vural arkadaşımın güzel bir yazısı eklemek istedim
Herkes Galatasaraylı olabilirmi?
Tabi ki de hayır. Galatasaraylı olabilmek için,tertemiz bir kalbin,korkusuz bir yüreğin,
En önemliside bu büyük camiaya yakışır bir ruha sahip olmalısın.Galatasaylı olmak bir ayrıcalıktır.Türkiye’de daha önce hiçbir camianın ulaşamadığı zaferlere imza atmış bir camiaya gönül verecek isen; yalandan değil gerçekten bütün kalbinle destekçisi olmak şarttır.
Eskiden tribün lerde yan yana otururduk karşı takım seyircileriyle.İşte o zamanlar başımdan geçen bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim.Bu hikayeyi her anlatışım bana ne kadar büyük bir sevgiyle Galatasaraylı olduğumu hatırlatmıştır.
Yer Kadıköy Fenerbahçe stadı ben henüz ilkokul öğrencisi ufacık ama aslan gibi yüreği olan bir Galatasaraylı olarak takımıma destek vermek adına stada gittim.Cebimde tek bir kuruş param olmadığı için saatlerce stadın etrafında dolaştım nasıl girerim içeriye diye.Samiyen de olsak içeri girmek çok kolay çünkü girmek için boyun eğmen gerekenler senin gibi Galatasaray lı amcalar ve dedelerdir.O dönemler küçük bir çocuksanız Samiyende maça girmek için numaralı tribününün önünde bekleyip yaşlı bir amca ya beni torunun olarak sokarmısın derseniz tek turnikeye beraber girmeniz mümkündür.Ancak yer Kadıköy maça girmek için bir fenerliye amca beni içeri sok demek kadar utanç verici onur kırıcı bir durum yoktur.Nihayetinde bende o gün hiçbir fenerliye boyun eğmedim.O dönem maraton tribününe tırmanmak çok kolaydı yani aslında bir yetişkin için tırmanmak çok kolaydı nihayetinde bir çok kişi maça buradan kaçak olarak girerdi.Ama benim yaşımda bir çocuk helede hayatı boyunca hiçbir zaman böyle atraksiyonlar içine girmemiş bir çocuk için bu çok zor bir tırmanış olacaktı.Biraz düşündükten sonra cimbom aşkıyla başladım tırmanmaya ilk denemem başarısız oldu çünkü bir polis tırmanmaya başladığım anda ensemden tutup aşağıa aldı birde şamar patlattı ki sormayın gitsin.Neyse amacım o türübüne çıkmak Galatasarayımın yanında olmaktı.Bunun için her şey de mübahtı.Tekrar ortalığı kolaçan ederek tırmanmaya başladım yukarda beni ne bekliyor onu bile bilmeden tırmandım.Tam amacıma ulaşmış demirleri geçmiş duvarı atlıyacağım sıra kafamı kaldırdığım anda tekrar bir polis beni karşıladı kolumdan tutup beni içeri aldı elindeki jop la ufaktan bir patlattı hadi çabuk kaybol dedi.Amacıma ulaşmıştım Galatasarayımı görecektim koşarak çıktım merdivenleri ve yem yeşil saha önümdeydi maça az kalmıştı ama ben Galatasaraylıların olduğu bölüme bir türlü geçemedim.Takımlar saha ya çıkmaya başladılar ilk fener çıktı herkes ayağa fırladı ben yuh ladım.Sonra Galatasaray çıktı herkes yuhlarken ben oleyyyyy diye bağırınca bir tane fenerli bana ne işin var burada burada seni döverler dedi.Bende ben sanki sizlerin yanında olmak istiyorum böyle oldu işte dövebilecek olan varsa gelsin dövsün diyerek maçı izlemeye devam ettim çok komikti herkes sarı lacivert atkılara bürünmüş bir tek ben sarı kırmızı band ı ile onların arasında koca maçı izledim.Nihayetinde Galatasarayımı izleyebilmiştim ama bir fenerliyle ama kadıköyde sonuçta o renkleri yakından görmek önemliydi evde izlemektense onları varlığınla ateşlemektş önemli olan.İşte gerçek Galatasaraylılık budur.Sıcak evinde maç izlemek kolaydır ama önemli olan stadta onlara pozitif enerjini verebilmektir.Galatasaray lı olmak yürek ister Galatsaraylı olmak demek onurlu olmak demektir. Sevgilerimle…
Herkes Galatasaraylı olabilirmi?
