Hayatımızın bir parçası haline gelen cep telefonlarının çok tehlikeli olduğunu biliyor muydunuz ?
Şeker, insanlara alışık olduklarından daha çok kolaylık sağlaması ve reklamının çok sık yayınlanması sebebi ile kısa sürede popüler olan cep telefonlarının bilinçsiz kullanıldığında elektrikle çalışan cihazların en tehlikelisi olduğunu bildirdi.
Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Şeker, cep telefonlarının bilinçli kullanılması gerektiğini belirterek, radyasyon etkisinden dolayı kulağa fazla yaklaştırılmadan ve 1 dakikadan daha az süre konuşulmasını önerdi.
Şeker, insanlara alışık olduklarından daha çok kolaylık sağlaması ve reklamının çok sık yayınlanması sebebi ile kısa sürede popüler olan cep telefonlarının bilinçsiz kullanıldığında elektrikle çalışan cihazların en tehlikelisi olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Şeker, şunları anlattı:
'Cep telefonları yaydıkları elektromanyetik radyasyon nedeniyle insan sağlığı için zararlıdır, beyinde tümör oluşumuna sebebiyet verir. Ancak, bu zararlı etkiler 10 yıllık bir kullanım sürecinde ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle Batı'daki cep telefonlarının üzerinde sigarada olduğu gibi zararlarıyla ilgili uyarıcı ibâre vardır. Türkiye bu teknolojiyi Batı'dan almasına rağmen ülkemizde böyle bir uygulama yok. Halkımız da bu konuda bilinçsiz.
Televizyonlar, reklam pastasındaki paylarını kaybetmemek için cep telefonlarının zararlarını gündeme getirmiyorlar. Meselâ; üçüncü nesil cep telefonları İngiltere'de satışa çıktığında zararları nedeniyle büyük tartışmalara sebebiyet verdi, ancak, bu Türkiye'de gündeme getirilmedi.' .
“Yatağa Telefonla Girenler Var”
Bütün gayretlerinin; halkın bilinçli kullanıcı hâline gelmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Selim Şeker, cep telefonunun kulağa fazla yaklaştırılmaması ve 1 dakikadan daha az süre konuşulması gerektiğine dikkati çeken Şeker, 'Bu sayede risk azaltılabilir. Ancak, insanlarımız bunu sohbet hattı olarak görüyor. Cep telefonunu kulağının yanında taşıyan ve âdetâ bir organıymış gibi gece yatağa birlikte girenler var' dedi.
Şeker, bazı gençlerin cep telefonu sahibi olmayı prestij meselesi haline getirdiğine işaret ederek, 'Oysa ki bu yanlış. Çünkü, 18 yaşına gelmeyen genç oy kullanamıyor, ehliyet alamıyor ve bu nedenle aşağılık duygusuna kapılmıyor. Bence radyasyon etkisinden dolayı 18 yaşından küçüklerin cep telefonu kullanması yasaklanmalıdır' diye konuştu.
“Baz İstasyonları Gelişigüzel Yerleştirildi”
Şeker, baz istasyonlarının da cep telefonları kadar zararlı olduğunu ifade ederek, elektromanyetik radyasyon yayan bu kaynaklara ne kadar yakın olunursa zararlı etkilerin o oranda arttığını bildirdi.
Baz istasyonlarından yayılan dalgaların çok iyi ölçülmesi gerektiğine işaret eden Şeker, Türkiye'de baz istasyonlarının gelişigüzel yerleştirildiğini, kimi zaman da 'Bu kuş yuvasıdır' denilerek vatandaşların aldatıldığını öne sürdü.
Geçen yılın Ekim ayına kadar baz istasyonlarının yüzde 90'ının geçici belgeyle çalıştıklarını kaydeden Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu devreye girince 3-4 ayda bütün baz istasyonlarına sertifika verdiler. Buna inanabiliyor musunuz? 6 yılda sadece 5-6 bin baz istasyonuna ölçüm sertifikası verilirken, birkaç ayda binlerce baz istasyonuna sertifika verildi. Bu çok yanlış bir uygulama. Bunun bilimsel olarak incelenmesi gerekiyordu, ancak, üniversiteler devre dışı bırakıldı. Mühendisler Odası'nın hiçbir katkısı olmadı. Bu işe onlar karışmayacaksa kim karışacak?' .
Şeker, İngilizler'in, baz istasyonunun oturdukları mahallenin neresinde olduğuna, ne kadar radyasyon yaydığına ilişkin bilgileri internet üzerinden öğrenebildiklerini anlatarak, böyle bir hizmetten Türkiye'deki yetkililerin haberinin bile olmadığını savundu.
