresinde bir takvim yılında tahakkuk edecek 3 aydan fazla (örneğin 5 aylık) işsizlik sigortası primi borcunu ödememesi halinde yeniden yapılandırma anlaşması bozulacak mıdır?
        Başvurusu kabul edilip borçları yeniden yapılandırılanlar; borç türü bazında taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla veya taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek aynı mahiyetteki carî ay borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla yerine getirmemeleri halinde, yeniden yapılandırma hakkını kaybedeceklerinden, sadece sigorta primi borcunu yeniden yapılandıran ve buna ilişkin taksitlerini düzenli ödeyen işveren, aynı mahiyette bir borç olmaması nedeniyle taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek işsizlik sigortası primi borçlarını ödememesi halinde, yeniden yapılandırma işlemi bozulmayacaktır.
        SORU-Taksitlendirme süresi içindeki vergi borçlarını ödeme şartı SSK'ya borçlarını yeniden yapılandıran tüm işverenler için geçerli midir?
        Vergi borçlarını ödeme şartı, yeniden yapılandırmaya esas borç aslı tutarı 100.000.YTL üzerinde olan işverenler için geçerlidir.
        SORU-Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçlarını yeniden yapılandıran işverenlerin, taksitlerini ve cari ay borçlarını düzenli ödedikleri halde, taksitlendirme süresi içindeki vergi borçlarını ödememeleri halinde yeniden yapılandırma anlaşması bozulacak mıdır?
        Yeniden yapılandırmaya esas borç aslı tutarı 100.000 YTL üzerinde olan işverenler, taksitlendirme süresinde beyanları üzerine tahakkuk eden; yıllık gelir ya da kurumlar vergisinin süresinde veya vade tarihlerinin rastladığı yılı takip eden yılın sonuna kadar tamamen ödenmemesi, katma değer vergisinde bir takvim yılında üç defadan fazla kanunî ödeme süresinde veya vade tarihlerinin rastladığı yılı takip eden yılın sonuna kadar ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi, bu vergi türleri için ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlardan, taksitlendirme süresince kesinleşenlerin ise kanunî süresinde veya kesinleşme tarihlerinin bulunduğu yılı takip eden yılın sonuna kadar ödenmemiş olması ya da bu borçların 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre taksitlendirilmemesi hallerinde, bu hususların işverenin bağlı olduğu vergi dairelerince Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilmesi halinde yeniden yapılandırma anlaşması bozulacaktır.
        SORU-5458 sayılı Kanun kapsamına giren borcunu yeniden yapılandırmayan veya yeniden yapılandırdığı halde anlaşmasını bozan işverenler üretim, yatırım ve benzeri Devlet yardımı ile teşvik ve desteklerden yararlanabilecekler mi ?
        İşverenlerin, 5458 sayılı Kanunun 1 inci maddesi kapsamındaki borçlarını yeniden yapılandırmaması halinde, başvuru süresinin sona erdiği tarihten itibaren; yapılandırılmış borçları ile ilgili ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemiş olmasından dolayı anlaşmaları bozulanlar ise anlaşmalarının bozulduğu tarihi takip eden aybaşından itibaren; kanun, kararname veya diğer mevzuatla sağlanan üretim, yatırım ve benzeri Devlet yardımları ile teşvik ve desteklerden, daha önce başlayıp devam eden nakdî olmayan teşvikler hariç, yararlandırılmayacak ve yararlanmaması gerektiği sonradan anlaşılanlardan da yapılan Devlet yardımı, teşvik ve destek ödemeleri kanunî faizi ile birlikte geri alınacaktır. Söz konusu destek, teşvik ve Devlet yardımları, Sosyal Sigortalar Kurumundan borçlulara ilişkin bilgilerin temin edilmesinden sonra ilgili kurum ve kuruluşlarca sağlanacaktır.
        SORU-Üretim, yatırım ve benzeri Devlet yardımı ile teşvik ve desteklerden yararlanmaya ilişkin 5458 sayılı Kanunda yer alan hüküm hangi işverenleri ilgilendirmektedir?
        Söz konusu hüküm, 5458 sayılı Kanunun 1 inci maddesi kapsamında borcu olan işverenleri ilgilendirmektedir.
        Dolayısıyla, 5458 sayılı Kanun kapsamına girmeyen bir borç türü (örneğin tasarrufu teşvik, damga vergisi, özel işlem vergisi, icra masrafı gibi) ve dönemine (örneğin 2005/Mayıs ayına) ilişkin bir borcu olan işveren söz konusu hükümden etkilenmemektedir.
        SORU-5458 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 6183 sayılı Kanunun 48. maddesine göre borçlarını taksitlendiren ve ödeme yükümlülüklerini düzenli olarak yerine getiren işverenler, kalan borçlarını 5458 sayılı Kanuna göre yeniden yapılandırabilir mi? Bunun için ne yapılması gerekiyor?
