Atatürk de biyodizel kullanmışÖzel Tüketim Vergisi tartışması nedeniyle bu aralar sürekli gündemde olan çevreye saygılı biyodizelin arabalarda kullanılmasını ilk olarak Atatürk'ün başlattığı ortaya çıktı.
Biyodizelin, Atatürk döneminde, 1934'te, ''harp veya buna mümasil fevkal'ade bir vaziyet karşısında yurtdışı bağımlılıktan kurtularak, ihtiyacın yerli kaynaklardan sağlanması'' amacıyla denendiği belirlendi.
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tartışması nedeniyle gündemde bulunan biyodizelin, Atatürk döneminde, 1934'te, ''harp veya buna mümasil fevkal'ade bir vaziyet karşısında yurtdışı bağımlılıktan kurtularak, ihtiyacın yerli kaynaklardan sağlanması'' amacıyla denendiği belirlendi.
Belirlemeye göre, 1934'te Atatürk Orman Çiftliği'nde (AOÇ),
traktörlerde bitkisel yağın kullanımı konusunda deneme yapıldı. İki ay
süren deneme sonucunda, traktörlerde bitkisel yağın yakıt olarak
tüketiminin motorine göre çok az fark ettiği ve motor silindir
kafalarında koklaşma olduğu rapor edilmiş.
Konya Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Hüseyin Öğüt, 1934'de Türkiye'de biyodizelin denendiğine ilişkin
belgenin Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Kütüphanesi'nde, Fakülte
Dekanı Prof. Dr. Cemal Altuğ'un katkıları ile sağlandığını, bu
belgenin yer aldığı kitapçığın da kendisinde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Alman
Rudolf Diesel (1858-1913) tarafından yerfıstığı yağına göre tasarlanan
ilk dizel motorun 1900 yılında Paris Fuarı'nda sergilendiğini
hatırlatırken, ilk biyodizel motorunun sergilenmesinden 34 yıl sonra
Türkiye'de bu denemenin yapılmasının, bugün sıkça kullanılan ''ENERJİ
ARZINDA GÜVENCE'' vizyonuna yıllar önceden nasıl önem verildiğini
gösterdiğini söyledi.
Yer fıstığına göre tasarlanan motorun ilk sergilendiği 1900'lü
yıllarda petrolün stratejik yönünün olmayışı ve ucuzluğu dolayısıyla
bitkisel yağın yakıt olarak kullanım düşüncesinin gündemden düştüğünü,
dizel motorlarda kullanılmaya başlanan petrol ürünü yakıta Rudolf
Diesel'in ismine izafeten ''Diesel Yakıtı'' adı verildiğini anlatan
Prof. Dr. Öğüt, ancak daha sonraki yıllarda bitkisel yağın yakıt
olmasını engelleyen gliserinin, bitkisel yağın bünyesinden
uzaklaştırılması çalışmalarının yürütüldüğünü ve bu yeni yakıt için
ilk patentin Belçika'da 1937 yılında alındığını kaydetti.
Biyodizel kavramının bilimsel literatüre 1982 yılında girdiğini
belirten Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, Türkiye'de bitkisel yağların
traktörlerde yakıt olarak kullanılması çalışmalarına ilk defa 1934
yılında başlandığı konusunda tarihi belge bulunduğunu söyledi.
-''HARP HALİNDE HARİCİN YARDIMINDAN KURTULMAK...'' -
Belgelere göre, AOÇ ve Etimesgut arasındaki 25 kilometrelik
mesafedeki arazilerin, bitkisel yağı yakıt olarak kullanan
traktörlerle sürülmesi konusunda, 1934 yılında, bir p***e uygulandı.
P***enin gerekçesinde, ''Her memleket harp veya buna mümasil
fevkal'ade bir vaziyet karşısında haricin yardımından kurtularak
mümkün mertebe kendi hudutları dahilindeki membalardan elde
edebileceği madde-i müşteilerle ihtiyacını temin etmek lüzumunu
ehemmiyetle hissetmiştir'' ifadesine yer verildi.
P***enin yürütülmesi için, milletvekilleri yanında, Ziraat
Bankası, İktisat, Milli Müdafaa vekaletleri ve bazı uzmanlardan oluşan
bir tecrübe heyeti ile ayrıca teknik heyet oluşturulmuş.
