Mobil iletişim nedir?
Mobil haberleşme cep telefonlarıyla kurulan iletişimdir. Bunun için gereken alt yapı ise, yeterli sayıda baz istasyonunun oluşturduğu telsiz ağıdır. Bu istasyonlar alıcı ve verici görevi üstlenirler: Gelen konuşmaları mobil telefona gönderir, oradan geri gönderilen cevaplarıysa telsiz ağına geri gönderirler. Mobil telefonların kapsama alanı birkaç kilometre ile sınırlı olduğundan alanı genişletebilm ek için pek çok baz istasyonuna ihtiyaç vardır.
İlk mobil telsiz ağları (A,B ve C ağı) analogdu. Ancak analog sinyalleri göndermek ve almak oldukça zahmetli olduğundan bu dönemin telefonları ağır ve kullanışsızdı. Bu nedenle ilk önce araba telefonları kullanılmaya başlandı.
D ve E ağları ile mobil telefonları küçülmeye başladı ve bugünkü cep boyutuna ulaştı. Dijital teknolojisine geçiş de mobil ağların kullanım alanını genişletti. Sadece telefon kullanımı değil, veri transferi de arttı.
Günümüzde hangi mobil telsizi standartları kullanılıyor?
Dünya çapında yaygınlaşmış olan mobil telsiz standardı GSM’dir (Global System for Mobile Communication). GSM iki frekans bandı ile çalışır: konuşmaların cep telefonları üzerinden baz istasyonlarına taşındığı 890-915 megahertz’lik alt bant ve 935-960 megahertz’lik karşı yön için kullanılan üst bant.
Her frekans bandında 124 kanal vardır. Her kanal aynı zamanda maksimum 8 kanal taşıyabilir. Bir baz istasyonunun eş zamanlı olarak taşıyabildiği maksimum konuşma sayısı yaklaşık 1000.
Global System for Mobile Communications (GSM - Mobil İletişim Global Sistemi) başlıca dijital hücresel sistemlerden biridir. GSM aynı telsiz frekansı üzerinde sekiz eşzamanlı çağrıya olanak tanıyan dar bantlı TDMA'yı kullanır.
GSM ilk olarak 1991'de ortaya çıktı. 1997 sonu itibarıyla, GSM hizmeti 100'den fazla ülkede kullanılabilir duruma geldi ve Avrupa ve Asya'da standart hale geldi.
En gelişmiş dijital hücresel teknoloji kabul edilen GSM şebekeleri Kısa Mesaj Servisi (SMS), OTA yapılandırması ve GSM konumlandırma dahil birçok tipik "dijital" hizmette liderdir. Amerika ve dünyanın geri kalanındaki teknolojisi ve varlığı düşünülürse, GSM global dolaşım için iyi bir konumdadır ve sanal olarak tüm ülkelerde kullanılabildikleri için birçok yeni GSM telefonu "global telefon" olarak adlandırılmaktadır. SIM kart ("Subscriber Identification Module" - Abone Tanımlama Modülü) da GSM telefonlarının benzersiz ve gerekli bileşenlerinden biridir.
Ayrıca bazı ağlarda DCS standardı (Digital Cellular System) kullanılıyor. DCS, GSM ile aynı prensipte çalışır, ancak frekans bandı 1.8 Gigahertz’tir.
Verilerin transfer edilmesinde GSM ve DCS maksimum 9.6 kilobit/ saniye taşıma kapasiteli farklı veri kanalları kullanıyorlar. Bir kilobit 1024 bit’e karşılık gelir.
Mobil haberleşme cep telefonlarıyla kurulan iletişimdir. Bunun için gereken alt yapı ise, yeterli sayıda baz istasyonunun oluşturduğu telsiz ağıdır. Bu istasyonlar alıcı ve verici görevi üstlenirler: Gelen konuşmaları mobil telefona gönderir, oradan geri gönderilen cevaplarıysa telsiz ağına geri gönderirler. Mobil telefonların kapsama alanı birkaç kilometre ile sınırlı olduğundan alanı genişletebilm ek için pek çok baz istasyonuna ihtiyaç vardır.
İlk mobil telsiz ağları (A,B ve C ağı) analogdu. Ancak analog sinyalleri göndermek ve almak oldukça zahmetli olduğundan bu dönemin telefonları ağır ve kullanışsızdı. Bu nedenle ilk önce araba telefonları kullanılmaya başlandı.
D ve E ağları ile mobil telefonları küçülmeye başladı ve bugünkü cep boyutuna ulaştı. Dijital teknolojisine geçiş de mobil ağların kullanım alanını genişletti. Sadece telefon kullanımı değil, veri transferi de arttı.
Günümüzde hangi mobil telsizi standartları kullanılıyor?
Dünya çapında yaygınlaşmış olan mobil telsiz standardı GSM’dir (Global System for Mobile Communication). GSM iki frekans bandı ile çalışır: konuşmaların cep telefonları üzerinden baz istasyonlarına taşındığı 890-915 megahertz’lik alt bant ve 935-960 megahertz’lik karşı yön için kullanılan üst bant.
Her frekans bandında 124 kanal vardır. Her kanal aynı zamanda maksimum 8 kanal taşıyabilir. Bir baz istasyonunun eş zamanlı olarak taşıyabildiği maksimum konuşma sayısı yaklaşık 1000.
Global System for Mobile Communications (GSM - Mobil İletişim Global Sistemi) başlıca dijital hücresel sistemlerden biridir. GSM aynı telsiz frekansı üzerinde sekiz eşzamanlı çağrıya olanak tanıyan dar bantlı TDMA'yı kullanır.
GSM ilk olarak 1991'de ortaya çıktı. 1997 sonu itibarıyla, GSM hizmeti 100'den fazla ülkede kullanılabilir duruma geldi ve Avrupa ve Asya'da standart hale geldi.
En gelişmiş dijital hücresel teknoloji kabul edilen GSM şebekeleri Kısa Mesaj Servisi (SMS), OTA yapılandırması ve GSM konumlandırma dahil birçok tipik "dijital" hizmette liderdir. Amerika ve dünyanın geri kalanındaki teknolojisi ve varlığı düşünülürse, GSM global dolaşım için iyi bir konumdadır ve sanal olarak tüm ülkelerde kullanılabildikleri için birçok yeni GSM telefonu "global telefon" olarak adlandırılmaktadır. SIM kart ("Subscriber Identification Module" - Abone Tanımlama Modülü) da GSM telefonlarının benzersiz ve gerekli bileşenlerinden biridir.
Ayrıca bazı ağlarda DCS standardı (Digital Cellular System) kullanılıyor. DCS, GSM ile aynı prensipte çalışır, ancak frekans bandı 1.8 Gigahertz’tir.
Verilerin transfer edilmesinde GSM ve DCS maksimum 9.6 kilobit/ saniye taşıma kapasiteli farklı veri kanalları kullanıyorlar. Bir kilobit 1024 bit’e karşılık gelir.
Yorum