        5458 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre borçlarını taksitlendirerek, taksitlendirme şartlarına uygun olarak ödemekte olanlar, kalan borç tutarları için başvuru süresi içinde talep etmeleri halinde, yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Bu takdirde, daha önce yapılmış olan tecil ve taksitlendirme işlemi bozularak taksitlendirme şartlarına uygun olarak daha önce ödenmiş olan taksit tutarları, kurumun ilgili mevzuatına göre mahsup edildikten sonra kalan borçlar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilerek, yeniden yapılandırılacaktır.
        SORU-2003 yılında çıkan 4958 sayılı Kanuna göre borçlarını yeniden yapılandıran ve bugüne kadar da ödeme yükümlülüklerini düzenli yerine getirmiş olanlar, kalan borçlarını 5458 sayılı Kanuna göre yeniden yapılandırabilir mi? Bunun için ne yapılması gerekiyor?
        4958 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (K) fıkrasına göre borçlarını taksitlendirerek, taksitlendirme şartlarına uygun olarak ödemekte olanlar, kalan borç tutarları için başvuru süresi içinde talep etmeleri halinde, 5458 sayılı Kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Bu takdirde, daha önce yapılmış taksitlendirme işlemi bozularak taksitlendirme şartlarına uygun olarak ödenmiş olan taksit tutarları, kurumun ilgili mevzuatına göre mahsup edildikten sonra kalan borçlar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilerek, yeniden yapılandırılacaktır.
        SORU-Borçlarını yeniden yapılandıran işverenlerin, bu borçlarından dolayı daha önce SSK tarafından konulmuş olan hacizler kaldırılacak mıdır?
        Yeniden yapılandırılan borçlar için, Kanunun yürürlük tarihinden önce tatbik edilmiş olan hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.
        SORU-SSK'ya olan borçlardan dolayı daha önce işveren tarafından Kuruma itiraz edilmiş veya yargı yoluna başvurulmuş ise, bu borçlar yeniden yapılandırılabilecek midir? Bunun için ne yapılması gerekiyor?
        Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, kapsama giren borçları dolayısıyla Sosyal Sigortalar Kurumu yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde sürdürdükleri davalardan feragat etmeleri ve ihtilaf yaratmamaları şarttır. Davadan feragat ettiklerine dair ilgili Sigorta İl / Sigorta Müdürlüğüne mahkeme kararını veya davadan vazgeçtiklerine dair dilekçenin, davanın açıldığı mahkeme kaleminden şerh düşülmek kaydıyla ibraz edilmesi üzerine yeniden yapılandırmadan yararlanabileceklerdir.
        SORU-SSK'ya olan borçlarını 5458 sayılı Kanuna göre yeniden yapılandırmayanlar hakkında herhangi bir işlem yapılacak mıdır?
        5458 sayılı Kanun kapsamına giren borçlarını yeniden yapılandırmayan borçlular hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun Hükümlerine göre icra takip, haciz ve satış işlemleri derhal uygulanacaktır.
        SORU-31.03.2005 tarihinden 5458 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan dönemdeki borçlar yeniden yapılandırılabilir mi? Bu borçlar için başka bir taksitlendirme imkanı var mıdır?
        31.03.2005 tarihinden 5458 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.04.2006 tarihe kadar olan dönemlerdeki borçlar yeniden yapılandırma kapsamına girmemektedir. Bu dönemlere ait bir borcun olması halinde şartların yerine getirilmesi kaydıyla, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre her zaman taksitlendirilmesi imkanı bulunmaktadır.
        SORU- 6183 sayılı Kanunun 48. maddesine göre yapılan taksitlendirme işleminde 31.03.2005 ve öncesi (yapılandırma kapsamına giren) borçlar ile 31.03.2005 sonrası (yapılandırma kapsamı dışında kalan) borçlar birlikte tecil ve taksitlendirilmiş ise yeniden yapılandırmadan nasıl yararlanılacaktır?
        Bu durumda, borçlu işverenin talebi üzerine yapılandırma kapsamında olan borçlar yönünden tecil ve taksitlendirme işleminin bozularak yapılan taksit ödemelerinin mahsubunun yapılmasını müteakip yapılandırma kapsamına giren kalan borç aslı ve bu borca yeniden yapılandırma için başvuruda bulunulan tarihten önceki ayın sonuna kadar hesaplanacak gecikme zammı tutarı yapılandırma kapsamına alınacaktır. Buna karşın, ödeme vadesi 31.03.2005 tarihinden sonraya rastlayan borçlar için ise taksitlendirme işlemi devam ettirilecektir.
        SORU-4958 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca borcu yeniden yapılandırılan işverenlerin aynı zamanda 31.10.2003-31.09.2005 tarihine kadar oluşmuş borçları var ise 5458 sayılı Kanundan yararlanabilecekler mi?