P***enin yürütülmesinde görevli 11 kişilik ''Tecrübe Heyeti
Umumiyesi''nin isimleri ise şöyleydi:
''İzmir Mebusu Rahmi (Reis), Bursa Mebusu Muhlis (Reisvekili),
Yozgat Mebusu Tahsin, Ziraat Bankası Fen Müşaviri Hikmet, Aydın
Mebusu Mitat, Manisa Mebusu Yaşar, Şurayı devlet azasından Süreyya,
Konya Mebusu Hamdi, Eskişehir Mebusu Emin, Ticaret Müsteşarı Şakir, Ziraat Bankası Umum Müdürü Şükrü.''
P***e kapsamında ayrıca, İktisat Vekaleti Ziraat Umum Müdürü Naki
Bey başkanlığında oluşturulan 6 kişilik ''faal teknik tecrübe heyeti''
ise ''mühendis Refik İsmail, Milli Müdafaa Vekaleti Fen Şefi Yüzbaşı
Nefi, motör mütehassısı Mr. Hugo Hirsch, sabık Halkalı Müderrisi Reşat
Hakim, İktisat Vekaleti Ziraat Makineleri Laborutuvarı Şefi Esat
Ahmet'' beylerden oluşmuştu.
Bu çalışmada, zeytinyağı, haşhaşyağı, pamukyağı ve ayçiçekyağı
kullanılır. Bu yağların rafine edilmemiş durumdadır. Deneme, soğuk
havanın bu yağlar üzerinde olumsuz etkisi olabileceği düşüncesiyle yaz
aylarında yapılır. Bu çalışmalar yapılırken, denemelerde Lanz (Alman),
Hoşefranz (Macar), Muktells (İsveç) ve Fordson (Amerikan) markalı
traktörler kullanılır.
Çalışma sunucunda bitkisel yağlarda yakıt tüketiminin motorine
göre çok az fark ettiği ve motor silindir kafalarında koklaşma olduğu
rapor edilir.
Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, biyodizel konusunda 1934'te yapılan ve 2
ay süren denemeden daha sonraki yıllarda buna ait çalışmaların
akademik düzeyde devam ettiğini, petrol fiyatlarındaki spekülatif
artışların biyodizel alanındaki çalışmaları tüm dünyada yeniden
gündeme taşıdığını, Türkiye'de de özellikle 1990'lı yıllardan itibaren
biyodizel alanındaki çalışmaların yoğunlaştığını anlattı. Öğüt, teknolojinin gelişmesi, bitkisel yağlardaki gliserinin ayrıştırılabilmesi nedeniyle, 1934'te tespit edilen ''motor silindir kafalarında koklaşma olduğu'' sorunun bugün ortadan kalktığına işaret etti.
(AA)
Biyodizelin, Atatürk döneminde, 1934'te, ''harp veya buna mümasil fevkal'ade bir vaziyet karşısında yurtdışı bağımlılıktan kurtularak, ihtiyacın yerli kaynaklardan sağlanması'' amacıyla denendiği belirlendi.
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tartışması nedeniyle gündemde bulunan biyodizelin, Atatürk döneminde, 1934'te, ''harp veya buna mümasil fevkal'ade bir vaziyet karşısında yurtdışı bağımlılıktan kurtularak, ihtiyacın yerli kaynaklardan sağlanması'' amacıyla denendiği belirlendi.
Belirlemeye göre, 1934'te Atatürk Orman Çiftliği'nde (AOÇ),
traktörlerde bitkisel yağın kullanımı konusunda deneme yapıldı. İki ay
süren deneme sonucunda, traktörlerde bitkisel yağın yakıt olarak
tüketiminin motorine göre çok az fark ettiği ve motor silindir
kafalarında koklaşma olduğu rapor edilmiş.
Konya Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Hüseyin Öğüt, 1934'de Türkiye'de biyodizelin denendiğine ilişkin
belgenin Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Kütüphanesi'nde, Fakülte
Dekanı Prof. Dr. Cemal Altuğ'un katkıları ile sağlandığını, bu
belgenin yer aldığı kitapçığın da kendisinde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Alman
Rudolf Diesel (1858-1913) tarafından yerfıstığı yağına göre tasarlanan
ilk dizel motorun 1900 yılında Paris Fuarı'nda sergilendiğini
hatırlatırken, ilk biyodizel motorunun sergilenmesinden 34 yıl sonra
Türkiye'de bu denemenin yapılmasının, bugün sıkça kullanılan ''ENERJİ
ARZINDA GÜVENCE'' vizyonuna yıllar önceden nasıl önem verildiğini
gösterdiğini söyledi.
