40 yıldır Uzaydan haber bekliyoruz...

Gerçekten ötelerde birileri ya da bir şeyler var mı? Sözgelimi uzaylılar? Her ne kadar uzaylılar, birçok bilim kurgu filminde resedildiği üzere, sık sık beyaz perde üzerinde dünyaızı işgale kalksa da, gerçek hayatta çıtları çıkmıyor.

Yaklaşık 40 yıl önce resmî olarak başlatılan SETİ (Search for Extraterrestrİat Intelligece - Dünya Dışı Zekâ Araştırması) projesi çerçevesinde çoğunluğu amatör 3 milyon kişi, dünyanın dört bir yanına dağılmış devasa kulaklarla olası uzaylılardan bir işaret almak için uzayı dinliyor.

CONTACT FİLMİ BU PROJEYİ KONU ALIYORDU

SETI projesini bilim dergilerinden tanıyanımız çok azdır. Ama Carl Sagan'ın o meşhur Contact romanından yola çıkılarak çekilen aynı isimli filmini duymayan bilmeyen azdır. İçinde tek bir uzaylı bulunmayan aklı başında nadir bilim kurgu filmlerinin yüz akı olan film özellikle de Joide Foster'ın mükemmel fperformansı ile sinama tarihinin unutulmazları arasında yerini aldı. Türkiye'de filmin piyayasa sürülen tüm kopyalarının satılmış olması da filmin izleyenleri ne denli etkilediğinin somut bir göstergesi.

Contact, uzaydan bir sinyal alındığı gün dünya devletlerinin nasıl bir tavır alacağını ve insan psikolojeisinin bu gelişmeye nasıl tepki vereceğini irdeliyordu. Film ünlü bilim adamı Carl Sagan'ın "Eğer uyazda birileri yoksa Allah'ın bu muazzam boşluğu yaratması büyük bir israf gibi görünüyor" düşüncesinden hareketle hayata geçirilmiş bir senaryoydu ve solucan delikleri teorisini savunarak uzayda yolculuğun sanılandan daha kısa olabileceğini savunuyordu.

Filmin geriliminde başrolü oynayan tema ise din ve bilim arasında o meşhur çekişmeydi. Ancak senaryo bu gerilimi bir uzlaşma mesajıyla tatlıya bağlayarak herkesi memnun etmeyi başarıyordu.

Ancak bu filmin aksine şu ana dek beklenen misafirlerden bugüne kadar bilinçli olanarak gönderilmiş bir işaret alınabilmiş değil. (Geçtiğimiz yıl kaydedilen ve nereden geldiği tespit edilemen bir ses kaydının kaynağı ise hâlâ çözülebilmiş değil. Bu senin dünya kaynaklı bir yansıma olabileceği de savunulmuştu) Yine de SETI bu konuda henüz pes etmiş değil.

SETI NASIL OLUŞTURULDU?

SETİ, uzay yarısıyla birlikte, Rusların Sputnik uydusunu fırlatmasından 2 yıl sonra, Cornell Üniversitesi'nden Philip Morrison and Cİuseppe Cocconi isimli fizikçilerin, yıldızlar arasında radyo mesajı gönderilmesinin mümkün olabileceği önermesiyle başlamıştı. Uzaydaki muhtemel medeniyetlerin radyo sinyalleri gönderebileceği düşüncesiyle birlikte SETİ projesi de hayata geçirildi.

O tarihten bu yana irili ufaklı 98 SETİ projesi yapıldı. 1988'de NASA kendi bünyesinde bir SETİ projesi oluşturdu ve bununla ilgili gözlemlere Colomb'un Amerika'ya ayak basışının 500. yıldönümü olan 1992'de başlandı. Amerikan Kongresi bir yıl sonra projeyi iptal etti.

Bugün SETİ araştırmalarının merkezinde, 1984 yılında California'da kurulan SETİ Enstitüsü bulunuyor. Enstitü, Porto Riko'dakİ 305 metre çapındaki dünyanın en büyük radyo anteni Arecibo ve Avustralya'daki 64 metre çapındaki Parker radyo teleskopu vasıtasıyla muhtemel uzay medeniyetleriyle iletişim kurmanın yollarını arıyor. Enstitünün bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük dinleme projesi Phoenix. Bu proje çerçevesinde 58 milyon radyo kanalından, aynı anda uzaydan gelebilecek bîr sinyal taranıyor.

Calİfornia'daki Berkeley Üniversitesi ve Avustralya'daki VVestern Sydney Üniversitesi de önümüzdeki dönemde, SETİ Enstitüsü ile ortaklaşa yeni 'Dünya dışı medeniyet arama' projelerine girecek. Öte yandan SETİ ile yakından ilgilenen tanıdık bir isimse, Microsoft'un kurucu ortaklarından Paul Ailen. Onun yaptığı 15 milyon dolarlık bağışla geliştirilen dünyanın en gelişmiş teleskoplarından The Ailen Telescope da uzaylı arama macerasındaki yerini kısa bir süre önce
aldı.

3 MİLYON KİŞİ SİNYAL BEKLİYOR

Bu arada uzman kuruluşların yanı sıra, tüm dünyada sayıları 3 milyona yaklaşan amatör astronomlar da kendi çaplarında SETİ projesine katkıda bulunuyor. Ne internetten indirilen özel bir program ile uzaydan gelen sesleri dinleyen amatörler, ne de devlet destekli uzman kurumlar merakla beklenen ziyaretçilerden bir işaret alamadıkları halde ümitlerini kesmiş değiller; dinleme sürüyor.

Peki, artık klasik magazin konularından biri haline gelişmiş UFO'lar? Gerçekten mevcutlar ve dünyamızı ziyaret ediyorlar mı dersiniz?

UZAYLILAR DEÐİL AMA MESAJLARI GELEBİLİR

'Uzaylılar değil ama mesajları gelebiliri' Yazar ve uzay bilimci Ron, SETl dünyasının önde gelen isimlerinden. Hipschman, küçük bir maliyet hesabıyla uzay gemisi bekleyenleri hayal kırıklığına uğratıyor:

'İnsanoğlunun en yakın yıldız olan Alfa Centuri'ye gidebilmesi için 30 milyon yıl gerekli. Bu mesafeyi kat etmesi için gereken enerjinin maliyeti ise 30 katrilyon dolardan fazla! Hangi medeniyet bu faturanın altından kalkabilir? Hem siz dünyanın diğer tarafında oturan bir arkadaşınıza sadece bir 'merhaba' demek İçin uçağa atlayıp yanına mı gidersiniz, yoksa telefon ya da mail mi kullanırsınız? Özetle, dışımızda bir yerlerde medeniyet varsa, en ucuz iletişim yöntemi olan radyo sinyalleriyle bize mesaj gönderiyor!ardır. SETl'nin amacı da bu sinyalleri yakalamak...'

Not: Bu haber Ali Çimen'in İnsanoğlu'nun Uzay Macerası adlı popüler bilim tezleri içeren kitabındaki metin esas alınarak hazırlanmıştır. Bu çalışma hakkında ayrıntılı bilgi için bu linki kullanabilirsiniz

HABER7