        4958 sayılı yasanın geçici 1. maddesi uyarınca bu dönemler cari ay teşkil etmediğinden dolayı işverenin talep etmesi halinde 5458 sayılı kanuna göre yeniden yapılandırmadan yararlanabileceklerdir.
        SORU-Yeniden yapılandırma kapsamında taksit veya cari ay borçlarının kısmen ödenmesi (örneğin 5.000 YTL olan taksitin 4.000 YTL olarak yatırılması) halinde ödeme yükümlülüğü ihlal edilmiş sayılır mı
        Taksit veya carî aya ilişkin ödeme yükümlülüklerinin eksik yerine getirilmiş olması halinde, ödeme yükümlülüğü ihlal edilmiş sayılır.
        SORU-İşverenin bir Sigorta Müdürlüğünde 1 den fazla işyeri var ise bütün işyerleri için yeniden yapılandırma başvurusunda bulunmak zorunda mıdır?
        5458 sayılı Kanuna göre yeniden yapılandırma işlemi işyeri bazında yapılacaktır. Bu nedenle, işveren hangi işyeri için yeniden yapılandırma başvurusunda bulunursa o işyerine ait kapsama giren borçlar yeniden yapılandırılacaktır.
        SORU-Bir işyerinden hem asıl işverenin hem de aracının (taşeron) borcu varsa, borçlar nasıl yapılandırılacaktır?
        506 sayılı Kanunun 87. maddesi uyarınca aracının borçlarından asıl işveren müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu nedenle, asıl işverenin yeniden yapılandırma için talepte bulunması halinde, aracının da borcu varsa bu borçta dikkate alınarak yeniden yapılandırma yapılacaktır. Ancak, bu durumda asıl işveren aracının yeniden yapılandırmaya müracaat etmeyeceğine dair aracı ile müşterek imzaladıkları taahhütname getirecektir.
        Buna karşın, aracı sadece kendi borcunu yeniden yapılandırmak için müracaat edecek ise, bu borç asıl işverenin daha sonra Kurumla ihtilaf yaratmayacağına dair taahhütname vermesi kaydıyla aracı tarafından yeniden yapılandırılabilecektir.
        SORU-İşverenlerin fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanan borçları yeniden yapılandırılacak mıdır?
        31/3/2005 tarihi ve öncesinde biten özel bina inşaatı ve ihale konusu işlerden dolayı yeterli işçilik bildiriminde bulunmadığı anlaşılan veya yine bu tarihten önce bitmiş olan söz konusu işlerle ilgili olarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde bu konuda müracaat edilmesi üzerine Sosyal Sigortalar Kurumunca yapılacak ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda yeterli işçilik bildiriminde bulunmadığı anlaşılan işverenlerin, fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak borçları yeniden yapılandırılabilecektir.
        SORU- İsteğe bağlı sigortalıların hangi sürelere ilişkin borçları yapılandırılacaktır?
        Müracaat tarihinde isteğe bağlı sigortalılığının devam edip etmediğine bakılmaksızın;
        - -01/05/2003-31/03/2005 süresi ödenmeyen primler (Bu dönemde sistemden çıkmış olsa da çıkmadan önceki borçları)
        - -4958 sayılı Kanuna göre yapılandırma talebinde bulunup, yapılandırılan borçlarını ödemeye devam edenlerin kalan prim borçları,
        Yapılandırılabilecektir.
        SORU- Topluluk sigortasına tabi olanların hangi sürelere ilişkin borçları yapılandırılacaktır?
        506 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi kapsamında topluluk sigortasına tabi olanların 31/03/2005 tarihine kadar olan malullük, yaşlılık ve ölüm topluluk sigortası prim borçları yapılandırılabilecektir.
        SORU- Yapılandırmaya esas isteğe bağlı ve topluluk sigortası borç tutarı nasıl hesaplanacaktır?
        Kanunda 100.000 YTL'ye kadar olan borçlar ile 100.000 YTL'den fazla olan borçların yapılandırılması esası farklılık arz etmekle birlikte, gerek isteğe bağlı, gerekse topluluk sigortası prim borçlarının 100.000 YTL'nin üstünde olmasına imkan bulunmamaktadır. Zira, isteğe bağlı için 2003 yılı Mayıs ayından sonraki dönemler yapılandırmaya dahil edilmesi ve 4842 sayılı Kanun gereğince 3 ay ard arda ödeme yapmayanların sistemden çıkarılmaları nedeniyle en fazla 16 aylık borç birikmekte ve bu da en fazla 2.000.-YTL'ye tekabül etmektedir. Topluluk sigortasından 10 yıllık bir süreçte en fazla 5.000.-YTL ana borç ve bu yapılandırmaya göre yapılan hesaplamada da yine en fazla 5.000.-YTL gecikme zammı oluşmaktadır.
        Buna göre, isteğe bağlı ve topluluk sigortası prim borçları hesaplanırken;
        - - Borcun başlangıç tarihinden 31/12/1998 tarihine kadar uygulanan oranlara göre gecikme zammı,
        - - 01/01/1999 tarihinden 31/12/2004 tarihine kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan toptan eşya fiyat endeksi (TEFE),
        - - 01/01/2005 tarihinden yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın sonuna kadar ise üretici fiyat endeksi (ÜFE),