Şeker, insanlara alışık olduklarından daha çok kolaylık sağlaması ve reklamının çok sık yayınlanması sebebi ile kısa sürede popüler olan cep telefonlarının bilinçsiz kullanıldığında elektrikle çalışan cihazların en tehlikelisi olduğunu bildirdi.
Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Şeker, cep telefonlarının bilinçli kullanılması gerektiğini belirterek, radyasyon etkisinden dolayı kulağa fazla yaklaştırılmadan ve 1 dakikadan daha az süre konuşulmasını önerdi.
Şeker, insanlara alışık olduklarından daha çok kolaylık sağlaması ve reklamının çok sık yayınlanması sebebi ile kısa sürede popüler olan cep telefonlarının bilinçsiz kullanıldığında elektrikle çalışan cihazların en tehlikelisi olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Şeker, şunları anlattı:
'Cep telefonları yaydıkları elektromanyetik radyasyon nedeniyle insan sağlığı için zararlıdır, beyinde tümör oluşumuna sebebiyet verir. Ancak, bu zararlı etkiler 10 yıllık bir kullanım sürecinde ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle Batı'daki cep telefonlarının üzerinde sigarada olduğu gibi zararlarıyla ilgili uyarıcı ibâre vardır. Türkiye bu teknolojiyi Batı'dan almasına rağmen ülkemizde böyle bir uygulama yok. Halkımız da bu konuda bilinçsiz.
Televizyonlar, reklam pastasındaki paylarını kaybetmemek için cep telefonlarının zararlarını gündeme getirmiyorlar. Meselâ; üçüncü nesil cep telefonları İngiltere'de satışa çıktığında zararları nedeniyle büyük tartışmalara sebebiyet verdi, ancak, bu Türkiye'de gündeme getirilmedi.' .
“Yatağa Telefonla Girenler Var”
Bütün gayretlerinin; halkın bilinçli kullanıcı hâline gelmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Selim Şeker, cep telefonunun kulağa fazla yaklaştırılmaması ve 1 dakikadan daha az süre konuşulması gerektiğine dikkati çeken Şeker, 'Bu sayede risk azaltılabilir. Ancak, insanlarımız bunu sohbet hattı olarak görüyor. Cep telefonunu kulağının yanında taşıyan ve âdetâ bir organıymış gibi gece yatağa birlikte girenler var' dedi.
Şeker, bazı gençlerin cep telefonu sahibi olmayı prestij meselesi haline getirdiğine işaret ederek, 'Oysa ki bu yanlış. Çünkü, 18 yaşına gelmeyen genç oy kullanamıyor, ehliyet alamıyor ve bu nedenle aşağılık duygusuna kapılmıyor. Bence radyasyon etkisinden dolayı 18 yaşından küçüklerin cep telefonu kullanması yasaklanmalıdır' diye konuştu.
“Baz İstasyonları Gelişigüzel Yerleştirildi”
Şeker, baz istasyonlarının da cep telefonları kadar zararlı olduğunu ifade ederek, elektromanyetik radyasyon yayan bu kaynaklara ne kadar yakın olunursa zararlı etkilerin o oranda arttığını bildirdi.
Baz istasyonlarından yayılan dalgaların çok iyi ölçülmesi gerektiğine işaret eden Şeker, Türkiye'de baz istasyonlarının gelişigüzel yerleştirildiğini, kimi zaman da 'Bu kuş yuvasıdır' denilerek vatandaşların aldatıldığını öne sürdü.
Geçen yılın Ekim ayına kadar baz istasyonlarının yüzde 90'ının geçici belgeyle çalıştıklarını kaydeden Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu devreye girince 3-4 ayda bütün baz istasyonlarına sertifika verdiler. Buna inanabiliyor musunuz? 6 yılda sadece 5-6 bin baz istasyonuna ölçüm sertifikası verilirken, birkaç ayda binlerce baz istasyonuna sertifika verildi. Bu çok yanlış bir uygulama. Bunun bilimsel olarak incelenmesi gerekiyordu, ancak, üniversiteler devre dışı bırakıldı. Mühendisler Odası'nın hiçbir katkısı olmadı. Bu işe onlar karışmayacaksa kim karışacak?' .
Şeker, İngilizler'in, baz istasyonunun oturdukları mahallenin neresinde olduğuna, ne kadar radyasyon yaydığına ilişkin bilgileri internet üzerinden öğrenebildiklerini anlatarak, böyle bir hizmetten Türkiye'deki yetkililerin haberinin bile olmadığını savundu.
Yorum