....((( Aşağıdaki yazıyı fakülteden Prof. Dr. Kamil Pembeci hocamız gönderdi.
Not olarak, "bilgisine güvendiğim bir arkadaşım olduğu için yolluyorum," diye yazmış. Ben de yorumsuz iletiyorum.)))...
KUŞ GRİBİ NEDİR, NE DEÐİLDİR?
Kuş gribi ile ilgili CDC kaynaklı olduğu bildirilen veya ne kaynaklı olduğu bildirilmeyen bilgilerin bir çoğu yanlış. Bu hastalık çok uzun yıllardan beri zaten bilinen bir hastalık.
Eskilerde "kümese kıran girdi" denirdi. Bir gün içinde hastalığın bulunduğu kümes hayvanlarının nerdeyse tümü ölürdü. Ölmeden bıçağı yetiştirebilirlerse keser ve de yerlerdi. Kimse korkmazdı ve ölmezdi. Tavuk vebası olarak ta bilinen bu hastalık her ne hikmetse son bir kaç yıldır, özellikle uzak doğuda, başta Çin olmak üzere, belli zamanlarda yazılı ve görsel basının da yardımıyla insanlarda korku ve panic yaratacak biçimde gündeme getiriliyor.
Bilerek yapıyorlarsa eyvah ve dikkat !!!!
Bilmeden yapıyorlarsa yazıkkk ve ayıp!!!
İnsan gribi de sürekli mutasyona uğrayan bir virustur. Avian influenza denilen bu etken de aynı şekilde mutasyona uğruyor. Üstelik bu mutasyonlar normal konaklarında olmaya devam ediyor. Eğer doğal bir mutasyon olup insanları da enfekte etmeye başlayacaksa bunun zaten önüne geçilemez. Ve bu durum yeryüzünde yaşayan bütün canlılar için değişik sıklıklardaki
olasılıklarla her zaman mümkündür(mutasyona uğrama olasılığı).
İnsan gribi her yıl ve her şeye rağmen yılda 50 milyon dolayında ölüme yol açmaktadır. Ancak bu ölümler altta yatan bir hastalığı olan yaşlılar ve küçük çocuklar arasında olmaktadır.( Bağışıklık sistemlerinin yetmezliği, KOAH , kanserler ve bunun gibi bazı ilave
nedenlerin bulunduğu). Yani bir açıdan bakıldığında doğal seleksiyon olmaktadır. Köpek balıkları olmasa denizler deniz hayvanlarının ölüleri ile dolu olurdu.
İnsan gribi nerdeyse karada aynı fonksiyonu görmektedir. Yani eskiden beri ölümcül bir hastalıktır.Tekrar kuş gribine dönersek ve bu gözle bakarsak, kesinlikle hiç bir paniğe gerek yoktur. İnsana bulaştığını gösteren dünyadaki değişik merkezlerce onaylanmış çalışma ve kanıtlar yoktur. Ancak siyasilerce ve yazılı görsel basın aracılığı ile korkutma vardır. Gereksiz
önlem önerileri vardır. Bunlara dayalı alınmış önemli(!) ticari kararlar vardır. Şimdiki örneğinde olduğı gibi. Yaklaşık 7 ay bu tür ürünlerin Avrupa'ya sokulmaması kararı. Aynı kararın etkileyeceği diğer ülkeleri de katın bunun içine. Bunun yanında hastalığın çıktığı bölgeyi düşünün. Balıkesir Manyas yöresi Türkiye'nin beyaz et üretiminin merkezidir. Ülke üretiminin büyük çoğunluğu (yarıdan fazlası) bu bölgede yapılmaktadır. Bugünkü hesaplarla, yaratılan bu felaket senaryosunun Türkiye'ye maliyeti yaklaşık 2.5 milyar dolardır. Ve ne yazık ki bu konuda en duyarlı olması gereken en üst makamlar çıkıp doyurucu ve bilgilendirici bir açıklama yapmamışlardır. Halbuki seslerini çok rahat duyurabilecekleri kesindir. Konu ile ilgili ülkemizde sayısız uzman vardır. Milli kuruluşlarına ve kendi bilgi kaynaklarına güven duyarak bu olaya karşı durabilmeleri gerekir.
Bölgedeki üretim tesislerini gezip görmeniz mümkün olsa daha iyi anlayabilirdiniz. Herhangi bir tavuk ve yumurta üretim tesisine askeri önlemler kadar kesin kurallara uymadan giremezsiniz. Sizin giremeyeceğiniz yere göçmen kuşlar nasıl girecek acaba? Bunların büyük bir çoğunluğu, neredeyse tümü kapalı tesislerdir. Yıllardan beri bu tehlikelerin farkında olarak bu üretimler başarıyla sürdürülmektedir.
1980'li yılların sonunda ve 1990'lı yılların başlarında da özellikle Irak'la yapılan ticarete konulan yasaklar sonrasında Türkiye yumurta üretimi ve dış ticareti konusunda büyük darbe almıştı. Geniş arazileri ve üretken becerikli insan nüfusu ile Türkiye kendine ve bir çok ülkeye yetecek miktarlarda tarım ve hayvancılık ürünleri üretebilmekte idi. Ancak AB'ye giriş sürecinde öncelikle bu yetenekleri bilinçli olarak budanmaktadır. Nerdeyse bu türden her türlü ürünü ithal etmek zorunda bırakılmaktadır.