        Aylık değişim oranları dikkate alınacaktır.
        SORU-Hesaplanan isteğe bağlı ve topluluk sigortası prim borçlarının taksitlendirme süresinin belirlenmesinde hangi kriter esas alınacaktır?
        Borçların yapılandırılmasında taksitlerin süresi, borcun ağırlıklı yaşı ve miktarı esas alınmak suretiyle tespit edilecektir.
        Ancak, küçük miktarlı borçlar için oldukça düşük miktarlarda taksit ödemesine yol açılmaması için 1.000.-YTL ve altındaki borçlar için asgari 6 aylık taksit öngörülmüştür.
        SORU-Yeniden yapılandırmada taksitle ödeme yolunu seçenler ilk taksit ödemesini en geç hangi tarihe kadar yapmaları gerekmektedir?
        Yapılandırmaya başvuran ve taksitle ödeme yolunu seçenler, ilk taksitlerini, müracaat ettikleri ayın sonuna kadar ödemek zorundadırlar. Örneğin, Nisan ayı içerisinde başvuran Nisan ayı sonuna, Mayıs ayı içerisinde başvuranlar da Mayıs ayı sonuna kadar ilk taksitlerini ödemeleri gerekmektedir.
        SORU-İsteğe bağlı sigortalılardan 4958 sayılı kanuna göre yapılandırması devam edenler bu kanundan nasıl yararlanacaktır ?
        4958 sayılı Kanunda topluluk sigortasından doğan borçlar yapılandırılmadığından, sadece isteğe sigortalılardan 4958 sayılı Kanununa göre ödeme yükümlülüklerini düzenle yerine getirenler, talep etmeleri halinde kalan borçlarını 5458 sayılı Kanuna göre yeniden yapılandırabileceklerdir. Bu durumda daha önceki yapılandırmaya göre ödenmiş olan taksit miktarları mahsup edildikten sonra kalan borç yeniden yapılandırmaya tabi tutulacaktır.
        SORU-Topluluk sigortasındaki yapılandırmada yapılacak öncelikli işlemler nelerdir ?
        Bilindiği üzere, 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılması Hakkında Kanun kapsamında topluluk sigortasına devam eden avukat ve noterlerin 31.03.2005 tarihine kadar olan malüllük, yaşlılık ve ölüm topluluk sigortası prim borçları da bulunmaktadır.
        Topluluk sigortası ile ilgili daha önce işlemler manuel olarak yürütülmekte iken bilgisayar programı tamamlanmış ve 15.03.2006 tarihi itibariyle tüm Türkiye genelinde işletime açılmıştır.
        Topluluk sigortası ile ilgili bilgisayar programının yeni işletime açılması ve aynı dönem itibariyle yapılandırma işlemlerinin başlaması, bu konuda hem Kurumumuzca hem de baro başkanlıkları ile noter odalarınca bazı tedbirlerin alınmasını gerektirmektedir.
        Bu çerçevede;
        1) Yapılandırmadan yararlanmak isteyen ve Kuruma hiç bildirilmemiş olan avukat ve noterlerin sigortalı tescillerinin yapılabilmesi için baro başkanlıkları ve noter odalarından işe giriş bildirgelerinin istenip, bunların tescillerinin yapılarak sonucundan avukat ve noterlere bilgi verilmesi, her ilde baro başkanlıkları ve noter odaları bulunmadığından, bu işlemlerin baro başkanlıkları ve noter odalarının bulunduğu Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerince yapılması.
        2) Başvuru süresi başlamadan önce barolar ve noter odalarının bulunduğu Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerince bu baro ve odalar ile irtibata geçilerek, yapılandırmaya başvurmak isteyen avukat ve noterlerin borçlarının çıkarılması için baro ve noter odalarının bulundukları ildeki Sigorta İl/Sigorta Müdürlüğüne (sözleşme imzalanmış ünite) bizzat veya posta ile başvurmalarının sağlanması ve özellikle 2000 yılından sonra prim ödememiş olanların ödeyecekleri prim miktarlarını belirlemelerinin ve prim ödeyenlerin sakladıkları prim ödeme makbuzlarını hazır tutmalarının istenmesi.
        3) Baro ve noter odalarının bulunduğu Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerince yapılandırmaya başvuran avukat ve noter kayıtlarının bilgisayara girişlerinin yapılması, diğer bir ifadeyle sigortalı tescili ile prim ödemelerine ilişkin kayıtların bilgisayara girilmesi, bu işlem yapılırken vaziyet kartlarındaki bilgiler dahil, ünitelerde bulunan sicil dosyasındaki bilgiler ile ilgililerin ibraz edecekleri belgelerin esas alınması ve tereddütlü dönemler için ibraz edilen dekontlara itibar edilmesi.
        4) Özellikle yapılandırma işlemleri açısından herhangi bir gecikmeye sebebiyet verilmemesi açısından tekrar işe giriş bildirgeleri, dört aylık dönem bordrosu ile aylık prim ve hizmet belgelerini vermemiş olanlardan, ayrıca bu belgelerin verilmesi istenmeksizin girişlerinin yapılması. (Bu konuda Sigorta İl/Sigorta Müdürlükleri ayrıca talimatlandırılacaktır.)
        Son düzenleme adonmez; 17-03-2006, 16:53.

