İstanbul'da, 50 yıl aradan sonra ilk kez zehiri öldürücü etkiye sahip örümceklere rastlandı. Zehiri yetişkin bir insanı ortalama 1 saatte öldürebilecek etkiye sahip örümceklerin, İstanbul'a Boğaz'dan geçiş yapan yabancı gemilerle geldiği belirtildi. Sadece 2 santimetre çapındaki örümceğin ısırdığı yerde oluşan ve giderek derinleşerek genişleyen yaranın, ancak deri nakli ile kapatılabildiği kaydedildi.
Zehirli örümceklerin izini süren ve ünlü simaların evlerinde böcek avcılığı yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu, tavuk itlafının zehirli böcek sayısının artmasına yol açacağını söyledi. İstanbulluları, kuytu yerlere dikkat etmeleri konusunda uyaran Ulaşoğlu, "Ben sadece 3 örneğe rastladım ama eminim çok daha fazlası vardır'' dedi. 50 yıl aradan sonra Türkiye'de ilk kez, Afrika kökenli ve oldukça zehirli bir örümcek bulduğunu kaydeden Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu, "Örümcek çok tehlikeli. Yaşlı ve çocuklarda öldürücü olabilir'' diye konuştu.
Her gün yüzlerce geminin ard arda geçiş yaptığı İstanbul Boğazı, zehirli örümcek tehdidi ile karşı karşıya. Bir çok ünlü isimin evinde böcek ilaçlaması yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu, bu örümceklerin, Boğaz'dan geçen yabancı ülkelere ait gemilerle geldiğini öne sürdü.
Ulaşoğlu, ilk olarak geçen yıl Haziran ayında, Vaniköy'de oturan bir müşterisinin yalısında araştırma yaptığı sırada, şöför dinlenme odasındaki koltuğun altında bir örümcek buldu. Bu örümceği yanında getirdiği 'Böcek monitörü' adı verilen yapışkanlı bir kutu vasıtasıyla yakalayarak araştırmaya başlayan Ulaşoğlu, örümceğin 'Karayılan' denilen 'Segestria Florentina' isimli zehirli bir tür Afrika örümceği olduğunu tespit etti. Zehiri bir insanı 20 dakikada öldürebilecek kadar güçlü olan bu örümceğin tek seferde 200- 300 yumurta bıraktığını anlatan Ulaşoğlu, 25 Temmuz 2005'te de, Kabataş Setüstü'nde bir kadının örümcek ısırması sonucu tedavi gördüğü bilgisine ulaştı. Ayağında kaşıntı ve kızarma şikayetiyle hastaneye giden kadına önce alerji sanılarak tedavi uygulandı. Yaklaşık 7 farklı doktora gitmesine rağmen kadının ayağındaki deri zamanla siyahlaşarak dökülmeye başladı. Geçen 2 aylık süre sonunda ise doktorlar, vücudun başka bir yerinden aldıkları deriyi yara olan bölüme nakletti. Tüm bu belirtiler dünyanın en zehirli örümceklerinden biri olan BRS'nin (Brown Recluse Spider) etkileriyle örtüştü.
Araştırmalarına derinleştiren Ulaşoğlu, Aralık 2005 tarihinde ise Vaniköy'de bir müşterisinin yalısında bir örümceğe daha rastladı. Ulaşoğlu bu ilk kez gördüğü bu örümceğin bir benzerine daha önce rastlamamıştı. Kargo şirketi 'ölü materyal taşıyamayız' deyince, APS'ye de güvenmeyen Ulaşoğlu, bizzat İsviçre'nin Basel Üniversitesi'ne giderek örümceği incelenmek üzere teslim etti. Örümceğin özellikleri yapılan araştırma sonucu BRS ile aynı çıktı. 'Tegeneria Parietina' denilen ve Afrika ile Avrupa'da yaşayan örümceğin, en son 1950 yılında bilimadamlarınca Yenikapı'da bulunduğu belirtildi. 'Tegeneria Parietina' adındaki bu örümceğin zehirinin, soktuğu kişinin bünyesine göre 1 saatte ölüme yolaçabildiği, bu kişinin çocuk ya da yaşlı olması halinde bu sürenin daha da kısaldığı bildirildi.