Kuş gribi (avian influenza) ile ilgili akla gelen sorular. Göçmen kuşlarla bulaşan bu hastalıkta göçmen kuşlar yolları üzerindeki hiç bir ülkeye değil de neden Türkiye'ye böyle davranmışlardır? Türkiye'ye özel bir garezleri mi vardır? Çin gibi bir ülkede, nüfusu yaklaşık 1.5 milyar olan bir ülkede 200 milyon civarında insan bu sektörden karın doyururken acaba kaç kişi hastalanmış ve hayatını kaybetmiştir? Nasıl olmuş ta bu tedavisi mümkün olmayan hastalık Çin'de son bulmuştur? Nasıl olmuş ta pandemiler(dünya salgınları) yapan bu hastalık o zamandan beri dünyanın diğer bölgelerine geçememiştir? İddia ettikleri gibiyse, artık insane bulaşmış bir virus ise neden insandan insane bulaşmamaktadır? Damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşan influenzadan ne farkı vardır da bu virus bu yolla bulaşmamaktadır? Soruları arttırmak mümkündür ama kısa kesiyorum.
Bu bilgilerin ışığında Kuş Gribine karşı ne yapılacak?
TAVUK ETİ YENİLECEK Her zaman ki gibi
YUMURTA YENİLECEK Hamama götürlüp yıkanmasına gerek olmadan
ETLERE DOKUNULACAK Çevreye yağ bulaşmasın diye eller yıkanacak
HERHANGİ BİR İLAÇ KULLANILMAYACAK Korunmak için bile. Çünkü böyle bir şey yok.
AŞI V.S GİBİ ÖNLEMLERE BAŞVURULMAYACAK Bu kadar mutasyona uğruyorsa ve zaten aşısı yoksa.
SADECE YEMEKTEN ÖNCE ELLER YIKANACAK Her zamanki gibi.
GENEL TEMİZLİK KURALLARINA UYULACAK El, yüz ,beden ve giysi ve çevre temizliği
PANİÐE KAPILINMAYACAK Hiçbir zaman
Yemeklerde sağlıklı beyaz etler, kahvaltılarda yumurtalar omletler.......
Afiyet şeker olsun.
Dr. M Yılmaz Ata
Kuş Gribi Uzmanı
Yan Dal olarak Enfeksiyon Hstl.uzmanı
Not olarak, "bilgisine güvendiğim bir arkadaşım olduğu için yolluyorum," diye yazmış. Ben de yorumsuz iletiyorum.)))...
KUŞ GRİBİ NEDİR, NE DEÐİLDİR?
Kuş gribi ile ilgili CDC kaynaklı olduğu bildirilen veya ne kaynaklı olduğu bildirilmeyen bilgilerin bir çoğu yanlış. Bu hastalık çok uzun yıllardan beri zaten bilinen bir hastalık.
Eskilerde "kümese kıran girdi" denirdi. Bir gün içinde hastalığın bulunduğu kümes hayvanlarının nerdeyse tümü ölürdü. Ölmeden bıçağı yetiştirebilirlerse keser ve de yerlerdi. Kimse korkmazdı ve ölmezdi. Tavuk vebası olarak ta bilinen bu hastalık her ne hikmetse son bir kaç yıldır, özellikle uzak doğuda, başta Çin olmak üzere, belli zamanlarda yazılı ve görsel basının da yardımıyla insanlarda korku ve panic yaratacak biçimde gündeme getiriliyor.
Bilerek yapıyorlarsa eyvah ve dikkat !!!!
Bilmeden yapıyorlarsa yazıkkk ve ayıp!!!
İnsan gribi de sürekli mutasyona uğrayan bir virustur. Avian influenza denilen bu etken de aynı şekilde mutasyona uğruyor. Üstelik bu mutasyonlar normal konaklarında olmaya devam ediyor. Eğer doğal bir mutasyon olup insanları da enfekte etmeye başlayacaksa bunun zaten önüne geçilemez. Ve bu durum yeryüzünde yaşayan bütün canlılar için değişik sıklıklardaki
olasılıklarla her zaman mümkündür(mutasyona uğrama olasılığı).
İnsan gribi her yıl ve her şeye rağmen yılda 50 milyon dolayında ölüme yol açmaktadır. Ancak bu ölümler altta yatan bir hastalığı olan yaşlılar ve küçük çocuklar arasında olmaktadır.( Bağışıklık sistemlerinin yetmezliği, KOAH , kanserler ve bunun gibi bazı ilave
nedenlerin bulunduğu). Yani bir açıdan bakıldığında doğal seleksiyon olmaktadır. Köpek balıkları olmasa denizler deniz hayvanlarının ölüleri ile dolu olurdu.