        Yorum

        • emsevinc
          Member
          • 20-12-2005
          • 733

          #19
          Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

          hacam benim iki sorum olacak. ÖNEMLİ ve ACİL
          birincisi eski işyerimle mahkemeliğim. ben eski işyerime işe başlarken 'bütün haklarımı aldım' adı altında bir kağıda imza attım. ayrıldıktan sonra bana avukatlarından bir yazı geldi. benden tazminat istiyolardı 5 gün içinde ödemezsem mahkeme yolu ile alacaklarını flan yazmışlardı. bende kendi avukatıma gittim ve karşı dava açtık. istifayıda işe girerken imzalamıştım. üstünü tarih doldurup mahkemeye vermişler. bizde bunun düzmece olduğunu ayrıca 'x şirketinden bütün alacağımı aldım' yazısının geçersiz olduğunu, çünkü kanunen aldığım rakamların kalem kalem bildirilmesi gerekiyor diye karşı dava açtık. ayrıca bütün alacaklarımıda istedik. sizce bu davayı kazanabilirmiyim?

          ikinciside bir arkadaşım iş yerinde yeni sözleşme imzalamış. sözleşmede şöyle bir madde var. eğer iş yerinden ayrılcamı 90 gün önceden bildirmezsem aldığım maaşın 25 katını ödemeyi taahüt ederim diye. bunun iş kanununda geçerliliği varmı? zira işsiz kalmamak için bu saçmalıkları imzalıyoruz. hocam bir cevap verirsen teşekkür ederim.

          Yorum

          • ybæl©ik
            ADMINISTRATOR

            • 25-01-2003
            • 30775

            #20
            Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

            1- Borçlar Hukuku'nda Muvaazalı işlem geçersiz sayıldığından, bu şekilde yapılan sözleşmeler de sakıttır.

            işe girerken, doğmamış olan Hakların alınması sözkonusu olmadığından böyle bir belge imzalatılamaz.

            ayrıca işe başlayan bir kişiye de İstifa evrakı imzalatılamaz.

            bu durumlar tamamen sizin İŞVERENİNİZİN veya İŞVEREN AVUKATININ sahtekarlığı, taktiği ve kanunları kötüye kullanmasıdır.

            kanunlar her zaman ( uyanıkları korumakla beraber ) dürüst ve mağdur olanları korurlar.

            ama unutmayınız ki herşey İSPAT şartına bağlıdır.


            2- artık bu işverenlere bir çekidüzen getirilmesi gerekiyor.

            etik kurallara, ahlaka, değerlere, kanunlara aykırı hiç bir hüküm sözleşmede anlam ifade etmez.

            işveren, kendisini korumak amacıyla tedbirlere başvurabilir ama makul ölçülerde olmalıdır. kanunda kat ve misli şeklinde tazmine yönelik bir düzenlemeye rastlamadım.

            peki işveren 90 gün önce işten çıkartma haberi vermezse ve bu süreden önce çıkartırsa nasıl bir tazminat ödeyecek ???

            sözleşmeler, her iki tarafın da haklarını korumaya yönelik olmalıdırlar.

            açık nispetsizlikler durumunda sözleşmenin mağdur olan tarafları korunur.

            Yorum

            • emsevinc
              Member
              • 20-12-2005
              • 733

              #21
              Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

              teşekkürederim üstad. dedimya ben mahkemeliğim. bu belgeyi tabi ki ispat edemem ama sizce bütün haklarımı aldım belgesinde ne aldığım kalem kalem bidirilmesi ve sözde aldığım rakamlar resmi muhasebe kayıtlarına geçmesi gerekmiyormu? biz tamamen İŞVEREN ve SSK kayıtlarına dayandırdık bu davayı. ve böyle bir kayıt olma şansı yok. bu knodaki yorumunuzu alabilirmiyim?

              Yorum

              • ybæl©ik
                ADMINISTRATOR

                • 25-01-2003
                • 30775

                #22
                Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

                evet, işveren tarafından ödenen Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, .... gibi hakların hesaplanması ve bordrolanarak size bildirilmesi gerekir.

                ayrıca bu ödemelerden dolayı İşveren defter kayıtlarına intikal ettirerek bu ödemeyi giderleştirmelidir.

                Yorum

                • adonmez
                  Junior Member
                  • 13-09-2005
                  • 423

                  #23
                  Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

                  Originally posted by emsevinc
                  hacam benim iki sorum olacak. ÖNEMLİ ve ACİL
                  birincisi eski işyerimle mahkemeliğim. ben eski işyerime işe başlarken 'bütün haklarımı aldım' adı altında bir kağıda imza attım. ayrıldıktan sonra bana avukatlarından bir yazı geldi. benden tazminat istiyolardı 5 gün içinde ödemezsem mahkeme yolu ile alacaklarını flan yazmışlardı. bende kendi avukatıma gittim ve karşı dava açtık. istifayıda işe girerken imzalamıştım. üstünü tarih doldurup mahkemeye vermişler. bizde bunun düzmece olduğunu ayrıca 'x şirketinden bütün alacağımı aldım' yazısının geçersiz olduğunu, çünkü kanunen aldığım rakamların kalem kalem bildirilmesi gerekiyor diye karşı dava açtık. ayrıca bütün alacaklarımıda istedik. sizce bu davayı kazanabilirmiyim?