Yaklaşık 1 milyon kümes hayvanının, kuş gribi nedeniyle itlaf edilmesi sonucu, bu tür böceklerin sayısında artış olabileceğine dikkat çeken Ulaşoğlu şunları söyledi:
"Tabii ki kuş gribi nedeniyle tavukların itlaf edilmesi gerekiyordu. Ancak, kanatlı hayvan itlafının bir dezavantajı oldu. Kümes hayvanları bahçedeki böcekleri yiyordu. Örümcek ve akrep gibi. 1 milyon tavuk itlaf edilince bunların yediği örümcekler insanlar için risk oluşturacak. Çünkü kümes hayvanları ile böcekler arasında biyolojik bir savaş var. Bu birbirlerini yiyerek bir nevi kontrol altına alma olayı. Tabii ki, kümes hayvanlarının itlaf edilmesi, böcek popülasyonunda artışa sebep olacaktır. Bu zehirli örümcekler çoğalmış da olabilir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı'nın tedbir alması ve halkın bilinçlenmesi gerekiyor.'' Özellikle zehirli örümcek sayısının artacağıdan endişe ettiğini kaydeden Ulaşoğlu, Türkiye'nin her bölgesinde zehirli örümcek çeşitlerinin olduğunu söyledi. Ulaşoğlu, özellikle Yunanistan, İspanya, İtalya, Mısır, Amerika ve diğer Afrika ülkelerinden ülkemize gelen gemilere dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Örümceklerin, daha çok sahil şeridinde bulunduğuna dikkat çeken Ulaşoğlu, "Örümcekler Boğaz'dan geçen gemiler yoluyla kıyıya kadar geliyor. Ben sadece 3 örneğe rastladım ama eminim çok daha fazlası vardır'' dedi. Örümceklerin ölümcül zehiri olduğunu vurgulayan Ulaşoğlu, bu konuda boğazdan geçen gemilerin daha sıkı kontrol edilmesi gerektiğini anlattı.
Ulaşoğlu ayrıca, vatandaşları zehirli örümcekten korunmaları için evlerinde ve çatı aralarında fazla eşya bulundurmamaları konusunda uyardı. Evin çevresinde odun, kütük yığınları oluşturulmaması gerektiğini de belirten Ulaşoğlu, kalorifer kazan dairelerinin de zehirli örümceklerin saklanmaları için oldukça elverişli olduğunu söyledi.
Örümceğin çapı sadece 2 cm ancak zehirinin etkisi çok büyük. Örümcek ısırmalarında, kırmızı ve gittikçe genişleyen lekeler, morarma, şişlik, şiddetli ağrı, su toplama, deri kalkmesı, derinin tıbbi olarak ölmesi. Ayrıca titreme, mide bulantısı, eklem ağrısı, böbrek yetmezliği ve koma gibi durumlara da rastlanabiliyor.
1955 yılında Yenikapı'da zehirli bir örümcek bulunmasından bu yana ilk kez, 2005 yılının Haziran ayında Üsküdar Kuzguncuk'taki bir yalıda, halk arasında 'Karayılan' olarak bilinen 'Segestria Florentina' adlı zehirli Afrika örümceğine rastlandı. Sadece bir ay sonra da Kabataş Setüstü'nde yaşayan bir kadın bir zehirli Afrika örümceği tarafından sokuldu. Yine 2005 yılının Aralık ayında Vaniköy'de bir yalıda, en son 50 yıl önce görülen, öldürücü zehire sahip 'Tegeneria Parietina' adlı Afrika örümceği bulundu.
Zehirli örümceklerin izini süren ve ünlü simaların evlerinde böcek avcılığı yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu, tavuk itlafının zehirli böcek sayısının artmasına yol açacağını söyledi. İstanbulluları, kuytu yerlere dikkat etmeleri konusunda uyaran Ulaşoğlu, "Ben sadece 3 örneğe rastladım ama eminim çok daha fazlası vardır'' dedi. 50 yıl aradan sonra Türkiye'de ilk kez, Afrika kökenli ve oldukça zehirli bir örümcek bulduğunu kaydeden Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu, "Örümcek çok tehlikeli. Yaşlı ve çocuklarda öldürücü olabilir'' diye konuştu.
Her gün yüzlerce geminin ard arda geçiş yaptığı İstanbul Boğazı, zehirli örümcek tehdidi ile karşı karşıya. Bir çok ünlü isimin evinde böcek ilaçlaması yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu, bu örümceklerin, Boğaz'dan geçen yabancı ülkelere ait gemilerle geldiğini öne sürdü.
Ulaşoğlu, ilk olarak geçen yıl Haziran ayında, Vaniköy'de oturan bir müşterisinin yalısında araştırma yaptığı sırada, şöför dinlenme odasındaki koltuğun altında bir örümcek buldu. Bu örümceği yanında getirdiği 'Böcek monitörü' adı verilen yapışkanlı bir kutu vasıtasıyla yakalayarak araştırmaya başlayan Ulaşoğlu, örümceğin 'Karayılan' denilen 'Segestria Florentina' isimli zehirli bir tür Afrika örümceği olduğunu tespit etti. Zehiri bir insanı 20 dakikada öldürebilecek kadar güçlü olan bu örümceğin tek seferde 200- 300 yumurta bıraktığını anlatan Ulaşoğlu, 25 Temmuz 2005'te de, Kabataş Setüstü'nde bir kadının örümcek ısırması sonucu tedavi gördüğü bilgisine ulaştı. Ayağında kaşıntı ve kızarma şikayetiyle hastaneye giden kadına önce alerji sanılarak tedavi uygulandı. Yaklaşık 7 farklı doktora gitmesine rağmen kadının ayağındaki deri zamanla siyahlaşarak dökülmeye başladı. Geçen 2 aylık süre sonunda ise doktorlar, vücudun başka bir yerinden aldıkları deriyi yara olan bölüme nakletti. Tüm bu belirtiler dünyanın en zehirli örümceklerinden biri olan BRS'nin (Brown Recluse Spider) etkileriyle örtüştü.
