'Sana en azından bir savcı verelim'

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • MentaL
    *Security

    • 01-03-2004
    • 8134

    'Sana en azından bir savcı verelim'

    Kasım Zengin'le konuşan Tayfun adlı kişi, Sedat Şahin'in yargıdaki dosyasına müdahale edilmesi konusunda anlaşmaya varıyor






    Sauna çetesi liderinden, yeni çete kuracak arkadaşına öneri:
    'Sana en azından bir savcı verelim'




    Küre operasyonuyla ortaya çıkarılan Sauna çetesinin lideri Kasım Zengin'in dinlenen telefon konuşmalarında ilginç iddialar yer alıyor.
    Kasım Zengin, bir konuşmasında yeni kurulacak bir çetenin liderine öğütler verip "En azından sana bir savcı verelim" diyor. Zengin'i Ankara'dan arayan bir arkadaşı ise, büyük bir dosyayı Yargıtay'da para karşılığı istedikleri gibi sonuçlandırabileceklerini iddia ediyor.
    Polisin Sedat Şahin'e yönelik olarak "Lale Operasyonu" kapsamında dinlediği telefon görüşmelerinden bölümler şöyle:
    Kasım Zengin ile Mehmet Eken, 29 Mart 2005'te saat 15.47'de konuşmaya başlıyor:
    Kasım Zengin: Ne yapıyorsun?
    Mehmet Eken: Organize yapıyorum kardaş. Paket bekliyorum, paketi bekliyorum. Paket büyük olsun, sağlam olsun.
    K.Z: Tamam, sana kocaman paket göndeririz.
    M.E: Çankaya Yıldız'da kafamıza göre bir yer bulduk. 7-8 tane de sağlam çocuk buldum.
    K.Z: Sicili temiz olsun ama.
    M:E: Yok oğlum, ne sicili lan! Temiz sicilli adamın benim yanımda ne işi var? Hep aranan adam var a...na koyayım, hep psikopat. Bizde kalmışlar var. Sicilleri temiz de, bir iki tanesinin sicili bozuk, daha yeni çıktılar.
    K.Z: Tamam baba, hazır bekle işte. Adam istiyor musun?
    M.E: Yok, ne avukat isterim ne... onlar beni sarmaz kardaş. Biz kendi mahkememizi çıkartırız, biz kendi işimizi hallederiz.
    K.Z: En azından bir tane savcı verelim sana.
    M.E: Ya ne işim var savcıyla mavcıyla? Allah Allah...
    K.Z: Yani mahkemeye falan çıkacağınız zaman adamlar ön hazırlığınızı yapsın, ofisinizde otursun.
    M.E: He olur kardaş, ofiste oturmaz da arka sokakta bir yer tutarız ona. Kirli çıkı işlerimizi elin savcısı niye bilsin? Hem daha işe girmeden yakıcan bizi.

    Şifre: Gel çay içelim


    ANKARA'da faaliyet gösteren Sauna çetesine yönelik gerçekleştirilen, "Küre" operasyonunda tutuklanan Kasım Zengin'in tutuklu yüzbaşı Nuri Bozkır'la şifreli görüşmeler yaptığı öğrenildi.
    Polisin, yaklaşık 6 ay süren ve sadece Zengin'in telefonlarına yönelik mahkeme kararıyla yapılan teknik dinlemelerinin ardından ilginç detaylar çıktı.
    Kasım Zengin'in bir askeri kişiyle sürekli telefon görüşmesi yaptığı anlaşıldı. İlk aşamada dikkat çekmeyen bu görüşmeleri incelemeyen polis, Zengin'in görüştüğü kişinin yüzbaşı Bozkır olduğunu öğrendi. Zengin'in şifreli bir şekilde konuştuğu anlaşılan Bozkır da operasyona dahil edildi.
    Günde en az bir kere yapılan telefon görüşmelerinde ikilinin "Çay var mı, bir çay içelim" şifresiyle mesajlaştığı, daha sonra yüz yüze görüştükleri saptandı. Sorgu sırasında bu şifrenin, "Yeni, sıcak haber var mı?" anlamı taşıdığı ve çoğunlukla Bozkır'ın talebi üzerine yüz yüze görüşmelerin yapıldığı tespit edildi.
    Bozkır'ın bu görüşmelerde hem bilgi aldığı, hem de Zengin'e talimatlar verdiği belirlendi. Savcılık, geriye dönük görüşmeler kapsamında da inceleme başlattı.