                  ikinciside bir arkadaşım iş yerinde yeni sözleşme imzalamış. sözleşmede şöyle bir madde var. eğer iş yerinden ayrılcamı 90 gün önceden bildirmezsem aldığım maaşın 25 katını ödemeyi taahüt ederim diye. bunun iş kanununda geçerliliği varmı? zira işsiz kalmamak için bu saçmalıkları imzalıyoruz. hocam bir cevap verirsen teşekkür ederim.
                  Arkadaşım geç yazdığım için üzgünüm.
                  Anladığım kadarıyla işverenin tazminat talebi olduğuna göre yazılı bir hizmet akdini işverenle imzalamışsınız.Bu durumda ücret,süre,yapılacak iş ve hususi şartlar bölümlerinde hangi şartlar yazılı ise o şartları her iki tarafın da uygulaması yasal zorunluluktur.Tabi imzaladığınız hizmet akdini bilemediğim için bu hizmet akdinin hukuken geçerli olup olmadığını bilemiyorum.Ama hukuken geçerli bir hizmet akdi olarak kabul ederek yorum yapıyorum.İşveren sizden iki türlü tazminat isteyebilir.Birincisi sizin çalışırken verdiğiniz bir zarar ziyandan dolayı,ikincisi ise hizmet akdine aykırı davranmanızdan dolayı.Hangisi olduğunu belirtirseniz daha ayrıntılı bilgi verebilirim.Ama her halükarda sizin dava açma hakkınız olduğu gibi işverenin de dava açma hakkı olduğunu kabul etmemiz gereklidir.Ancak burada şu hususa dikkat etmek gerekir.Akitlere eklenecek olan tazminat hükümlerinin haklı bir dava konusu olabilmesi için a)İşin tanımının ayrıntılı yapılmış olması b)Görev tanımlarının hizmet akdinde yapılmış olması c)İşçinin işyerinde yapacağı işin o işyeri için hayati öneme haiz olduğunun yazılı olması d) İşverenin imzalanan hizmet akdine güvenerek yatırım yaptığının belirtilmiş olması önemlidir.Ayrıca sizin işten ayrılmanız sonucunda işverenin zarara uğradığı hususunun da net bir şekilde kanıtlanması gereklidir.Yani hizmet akdine yazılan hükümlerin sizin tarafınızdan ihlali dolayısıyla işverenin zararı söz konusu değilse sadece sözleşmede yazmasından dolayı işveren haklı görülemez.Bu durumda yargı süreci mutlaka tazminat talebinde tarafların sebepsiz zenginleşme amaçlarının bulunup bulunmadığını araştırır.Kısaca işverenin tazminat talebinin maddi bulgularının olup olmadığı noktasında avukatınız titiz davranırsa bu davayı kazanırsınız.Yargı bu tip davalara karşı son derece kuşkucu yaklaşır ve işveren son derece net kanıtlar sunamazsa, bu tip davaların işveren lehine sonuçlanması çok zordur.O yüzden fazla da telaşa kapılmayın.Ama mutlaka işverenin yazdığı yazıya aynı şekilde cevap verin.Cevabınızı iadeli taahhütlü olarak gönderin ve itirazınızı mümkün olduğu kadar sağlam ve inandırıcı yapın ki işveren için caydırıcı olsun.Ayrıca açılan davaları mutlaka takip edin takipsiz bırakılan m davaların genellikle aleyte sonuçlandığını unutmayın.
                  Diğer bir konu olan ''alacaklarımın tamamını aldım'' şeklinde imzaladığınız belgenin hiçbir hukuki geçerliliği yoktur.İşçiye yapılacak her türlü ödemelerin maaaş bordrosu ile yapılmış olması ve işçinin ise bu bordroyu aldım şeklinde imzalaması gerekmekte veya işverenin sözkonusu ödemeleri banka yoluyla yaptığını belgelemesi yasal zorunluluk olduğundan bu durumu göz önüne alarak savunmanızı yapın.
                  İstifa dilekçesini önceden imzalama gibi bir durum hukuken kabul edilemez.Bu imzalama işlemini işverenin baskısı ve işten atılma korkusuyla imzaladığınızı savunmanızda belirtin.Bu konuda şahitiniz varsa mutlaka şahit ifadesi isteyin.Hatta bu konuda İş Müfettişlerine de ihbarda bulunun çünkü bü fiil suçtur.