Araştırmalarına derinleştiren Ulaşoğlu, Aralık 2005 tarihinde ise Vaniköy'de bir müşterisinin yalısında bir örümceğe daha rastladı. Ulaşoğlu bu ilk kez gördüğü bu örümceğin bir benzerine daha önce rastlamamıştı. Kargo şirketi 'ölü materyal taşıyamayız' deyince, APS'ye de güvenmeyen Ulaşoğlu, bizzat İsviçre'nin Basel Üniversitesi'ne giderek örümceği incelenmek üzere teslim etti. Örümceğin özellikleri yapılan araştırma sonucu BRS ile aynı çıktı. 'Tegeneria Parietina' denilen ve Afrika ile Avrupa'da yaşayan örümceğin, en son 1950 yılında bilimadamlarınca Yenikapı'da bulunduğu belirtildi. 'Tegeneria Parietina' adındaki bu örümceğin zehirinin, soktuğu kişinin bünyesine göre 1 saatte ölüme yolaçabildiği, bu kişinin çocuk ya da yaşlı olması halinde bu sürenin daha da kısaldığı bildirildi.
Yaklaşık 1 milyon kümes hayvanının, kuş gribi nedeniyle itlaf edilmesi sonucu, bu tür böceklerin sayısında artış olabileceğine dikkat çeken Ulaşoğlu şunları söyledi:
"Tabii ki kuş gribi nedeniyle tavukların itlaf edilmesi gerekiyordu. Ancak, kanatlı hayvan itlafının bir dezavantajı oldu. Kümes hayvanları bahçedeki böcekleri yiyordu. Örümcek ve akrep gibi. 1 milyon tavuk itlaf edilince bunların yediği örümcekler insanlar için risk oluşturacak. Çünkü kümes hayvanları ile böcekler arasında biyolojik bir savaş var. Bu birbirlerini yiyerek bir nevi kontrol altına alma olayı. Tabii ki, kümes hayvanlarının itlaf edilmesi, böcek popülasyonunda artışa sebep olacaktır. Bu zehirli örümcekler çoğalmış da olabilir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı'nın tedbir alması ve halkın bilinçlenmesi gerekiyor.'' Özellikle zehirli örümcek sayısının artacağıdan endişe ettiğini kaydeden Ulaşoğlu, Türkiye'nin her bölgesinde zehirli örümcek çeşitlerinin olduğunu söyledi. Ulaşoğlu, özellikle Yunanistan, İspanya, İtalya, Mısır, Amerika ve diğer Afrika ülkelerinden ülkemize gelen gemilere dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Örümceklerin, daha çok sahil şeridinde bulunduğuna dikkat çeken Ulaşoğlu, "Örümcekler Boğaz'dan geçen gemiler yoluyla kıyıya kadar geliyor. Ben sadece 3 örneğe rastladım ama eminim çok daha fazlası vardır'' dedi. Örümceklerin ölümcül zehiri olduğunu vurgulayan Ulaşoğlu, bu konuda boğazdan geçen gemilerin daha sıkı kontrol edilmesi gerektiğini anlattı.
Ulaşoğlu ayrıca, vatandaşları zehirli örümcekten korunmaları için evlerinde ve çatı aralarında fazla eşya bulundurmamaları konusunda uyardı. Evin çevresinde odun, kütük yığınları oluşturulmaması gerektiğini de belirten Ulaşoğlu, kalorifer kazan dairelerinin de zehirli örümceklerin saklanmaları için oldukça elverişli olduğunu söyledi.
Örümceğin çapı sadece 2 cm ancak zehirinin etkisi çok büyük. Örümcek ısırmalarında, kırmızı ve gittikçe genişleyen lekeler, morarma, şişlik, şiddetli ağrı, su toplama, deri kalkmesı, derinin tıbbi olarak ölmesi. Ayrıca titreme, mide bulantısı, eklem ağrısı, böbrek yetmezliği ve koma gibi durumlara da rastlanabiliyor.
1955 yılında Yenikapı'da zehirli bir örümcek bulunmasından bu yana ilk kez, 2005 yılının Haziran ayında Üsküdar Kuzguncuk'taki bir yalıda, halk arasında 'Karayılan' olarak bilinen 'Segestria Florentina' adlı zehirli Afrika örümceğine rastlandı. Sadece bir ay sonra da Kabataş Setüstü'nde yaşayan bir kadın bir zehirli Afrika örümceği tarafından sokuldu. Yine 2005 yılının Aralık ayında Vaniköy'de bir yalıda, en son 50 yıl önce görülen, öldürücü zehire sahip 'Tegeneria Parietina' adlı Afrika örümceği bulundu.