İnsan gribi nerdeyse karada aynı fonksiyonu görmektedir. Yani eskiden beri ölümcül bir hastalıktır.Tekrar kuş gribine dönersek ve bu gözle bakarsak, kesinlikle hiç bir paniğe gerek yoktur. İnsana bulaştığını gösteren dünyadaki değişik merkezlerce onaylanmış çalışma ve kanıtlar yoktur. Ancak siyasilerce ve yazılı görsel basın aracılığı ile korkutma vardır. Gereksiz
önlem önerileri vardır. Bunlara dayalı alınmış önemli(!) ticari kararlar vardır. Şimdiki örneğinde olduğı gibi. Yaklaşık 7 ay bu tür ürünlerin Avrupa'ya sokulmaması kararı. Aynı kararın etkileyeceği diğer ülkeleri de katın bunun içine. Bunun yanında hastalığın çıktığı bölgeyi düşünün. Balıkesir Manyas yöresi Türkiye'nin beyaz et üretiminin merkezidir. Ülke üretiminin büyük çoğunluğu (yarıdan fazlası) bu bölgede yapılmaktadır. Bugünkü hesaplarla, yaratılan bu felaket senaryosunun Türkiye'ye maliyeti yaklaşık 2.5 milyar dolardır. Ve ne yazık ki bu konuda en duyarlı olması gereken en üst makamlar çıkıp doyurucu ve bilgilendirici bir açıklama yapmamışlardır. Halbuki seslerini çok rahat duyurabilecekleri kesindir. Konu ile ilgili ülkemizde sayısız uzman vardır. Milli kuruluşlarına ve kendi bilgi kaynaklarına güven duyarak bu olaya karşı durabilmeleri gerekir.
Bölgedeki üretim tesislerini gezip görmeniz mümkün olsa daha iyi anlayabilirdiniz. Herhangi bir tavuk ve yumurta üretim tesisine askeri önlemler kadar kesin kurallara uymadan giremezsiniz. Sizin giremeyeceğiniz yere göçmen kuşlar nasıl girecek acaba? Bunların büyük bir çoğunluğu, neredeyse tümü kapalı tesislerdir. Yıllardan beri bu tehlikelerin farkında olarak bu üretimler başarıyla sürdürülmektedir.
1980'li yılların sonunda ve 1990'lı yılların başlarında da özellikle Irak'la yapılan ticarete konulan yasaklar sonrasında Türkiye yumurta üretimi ve dış ticareti konusunda büyük darbe almıştı. Geniş arazileri ve üretken becerikli insan nüfusu ile Türkiye kendine ve bir çok ülkeye yetecek miktarlarda tarım ve hayvancılık ürünleri üretebilmekte idi. Ancak AB'ye giriş sürecinde öncelikle bu yetenekleri bilinçli olarak budanmaktadır. Nerdeyse bu türden her türlü ürünü ithal etmek zorunda bırakılmaktadır.
Kuş gribi (avian influenza) ile ilgili akla gelen sorular. Göçmen kuşlarla bulaşan bu hastalıkta göçmen kuşlar yolları üzerindeki hiç bir ülkeye değil de neden Türkiye'ye böyle davranmışlardır? Türkiye'ye özel bir garezleri mi vardır? Çin gibi bir ülkede, nüfusu yaklaşık 1.5 milyar olan bir ülkede 200 milyon civarında insan bu sektörden karın doyururken acaba kaç kişi hastalanmış ve hayatını kaybetmiştir? Nasıl olmuş ta bu tedavisi mümkün olmayan hastalık Çin'de son bulmuştur? Nasıl olmuş ta pandemiler(dünya salgınları) yapan bu hastalık o zamandan beri dünyanın diğer bölgelerine geçememiştir? İddia ettikleri gibiyse, artık insane bulaşmış bir virus ise neden insandan insane bulaşmamaktadır? Damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşan influenzadan ne farkı vardır da bu virus bu yolla bulaşmamaktadır? Soruları arttırmak mümkündür ama kısa kesiyorum.
Bu bilgilerin ışığında Kuş Gribine karşı ne yapılacak?
TAVUK ETİ YENİLECEK Her zaman ki gibi
YUMURTA YENİLECEK Hamama götürlüp yıkanmasına gerek olmadan
ETLERE DOKUNULACAK Çevreye yağ bulaşmasın diye eller yıkanacak
HERHANGİ BİR İLAÇ KULLANILMAYACAK Korunmak için bile. Çünkü böyle bir şey yok.
AŞI V.S GİBİ ÖNLEMLERE BAŞVURULMAYACAK Bu kadar mutasyona uğruyorsa ve zaten aşısı yoksa.
SADECE YEMEKTEN ÖNCE ELLER YIKANACAK Her zamanki gibi.
GENEL TEMİZLİK KURALLARINA UYULACAK El, yüz ,beden ve giysi ve çevre temizliği
PANİÐE KAPILINMAYACAK Hiçbir zaman
Yemeklerde sağlıklı beyaz etler, kahvaltılarda yumurtalar omletler.......
Afiyet şeker olsun.
Dr. M Yılmaz Ata
Kuş Gribi Uzmanı
Yan Dal olarak Enfeksiyon Hstl.uzmanı