    Sorguda mesaj gönderdi!
    Gözaltında sorgulandıktan sonra bırakılan Yaşar Kaplan'ın, masaj salonu sahibi Zeliha Tüfekçi'ye 2 bin YTL karşılığında ruhsatsız silah sattığı da ortaya çıktı.
    Tüfekçi, sorgusunda Kaplan'ın kendisine silahı verirken "Ruhsat işini hallederim" dediğini söyledi. Sorgu sırasında Kaplan'ın, avukatı aracılığıyla Tüfekçi'ye "Ruhsat işini hallettim. İfadesine girmesin" diyerek mesaj gönderdiği öğrenildi.

    'Sedat Şahin'i dışarı alacağız'

    Kasım Zengin'in, Tayfun isimli bir kişiyle 2 Nisan 2005'teki konuşmasından...
    Tayfun: Alo.
    Kasım Zengin: Buyur ağa.
    T: Bir kapımız daha açıldı. 8. Ceza Mahkemesi Yargıtay...
    K.Z: Hı.
    T: Yargıtay Başkanı bir tane büyük dosyamızı kabul edecek.
    K.Z: Öyle mi?
    T: Çok büyük dosya olacak, ama yani öyle tırıvırı bir dosya değil yani.
    K.Z: Tamam sekizinci...
    T: Yargıtay.
    K.Z: Temiz temiz.
    T: Şimdi diyelim ki adam içerde. Diyeceğiz ki "Bunu beraat ettir."
    K.Z: Hı, o kadar ağır bir şey istiyon.
    T: Yani örneğin Sedat Şahin'in dosyalarını alabiliriz. Onu bitirelim ama büyük para verirse.
    K.Z: Ne kadar, ne istiyon?
    T: 2 milyon dolar.
    K.Z: 2 milyon dolara Sedat Şahin'in dosyalarını mı alacağız?
    T: Dışarı alıcaz.
    K.Z: Kesin alıcaz mı?
    T: Yani para az mı onu söyle?
    K.Z: "Paketi hazırla, seni kuş edeyim uçurayım" derim.
    T: Biraz daha yükselt, sen ona 3 de. Çünkü en az bir buçuğu öbür tarafa inecek. En az ölüsü. Ona göre sen rakam belirle, çünkü onlarda paket var.
    K.Z: Tamam.
    T: Şey yalnız uçurucaz onu dışarıya. Mahkemesi devam yani. Tam beraat değil bu anlıyorsun değil mi ne demek istediğimi?
    K.Z: Anlıyorum, yani uzatmalı beraat.
    T: Aynen öyle, serbest kalıcak. Dışardan mahkemelere gidip gelecek.
    K.Z:Hemen organizasyonunu yapayım onun.

    Yüzbaşının lise fotoğrafı

    TÜRKER KARAPINAR Ankara
    Milliyet, Ankara'da sürdürülen Küre operasyonu kapsamında tutuklanan Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır'ın lise fotoğrafına ulaştı. Emekli Albay Niyazi Bozkır'ın oğlu olan Yüzbaşı Bozkır, 1991'de Ankara Ayrancı Lisesi'nden mezun oldu. Yıllıkta, arkadaşları onun için şunları dile getirdi: "En büyük ideali ÖSS sınavından 150 puan alarak Hava Harp Okulu'na girmek. Harp Okulu'na girmeye kesin gözüyle baktığından başka bir tercihi olduğunu sanmıyoruz."

    MİLLİYET
İşlem Yapılıyor