Yer fıstığına göre tasarlanan motorun ilk sergilendiği 1900'lü
yıllarda petrolün stratejik yönünün olmayışı ve ucuzluğu dolayısıyla
bitkisel yağın yakıt olarak kullanım düşüncesinin gündemden düştüğünü,
dizel motorlarda kullanılmaya başlanan petrol ürünü yakıta Rudolf
Diesel'in ismine izafeten ''Diesel Yakıtı'' adı verildiğini anlatan
Prof. Dr. Öğüt, ancak daha sonraki yıllarda bitkisel yağın yakıt
olmasını engelleyen gliserinin, bitkisel yağın bünyesinden
uzaklaştırılması çalışmalarının yürütüldüğünü ve bu yeni yakıt için
ilk patentin Belçika'da 1937 yılında alındığını kaydetti.
Biyodizel kavramının bilimsel literatüre 1982 yılında girdiğini
belirten Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, Türkiye'de bitkisel yağların
traktörlerde yakıt olarak kullanılması çalışmalarına ilk defa 1934
yılında başlandığı konusunda tarihi belge bulunduğunu söyledi.
-''HARP HALİNDE HARİCİN YARDIMINDAN KURTULMAK...'' -
Belgelere göre, AOÇ ve Etimesgut arasındaki 25 kilometrelik
mesafedeki arazilerin, bitkisel yağı yakıt olarak kullanan
traktörlerle sürülmesi konusunda, 1934 yılında, bir p***e uygulandı.
P***enin gerekçesinde, ''Her memleket harp veya buna mümasil
fevkal'ade bir vaziyet karşısında haricin yardımından kurtularak
mümkün mertebe kendi hudutları dahilindeki membalardan elde
edebileceği madde-i müşteilerle ihtiyacını temin etmek lüzumunu
ehemmiyetle hissetmiştir'' ifadesine yer verildi.
P***enin yürütülmesi için, milletvekilleri yanında, Ziraat
Bankası, İktisat, Milli Müdafaa vekaletleri ve bazı uzmanlardan oluşan
bir tecrübe heyeti ile ayrıca teknik heyet oluşturulmuş.
P***enin yürütülmesinde görevli 11 kişilik ''Tecrübe Heyeti
Umumiyesi''nin isimleri ise şöyleydi:
''İzmir Mebusu Rahmi (Reis), Bursa Mebusu Muhlis (Reisvekili),
Yozgat Mebusu Tahsin, Ziraat Bankası Fen Müşaviri Hikmet, Aydın
Mebusu Mitat, Manisa Mebusu Yaşar, Şurayı devlet azasından Süreyya,
Konya Mebusu Hamdi, Eskişehir Mebusu Emin, Ticaret Müsteşarı Şakir, Ziraat Bankası Umum Müdürü Şükrü.''
P***e kapsamında ayrıca, İktisat Vekaleti Ziraat Umum Müdürü Naki
Bey başkanlığında oluşturulan 6 kişilik ''faal teknik tecrübe heyeti''
ise ''mühendis Refik İsmail, Milli Müdafaa Vekaleti Fen Şefi Yüzbaşı
Nefi, motör mütehassısı Mr. Hugo Hirsch, sabık Halkalı Müderrisi Reşat
Hakim, İktisat Vekaleti Ziraat Makineleri Laborutuvarı Şefi Esat
Ahmet'' beylerden oluşmuştu.
Bu çalışmada, zeytinyağı, haşhaşyağı, pamukyağı ve ayçiçekyağı
kullanılır. Bu yağların rafine edilmemiş durumdadır. Deneme, soğuk
havanın bu yağlar üzerinde olumsuz etkisi olabileceği düşüncesiyle yaz
aylarında yapılır. Bu çalışmalar yapılırken, denemelerde Lanz (Alman),
Hoşefranz (Macar), Muktells (İsveç) ve Fordson (Amerikan) markalı
traktörler kullanılır.
Çalışma sunucunda bitkisel yağlarda yakıt tüketiminin motorine
göre çok az fark ettiği ve motor silindir kafalarında koklaşma olduğu
rapor edilir.
Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, biyodizel konusunda 1934'te yapılan ve 2
ay süren denemeden daha sonraki yıllarda buna ait çalışmaların
akademik düzeyde devam ettiğini, petrol fiyatlarındaki spekülatif
artışların biyodizel alanındaki çalışmaları tüm dünyada yeniden
gündeme taşıdığını, Türkiye'de de özellikle 1990'lı yıllardan itibaren
biyodizel alanındaki çalışmaların yoğunlaştığını anlattı. Öğüt, teknolojinin gelişmesi, bitkisel yağlardaki gliserinin ayrıştırılabilmesi nedeniyle, 1934'te tespit edilen ''motor silindir kafalarında koklaşma olduğu'' sorunun bugün ortadan kalktığına işaret etti.
(AA)
Yorum