                  Diğer bir konu olan arkadaşınızın imzaladığı hizmet akdinde yazılı olan hususlar.Birincisi ister hizmet akdi olsun isterse farklı türde bir evrak imzalarken mutlaka iyi okumak ve ondan sonra imzalamak konusunda titiz davranılması gerekir.Bu türlü sözleşmeler genelde kanundaki boşlukları çok iyi bilen profosyonel kişilerce hazırlanıldığından her türlü hinliği sözleşmeye yazarlar.Mesela arkadaşınızın imzalandığı sözleşmede işten çıkış beyanının 90 gün önceden bildirilmesi şartı.Hangi işçi 90 gün önceden işten ayrılacağını beyan ederek o işyerinde 90 gün daha problemsiz çalışabilir.İyi niyetli olmayan bir işveren her halükarda bu işçiyi hiçbirşey vermeden doksan gün köle gibi çalıştırır.Bu yüzden inşallah arkadaşınız süresi belirli bir hizmet akdi imzalamıştır.Çünkü en azından sözleşmenin süresi dolmadan bir ay önce yapacağı bir ihtarnameyle bu sözleşmeden sıyrılır.Bu konuda benim tavsiyem arkadaşınızın imzaladığı bu sözleşme hükümlerine uygun hareket etmesidir.Aksi takdirde tazminat ödeme durumuyla karşılaşabilir.
                  iyi günler dilerim.

                  Yorum

                  • adonmez
                    Junior Member
                    • 13-09-2005
                    • 423

                    #24
                    Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

                    Uzun zamandır bu kısımla ilgilenemedim.Ama bundan sonra mesajlarınızı bekliyorum.

                    Yorum

                    • burakburak
                      Junior Member
                      • 14-03-2005
                      • 243

                      #25
                      Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

                      selamlar biraz cahilce bir arkadasımız var 1 yıl önce işe girmiş ve işveren 1 yıl sonra sigorta yapacagını ve yine 1 yıl sonra asgari ücret vermeye baslacagını söylemiş 250 ytl ye 1 yıl calıstırmıs zaman doldugundada yani 1 yıl sonra türlü eziyetler kötü muamele hakaret etmek suretiyle işten cıkmasını temine calısmıs en sonundada kovmus bu sahsın orada calıstıgını sahitlerle ispat etmesi durumunda mahkeme acabilirmi yada ne tür bir yol izleyebilir eger yapılabilecek bir sey varsa harekete gecsin cünkü gercekten cok mağdur insan bu tür işverenlerden tiksiniyor insanlıkla uzaktan yakından alakaları yok tesekkürler

                      Yorum

                      • adonmez
                        Junior Member
                        • 13-09-2005
                        • 423

                        #26
                        Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

                        Originally posted by burakburak
                        selamlar biraz cahilce bir arkadasımız var 1 yıl önce işe girmiş ve işveren 1 yıl sonra sigorta yapacagını ve yine 1 yıl sonra asgari ücret vermeye baslacagını söylemiş 250 ytl ye 1 yıl calıstırmıs zaman doldugundada yani 1 yıl sonra türlü eziyetler kötü muamele hakaret etmek suretiyle işten cıkmasını temine calısmıs en sonundada kovmus bu sahsın orada calıstıgını sahitlerle ispat etmesi durumunda mahkeme acabilirmi yada ne tür bir yol izleyebilir eger yapılabilecek bir sey varsa harekete gecsin cünkü gercekten cok mağdur insan bu tür işverenlerden tiksiniyor insanlıkla uzaktan yakından alakaları yok tesekkürler
                        506 Sayılı Kanuna göre çalışanlar işe girmeleriyle birlikte sigortalı olurlar.Çalışanları sigortalı yapmak zorunludur ve vazgeçilemezdir.Dolayısıyla arkadaşınızın işe ilk girdiği günden işten çıkarıldığı güne kadar geçen süre zarfında sigortalı gösterilmesi gerekirken işveren sigortasını yapmadığına göre arkadaşınızın bulunduğu ildeki İş Mahkemesinde ''sigortalı tespit davası''açması ve sigortasız olarak çalıştırıldığı günler için karar çıkartması gerekmektedir.Mahkemeye öncelikle varsa belge sunması belge yoksa şahit götürmesi mahkemeyi kazanması için yeterli olur.Arkadaşınıza söyleyin bu davayı açsın kesinlikle kazanır.Bu iş için avukat tutmasına bile gerek yok dava dilekçesini usulüne uygun olarak yazıp mahkemeye vermesi yeterli olur.
                        Ayrıca arkadaşınızın kıdem tazminatı,ihbar tazminatı,kötü niyet tazminatı talep etmesi,fazla mesai ,hafta sonu tatili ve ulusal bayramlarda çalıştığı günler için de talepte bulunması iyi olur.Zannediyorum ki işveren bunları da ödememiştir.Bu talepleri içinde iş mahkemesine ayrı dava da açabilir her iki talebi için tek dava da açabilir.Yüzde yüz kazanır iyide para alır.Hemde işveren hakettiği karşılığı almış olur.
                        Size Örnek bir dava dilekçesi de ekliyorum.Kendi durumunuza göre uyarlayın.
                        İyi günler.

                        İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
                        ..........