Tabi ki de hayır. Galatasaraylı olabilmek için,tertemiz bir kalbin,korkusuz bir yüreğin,
En önemliside bu büyük camiaya yakışır bir ruha sahip olmalısın.Galatasaylı olmak bir ayrıcalıktır.Türkiye’de daha önce hiçbir camianın ulaşamadığı zaferlere imza atmış bir camiaya gönül verecek isen; yalandan değil gerçekten bütün kalbinle destekçisi olmak şarttır.
Eskiden tribün lerde yan yana otururduk karşı takım seyircileriyle.İşte o zamanlar başımdan geçen bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim.Bu hikayeyi her anlatışım bana ne kadar büyük bir sevgiyle Galatasaraylı olduğumu hatırlatmıştır.
Yer Kadıköy Fenerbahçe stadı ben henüz ilkokul öğrencisi ufacık ama aslan gibi yüreği olan bir Galatasaraylı olarak takımıma destek vermek adına stada gittim.Cebimde tek bir kuruş param olmadığı için saatlerce stadın etrafında dolaştım nasıl girerim içeriye diye.Samiyen de olsak içeri girmek çok kolay çünkü girmek için boyun eğmen gerekenler senin gibi Galatasaray lı amcalar ve dedelerdir.O dönemler küçük bir çocuksanız Samiyende maça girmek için numaralı tribününün önünde bekleyip yaşlı bir amca ya beni torunun olarak sokarmısın derseniz tek turnikeye beraber girmeniz mümkündür.Ancak yer Kadıköy maça girmek için bir fenerliye amca beni içeri sok demek kadar utanç verici onur kırıcı bir durum yoktur.Nihayetinde bende o gün hiçbir fenerliye boyun eğmedim.O dönem maraton tribününe tırmanmak çok kolaydı yani aslında bir yetişkin için tırmanmak çok kolaydı nihayetinde bir çok kişi maça buradan kaçak olarak girerdi.Ama benim yaşımda bir çocuk helede hayatı boyunca hiçbir zaman böyle atraksiyonlar içine girmemiş bir çocuk için bu çok zor bir tırmanış olacaktı.Biraz düşündükten sonra cimbom aşkıyla başladım tırmanmaya ilk denemem başarısız oldu çünkü bir polis tırmanmaya başladığım anda ensemden tutup aşağıa aldı birde şamar patlattı ki sormayın gitsin.Neyse amacım o türübüne çıkmak Galatasarayımın yanında olmaktı.Bunun için her şey de mübahtı.Tekrar ortalığı kolaçan ederek tırmanmaya başladım yukarda beni ne bekliyor onu bile bilmeden tırmandım.Tam amacıma ulaşmış demirleri geçmiş duvarı atlıyacağım sıra kafamı kaldırdığım anda tekrar bir polis beni karşıladı kolumdan tutup beni içeri aldı elindeki jop la ufaktan bir patlattı hadi çabuk kaybol dedi.Amacıma ulaşmıştım Galatasarayımı görecektim koşarak çıktım merdivenleri ve yem yeşil saha önümdeydi maça az kalmıştı ama ben Galatasaraylıların olduğu bölüme bir türlü geçemedim.Takımlar saha ya çıkmaya başladılar ilk fener çıktı herkes ayağa fırladı ben yuh ladım.Sonra Galatasaray çıktı herkes yuhlarken ben oleyyyyy diye bağırınca bir tane fenerli bana ne işin var burada burada seni döverler dedi.Bende ben sanki sizlerin yanında olmak istiyorum böyle oldu işte dövebilecek olan varsa gelsin dövsün diyerek maçı izlemeye devam ettim çok komikti herkes sarı lacivert atkılara bürünmüş bir tek ben sarı kırmızı band ı ile onların arasında koca maçı izledim.Nihayetinde Galatasarayımı izleyebilmiştim ama bir fenerliyle ama kadıköyde sonuçta o renkleri yakından görmek önemliydi evde izlemektense onları varlığınla ateşlemektş önemli olan.İşte gerçek Galatasaraylılık budur.Sıcak evinde maç izlemek kolaydır ama önemli olan stadta onlara pozitif enerjini verebilmektir.Galatasaray lı olmak yürek ister Galatsaraylı olmak demek onurlu olmak demektir. Sevgilerimle…
Yorum