                        DAVACI:.....................(adınızı ve açık adresinizi yazın)
                        DAVALI:.....................1-(adı veya ünvanı ile açık adresini yazın)
                        2-SSKB Genel Müdürlüğü ANKARA
                        DAVA:Hizmet tespiti ve tazminat talebi
                        AÇIKLAMALAR:
                        127.11.2004 yılında bir işe girdim ve 20.09.2005 yılına kadar burada.......SİGORTA SİCİL NUMARASI ile çalıştım. İş akdim hiçbir sebep gösterilmeden sona erdirilmiştir.
                        2İş akdim haksız olarak fesh edilmiştir.İşyerinde .......tarihleri arasında .... gün fazla çalışmış olmama rağmen fazla mesai ücretlerim ödenmemiştir. Resmi ve dini bayramlar ile hafta sonu tatillerinde izin kullanmama rağmen bunlara ilişkin hakların ödenmemiştir.2005 yılı 8 ve 9.ay ücretlerim ödenmemiştir.
                        3Yukarıda arz ettiğim haksız fesihten dolayı fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla;
                        300.00 YTL ihbar tazminatı
                        ......... YTL ücret alacağı
                        ......... YTL fazla mesai alacağı
                        ......... YTL resmi ve dini bayram,hafta sonu izin alacağı olmak üzere toplam........ YTL 'nin işten çıkarılma tarihinden mevduata uygulanan en yüksek faiz ile tahsili için bu davayı açma zarureti doğmuştur.
                        HUKUKİ NEDEN:iş Kanunu,HUMK mevzuat vs.
                        DELİLLER:SSK kayıtları,tanık,bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delil.
                        SONUÇ:Yukarıda açıkladığımız nedenlerle;
                        davamızın kabulü ile davalı işyerinde 27.11.2004- 20.09.2005 tarihleri arasında sürekli olarak hizmet akdi ile çalıştığımın tespitine
                        300.00 YTL ihbar tazminatı
                        ......... YTL ücret alacağı
                        ......... YTL fazla mesai alacağı
                        ......... YTL resmi ve dini bayram,hafta sonu izin alacağı olmak üzere toplam........ YTL 'nin işten çıkarılma tarihinden mevduata uygulanan en yüksek faiz ile işverenden tahsiline FAZLAYA DAİR HAKLARIMIZIN SAKLI TUTULMASINA VE EK DAVADA İLK DAVANIN AÇILDIĞI TARİHTEN İTİBAREN FAİZ TALEP ETME HAKKIMIZIN SAKLI TUTULMASINA ,
                        Yargılama giderinin davalıdan alınmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim..../..../.......



                        Davacı
                        ......................


                        NOT:Bu davayı kazanmanız (TEMYİZ EDİLMESİ HALİNDE TEMYİZDEN SONRA) halinde alacaklarınızın tahsili için doğrudan haciz işlemlerini başlatabilirsiniz.
                        SELAM VE SEVGİLERİMLE
                        Son düzenleme adonmez; 26-09-2006, 15:18.

                        Yorum

                        • burakburak
                          Junior Member
                          • 14-03-2005
                          • 243

                          #27
                          Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

                          çok tesekkürler sn adonmez

                          Yorum

                          • dafy
                            Junior Member
                            • 01-11-2005
                            • 14

                            #28
                            Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

                            merhabalar benim iki sorunum var
                            1 ben 5 yıldır bir işyerinde çalışıyorum ssk lı olarak prim ödeme günüm 6300 eğer ben kendi isteğimle işten ayrılırsam tazminat alabilirmiyim 2 cisi ise eşim ve kardeşi 10 yıl boyunca bir işyerinde çalışmış sigorta başlangıç tarihi 1984 fakat eşimin sadece 1991 de 3 ay ödenmiş görüküyor pirimleri oysaki kardeşinin ve diğer çalışanların primleri hepsi ödenmiş ama nedense eşiminki ödenmemiş görüküyor iş yeride kapanmış bulamıyorum oysaki sigortasını dışarıdan ödemek istiyorum eşime sordum ben kaçdefa vizite kağıdı ile hastaneye gittim diyor ben bu eski kayıtları nasıl bulabilirim şimdiden çok teşekkür ederim size cevabınız için

                            Yorum

                            • herild
                              Junior Member
                              • 26-02-2006
                              • 54

                              #29
                              Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

                              topiği yanlış yerde açmışım. umarım burda yanıt bulur şimdiden teşekkür...
                              baldız emekli sandığına bağlı olarak halen çalışmaktadır,yaşını 2 yaş büyütmek istiyor, bu durum ona, şimdiki yaşından 2 yaş önce emekliliğini
                              getirebilir mi

                              Yorum

                              • ybæl©ik
                                ADMINISTRATOR

                                • 25-01-2003
                                • 30775

                                #30
                                Konu: SSK MEVZUATI VE İŞ HUKUKU

                                herild

                                herhangi bir konuda muvaazalı işlemin varlığı ve ispatı halinde yasal haklar tasarruf tarihinden ileriye doğru işlemeyecektir.

                                burada işin özüne bakılır, yaş büyütme nedeni nedir ?

                                yaştan emekli olunsa bile prim gününden dolayı alınacak ücrette azalma olacaktır.

                                eğer bugünkü şartlarda emeklilik gündemde ise konu araştırılabilir ama ilerideki bir ihtimal ise .... bu kanunlar daha çok değişecektir. o günkü yasalara göre değerlendirmek gerekebilecektir.

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor